![]() |
YENİ HEDEF 3`TE 3 http://resim.haber1903.com/Manset/Gi...manuzulmez.jpg Sırasıyla Şampiyonlar Ligi, Türkiye Kupası ve Süper Lig`e havlu atan Beşiktaş`ta, futbolcuların moralsiz oluşu kaptanları harekete geçirdi. Arkadaşlarıyla görüşmelerde bulunan İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman, kalan 3 maçı da kazanarak taraftarlarla mutlu vedalaşmaları gerektiğini söylediler. Kaptanların, “Şampiyon olamayacağız, ama Beşiktaş’ın adına yakışır şekilde mücadele edip, her maçı kazanmak zorundayız” dediği öğrenildi. Fanatik |
BİLETLER MANİSA`DAN SONRA KESİLİYOR http://resim.haber1903.com/Manset/Gdenizli_2.jpg Sezon sonu yaklaştıkça takımda kimlerin gönderileceği de merak konusu olmaya başladı. Teknik direktör Mustafa Denizli ve kurmayları, 33. haftada oynanacak Manisaspor karşılaşmasının ardından listeye son şeklini verecek. Öncesinden de ayrılmak isteyen olursa, yönetim her türlü kolaylığı sağlayacak. Sezon sonunda mukavelesi biten Serdar Özkan, ayrılması gündemde olan ilk isim olarak göze çarpıyor. Öyle ki genç oyuncunun menaceri de dün yaptığı açıklamada, hafta sonuna kadar Beşiktaş ile anlaşamamaları durumunda diğer kulüplerle görüşeceklerini ifade etti. Fanatik |
Erdoğan'dan kötü haber Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TGRT’de Beşiktaş camiasını üzecek haber verdi http://www.kartalhaber.com/thumbnail...1.jpg&maxw=350 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TGRT'de Beşiktaş camiasını üzecek haber verdi. Beşiktaş Basın Sözcüsü Mehmet Soysal'ın "Beşiktaşlı bir yönetici olarak soruyorum. İnönü Stadı'yla ilgili gerekli iznin ne zaman çıkacağını merak ediyoruz" şeklindeki sorusuna Başbakan Erdoğan şöyle cevap verdi: "Türkiye'de bürokrasiyi aşmak çok zor. Belediye başkanlığım dönemimde o bölge ile ilgili bir çalışmam oldu. Ama sonuç çıkmamıştı. O bölgenin tarihsel dokusunu bozmadan zedelemeden bir organizasyon yapmak gerekli. İkinci kez böyle bir girişim sonuçsuz kalabilir. Siz çalışmalarınızı sürdürün biz de sürdürelim" dedi. |
Alıntı:
Seçimden sonra bu yöndeki beklentim tamamen bitmişti zaten. Resmi açıklama da geldi gözümüz aydın !! |
Kartal'dan Avrupa Açılımı Asbaşkan Soğancıoğlu, Beşiktaş`ın borcu nedeniyle Avrupa`ya gidemeyeceği haberlerine sert yanıt verdi: Elma ile armutu birbirlerine karıştırıyorlar. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Siyah-Beyazlılar’ın vergi borcunu ödemediği ve gelecek sezon Avrupa Ligi’ne katılamayacağı iddialarına, yanıt gecikmedi. Beşiktaş Asbaşkanı Ertunç Soğancıoğlu“Bu işlerde elma ile armut birbirine karıştırılıyor. Ne yazık ki Federasyon, hakemler konusundaki haklı tepkimize karşılık bir sindirme politikası içinde. Kulübün vergi borcunun olduğu, mali kongrede zaten biliniyordu. Biz de her takımın yaptığı gibi maliye ile görüşüp, belli taksitlerde vergimizi ödüyoruz” diye konuştu. ‘Yanlış bilgilendirme’ Beşiktaş’ın büyük bir kulüp olduğunu vurgulayan Asbaşkan, “Fenerbahçe ve Galatasaray’ın da borçlu olduğu dönemlerde, kendilerine kolaylık sağlanmıştı. Çıkan haberlerle insanlar, yanlış bilgilendirilmeye çalışılmaktadır. Transfer ya da Avrupa kupalarına, bu nedenden dolayı katılamamak söz konusu olamaz” dedi. |
Kazandı Ama Mutsuz! Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Diyarbakırspor galibiyetine çok sevinemedi. Tecrübeli çalıştırıcı, genelde iyi maç olduğunu ancak hem rakibin durumunun hem de stadın seyircisiz atmosferinin, futbol açısından mutsuz bir karşılaşmanın yaşanmasına neden olduğunu söyledi. Siyah-Beyazlılar’ın geçmişine yakışır bir şekilde sezonu kapatması gerektiğini vurgulayan Denizli, “Mücadele gücü yüksekti. Sivas’ın mağlup duruma düşmesi sonrası Diyarbakır biraz daha hareketlendi. Çünkü bu onlar için son maçtı” ifadesini kullandı. ‘Serdar Özkan’la görüşmem’ Transferlerin nasıl sonuçlanacağı hakkında kamuoyu ile bilgi alışverişi içinde olmalarının zor olduğunu belirten deneyimli hoca, “Gelecek ya da gidecek oyuncular hakkında yorum yapamam. Bununla ilgili olarak yönetim kurulu açıklama yapar. Şu an için tek düşüncemiz kalan maçlar. Hayati karşılaşmalar oynayacağız. Serdar Özkan beğendiğim bir oyuncu ama onunla ilgili olumlu düşüncelerime kendisinin cevap vermesi gerekiyor. Serdar’la bir görüşme yapmam doğru değil. Necip ve Rıdvan’a şans verdik. Zaman zaman hataları olabilir, onları da düzeltecekler. Nihat çok istekliydi, oynadığı futboldan memnun oldum” açıklamasını yaptı. |
Rodrigo Tello'dan itiraf Geride kalan 32 hafta boyunca tam 10 beraberlik aldıklarının altını çizen Tello, “Bu kadar çok beraberlik almamız ve kendi sahamızda çok fazla puan kaybetmemiz nedeniyle şampiyonluk yarışından koptuk. Önümüzdeki sezon aynı hatalara düşmeyeceğimizi tahmin ediyorum” dedi. Beşiktaş’la bir yıllık sözleşmesi daha bulunduğunu kaydeden Şilili futbolcu, “Gelecek sezon daha iyi bir performans sergilemeyi amaçlıyorum” ifadesini kullandı. |
Bu kadar defans yapan bir takimin o kadar beraberlik almasi gayet normal... |
Bizde mutsuzuz. 32. Hafta gecti sayin Denizli: senin takimin kacinci sirada??? |
Futbol Federasyonu’nun UEFA’nın öngördüğü mali kriterleri yerine getiremediği için yarına kadar süre tanıdığı Beşiktaş Kulübü’nü, Nisan ayı başından bu yana iki kez yazılı olarak uyardığı ortaya çıktı. Devlete olan yaklaşık 20 milyon liralık vergi ve KDV borcu yüzünden UEFA lisansı alması ve gelecek sezon UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele etmesi riske giren siyah-beyazlı kulübün, 7 Mayıs’ta Kulüp Lisans Kurulu’nun yapacağı toplantıya kadar Maliye’den ilişiksiz belgesi alması gerektiği bildirildi. Sözkonusu borçlara erteleme veya taksitlendirme hakkını kaybettiği belirtilen Beşiktaş’ın, yarına kadar mali kriterlere uygunluğunu kanıtlayan belgeyi getirmemesi durumunda lisans almasının mümkün olmadığı vurgulandı. Borcun 7 Mayıs’tan sonra ödenmesi durumunda konuyu UEFA Kulüp Lisans departmanına bildireceği kaydedilen federasyonun, daha önce bazı kulüplere hak etmedikleri halde lisans verdiği için UEFA’dan gelen cezayı da dikkate alarak titiz davrandığı ifade edildi. Beşiktaş, mali kriterlerle ilgili sorumluluğunu yerine getirmediği ve lisansı alamadığı takdirde ligi Trabzonspor’un ardından altıncı sırada bitiren takıma Türkiye’yi gelecek sezon Avrupa Ligi’nde temsil etme şansı doğacak. Kaynak: Milliyet |
Kartal'da '9' yolcu Beşiktaş, bonservisi elinde bulunan 11 yabancı futbolcunun tam 9'unu elden çıkarmaya karar verdi. Siyah-Beyazlıların sadece Ernst ve Ferrari'yi kadroda tutmayı planladığı, diğer oyuncular içinse uluslararası menajerlere yetki verdiği öğrenildi. Beşiktaş'ın yollarını ayırmak istediği yabancı futbolcuların listesi şöyle: Delgado, Tabata, Tello, Fink, Bobo, Holosko, Sivok, Zapotocny (Bursa'da kiralık), Schildenfeld (S. Graz'da kiralık) Siyah-Beyazlıların listeyi gönderirken, Sivok ve Holosko'nun isimlerinin yanına "Dünya Kupası finallerinde oynayacak" diye not yazdıkları da belirtildi. Beşiktaş'ın bir süredir peşinden koştuğu ve görüşmelere başladığını resmen açıkladığı Ricardo Quresma transferine son noktayı koymak için harekete geçtiği de bildirildi. Başkan Yıldırım Demirören ile birlikte yöneticiler Serdal Adalı ve Cengiz Zülfikaroğlu'nun İtalya'ya gittikleri ifade edildi. Yöneticilerin, İnter kulübüyle bonservis pazarlığı yapacakları öğrenildi. |
Sevindirici haber.Yabacılarda nerdeyse komple revizyona gidiliyor.Aralarında bir sivok durabilir ama onada gerçekten 6.5euro veriyorlarsa oda gitsin.Ernst,ferrari doğru karar.Türklerden de kaş ve incemanı şutlamak gerek.Yönetim gaza gelmiş bakalım nasıl şekillenecek kadro. |
TARAFTARLAR MAÇLARA OTOBÜS KALDIRIYOR http://resim.haber1903.com/Manset/Gtaraftarrrr.jpg Bu hafta yapılacak Beşiktaş CT,Beşiktaş A2 ve Tekerlekli Basketbol takımı maçlarına Beşikaş`lı taraftarlar otobüs kaldırıyor. Beşiktaş taraftar grubu Çarşı`nın resmi sitesi olan Forzabesiktas.com`da yapılan açıklamada; Formanda ter olmaya geldik dedik ey Beşiktaş, bil ki biz sana hiç yalan söylemedik. Yeri geldi sahada, yeri geldi parkede sesimizi, desteğimizi, aşkımızı hiç eksik etmedik. Bayrağının dalgalandığı her yerde üzerimden eksilmesin bayrağımın gölgesi diyebilmeyi borç bildik, şiar edindik. Taraftarlık nedir, takımına nasıl sahip çıkılır, cümle aleme biz gösterdik. Bazıları yakmak için şampiyonluk bekler, bize ise varlığın yeter dedik, sözümüzdeyiz ey şanlı Beşiktaş. Bu defa Akatlar`da, potanın kartallarına sahip çıkma zamanı. Salon, stat farketmez, ilk başta ne demiştik? Formanda ter olmaya geldik... Barboros Meydanından saat 16.00 Akatlara Ücretsiz Otobüs kalkacaktır .. A2 Futbol müsabakasının bitiminden İtibaren İnönü Stadı Önünden Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın derbi maçına ilaveten otobüs kalkacaktır.Duyurulur - HABER1903 - |
Çabuk gel Quaresma! Teknik direktör Denizli, “Transferi bir an önce bitirmeliyiz. Sezonu erken açacağız, alacağımız oyuncular kampta aramızda olmalı” dedi ve Yıldırım Demirören çalışmalara hız verdi. http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...t1mm991035.jpg Transfere hız veren Beşiktaş’ta, Başkan Yıldırım Demirören ile teknik direktör Mustafa Denizli’nin bir görüşme yaptıkları ve son gelişmeleri masaya yatırdıkları ortaya çıktı. İstediği isimleri yönetime veren Denizli’nin, “Kesinlikle hızlı davranmalıyız. En olumsuzu düşünüp, Avrupa Ligi’ne erken başlayacağımız yönünde plan yapmalıyız. Bu yüzden listemizdeki isimlerle en kısa sürede iletişime geçip, bu işi bitirmeliyiz” dediği kaydedildi. Denizli’nin bu sözlerine kulak veren Demirören’in de hemen harekete geçtiği ve Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı’yla birlikte Quaresma transferini bitirmek için İtalya’nın yolunu tuttuğu belirtildi. Sporting istiyor, ama... Bu arada “Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyorum” diyen Quaresma’ya, Avrupa Ligi’ne katılacak olan Sporting’in de talip olduğu, ancak Portekizli futbolcunun Beşiktaş’ın teklifine sıcak baktığı kaydedildi. Fanatik |
'Döndüğüme hiç pişman olmadım' Kartal'ın tartışılan yıldızı Nihat Kahveci, Radyospor'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...t1mm991027.jpg “Gelecek sezon şampiyonluğu kimseye bırakmayacağız” diyen golcü oyuncu, “Kimin şampiyon olacağı ya da Bursaspor’la yapacağımız maçın şampiyonluğu belirleyecek olması bizi ilgilendirmez. Bana yönelik eleştiriler bazen hakaret boyutuna ulaştı. Ama ben elimden geldiği kadar sağlam duruşumu bozmadım. Beşiktaş’a döndüğümiçin hiçbir zaman pişman olmadım. Zaten giderken de, ‘Dönersem Beşiktaş’a döneceğim’ demiştim. Sözümü tuttum. Rıdvan’ın sakatlığına çok üzüldüm, ancak 5 ağır ameliyat geçirmiş bir oyuncu olarak, ona destek oldum. Milli takımın başına Hiddink’in gelmesi çok isabetli bir karar” diye konuştu. Fanatik |
Bobo: Bursaspor baskı altında! Beşiktaş'ın en golcü oyuncusu Bobo, ligi galibiyetle tamamlayacaklarını iddia etti. http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...t1mm990995.jpg Brezilyalı yıldız, “Her maça kazanmak için çıkıyoruz ve sezonu da zaferle tamamlayacağımıza inanıyoruz. Bu maçta taraftarlarımızdan ayrı kalacağız. Bu çok kötü bir durum. Ancak aynı şey rakibimiz için de geçerliydi. Bence taraftarlar, her maçta takımlarına destek olabilmeli” yorumunu yaptı. Bursaspor’un şampiyonluk iddiası hakkında da yorumda bulunan Brezilyalı golcü, sözlerini şöyle tamamladı: Rakibimizin iddiasının bulunması bizim için anlam taşımıyor. Bu onların sorunu ve düşüncesi... Aklımda sadece gol atmak ve kazanmak var. Rakibin baskı altında olduğunu düşünüyorum ve bu durumun bize yarayacağına inanıyorum. Fanatik |
Fatura çok ağır Süper yabancı için kollar sıvandı ama ortada bir de kontenjan sorunu var http://www.kartalhaber.com/thumbnail...1.jpg&maxw=350 Süper yabancı için kollar sıvandı ama ortada bir de kontenjan sorunu var. 10 yabancıya talip yok. Atsa atamıyor, satsa satamıyor. Sözleşmeleri feshedilse fatura ikiye katlanacak Kadrosunda 10 yabancısı bulunan ve kontenjanı boşaltmak isteyen Beşiktaş yönetimi, geçtiğimiz yıllarda yapılan yanlış transferlerin cezasını çekiyor. Şu ana kadar yabancılara gelen bir teklif yok. Pahalı alınan futbolcular ya ucuza gidecek, ya da sözleşmeleri feshedilip fatura ikiye katlanacak. Ekonomik sıkıntı içindeki yönetim, yabancıları satsa satamıyor, atsa atamıyor. Gelecek yıl zor olacak Ernst, Fink, Sivok, Ferrari, Tello, Bobo, Tabata, Holosko, Delgado ve Bursa'da kiralık oynayan Zapotocny yeni bir kadro oluşturmak için kolları sıvayan Beşiktaş'ın önümüzdeki sezonda canını çok yanacak. Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı, yapılan yanlış transferlerin faturasını halen ödediklerini belirterek bu faturanın yeni sezonda da karşılarına çıktığını söyledi. Fotospor |
Denizli'nin istediği tek adam Ricardo Quaresma için bile ısrarcı olmayan Mustafa Denizli, konu Volkan Şen olunca tavır değiştiriyor. Kurt hoca, genç yıldızın alınması için yönetime baskı yapıyor. http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...1mm1004094.jpg Beşiktaş, şampiyon Bursaspor’un genç yıldızı Volkan Şen için gözünü kararttı. Siyah-Beyazlılar’ın bu transferdeki ısrarının en büyük nedeni ise Mustafa Denizli’nin yönetime yaptığı baskı... Takımın başına geçtiği günden bu yana Tabata başta olmak üzere birçok transfere olumsuz yaklaşan Denizli, son olarak Ricardo Quaresma için yapılan girişimlerde de yönetime “alınsa da olur, alınmasa da” mesajını göndermişti. Ancak konu Volkan Şen olunca, tecrübeli çalıştırıcı ilk kez çok istekli bir tavır takındı ve genç yıldızın mutlaka transfer edilmesini istedi. Pazarlıklarda Tomas Zapotocny’nin de isminin geçtiği ve Çek stoperin yanı sıra Bursa’ya 5 milyon Euro’nun teklif edileceği kaydedildi. Bursa’da kalmak isteyen Zapo’nun da sorun çıkarmayacağı dile getirildi. Aynı zamanda Eskişehirspor’un da istediği Tomas?Zapotocny için Beşiktaş’ın belirlediği bonservis bedeli de 2.5 milyon Euro... Ancak Eskişehirspor’un 1.5 milyon Euro teklif ettiği ve bu noktadan yukarı çıkmadığı belirtildi. Zapotocny ‘Bursaspor’ diyor Zapotocny de Bursaspor formasıyla Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istediğini her fırsatta dile getirmekten kaçınmıyor. Çek yıldızın bu dileği, Volkan Şen Beşiktaş’a imza atarsa gerçekleşebilir. Volkan Şen’in de yakın çevresine, “Beşiktaş’ta oynamayı kim istemez. Eğer kulübüm onay verirse, Beşiktaş’a giderim” dediği dile getirildi. Milli takım kampında bulunan genç futbolcunun transferdeki gelişmeleri de yakından takip ettiği belirtildi. Fanatik |
Beşiktaş'ın tavrı sertleşiyor Aziz Yıldırım'ın, Rüştü'yü suçlamasına hemen tepki gösteren Beşiktaş Yönetimi sertleşiyor. http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...1mm1004642.jpg Siyah-Beyazlı kulüpten son olarak, bundan böyle Kulüpler Birliği Vakfı’nın toplantılarına başkan düzeyinde katılmayacakları yönünde açıklama yapılırken, gerekçe olarak ise özetle şu ifadeler kullanıldı: “Sayın Aziz Yıldırım, şampiyon olamamanın,maç sonrası yaşanan olayların kendi ruh hali üzerinde yarattığı travmatik etkiden kurtulamamış, sorumluluğu başkalarının üzerine atarak kendini aklama ve gündem değiştirme telaşı içerisine girmiştir. Bu ruh hali ile Kulüpler Birliği Başkanlığı’nı yapan Yıldırım, futbol camiasının haklarını adilane bir şekilde savunamayacağının işaretlerini vermiştir. Sadece ‘Ben ve Fenerbahçe’ merkezli ve diğer kulüpleri yok sayan bir anlayışın Türk futboluna zarar vereceğini ve kendi camiasını dahi zor durumda bıraktığını görmekteyiz. Kulübümüz bundan sonra Kulüpler Birliği toplantılarına başkanlık düzeyinde katılmayacaktır.” Fanatik |
'Bir kuruş aşağıya inmem' Yıllık kazancında indirime gidilmesi gündemde olan Nobre, “Sezonu 40 golle tamamlasam zam mı alacaktım? Kötü bir sene geçirdim, ancak anlaşmanın arkasında duracağım” dedi. http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...1mm1004086.jpg 2.5 milyon Euro’luk kazancıyla Beşiktaş’ın en çok kazanan ismi olan Mert Nobre çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yönetimin kazancında indirime gitmeyi planladığı Brezilyalı oyuncu, bu görüşe karşı çıktı. Sambacı, “Eğer bu sezon 40 gol atsaydım da herhalde zam alacaktım! Bu nedenle kulüple aramızda bir anlaşma var. Süresi geçmeden de kontrat değiştirilemez. Ben sakatlıklar nedeniyle kötü bir sezon geçirdim ve bu durumu kabul ediyorum. Her oyuncunun başına gelebilecek sıkıntılı bir dönem yaşadım. Bundan da en çok rahatsız olan benim. Takım arkadaşlarımın, taraftarlarımızın yüzüne bakamaz oldum. Bunu içime attım ve yeni sezonda çok daha farklı bir kimlikle sahada olacağım” diye konuştu. Ancak yönetimin, Nobre’nin ücretinde indirime gitmemesi halinde nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor. Fanatik |
DEVLER LİGİ MAÇLARIMIZI İNÖNÜ`DE OYNARIZ http://resim.haber1903.com/Manset/Gibrahimyazici.jpg İbrahim Yazıcı: “Şampiyonlar Ligi maçlarını Bursa Atatürk Stadı’nda oynamak istiyoruz ama inşaatı yetişmezse İnönü Stadı’nı düşünüyoruz. Beşiktaş izin verirse seneye Avrupa maçlarını orada oynayacağız.” BURSASPOR Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı, kendilerinden kat kat güçlü rakiplerin arasından sıyrılarak kazandıkları destansı şampiyonluğun öyküsünü ve bundan sonraki hedeflerini Hürriyet’e anlattı. Gazetemizi ziyaret ederek sorularımızı yanıtlayan Yazıcı, en çarpıcı açıklamayı uzun süredir aralarının gergin olduğu Beşiktaş hakkında yaptı. Taraftarlar tribüne alınsın Sezonun son maçında 2-1 yendikleri siyah beyazlı kulübe zeytin dalı uzatan Yazıcı, “Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi maçlarımızı Bursa Atatürk Stadı’nda oynamak istiyoruz ama inşaat yetişmezse İnönü Stadı’nı düşünüyoruz. Bu konuda Beşiktaş Kulübü’ne başvuruda bulunacağız. Eğer izin verirlerse İnönü’de oynayacağız. Ayrıca, gelecek sezonun fikstürü çekildiğinde de ilk maç kimin sahasında olursa olsun, iki takım taraftarlarının tribüne alınması için teklif götüreceğim” dedi. Hürriyet |
http://im.htspor.com/2010/05/30/5190...jpg?1275206294YUSUF'A TALİP VAR. Bank Asya 1. Lig ekibi Orduspor’da başkan Nedim Türkmen, Beşiktaş’la sözleşme uzatan Yusuf için temaslarının sürdüğünü söyledi. Türkmen, Antalyasporlu Veysel Cihan’ı da istediklerini açıkladı. |
QUARESMA BİTTİ. İtalyan basınında yer alan haberlerde, Beşiktaş ile İnter yetkililerinin, Quaresma için ödenecek bonservis bedeli konusunda uzlaşmaya vardıkları, transferin gerçekleşmesi halinde siyah beyazlı ekibin İtalyan kulübe 8 milyon avro ödeyeceği iddia edildi. Haberlerde, İnter'de 2 mutsuz sezon geçiren 26 yaşındaki oyuncunun geçen yaz Genoa'ya gitmeyi reddettiği, ancak Beşiktaş'ın teklif edebileceği yıllık 3 milyon avronun cazibesine kapılabileceği de belirtildi. |
Beşiktaş sadece kötü haberlerle manşet oluyor. http://resim.haber1903.com/Manset/Ga...haber13284.jpg Beşiktaş Pazarlama ve Kartal Yuvaları`ndan sorumlu yönetim Kurulu üyesi Hakan Aksoy, siyah beyazlı camiada kaos varmış gibi gösteren gazete ve televizyonları eleştirerek, "İyi bir gelişmeyi manşetlerine çıkarmayan, başarılarımızı küçük haberler halinde sunan bizlere yeteri kadar yer ayırmayan medya, olumsuz gelişmeler olduğunda hemen gündemin ilk maddesine Beşiktaş`ı yerleştiriyor. `Beşiktaş`ta Deprem, Kaos` gibi manşetler atarak, ilk sayfalarda felaket tellaliği yapılıyor. Beşiktaş sadece kötü haberlerle manşet olabiliyor." dedi. 1903radyo`da yayınlanan Erhan Barış Karakuş ve Itır Esen`in sunduğu "Gündoğdu Beşiktaş" programına telefon bağlantısı ile katılan Aksoy, Beşiktaş Yönetimi`nden çelişkili açıklamalar geldiği yönündeki haberlerin de yanlış olduğunu söyleyerek, "Son toplantımızda transferler ve futbol takımımız ile ilgili bilgleri verecek arkadaşlarımız ve sayın Başkanımız Yıldırım Demirören bulunmadığı için bilgilenemedik. Bugün yeniden bir yönetim kurulu tolantısı düzenlenmesinin de sebebi budur" ifadelerini kullandı. Celal Kolot`un 1903radyo`da katıldığı bir programda kendisini eleştirilermesine anlam veremediğini belirten Aksoy, "Ben radyonuzda Quaresma`nın transferini pazarlama açısından çok istediğimi, transferin gerçekleşmesi durumunda görevim gereği üzerime düşen her hazırlığı yaptığımı ve formaların hazır olacağını söyledim. Ancak bu ertesi gün gazetelere başka bir biçimde yansıdı. Medya organlarında alıntı haber yaparken ifadeler çarpıtılıyor. Bu da bu tip yanlış anlaşılmalara neden oluyor" dedi. Beşiktaş Yönetim Kurulu`nun yapacağı toplantıda transferler ve teknik direktör ile ilgili olarak yöneticilerin bilgilendirileceğini söyleyen Aksoy, "Bizler de gazetelerde duyduklarımızı biliyoruz.Buna çözüm getirmek için, kaosu ortadan kaldırmak için bu toplantıyı yapacağız." ifadelerini kullandı. -HABER1903- *Not: Haber1903.com Özel Haberidir. Kaynak Gösterilmeden Kullanılamaz. HABER1903© |
iyi |
Beşiktaş gibi teknik direktör Tutkulu bir aşk yaşadığı Gaby yüzünden Alman Milli Takımı'nı bile reddeden Alman teknik direktörün karakteri, siyah beyazlı taraftarlarla birer bir örtüşüyor... Dürüst, açıksözlü ve dobradır. Asla 'kurban' rolü oynamaz. Şöhret sevdalısı değildir. Çok keyifli bir futbol oynatır. BERND Schuster, "topa ve sahaya mümkün olduğunca en yakın yerde olmak istiyorum, çünkü futboldan asla kopamayacağımı anladım" diyordu geçmişte. Nam-ı diğer "Sarı Melek" Schuster'in Beşiktaş'taki yeni günlerini özetleyebilir bu cümle. Alman efsanenin futbola karşı duyduğu tutkunun resmi olan bu cümlelerin geçmişteki kanıtı da hiç şüphesiz ki tarihe damga vuran futbolculuk kariyeri. Köln, Barcelona, Real Madrid, Atletico Madrid ve son olarak Bayern Leverkusen formaları giyen Schuster'in en büyük eksiği ise milli takım kariyeri... Gaby'nin izni olmadan imza bile atmazdı! Milli formayla sadece 21 maç oynayıp 24 yaşında bu alandaki "jübilesi"ni yapan Schuster'e insan "Neden?" diye sormak istiyor. Fakat bu sorunun cevabı da çok garip; bir kadın! Eski eşi, hayat koçu, menajeri kısacası her şeyi Gaby'nin isteğiyle 24'ünde milli jübile yapan Schuster'e yeni bir şans sunulur yine de. Franz Beckenbauer yönetimindeki Almanya, '86 Meksika Dünya Kupası'na giderken Sarı Melek'e tekrar formayı sunar. Fakat ortaya yine eşi, taraftarların kendisine taktığı isimle "femme fatale" yani ölümcül kadın çıkar. Gaby, Schuster'in Alman Milli Takımı formasını giymesi için 1 milyon Mark talep eder. Kimilerine göre Schuster, karısının izni olmadan bir kafedeki hesabın altına bile imza atmıyordur. Ve doğal olarak Gaby'nin bu isteği reddedilince Schuster, Dünya Kupası'nı sırtında forma ayağında topla değil de evinde, muhtemelen atlet-bira ikilisiyle izler... Beşiktaş gibi bir teknik direktör! KARAKTER olarak bakarsak da, Bernd Schuster asla sözünü sakınmayan ve çok net konuşan bir teknik direktör. Sanata yatkınlığı, okumaya ve piyano çalmaya olan düşkünlüğüyle de bilinen Sarı Melek'i oluşturan bazı temel noktalar Beşiktaş camiasının tarihten bugüne gelen kimyasıyla da tamamen örtüşüyor; 1-) Dürüst, açıksözlü ve dobra bir insan. 2-) İşler kötü giderken asla "kurban" rolü oynamaz. Mağdur görünmeyi sevmeyen bir yapıya sahip. 3-) Şöhret sevdalısı değil. Aksine saha dışında kendi özel hayatını yalnız yaşamayı seven biri. 4-) Bir diğer avantaj ise, Fenerbahçe maçına bile "tam savunma" anlayışıyla çıkan Denizli'den sonra Schuster'le zevk veren bir takım izleyecek Beşiktaş seyircisi. Tıpkı Capello'dan sonra geldiği Real'de yaptığı gibi önemli bir anlayış değişikliği yaratacak Sarı Melek. Bu kadro Schuster'e yetmez SCHUSTER muhtemelen Beşiktaş'ta başarılı olacaktır. Ve eğer yönetimden de kendisine koşulsuz destek ve güven gelirse yıllar sonra iyi oynayan bir Beşiktaş görebiliriz. Fakat Schuster-Beşiktaş sevdasında bazı riskler de var... Takım derinliği ve oyuncu kalitesine önem veren, atak futbolu seven Sarı Melek'in elinde şu an için yetersiz bir Beşiktaş kadrosu var. Del Bosque'ye gönderirken ödenen büyük paralardan sonra eğer Schuster'den beklenen verim alınamazsa, camia üzerinde normalden fazla bir stres ve gerginlik doğabilir. Özellikle santrafor ve kanatlarda sıkıntı yaşayan Beşiktaş'ın hem zaman olarak büyük revizyona lüksü yok hem de önemli-güvenilir yıldızlara yatıracak çok büyük bütçeye sahip değil. Bunun tek çaresi de Schuster'le çalışmak için tavlanabilecek ve iyi pazarlıkla kotarılabilecek isimler olacaktır. Örneğin ilk transfer Hilbert gibi... Hürriyet |
Roberto Hilbert Beşiktaş'a Uyum Sağlayacaktır . İkinci Ernst'imiz Geldi . Teknik Direktörde Schuster Olacak Gibi Duruyor Hayırlısı Olsun |
Bir an önce gelseler bari ... |
yabancı t.d biraz tehlikeli takımı tanıması var en az ilk yarı boşa gidebilir... |
Alman Ekolüne benzedik Ernst,Fink,Schuster ve Hilbert .. |
Valla şu an ki şartlarımızı düşündüğümüzde alınabilecek 3-5 isimden birisidir gelmesinin iyi olabileceği kaanatindeyim tabi burada bizim ve özellikle yönetimin hocaya gerekli sabırı göstermesi gerekmektedir..Ve özellikle şimdi herkes Realden gönderilmesine sebep olan demece takılacaktır ancak görünen köyün kılavuz olduğu bir yerde böyle bir açıklama yapması açık sözlülüğünü ve gerçekçiliğini gösterir ki ben bu özelliğini takdir etmişimdir.. |
kalkıpta biz febeyi geseyi nasıl yenelim diye bir laf sarfetmediği sürece sorun yok, ama Allah göstermesin böyle bir cümle kurarsa işte o zaman cümle alem bir araya gelse toplayamayız. tüpçüyle beraber bir o sallar bir tüpçü alexis sanchez diye bir çocuk var, seyrettiniz mi hiç bilmiyorum ama hem sağ kanat hem sol kanatta oynayabiliyor. Çok teknik, süratli ve genç. Keşke alabilsek |
Milli forma giymek için para istenmesi pek bizle uyuşmuyor gibi.. Hatta zamanında bizde para alıp da adam gibi oynamayan Milli Takım'da aslan kesiliyordu. Hatırlayın G. Zan ve t. metin |
Bizim İstediğimiz Teknik Direktör mü ? |
Alıntı:
Udinesede oynayan Şililiden bahsediyorsun sanırım..şöyle söyleyim müthiş bir yetenek.. İzlemeyen arkadaşlar için oyun stili Barcalı Pedroya benziyor..en az onun kadar yetenekli.. |
Alıntı:
Bizde böyle birşey diyeceğini düşünmüyorum yada diyecek olsada tercümanın böyle bir çeviri yapacağına ihtimal vermiyorum keza orada ki durum gerçekten farklıydı o dönemde barçayı yenecek herhangi bir takım gerçekten yoktu.. |
iyi birsey yapmiyorsunuzki iyiyle manset etseler |
''Azmin Zaferi '' Resim sanatının önemli isimlerinden Nihat Evren Derman'ın Beşiktaş'ın 2000 yılında elde ettiği 3-0 Barcelona galibiyetini konu alan 'Azmin Zaferi' adlı tablosu 12 Haziran Cumartesi günü Bali Müzayede Sanat Galerisi tarafından Conrad Oteli'nde yapılacak mezatta 14.000 TL başlangıç fiyatıyla satışa sunulacak. Genç sanatçının 2000 yılında oynanan Barcelona maçının 10. yılına ithafen yaptığı çalışma 60 x 100 cm boyutlarında tuval üzerinde yapılmıştır. Bu güzel çalışmanın sergilenmesinde büyük bir emeği olan Bali Müzayede sanat galerisinin sahibi Hakan Bali, "İstanbul'un güzide kulüplerinden Beşiktaş'ın Barcelona karşısında elde ettiği önemli galibiyetin 10. yılında değerli sanatçımız nostaljik değeri olan bir tabloya imza atmıştır." dedi. BEŞİKTAŞ 3-0 Barcelona http://img709.imageshack.us/img709/2...bnailphpbq.jpg |
Bir Schuster Analizi Bernd Schuster, son dört sezonu Madrid'de geçirdi. Önce iki sezon Getafe. Ardından Real Madrid ile La Liga Şampiyonluğu. Ve en sonunda Real Madrid ile yarım kalan sezon. Getafe ve Real Madrid'deki yılların iyi analiz etmek gerekir Schuster'in. 2005-06 ve 2006-07 Getafe ile bir model yaratmayı başardı. Real Madrid'e getirdiği şampiyonluk unvanı ise, kulübün diğer başarılarındaki görüntüsünden biraz daha farklıydı. Bunları incelemeye çalışacağız öncelikle. 2005-06, Getafe'nin La Liga Tarihi'ndeki ikinci sezonuydu. Bir sezon önce ilk defa La Liga'da bulunan ve 13. sırada yer alarak o sezon lige çıkan takımlar arasında yola devam eden tek ekip olarak kalan Getafe, birçok oyuncusunu ve teknik direktörü Quique Sanchez Flores'i büyük takımlara kaptırmak durumunda kalmıştı. Bernd Schuster göreve geldiğinde Getafe, rüya gibi geçen bir sezonun ardından ligde kalma umutlarını korumak isteyen bir takım görünümündeydi. Futbolculuk dönemini bizim jenerasyonumuzun hatırlaması pek kolay değil; ama İspanya'da (Barcelona, Real Madrid ve Atletico Madrid) yetişen bir Alman olması, hem akıl hem de kaosun Schuster'in bünyesinde birleşebileceğini gösterebilirdi. Getafe'deki kariyerinde daha çok ilki üzerinden gitti, Schuster.http://4.bp.blogspot.com/_zipFnWHde5...r+gestures.jpg 4-2-3-1 ile dizdi takımını Schuster sezon boyunca. La Liga'daki 29 maçta ana düşüncesi bu oldu, 2005-06 Sezonu'nda. Getafe gibi bir takıma karakter kazandırmaktı önemli olan. Bu anlamda, Schuster'in tercihini de büyük saygı ile karşılamak lazım. Sistemin getirdiği birçok sonuç oldu Getafe'ye. Sezonu 54 golle tamamlayan Madrid'in küçük temsilcisi, Barcelona (80), Real Madrid (70) ve Valencia'nın (58) ardından Sevilla ile birlikte ligin en golcü takımı olmayı başardı. 54 golün dağılımı, 12 oyuncu arasında olurken 10 isim sezonu iki veya daha fazla gol atarak tamamladı. Beş oyuncu ise ayrı olarak öne çıktı skorda: Veljko Paunovic (10), Pernia (10), Daniel Güiza (9), Riki (9) ve Gavillan (5). 2005-06 Sezonu boyunca La Liga'da Getafe için 42 gol üreten bu beşliden dördü hiç de sürpriz değildi. Güiza, o sezon Getafe'nin 4-2-3-1i'nde en uçta yer alan adamdı. Arkadaki üçlünün solunda Gavillan, sağında Riki ve merkezinde de Veljko Paunovic vardı. 4-2-3-1 şeklinde dizilen hemen tüm takımlarda görülen bir sonuçtu bu aslında. 10 gollü Pernia da hem savunmanın hem de forvet arkasındaki üçlünün solunda oynayabilen bir oyuncuydu. 4-2-3-1, Getafe'ye çok uygun görünüyordu. Öyle ki; Bernd Schuster yönetiminde sezona 4 galibiyet ve 2 beraberlikle başlamıştı Getafe. Sezon boyunca belli bir sistem içerisinde de devam etti. Getafe ve 2005-06 Sezonu'na dair söylenmesi gereken birkaç söz daha var. Çok sayıda kırmızı kart görüyordu, Getafe. Sekiz defa eksik kalmıştı sezon boyunca Bernd Schuster'in takımı. Dikkat çekilmesi gereken, sekiz kartı yalnızca ikisinde Getafe'nin skor avantajına sahip olan tarafta yer almasıydı. Bu önemli; çünkü skor yapamayan bir takımın sinirlenmesi, hiç de tercih edilebilecek sebep değil. Bir şey daha. Kırmızı kartlardan dolayı sezon süresince 24 ayrı oyuncu kullanmak durumunda kalan Getafe, 29 maçta 4-2-3-1 ile dizildi sahaya. (12 galibiyet, 9 beraberlik ve 8 mağlubiyet.) Topla oynama başlığında ise 38 maçın 24'ünde %50'nin üzerinde yer aldı, Schuster'in takımı. Getafe, topla en fazla oynadığı üç maçtan da galibiyet çıkaramayacaktı o sezon. Yine de ilginç. 5 Şubat 2006 günü Alaves'i evinde konuk eden Getafe, 90 dakika boyunca rakip kaleye 17 şut gönderdiği ve %66'lık bir topla oynama oranına ulaştığı karşılaşmada 2-2'lik beraberliği Daniel Güiza'nın 90+3. dakikadaki golü ile kurtarıyordu. %64'e ulaşılan Racing Santander maçında ise o kadar şanslı değildi, Getafe. En ilgi çekici olan veri bu anlamda, 3 Aralık 2005'te oynanan Real Madrid karşılaşması. Santiago Bernabeu'daki maç süresince rakibine yalnızca üç şut şansı verip karşılığında Iker Casillas'ın koruduğu kaleye 17 şut gönderen Getafe, %63'lük topla oynama oranına rağmen sahadan 1-0'lık yenilgi ile ayrılıyordu. Pas futbolunu en üst düzeyde oynayan Barcelona'nın bile başına gelebilecek bir şey. Bernd Schuster, Getafe'ye karakter kazandırdı öncelikle. Sezonu dokuzuncu sırada tamamladı, Madrid ekibi. (54 gole karşılık kalesinde gördüğü 49 gol ile ligin ilk 10 sırası içerisindeki takımlar arasında en fazla gol yiyen ekip oldu.) Daha önemlisi birçok sistem oyuncusu çıktı. Arjantin doğumlu Mariano Andres Pernia, İspanyol vatandaşlığına geçip Getafe'den Milli Takım'a yükselen ilk oyuncu olarak tarihe geçti. Daha sonra Atletico Madrid'e transfer oldu. 4-2-3-1'in önemli isimlerinden Riki, 2005-06 Sezonu'nun ardından Deportivo ile anlaştı. O dönem 20 yaşında olan Gavillan, Valencia seviyesine çıktı. Schuster'in sistemi, oyunculara değer kattı. Hatta bir sezon sonra Daniel Güiza, önce Real Mallorca'ya gitti ve 28 yaşında olmasına karşın Fenerbahçe'den 3.5 milyon €'luk bir kontrat aldı. 2006-07 Sezonu'nda sisteminden önemli oyuncuları kaybeden Bernd Schuster, yoluna 4-4-2 ile devam etti. Manu del Moral, Daniel Güiza'nın ileri uçtaki partneri oldu sezon boyunca. Ama Getafe, bir önceki sezonda oluşturduğu hücum karakteri yerine savunması ile dikkat çekti. Getafe, yalnızca 33 gol gördü kalesinde. Ve Barcelona ile birlikte ligin en az gol yiyen ekibi olmayı başardı. Kaleci Roberto Abbondanzieri de mevkiisinde sezonun en iyisi seçildi. http://3.bp.blogspot.com/_zipFnWHde5...R%29+laugh.jpgGetafe, Bernd Schuster ile birlikte geçen ikinci sezonunda ligin en az gol atan altı takımından biri olsa da müthiş bir karakter hikâyesi de izletti tüm futbolseverlere. Copa Del Rey Yarı Final İlk Maçı'nda Lionel Messi'nin unutulmaz bir gol attığı karşılaşmayı Nou Camp'ta 5-2 kaybeden Getafe, rövanşı 4-0 kazanarak tarihî başarının altına imza atıp Kupa Finali'ne yükseldi. Final'de Sevilla, Getafe'yi 1-0 mağlup etse de Sevilla'nın Şampiyonlar Ligi vizesini alması Bernd Schuster'in takımını, La Liga'daki üçüncü sezonu sonunda UEFA Kupası'na taşımaya yetti. Devam eden sezonda Danimarkalı Michael Laudrup, Schuster'den devraldığı mirasa sahip çıktı. Ve Getafe, Avrupa'da da önemli yerlere gelmeyi başardı. Bu sırada Schuster, Real Madrid'deki yeni görevine başlamıştı bile. 2007-08 Sezonu'nda Real Madrid ile birlikte farklı bir Bernd Schuster de vardı artık. İyi bir durum analizi yapmıştı, Barcelona'daki ününe karşın Real Madrid antrenörlüğüne getirilen Alman teknik adam. Real Madrid'in en büyük eksiği, Los Galacticos sonrası gelişen dönemde eksik olan, kazanma arzusuydu. Ve kadrosu aslında buna uygundu. Pepe, Fernando Gago, Rodrigo Higuain ve Arjen Robben gibi üçer puanlara aç; Guti, Raul ve Sergio Ramos gibi de ''kaos'' futboluna müsait yapıda olan oyuncularla Real Madrid'e yeni bir karakter kazandırdı, Bernd Schuster. La Liga'daki şampiyonluk da unutulmaz bir Pamplona deplasmanında geldi. Osasuna karşısındaki mücadelenin 83. dakikasında bir penaltı vuruşu ile yenik duruma düşen Real Madrid, 45 dakika boyunca 10 kişi oynamasına rağmen 87. ve 89. dakikalarda bulduğu gollerle bitime üç hafta kala şampiyonluğunu ilan ediyordu. Getafe'de aklın hükmettiği ve pasa dayalı bir futbol ile takıma karakter kazandıran Schuster, mücadele eden ve gerçek anlamda maçı son ana kadar bırakmayan bir takım ile La Liga Şampiyonluğu'na ulaşmıştı Real Madrid'in başında. Öyle ki; bu karakter, hâlâ daha Real Madrid'in kurtarıcısı oluyor zaman zaman. (Bakınız Pepe'nin atıldığı 3-2'lik Getafe karşılaşması.) Ama tabii şöyle de bir şey var. Kaos futbolu diyoruz. Adı üzerinde. Geleceği yok, bu düşüncenin. La Liga'daki şampiyonluğa karşın Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finalleri'nde Roma'ya 2-1 ve 2-1 ile elendi, Real Madrid. Dahası, bir sonraki sezon yaşandı. Heyecan seviyesi çok yüksek, zevkli maçlar çıkardı Real Madrid. Ama hiçbir maçı ''rahat'' kazanamayacağını kanıtladı. 2008-09 Sezonu'nda Numancia (4-3), Bilbao (3-2) ve Malaga (4-3) maçlarında galibiyetler gelse de Sevilla'ya karşı kaybedilen 4-3'lük karşılaşmada Kaos Futbolu, Real Madrid'e ihanet etti. Şampiyonlar Ligi'nde de Juventus'a iki maçı kaybetti. ALINTIDIR. Schuster i çok tanımadığım için internette bir araştırma yaptım Schuster GS ye gelecek haberleri çıktığı zamanlarda biri bu analizi yapmış. Bizim için de faydalı bilgiler yer alıyor. Açıkçası bir çok şartta sistemi oturtabilmiş bir hoca olarak gördüm ben Schuster i Getafe de bir sezon içinde en çok gol atan takımlardan biri olarak başarıyı kazanırken diğer sezon en az gol yiyen takımlardan biri olarak iyi bir sezon geçiriyor. Bu da adamın iyi yerleştirdiği mücadeleci futbol ve iyi pas yapabilen takım yaratabilme yetisiyle alakalı. Ayrıca oynattığı sistemler de modern futbolun tam olarak merkezinde yer alıyor. Ben bu analizi okuduktan sonra Beşiktaş için yanlış bir tercih olmadığını düşündüm. En önemlisi şu ki adam takımdan ayrılsa da sistemi öyle bir oturtmuş oluyor ki iyi veya kötü o takımda düzeni kurmuş oluyor biz kaç senedir bunun çilesini çekiyoruz bizden ayrılan T.D. ler belli bir sistem oturtamadığı için her şeye hep yeni baştan başlıyoruz. Schuster gelir mi gelmez mi bilmiyorum ama gelirse başarısız olcağını düşünmüyorum. |
Kazandığı La Liga Şampiyonluğu , Schuster'in Başarısı değildi bence. Şöyle bir bakarsak ; Düzgün Transfer'ler , Yerinde Futbolcular , Azimli Futbolcu'lar ve Sonrasında Gelen Şampiyonluk. Eğer bu adamı , Real Madrid'i Çalıştırdı Diye istiyorsak veya La Liga Şampiyonu Yaptı Diye istiyorsak Yaptığımız En büyük Hata Olur diye düşünüyoum. Real Madrid'de Ne Transferler , Schuster'in İsteğiyle Oldu , Ne Oyuncu'lar Schuster'e bakarak Şampiyon oldular. Bence Tamamiyle , Florentino Perez'in Büyük Pay'ı Vardı o Şampiyonlukta. Senin Yorumuna gelince , " Sistemi Oturtmuş " demişsin ama , Kariyerine Baktıysan eğer ; 1997-1998 : Fortune Köln 1998-1999 : 1.FC Köln 2001-2003 : Xerez CD 2003-2004 : Shaktar Donetsk 2004-2005 : Levante 2005-2007 : Getafe 2008-2009 : Real Madrid Yıllara Bakarsak nekadar vasat olduğu ortada. Hep 1'er Sene arayla Takım Çalıştırmış. Bizde de Parlak bir Geleceği Olduğunu Düşünmüyorum. Analizin için teşekkürler. |
Türkiye`de Saat: 04:49 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2