Guti’yi 4 hoca çalıştırıyor
 

BEŞİKTAŞ’ın Real Madrid’den transfer ettği Guti Hernandez’i sezona 4 hoca hazırlıyor. Siyah beyazlıların İspanyol yıldızı, Ulvi Güveneroğlu, Ömer Gülen, Sarp Yiğit ve Metin Uzun yönetiminde kondisyon, kültür- fizik ve taktik çalışmalarına devam ediyor.

Bu parayı başka yerde bulamam
 

Beşiktaş’tan yılda 2,5 milyon Euro kazanan İtalyan stoper, “Bu parayı Avrupa’da başka bir takımda almam imkansız. Rahatımı bozamam” dedi.

GUTİ’nin transferiyle birlikte kadrosundaki yabancı sayısı 11’e yükselen Beşiktaş’ın yeni bir golcü alabilmesi için 2 oyuncusuyla yollarını ayırması gerekiyor. Gönderilmesi düşünülen isimlerin başında yer alan Matteo Ferrari’nin ayrılmaya hiç niyeti yok. Sebebi ise, Beşiktaş’tan aldığı para. Siyah beyazlı takıma 14,5 milyon Euro’ya malolan ve yılda 2,5 milyon Euro alan İtalyan stoper, “Bu parayı hiçbir yerde bulamam. Buradan ayrılıp rahatımı bozamam” diyor.
Geçtiğimiz sezonun başında Genoa’dan transfer edilen Ferrari, yakın çevresine, “Beşiktaş’tan aldığım parayı Avrupa’da verecek takım bulursam giderim. Başka türlü ayrılmam. Göndermek istiyorlarsa 3 yıllık sözleşmemin yükümlülüklerini yerine gitirirler” dedi.
Beşiktaş’ın sıkıntı yaşadığı bir diğer futbolcu olan Matias Delgado’nun sözleşmesinin feshi için gerekli görüşmelere bugün başlanacak. Arjantinli futbolcunun menajerliğini yapan babası Eduardo Delgado bugün İstanbul’a gelip yönetimle masaya oturacak.

Söz sırası Beşiktaşlılarda
 

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, “Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosunu oluşturduğumuz bu yeni sezonda hedefimiz, Türkiye sınırları dışından da bir kupayı müzemize götürmek” dedi.

Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin ağustos sayısında siyah-beyazlı camiaya seslenen başkan Demirören, umut dolu mesajlar verdi.

Yeni bir sezon için yeni umutlarla yola çıktıklarını belirten Demirören, şunları kaydetti:

“Beşiktaş ailesine yeni katılan isimlerle kadromuzu güçlendirdik. Takımımıza göstereceğiniz inançlı, Avrupa'ya nam salmış desteğinizi izlemek ve takımımızla birlikte büyümek için artık günleri saymaya başladık. Dünya yıldızlarından oluşan bir takım için elimizden geleni yaptık. Futbol takımımızı Portekiz'in ve dünyanın yakından tanıdığı Ricardo Quaresma ve İspanya futbolunun en önemli ismi Guti ile destekledik. Bundesliga'nın köklü kulüplerinden Stuttgart'ta forma giyen Hilbert ve Denizlispor'dan genç kaleci Cenk'in de kadromuza güç katacağına inandık. Takımımızı, Avrupa futbolunun en kariyerli isimleri arasında yer alan Sayın Bernd Schuster'e emanet ettik.”

“HEPİMİZİN HAYALİNDEKİ TAKIMI KURMAK BİZİM İÇİN ÇOK KOLAY OLMADI”

Dergideki yazısında siyah-beyazlı taraftarlara da seslenen Demirören, “Hepimizin hayalindeki takımı kurmak bizim için çok kolay olmadı. Transferlerde emeği geçen tüm yönetim kurulu üyelerime teşekkür ediyorum. İnsanüstü bir çabanın ürünü olan bu takıma olan desteğinizin tüm sezona yayılması ve sizi siz yapan 'iyi günde de, kötü günde de yanında olmak' duruşu ile bizleri destekleyeceğinize şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Yıldırım Demirören, şunları kaydetti:

“Artık söz sırası siz büyük Beşiktaşlılarda. Tribünlerdeki yerinizi alacak, takımınızın güzel oyununu izleyecek ve böyle bir takıma sahip olduğunuz için kendinizi şanslı hissedeceksiniz. Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosunu oluşturduğumuz bu yeni sezonda hedefimiz, Türkiye sınırları dışından da bir kupayı müzemize götürmek. Bu beklenti içinde, hiçbir fedakarlıktan kaçmadan, teknik kadromuzun isteği doğrultusunda oluşturduğumuz takımımız bizi beklenen ve özlenen şampiyonluklara taşıyacaktır.”

“BİRLİK MESAJLARIM ISRARLA VE İNATLA DEVAM EDECEK”

Yeni sezonun öncelikle kendi camiaları içinde birlik ve bütünlüğü beraberinde getirmesini dileyen başkan Demirören, şunları kaydetti:
“Camianın tamamını kapsayacak enerji ve gücü toplamış olan ben ve yönetim kurulum, tüm spor dünyasına net ve güzel mesajlar vermek için hazır. Kendi doğasında birlik ve beraberliği barındıran Beşiktaş camiası, tek bir şemsiye altında toplanmalı ve rakiplerine net bir resim vermeli. Birlik mesajlarım ısrarla ve inatla devam edecek. Devamlılık arz edecek bir başka konu ise destekleri ile tüm dünyaya emsal olan Beşiktaş taraftarının tüm takımlara centilmenlik içeren davranışlarının devamı olacak. Takımlarını destekleyen, ancak maç sonunda, sonuç ne olursa olsun Beşiktaşlı duruşu ile rakibini de alkışlamasını bilen sizler, bu duruşun ilerleyen nesillere devamını sağlayacaksınız.
Bu vesile ile yeni sezonun tüm kulüpler için hayırlı olmasını diliyorum. Yeni sezonda bizler yönetici olarak özellikle maç sonlarında verdiğimiz demeçlerle camialarımızı yönlendirdiğimizi unutmamalı ve tüm futbol ögelerine destek olmalıyız.”

Yazısının sonunda, sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak zorunda kalan eski teknik direktör Mustafa Denizli'ye siyah-beyazlı takıma katkıları nedeniyle teşekkür eden Yıldırım Demirören, “Her zaman kalbimizde, Beşiktaş'ın içinde ve yanında olacağına inandığımız Sayın Denizli ile yaşadığımız çifte kupa zaferinin bu sezon sayısının artacağı temennisi ile...” ifadelerini kullandı.

Güle güle Ferrari!
 

Teknik direktör Bernd Schuster’in fikri değişmedi ve Matteo Ferrari’nin bir an önce satılmasını istedi. “Ferrari istediğim gibi değil, çok ağır” diyen Alman hoca, futbol komitesinin “Eğer gönderirsek büyük zarar ederiz. Üstelik hiçbir teklif de yok” uyarısı üzerine geri adım atmıştı. Ancak İtalyan stoperin idmanlarda hiçbir düzelme belirtisi göstermemesi üzerine sinirlenen Schuster, Ferrari’yi Plzen maçının kadrosuna da almamıştı.

Bernd Schuster, başkan Yıldırım Demirören ile gerçekleşen zirvede Matteo Ferrari’yi istemediğini bir kez daha iletti. Kartal’ın hocasının, Ferrari’nin kısa sürede takımdan gönderilerek yerine Guti’ye yer açılmasını istediği bildirildi. Ferrari’nin dışında diğer gidecek oyuncuyla ilgili henüz kesin kararını veremeyen Schuster, Çekler’le oynanacak rövanş ve Villarreal ile yapılacak hazırlık maçından sonra son raporunu sunacak.

İşte Kartal'ın melekleri
 

Quaresma ve Guti’den sonra yabancı bir santrfor alarak transferi kapatmayı hedefleyen Beşiktaş dört koldan saldırıya geçti.

Yönetimin astronomik fiyatla bir oyuncu almaktansa, ekonomik isimlerin tercih edilmesi gerektiği konusundaki telkinini dikkate alan teknik direktör Bernd Schuster bütçeye uygun iki golcü önerdi. Bu isimlerin West Ham United’dan ayrılan Franco ile Mallorca’dan Webo olduğu öğrenildi. Alman hocanın, Avrupa Ligi 3. ön eleme ilk maçında Çek rakip Plzen önünde hücum bölgesinde yaşanan sıkıntı nedeniyle başkan Yıldırım Demirören ile yaptığı son toplantıda kesinlikle forvet alınmasını talep ettiği ve bunun da Avrupa Lig gruplarına kalınmadan gerçekleşmesini istediği belirtildi.

Schuster’in bu görüşmede Meksika Milli Takımı’nın da forveti Guillermo Franco’nun ismini gündeme getirdiği, bonservisi elinde olan 34 yaşındaki usta golcünün yıllık 1 milyon 750 bin Euro istediği kaydedildi. Yönetimin de düşük maliyeti nedeniyle bu ismi ön plana aldığı ifade edildi. Şu an Arjantin’de tatilde olan Franco ile telefonda görüşen Alman hocanın, Meksikalı yıldızdan olumlu yanıt aldığı, bu oyuncunun temsilciliğini Guti ve Schuster’in de menajerleri olan Manuel Lopez ile Marko Kırdemir ikilisinin yaptığı öğrenildi.

Bu transferde tek sıkıntının Franco’nun yaşı olduğu, eğer bu konuda problem yaşanması halinde rotanın Trabzonspor’un da listesindeki Kamerunlu Webo’ya çevrileceği bildirildi. Mallorca kulübü, maddi sıkıntılar yaşaması nedeniyle Dünya Kupası’nda da forma giyen Pierro Webo’yu 2.3 milyon Euro bonservis bedeliyle bırakabileceğini iletti.

PIERRO WEBO KİMDİR?

28 yaşında ve 1.81 boyundaki Pierro Webo’nun, Mallorca ile sözleşmesi 2012’de bitiyor. Webo, geçen sezon La Liga’da 31 maçta 6 gol, 2 asistlik bir performans ortaya koymuştu. Yıldız futbolcu, Kamerun Milli Takımı’nda ise daha etkileyici bir grafik çiziyor. Milli formayla 27 karşılaşmada Webo’nun 11 golü, 3 asisti bulunuyor. Yıldız forvet, Yunan kulübü Olympiakos’un da transfer gündeminde yer alıyor.

GUILLERMO FRANCO KİMDİR?

34 yaşında ve 1.82 boyundaki Arjantin asıllı Meksikalı Guillerme Franco, geçen sezon West Ham’da 23 maçta 5 gol atıp 3 de asist yapmıştı. West Ham’dan önce Villarreal forması giyen Franco, kritik maçlarda attığı gollerle tanınıyor. Villarreal’de 2007-08 sezonunda 24 karşılaşmada 8 gol, 7 asistlik performansı dikkat çekici bulunmuştu. Guillermo Franco, özellikle takım oyununa yatkınlığıyla öne çıkıyor. Tecrübeli oyuncu, Meksika milli takımında ise 25 maçta 7 kez ağları sarstı.

Türkiye'yi ayağa kaldıracak transfer
 

Beşiktaş’ın gündemindeki Robinho, Türkiye’nin gündemi oldu. Başkan Yıldırım Demirören’in, “Ufak sorunlar var. Onları da aşarsak Robinho İnönü’ye gelecek” sözleri, Siyah-Beyazlı taraftarları bu transfere biraz daha inandırdı. Başkan Demirören’in bahsettiği ufak pürüzlerden bir tanesi Robinho’nun kariyeri için çok kritik bir dönüm noktasında olması. En doğru kararı vermek adına ince eleyip sık dokuyan Robinho, sürekli zaman istiyor. Ancak hem Schuster’in hem de yönetimin yakın ilgisi Robinho’nun aklını çelmiş durumda. Sambacı’nın, “Geliyorum” demesi an meselesi. Zaten menaceri de “Yıllık 5 milyon Euro’ya bu iş biter” mesajını gönderdi. Manchester City’yi haftalık 100 bin poundluk ödemeden kurtaracak olan Beşiktaş, bu nedenle İngiliz ekibine kiralama bedeli ödemek istemiyor. Yeni bir teklif gelir umuduyla bekleyen City de aradığını bulamazsa Kartal’a ‘tamam’ diyecek. Beşiktaş’ın dışında Robinho’ya teklif yapan Santos, Manchester City’den üste para talep ederken, Benfica aynı teklifi yaptı. Ancak Portekiz ekibi bu transfer için Beşiktaş’tan yaklaşık 1 ay sonra düğmeye bastı. Ayrıca Robinho’nun birlikte çalışmak istediği teknik adam Benfica’nın değil Beşiktaş’ın başında...

Guti şov başladı
 

Beşiktaş’ın son bombası olan ve takıma katılan Guti, dün Nevzat Demir Tesisleri’nde kısa süreli bir şov yaptı, izleyenleri kendine hayran bıraktı... Beşiktaş taraftarının İnönü’de görmek için sabırsızlandığı, ancak ilk kez İspanya’da 8 Ağustos’ta Villarreal ile oynanacak özel karşılaşmada sahaya çıkması beklenen İspanyol futbolcu, topla yaptığı figürlerle dikkat çekti. Arkadaşlarından bol bol alkış alan Guti, ayrıca fizik-kondisyon olarak da hazır göründü. Sempatik hareketleriyle uyum sürecini atlattığı ve Beşiktaş’ta mutlu olduğunun mesajlarını veren Kara Kartal’ın yıldızıyla teknik direktör Schuster ve yardımcılarının da yakından ilgilendiği gözlendi.

Schuster kanunları
 

Plzen ile Çek Cumhuriyeti’nde oynanan maçın ardından özellikle ilk yarıdaki performanslarından ötürü futbolcuları eleştirmekten kaçınmayan Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster, disiplinden taviz vermiyor. Oyuncularıyla yine bir toplantı yapan Alman hocanın, “Kendi taraftarımız önünde iyi futbol oynamaya ve zorlanmadan kazanmaya mecburuz. Umarım herkes ilk maçtaki yanlışlarını biliyordur. Plzen ile yaşadığımız o kötü geceyi unutmam için bu kez kendi sahamızda bunun aksi bir oyun ortaya koymanız gerekiyor” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

Kale yine Hakan'ın
 

Prag'daki karşılaşmada yaptığı kurtarışlarla harikalar yaratan Hakan Arıkan'ın rövanşta da kaleyi korumasına kesin gözüyle bakılıyor.

Sakatlığı devam eden Rüştü, dünkü antrenmana da çıkmazken, Schuster’in yardımcıları deneyimli file bekçisiyle yakından ilgilendi. Dünkü provaya Rüştü’nün yanı sıra tedavileri devam eden Yusuf ve Rıdvan da katılmadı.

Medya çok şikayetçi
 

Beşiktaş'ı takip eden gazeteciler, Schuster'in uygulamalarından son derece rahatsız.Çünkü Alman çalıştırıcı, kelimenin tam anlamıyla takımı medyadan gizliyor. Sabah antrenmanlarının bir bölümünü gazetecilerin izlemesine izin veren Beşiktaş’ın teknik patronu ise akşam çalışmalarını genelde kapatıyor. Muhabirler bu tablonun değişmesini bekliyor.

Fanatik

Rahatsız yabancılar
 

Yabancı kontenjanında sınırların zorlanması ve bu yönde yeni takviye beklentisi takım içindeki bazı yabancıların canını sıkıyor. Adı sık sık gönderilecekler arasında yer alan özellikle Fink, Tabata ve Delgado’nun huzursuz tavırları antrenmanlara da yansıyor. Moral bozukluğu fark edilen Beşiktaşlı oyuncular Schuster’in kararına odaklanmış durumda.

Q7'den Beşiktaş notları
 

Kara Kartal’ın İnter’den renklerine bağladığı Ricardo Quaresma, kulübün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi’ne konuştu, hem transfer sürecini hem de şu anki konumunu değerlendirdi. İnter’den ayrılma fikri netleştikten sonra teklifleri değerlendirmeye başladığını söyleyen Portekizli, “Beşiktaşlı yöneticiler benim çok önemli olduğumu hissettirip güvendiklerini söylediler. Ben de imzayı attım ve şu anda çok mutluyum. Ayrıca söylenildiği gibi Fenerbahçe ya da başka bir takımdan teklif almadım” diye konuştu. Başkan Demirören’in kendisiyle bizzat görüşmesinin de transferde önemli etkenlerden olduğunu hatırlatan Q7, “Kendisini yanımda görmek büyük bir onurdu. Beni isteyen birçok takım vardı ama başkanla konuştuktan sonra mutlu olacağım yerin Beşiktaş olduğunu anladım” değerlendirmesini yaptı.

Gecekondudan saraylara!
Beşiktaş taraftarına da kısa sürede hayran kaldığını anlatan Quaresma, “Vikingur maçında tribüne çağrılınca bir anda ne yapacağımı bilemedim ama sonra onları selamlamak güzeldi” dedi. Küçükken fakir bir aile ortamında yetiştiğini ve futbola karşı da büyük bir ilgisinin olmadığını itiraf eden Kartal’ın süper starı, “Tek odalı bir gecekonduda büyüdüm. Şimdi ise her şey değişti. Ailem içinse canımı bile verebilirim” sözleriyle röportajı noktaladı.

Dengeyi kuramadık
 

Dergiye röportaj veren mali işlerden sorumlu yönetici Ertunç Soğancıoğlu, gelir yaratmada son derece başarılı olduklarını ama, giderlerde dengeyi sağlayamadıklarını söyledi. Soğancıoğlu, kombine hedefini de 13-14 bin olarak belirledi.

Fedakarlıktan hiç kaçmadık
 

Başkan Yıldırım Demirören, "Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosunu oluşturduğumuz bu yeni sezonda hedefimiz, Türkiye sınırları dışından da bir kupayı müzemize götürmek'' dedi. Beşiktaş dergisinde camiaya seslenen Demirören, "Quaresma ve Guti'yi alarak tarihi kadro oluşturduk. Bu ekip, bizi beklenen ve özlenen şampiyonluklara taşıyacak" açıklamasını yaptı.

Schuster ile çalışmak harika
 

Siyah-beyazlıların süper ayağı Quaresma, teknik direktör Schuster ile çalışmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu söyledi. Q7, "Başkanımız 'Schuster imzaladı, sen de imzalayacaksın' dediğinde çok mutlu oldum. Zamanında büyük futbolcuydu, şimdi de büyük bir hoca. Onunla çalışmak, onun tarafından eğitilmek bana mutluluk veriyor'' ifadesini kullandı. "Sahada bana nerede oynayacağımı söylesinler yeter" diyen Quaresma, kendine has özellikleri içinse "Doğarken ayaklarım kapalı olduğu için dışarı açma gibi bir eğilimim oluyor (gülüyor). Ayrıca diğer futbolcuların yapmadığı şeyleri denemeyi de seviyorum. Bir de başarılı olunca hoşuma gidiyor" vurgusunu yaptı.

Sıcak bile vız geldi
 

Perşembe günü 1-1’in rövanşında Viktoria Plzen ile karşılaşacak olan Siyah-Beyazlılar, aşırı sıcaklara ve neme aldırmadan çalıştılar. Kartallar, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu rövanşında perşembe günü Çek takımı Viktoria Plzen takımıyla yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Dünü izinli geçiren Siyah-Beyazlılar istasyon çalışmaları yaptı.
Tedavileri süren Yusuf ile Rıdvan’ın yanı sıra çalışmalarını takımdan ayrı sürdüren kaleci Rüştü antrenmanda yer almadı. Sıcak ve nemli havadan bunalan futbolcular, çalışma aralarında suyla serinlemeye çalıştı.

Taraftarın canını acıtmayın
 

UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme rövanş maçında Çek takımı Viktoria Plzen ile karşılaşacak Beşiktaş’ta teknik patron Schuster’den oyunculara uyarılar geldi. Alman çalıştırıcı, 1-1’lik skorun avantaj olmadığını belirterek, “Sakın kötü sürpriz yapmayın, taraftarın canını acıtmayın” diye uyardı.
Yıkım olmasın
90 dakika oyun disiplininden kopmadan oynamaları gerektiğini belirten Schuster, “Sizden galibiyet ve güzel futbol istiyorum. Bu maç taraftarlarımız açısından da bizim için de çok önemli. Kaybetmeyi aklıma bile getirmiyorum. Çünkü bu Beşiktaş camiası için yıkım olur” dedi.

Sercan-Holosko takası
 

Beşiktaş Futbol Komitesi Başkanı Adalı, iki futbolcunun değişimi konusunda Bursaspor’a teklifte bulunduklarını açıkladı. Siyah-beyazlı yönetici, “Fink’i de istediklerini biliyorum. Yapılacak karşılıklı özveriyle her iki taraf da istediklerine kavuşabilir” diye konuştu

Quresma ve Guti transferlerini bitirerek tüm dikkatleri üzerine çeken Beşiktaş Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı, şimdi de Bursasporlu Sercan’ın işini bitirmek için harekete geçti. Siyah-beyazlı yönetici, bu futbolcu konusunda yeşil-siyahlı ekibe Holosko’yu önerdiklerini söyledi.
Transfer çalışmalarını mali disiplin içerisinde sürdürmekten yana olan siyah-beyazlı idarecinin, Holosko’yu çok isteyen Bursaspor Yönetimi’nden buna karşılık Sercan’ı istediğini ve kesinlikle artı para veremeyeceklerini dile getirdi. Sundukları teklife hâlâ cevap almadıklarını belirten Adalı, “Biz teklifimizi yaptık, şu an beklemedeyiz. Eğer Bursaspor Yönetimi bu teklifimizi beğenmezse tekrar masaya oturarak farklı bir yol bulabiliriz. Fink’i çok istediklerini de biliyorum. Hem Holosko, hem de Fink için Bursaspor ile masaya otururuz. Yapılacak karşılıklı özverilerle her iki taraf da istediklerine kavuşabilir” diye konuştu.

Ferrari kalabilir
 

Gidecek-kalacak yabancılar konusunda devam eden belirsizliğin önümüzdeki günlerde son bulacağını dile getiren Adalı, “Schuster ile yaptığımız son görüşmede benden yarına kadar süre istedi. Belki yarın, belki de Viktoria Plzen maçından sonra gönderilecek isimleri söyleyecek. Ferrari ile ilgili net bir şey söylemedi. Çok sürprizler olabilir. Holosko ve Fink’in yanı sıra Zapotocny’i ve Delgado’yu ısrarla isteyenler var. Şu anki tabloda Ferrari’nin takımda kalma olasılığı çok yüksek gibi gözüküyor. Henüz ona resmi bir teklif gelmedi. Basında İtalyan ve Yunan kulüpleri ile ilgili haberler çıkıyor ama bizimle temasa geçmediler” ifadelerini kullandı.

Siyah beyaz için Altay’ı da tutardım
 

BEŞİKTAŞ Kulübü’nün mali işlerden sorumlu asbaşkanı Ertunç Soğancıoğlu, gelirlerde daha yüksek bir yapıya kavuşmayı ve kulübün mali disiplinini sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Beşiktaşlılığın kendisine babadan miras kaldığını söyleyen Soğancıoğlu, “Babam, Beşiktaşlı
olmanın büyük bir sevgi ve saygıdan geçtiğini öğretti. Mesela siyah beyaz sevgisinden dolayı Altay’ı da tutardım” dedi.

Abdest almadan maça çıkmam
 

Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin ağustos sayısında siyah-beyazlı camiaya seslenen başkan Demirören, umut dolu mesajlar verirken Quaresma ve Nihat Kahveci çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yeni bir sezon için yeni umutlarla yola çıktıklarını belirten Demirören, şunları kaydetti:
"Beşiktaş ailesine yeni katılan isimlerle kadromuzu güçlendirdik. Takımımıza göstereceğiniz inançlı, Avrupa'ya nam salmış desteğinizi izlemek ve takımımızla birlikte büyümek için artık günleri saymaya başladık. Dünya yıldızlarından oluşan bir takım için elimizden geleni yaptık. Futbol takımımızı Portekiz'in ve dünyanın yakından tanıdığı Ricardo Quaresma ve İspanya futbolunun en önemli ismi Guti ile destekledik. Bundesliga'nın köklü kulüplerinden Stuttgart'ta forma giyen Hilbert ve Denizlispor'dan genç kaleci Cenk'in de kadromuza güç katacağına inandık. Takımımızı, Avrupa futbolunun en kariyerli isimleri arasında yer alan Sayın Bernd Schuster'e emanet ettik."
"HEPİMİZİN HAYALİNDEKİ TAKIMI KURMAK BİZİM İÇİN ÇOK KOLAY OLMADI"
Dergideki yazısında siyah-beyazlı taraftarlara da seslenen Demirören, "Hepimizin hayalindeki takımı kurmak bizim için çok kolay olmadı. Transferlerde emeği geçen tüm yönetim kurulu üyelerime teşekkür ediyorum. İnsanüstü bir çabanın ürünü olan bu takıma olan desteğinizin tüm sezona yayılması ve sizi siz yapan 'iyi günde de, kötü günde de yanında olmak' duruşu ile bizleri destekleyeceğinize şüphem yok" ifadelerini kullandı. Yıldırım Demirören, şunları kaydetti:
"Artık söz sırası siz büyük Beşiktaşlılarda. Tribünlerdeki yerinizi alacak, takımınızın güzel oyununu izleyecek ve böyle bir takıma sahip olduğunuz
için kendinizi şanslı hissedeceksiniz. Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosunu oluşturduğumuz bu yeni sezonda hedefimiz, Türkiye sınırları dışından da bir kupayı müzemize götürmek. Bu beklenti içinde, hiçbir fedakarlıktan kaçmadan, teknik kadromuzun isteği doğrultusunda oluşturduğumuz takımımız bizi beklenen ve özlenen şampiyonluklara taşıyacaktır."
"BİRLİK MESAJLARIM ISRARLA VE İNATLA DEVAM EDECEK"
Yeni sezonun öncelikle kendi camiaları içinde birlik ve bütünlüğü beraberinde getirmesini dileyen başkan Demirören, şunları kaydetti:
"Camianın tamamını kapsayacak enerji ve gücü toplamış olan ben ve yönetim kurulum, tüm spor dünyasına net ve güzel mesajlar vermek için hazır. Kendi doğasında birlik ve beraberliği barındıran Beşiktaş camiası, tek bir şemsiye altında toplanmalı ve rakiplerine net bir resim vermeli. Birlik mesajlarım ısrarla ve inatla devam edecek. Devamlılık arz edecek bir başka konu ise destekleri ile tüm dünyaya emsal olan Beşiktaş taraftarının tüm takımlara centilmenlik içeren davranışlarının devamı olacak. Takımlarını destekleyen, ancak maç sonunda, sonuç ne olursa olsun Beşiktaşlı duruşu ile rakibini de alkışlamasını bilen sizler, bu duruşun ilerleyen nesillere devamını sağlayacaksınız.
Bu vesile ile yeni sezonun tüm kulüpler için hayırlı olmasını diliyorum. Yeni sezonda bizler yönetici olarak özellikle maç sonlarında verdiğimiz
demeçlerle camialarımızı yönlendirdiğimizi unutmamalı ve tüm futbol ögelerine destek olmalıyız."
Yazısının sonunda, sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak zorunda kalan eski teknik direktör Mustafa Denizli'ye siyah-beyazlı takıma katkıları
nedeniyle teşekkür eden Yıldırım Demirören, "Her zaman kalbimizde, Beşiktaş'ın içinde ve yanında olacağına inandığımız Sayın Denizli ile yaşadığımız çifte kupa zaferinin bu sezon sayısının artacağı temennisi ile..." ifadelerini kullandı.
QUARESMA: "CAMİAMIZA BÜYÜK MUTLULUKLAR YAŞATACAĞIM. BUNU HEP BERABER YAPACAĞIZ"
Beşiktaş'ın yeni transferi Ricardo Bernardo Quaresma, sahada olduğu süre boyunca takımı için her şeyini vereceğini vurgulayarak, "Ben buraya Beşiktaş'ı ileri taşımak için geldim. Camiamıza büyük mutluluklar yaşatacağım" dedi. Siyah-beyazlı kulübün dünyaca ünlü Portekizli futbolcusu "Q7" lakaplı Quaresma, Türkiye'deki ilk röportajını Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'ne verdi. Derginin ağustos sayısına konuşan Querasma, kendisinden çok şey bekleyen siyah-beyazlı camiaya umut dolu mesajlar verirken, "Camiamıza büyük mutluluklar yaşatacağım" iddiasında bulundu. "Q7" şunları kaydetti: "Ben buraya Beşiktaş'ı ileri taşımak için geldim. Camiamıza büyük mutluluklar yaşatacağım. Bunu hep beraber yapacağız. Geldiğimden beri kendimi çok mutlu hissediyorum ve bu mutluluğun getirdikleriyle taraftarlarımızın beklediği kupaları kazanacağız. İmza töreninde söylediğim 'Şampiyonluk için kanımı akıtacağım' sözünü burada da tekrarlamak istiyorum. Sahada olduğum süre boyunca takım için her şeyimi veririm ve bunu da yapacağım."
"MUTLU OLACAĞIM YERİN BEŞİKTAŞ OLDUĞUNU ANLADIM"
Beşiktaş'a transfer sürecini anlatan Quaresma, "Teklifi menajerim bana ilettiğinde düşüneceğimi söyledim. Çünkü Inter'den ayrılmak istiyordum. Bunun üzerine görüşmeler başladı. Beşiktaşlı yöneticiler benim çok önemli olduğumu hissettirip güvendiklerini söylediler. Ben de imzayı attım ve şu anda çok mutluyum. Ayrıca söylenildiği gibi Fenerbahçe ya da başka bir takımdan teklif almadım" dedi.
Transfer sürecinde başkan Yıldırım Demirören'in kendisiyle konuşmak için yanına geldiği hatırlatılan Quaresma, "Kendisini yanımda görmek büyük bir onurdu. Onların bana güvendiğini görmek benim için en önemlisiydi. Tabii ki beni isteyen birçok takım vardı ama başkanla konuştuktan sonra mutlu olacağım yerin Beşiktaş olduğunu anladım" ifadelerini kullandı. "Q7", "Başkanımız 'Schuster imzaladı, sen de imzalayacaksın' dediğinde çok mutlu oldum. Zamanında büyük futbolcuydu, şimdi de büyük bir hoca. Onunla çalışmak, onun tarafından eğitilmek bana mutluluk veriyor" dedi. BJK İnönü Stadı'nda kendisi için düzenlenen imza törenini de değerlendiren Portekizli yıldız, "Bir futbolcunun en çok isteyeceği şey; sahaya girdiğinde isminin bağırılması, taraftarların onu beklediğini bilmesidir. Ben bunu o gün sonuna kadar yaşadım ve hayatıma damga vuran olaylar arasına girdi. Kendimi Beşiktaşlı, onların parçası gibi hissettim" ifadelerini kullandı.
"BANA NEREDE OYNAYACAĞIMI SÖYLESİNLER YETER"
Quaresma, "En verimli kullanılacağın oyun biçimi sence nedir?" şeklindeki bir soruya, "Fark etmez... Bana nerede oynayacağımı söylesinler
yeter" diye yanıt verdi. Vikingur karşılaşması ile ilk kez resmi bir maçta Beşiktaş taraftarının karşısına çıkan Quaresma, müsabaka öncesi taraftarlara "üçlü" çektirdiği an ile ilgili olarak, "Açıkçası Portekiz'de de insanlar futbolla çok ilgili ama Türkiye'deki gibi değil. Bu nedenle beni çağırdıklarında tedirgin oldum. Ne yapacağımı bilemedim. Ama sonucu güzel oldu" dedi. Vikingur maçında değerlendiremediği penaltının kariyerinde kaçırdığı ilk penaltı olduğunu söyleyen "Q7", "Çok kötü vurdum, kaçırmamalıydım. Atmam lazımdı" değerlendirmesini yaptı.
Sıklıkla yaptığı ayağının dışıyla sert şut ve kendine has topuk pasları hatırlatılan Quaresma, "Doğarken ayaklarım kapalı olduğu için dışarı açma gibi bir eğilimim oluyor (gülüyor). Ayrıca diğer futbolcuların yapmadığı şeyleri denemeyi de seviyorum. Bir de başarılı olunca çok mutlu oluyorum" şeklinde görüş belirtti.
Portekiz'in bir diğer popüler futbolcusu Ronaldo ile sürekli kıyaslanması hatırlatılarak, aralarında kişisel olarak rekabet olup olmadığı sorulan Quaresma, "Hayır, aramızda bir rekabet yok. Onun kendi yetenekleri var, benim kendi yeteneklerim. Bir çekişme yaşamıyoruz. Kendisi çok iyi bir futbolcu olmanın yanı sıra harika bir insan. Buradan onun için en iyi dileklerimi sunuyorum" dedi.
"ÇOK YOKSUL BİR AİLEDE BÜYÜDÜM"
Quaresma, çocukluğunun yoksulluk içinde geçtiğini vurgulayarak, hayatını, "Hem yoksulluğun dibini, hem de zenginliğin zirvesini yaşadım" diye özetledi. Portekizli futbolcu, çocukluk dönemiyle ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
"Çok yoksul bir ailede büyüdüm. Yaşadığımız bölgede uyuşturucu dahil aklınıza gelebilecek her türlü kötü alışkanlık yaygındı. Bu sebeple o hayatı iyi biliyorum. O hayattan çok şey öğrenerek bugünlere geldim. Hem yoksulluğun dibini, hem de zenginliğin zirvesini yaşadım. Yaşadıklarımdan hep ders çıkardım. Bunların ne anlama geldiğini ve benim için önemini ayrı tutarım." Gecekonduda büyüdüğünü, küçüklüğünün tek odalı bir evde geçtiğini anlatan "Q7", "Hayatımızı zar zor idame ettirebiliyorduk" dedi.
"KÜÇÜKKEN FUTBOLU SEVMİYORDUM"
Küçükken futbolla hiç ilgilenmediğini belirten Quaresma, şunları kaydetti: "Aklımda sadece o bölgede beraber büyüdüğüm çocuklar gibi kötü
alışkanlıklar vardı. Onlara özeniyordum, sadece onlarla vakit geçirmek istiyordum. Ağabeyim ise futbol oynuyordu ve bir gün beni de antrenmana götürmek istedi. 'Çok istiyorsan gelirim ama futbolu sevmiyorum. Boşu boşuna götürme' dedim. Yine de gittik ve beni kendi antrenörüyle tanıştırdı. Ondan antrenmana katılmamı rica etti. Israrla istemediğimi söylesem de kendimi o ilçe takımının altyapısında buldum. Daha sonra Sporting Lizbon ağabeyimi kadrosuna katmak için geldi. Ona 'Futbol oynayan bir kardeşinin daha olduğunu duyduk' dediler. Ben hala
futbolu sevmiyordum ve ciddiye almıyordum ama iki gün sonra imzayı attım. 17 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda Portekiz'le şampiyon olduktan sonra da hayatımın birparçası oldu."
"12 yaşındayken futbolu bırakıp hokey oynamak istemiştim" diyen Quaresma, "Anneme bunu söylediğimde 'Eğer futbolu bırakırsan; birincisi hokey oynamana izin vermeyeceğim, ikincisi dışarı çıkamayacaksın, üçüncüsü arkadaşlarınla görüşemeyeceksin' dedi. Tabii Avrupa Şampiyonası'nda iki gol atıp şampiyonluğu yakaladıktan sonra Sporting Lizbon'a döndüğümde bana B takımda oynama şansı verdiler. Orada 24-25 yaşında oyuncular vardı ve o an işin ciddiyetini kavradım. Artık profesyonellerle birlikteydim" ifadelerini kullandı.
Ağabeyinin şimdi küçük bir takımda oynadığını belirten "Q7", "Bütün hayatını benim iyi olmam için feda etti" dedi. Dört yaşındayken annesiyle babasının ayrıldığını anlatan Quaresma, "Babamla da görüşüyorum, ilişkim sağlam, onu çok seviyorum ama annem gibi değil. Çünkü annemin neler çektiğini gördüm" diye devam etti. Quaresma, "Ailem için gerekirse canımı bile veririm. İkinci kez düşünmem. Saha içinde soğukkanlıyım, hiçbir şeyden korkum yok. Çünkü bu hayatta her şeyi gördüm. Tabii insanlar beni genellikle sahada gördükleri için duygusuz olduğumu düşünebilirler. Ama işin içine ailem girdiğinde her şey farklılaşır" dedi.
NİHAT KAHVECİ: "İYİ BAŞLADIĞIMIZ TAKDİRDE BU SEZON LİGE VE AVRUPA KUPALARINA RENK KATACAĞIMIZ KESİN"
Beşiktaşlı futbolcu Nihat Kahveci, çok kaliteli bir kadroya sahip olduklarını belirterek, "İyi başladığımız takdirde bu
sezon lige ve Avrupa kupalarına renk katacağımız kesin" dedi.
Tecrübeli futbolcu, Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin ağustos sayısında yer alan röportajında, geçen sezon iyi bir
performans sergileyemediğini belirterek, "Geçen sezon iyi şeyler yaptığımı söylersem yanlış olur. Ama kötü bir Nihat bile bazı şeyleri gösterdi. İyi bir Nihat'ın neler yapacağını herkes biliyor. Bu sezon güzel transferler yapıldı. Hem hoca hem de yabancı oyuncu anlamında. Önemli olan iyi başlamak diye düşünüyorum. İyi başladığımız takdirde bu sezon lige ve Avrupa kupalarına renk katacağımız kesin. Çünkü o kalitede futbolcularımız var. Bunun ipuclarını Vikingur ile oynadığımız UEFA Avrupa Ligi maçında da verdik" ifadelerini kullandı.
"DAHA İYİ TEKLİFLER OLMASINA RAĞMEN BEŞİKTAŞ'I TERCİM ETTİM"
Nihat Kahveci, İspanya'da oynarken kendisine daha iyi teklifler yapılmasına rağmen Beşiktaş'ı tercih ettiğini söyledi.
Profesyonel futbolculuk hayatında Beşiktaş, Real Sociedad ve Villarreal takımlarının formalarını giydiğini anlatan Nihat, şunları kaydetti:
"9 sene önce giderken de 'Türkiye'ye tekrar dönersem Beşiktaş'ta oynarım' dedim ve öyle de yaptım. Tabii ki insanlar 'İyi kontrat yaptı, geldi'
diyebilir ama ben zamanında da söyledim. Daha iyi teklifler olmasına rağmen Beşiktaş'ı tercih ettim. İyi kazanıyorum ama sebep bu değil. Beşiktaş'ın benim için önemi çok büyük. Çünkü 8 sene yurt dışında oynadığım dönemde de herkes beni 'Beşiktaşlı Nihat' olarak andı ve benimle bu şekilde gurur duydu. Bu benim için çok büyük bir şey. Bunun üstüne katarak, önümüzdeki sezon iyi bir Nihat izlettirmek istiyorum."
"ABDEST ALMADAN MAÇA ÇIKMAM"
Röportajında maç öncesi ve sonrasında yaptıklarını da anlatan tecrübeli futbolcu, "Rakip kim olursa olsun, bütün hafta boyunca o maçı düşünürüm. Hiç ayırt etmem, aynı şekilde ciddiye alırım. Tabii ki her futbolcu gibi benim de maçtan önce yaptıklarım vardır. Mesela maça abdest almadan çıkmam. Sahaya sağ ayağımla çıkarım. Maç sonrasında galibiyeti de mağlubiyeti de çok yoğun yaşamamaya dikkat ederim. Elbette galibiyete çok sevinir, mağlubiyete çok üzülürüm ama fazla abartmamaya çalışırım. Çünkü bilirim ki, bir hafta sonra yine maç var ve ona da en kısa zamanda hazır olmamız gerekiyor" değerlendirmesini yaptı. Nihat, dışardan bakıldığında futbolcuların yaşantısının güzel gözüktüğünü
dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama o kadar güzel bir yaşantımız yok. Hep belli başlı şeyleri yapıyoruz. Yememiz, içmemiz, uyumamız, uyanmamız hep belli standartlara göre oluyor. Ben de herkes gibi bazen kalabalığa girip eşimle, çocuğumla dolaşmak istiyorum. Maalesef o rahatlığımız yok. İnsanlar, hafta sonu çıkıp eğlenirken, biz kampta maçı bekliyoruz. Bu 10 sene, yani kısa bir dönem böyle. 25-35 yaşları
arasında, diğer maddi imkanı iyi olan gençler gibi yaşadığımız söylenemez. Ancak bu 10 senemiz, ekonomik olarak bizim 50-60 senemizi kurtarıyor. O nedenle, zorlukları fazla da dert etmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, futbolu bırakınca da bir hayat var, yine keyif yapabiliriz. Şahsen ben çok mutluyum. Sonuçta göz önündeyiz, insanlar sevgi gösteriyor, örnek alıyorlar. Bu da işimizin güzel tarafı."
"FUTBOLCU OLMAYI HİÇ DÜŞÜNMÜYORDUM"
Nihat Kahveci, çocukken futbolcu olmayı hiç düşünmediğini dile getirerek, "Çocukken kendime ait futbol topum hiç olmadı. İlk kramponum da Esenlerspor'a gittiğimde oldu. Futbolu gerçekten çok seviyordum ama futbolcu olmayı hiç düşünmüyordum. Mesela yazın sokakta hep maç yapıyorduk. Ama lisanslı olarak futbol oynamayı hiç düşünmedim. Liseye başladığımda arkadaşların tavsiyesiyle amatör bir takım olan Esenlerspor'a gittim. Lise bitti, Beşiktaş altyapısına geldim. İkinci senemde de A takıma yükseldim" ifadelerini kullandı. Birlikte çalıştığı bütün antrenör ve teknik direktörün kendisine bir şeyler kattığını anlatan Nihat, "Ama benim hayatımın en önemli anı sanırım PAF takımından A takıma çıkmam olmuştur. O da Toshack zamanıdır. Sadece ben değil, benimle birlikte 6-7 oyuncu A takıma yükselmişti. Çıkmakla kalmadık, Toshack bize şans da verdi. Bu şansı değerlendirdik ve yolumuz açıldı. Tabii ki sonradan beni takip edip, İspanya'ya da götürdü. Benim için en etkili isim diyebilirim" şeklinde görüş belirtti.
Tecrübeli futbolcu, kazançlarını gayrimenkul sektöründe değerlendirdiğini de anlatarak, "Ben birikimimle genelde ev alıyorum. Bunun yanında her insan gibi ben de elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Bazılarını memnun ediyoruz, bazılarını edemiyoruz. Sonuçta herkesin memnun olması da zor bir şey" diyerek sözlerini tamamladı.

Schuster İstedi Zapo Kaldı !
 

Beşiktaş`ta adı sürekli gönderilecekler listesinde geçen,ancak kamp döneminde göstermiş olduğu performans ile Schuster`in beğenisini kazanan Zapo takımda`da kaldı

Haber1903`e konuşan Çek oyuncunun menajeri Ömer uzun takımdan ayrılıp ayrılmayacağı merak konusu olan tecrübeli stoper ile ilgili şu açıklamaları yaptı...

SCHUSTER İSTEDİ ZAPO KALDI

"Alman teknik adam Schuster oyuncu ile Victoria Plzen maçı öncesi yüz yüze görüşerek,performansından memnun olduğunu ve kendisinin bu sene takımda kalmasını istediğini iletti.Zapo bu görüşmenin ardından takımda kaldı diyebiliriz.Biliyorsunuz Zapo`yu Eskişehir ve Bursa kulüpleri ısrarla istiyorlar ama oyuncunun tercihi çok çalışıp Beşiktaş`ta kalmaktı.Sanırım Schuster Zapo`nun bu isteği ve arzusunun karşılığını vermiş oldu.Çok büyük bir değişiklik olmaz ise Zapo önümüzdeki sezon Siyah Beyazlı forma altında mücadele edecek"
ifadelerini kullandı.

HABER1903

Hâla Kesinleşmiş Bir Şey Yok Zapo'da Gidebilir Ferrari'de Ben Bu Açıklamaların Bir Pazarlama Stratejisi Olduğunu Düşünüyorum En Azından Net Bir Bilgi Gelene Kadar .

Günler Önce Zapo'nun Es-Es Başkanıyla Görüşüp Anlastığını Tek Sorunun Schuster'ın Git Yada Kal Demesi Olduğunu Belirtmiştim Bakalım Bu Hafta Netleşicektir .

Ferrari Ka-La-Cak !


Eğer Giderse Büyük Sürpriz Olur . Ve iyi Bir Fiyata Gider Onun Haricinde Gitmeyecek .

Ulan ben yoruldum bunu takip etmekten millet haber çıkarmaktan yorulmadı :S

Holosko'yu Güneş çarptı
 

Yabancı sayısını düşürmeye çalışan Beşiktaş'ta, Holosko'nun Trabzonspor'a transferi Şenol Güneş engeline takıldı !.. Lig TV'den Atakan Kurt'un haberi:


İki kulübün başkanlarının Holosko'nun bonservisiyle bordo mavili takıma transferi konusunda prensip anlaşmasına varmasına rağmen, Trabzonspor'un tecrübeli hocasının Slovak yıldıza vize vermediği ortaya çıktı !..

Edinilen bilgiye göre Yıldırım Demirören ile Sadri Şener, Holosko konusunda 2.5 Milyon Euro bonservis bedeli için el sıkışmasına rağmen Şenol Güneş'in bu oyuncuyu istemediğini belirtmesi üzerine transfer yattı.

(Lig TV - Atakan Kurt)

Zapo'nun Beşiktaşta kalmayı istemediğini düşünüyorum. Bu yüzden gitmesinin takım için daha iyi olacağı kanaatindeyim.
Ferrari'nin ise kalması gerek. Onu göndermek aptallık olur.

Robinho'ya Q7 taktiği
 

Ricardo Quaresma ve Jose Mari Gutierrez’i renklerine bağlayarak, transferde tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çeken Siyah-Beyazlı Yönetim’in, Robinho konusunda da ince bir taktik uyguladığı bildirildi. Beşiktaş Kulübü Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı, Brezilyalı futbolcu için şu anda herhangi bir girişimleri olmadığını açıklayıp, “Yazılı ve görsel medyada Robinho konusunda çeşitli haberler yer almaktadır. Müteaddit defalar resmi internet sitemizden bu oyuncunun transferi konusunda artık bir girişimimizin olmadığını açıklamış olmamıza rağmen benzer haberlerin çıkması üzerine, bu oyuncunun gündemimizden düştüğünü bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunarım” ifadesini kullandı. Ancak işin aslının öyle olmadığı öğrenildi. Beşiktaş’ın tıpkı Quaresma transferinde olduğu gibi aşırı isteklerde bulunan hem Robinho hem de kulübü Manchester City’e vazgeçmiş imajı vermeye çalıştıkları belirtildi.

Başkan Demirören’in rüyası...
Rest çekerek, blöf yapan Siyah-Beyazlılar, karşı tarafın reaksiyonuna göre yeni bir girişimde bulunacakları kaydedildi. Kara Kartal, Portekizli süperstarın transferinden vazgeçtiklerini açıkladıktan bir hafta sonra işi bitirip, resmi imzayı attırmıştı. Beşiktaş eğer Q7’de uyguladığı taktik tutarsa, Başkan Demirören’in rüyası olan Robinho transferini gerçekleştirip, 3. dünya yıldızını İnönü’ye getirmeyi hedefliyor.

Guti: İki aşkım... Noelia ve Beşiktaş
 

Hem alanda hem statta büyük sevgi gösterileriyle karşılaşan Guti de bu tablodan hayli etkilendi. Kısa bir süre önce ilk röportajını FANATİK’e veren ve “Son iki günde yaşadıklarım tarif edilemez. Real Madrid’te yıllarca forma giydim, çok kupa kaldırdım. Ama hiç böyle bir tutkuya şahit olmadım” diyen İspanyol futbolcu, Türkiye’de inanılmaz mutlu. Guti bu ruh halini dünyanın en çok kullanılan sohbet platformlarından biri olan MSN’e de çekinmeden yazdı...

İnönü’yü sarsacak!
MSN iletisini Beşiktaş’a transferi sonrasında, “İki aşkım... Noelia ve Beşiktaş” şeklinde değiştiren Guti, kendisini arayıp soran tüm arkadaşlarına da İstanbul ve Beşiktaş camiasını övüyor. Bu arada taraftarın sevgilisi İspanyol futbolcunun yarın oynanacak olan Plzen mücadelesi için soluğu İnönü Stadı’nda alacağı öğrenildi. Sahaya çıkıp taraftarları selamlaması beklenen Guti’nin maçı daha sonra yönetime ait bir locada izlemesi bekleniyor.

Kartal'da Sivok şoku
 

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu rövanşında yarın İstanbul’da oynayacağı Viktoria Plzen maçının hazırlıklarını BJK İnönü Stadı’nda yaptığı idmanla sürdürdü. Teknik direktör Bernd Schuster yönetiminde basına kapalı yapılan antrenmana takım halinde koşularla başlayan Siyah-Beyazlılar’ın, idmanın ikinci bölümünde denge ve kuvvet çalışmaları yaptığı bildirildi. Futbolcuların, pas çalışması ve tam sahadaki çift kale maçın ardından yapılan şut çalışmasıyla günü tamamladığı kaydedildi. Hayli neşeli geçen idmanda Sivok’un sakatlanması ise morallari alt üst etti. 5’e 2 çalışmasında sağ dizini zorlayan Sivok’un idmanı yarıda bıraktığı, durumunun ise bugün belli olacağı ifade edildi.

Yine uyardı
Bu arada Siyah-Beyazlılar’ın Çek savunmacısı Tomas Sivok yarınki Viktoria Plzen maçının en az ilki kadar zor geçeğini ve bu nedenle çok daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Tecrübeli defans oyuncusu, “Kuralar çekildiğinde kimse Viktoria Plzen’in ismini bilmiyordu. Ancak ilk maçtan önce de söylediğim gibi her zaman ciddiye alınması gereken bir rakip. Liglerinde 3. hafta geçildi. Bizden daha hazırlar. Skor avantajı bizde. İnönü’den çıkmaları gerçekten zor ama rakibi küçük görme lüksümüz yok” dedi.

Beşiktaş'ı istiyorum
 

Geçtiğimiz sezondan bu yana adı transfer haberlerinin zirvesini süsleyen Sercan Yıldırım’ın Beşiktaş’a yeşil ışık yaktığı ortaya çıktı... Son günlerde Siyah-Beyazlılar’da yaşanan transfer hareketliliğinin ve camianın havaya girmesinin de bu kararda etkili olduğu öğrenilirken, genç oyuncunun bu düşüncesini hocası Ertuğrul Sağlam ile de paylaştığı belirtildi. Bursaspor’un teknik patronuyla transfer zirvesi yapan milli oyuncunun, “Hocam yeni sezonda Beşiktaş’ta oynamak istiyorum ve sizden de kolaylık bekliyorum” ifadelerini kullandığı ileri sürüldü. Bu gelişme doğal olarak hem Beşiktaş hem de Bursaspor’da büyük hareketlilik yarattı. Taraftarlarına yeni bir yıldız daha armağan etmek için düğmeye basan Siyah-Beyazlı ekibin kurmayları hemen bir Sercan zirvesi yaptı, alternatifli teklifler hazırladı. Beşiktaş’ın Sercan’a karşılık Bursaspor’a Fink ve Holosko’yu önerdiği edinilen ilk bilgiler arasında. Ancak son şampiyonun yöneticileri, her ne kadar teknik direktör Ertuğrul Sağlam iki oyuncuyu da kadroda görmek istese de bu teklife özellikle Holosko’nun yıllık 1.8 milyon Euro’yu bulan maliyeti sebebiyle hiç sıcak bakmıyor.

Oyuncu değil para istiyorlar
Bu safhada Beşiktaş cephesi yeni takas+para paketi hazırlarken, Bursaspor ise takası düşünmediğini, ancak 8 milyon Euro’ya kadar inebileceği bilgisini aracılar vasıtasıyla gerekli yerlere ulaştırdı. Bir başka alternatif ise bu rakamın vadeler halinde ya da tek bir oyuncu takasıyla noktalanması.

Schuster'den 'erken' emir
 

Beşiktaş’ta Plzen rövanşı öncesinde kelimenin tam anlamıyla teknik direktör Schuster fırtınası esiyor... Antrenmanlarda disiplini bir an olsun elden bırakmayan Siyah-Beyazlılar’ın çalıştırıcısı, İnönü’deki karşılaşmanın stratejisini de yavaş yavaş şekillendiriyor. Bu paralelde Alman hocanın sahaya hücum yönü çok güçlü bir kadroyla çıkması bekleniyor. Edinilen bir başka bilgi de Beşiktaş’ın teknik patronunun oyuncularından istekleriyle ilgili...

Taraftar için...
Oyuncularına sürekli ilk maçı hatırlatan Alman teknik adamın, Plzen’e bu defa sürpriz şansı vermemeleri gerektiğinin altını çiziyor. İlk yarıda rakibin gardını düşürmeyi hesaplayan Schuster’in ekibine, “Erken rahatlayıp taraftarımıza iyi futbol ve goller armağan etmeliyiz” mesajlarını verdiği bildirildi.

Yine, yeni, yeniden Aurelio
 

Mehmet Aurelio, Beşiktaş yolunda... Geçtiğimiz hafta içinde As gazetesinin duyurduğu iddiayı bu kez de Marca gazetesi gündeme getirdi. İspanya 2. Lig takımlarından Real Betis’te forma giyen Brezilya asıllı milli oyuncunun, Siyah-Beyazlılar ile anlaşmak üzere olduğu belirtildi. Haberde kontenjandaki sıkıntı nedeniyle yabancı transfer yapamayan ve bu tercihini forvetten yana kullanmak isteyen Kara Kartal’ın bu sebepten ötürü Aurelio’yu almak istediği ifade edildi. Real Betis Başkanı Luis Oliver ile Bernd Schuster’in yakın dostluğunun bu transferin gerçekleşmesini kolaylaştıracağı kaydedildi. Yeşil-Beyazlılar’ın yıllık 3 milyon Euro ödediği Aurelio’nun maliyetinden kurtulmak için bu oyuncunun gitmesine sıcak baktığı açıklandı.

Otopark olayı engel!
Ancak Aurelio’nun Beşiktaş’a transferinin önünde büyük bir engel bulunuyor. Fenerbahçe forması giyerken, bir Beşiktaş maçından sonra Saracoğlu Stadı’nın otoparkında Ricardinho’ya saldıran Aurelio’ya taraftarın tepki göstermesinden çekinen Siyah-Beyazlı yönetimin, bu nedenle transfere çok sıcak bakmadağı öğrenildi.

Güven kazandım
 

2 KÖTÜ YIL GEÇİRDİM
Beşiktaş'ın Portekizli yıldızı Ricardo Quaresma, Beşiktaş'ın kendisine oynama isteğini yeniden kazandırdığını söyledi. Lig TV'ye konuşan Quaresma, "İki kötü yıl geçirdim ama özgüvenim geri geldi. Futbol için çıldıran taraftarımızı sevindirmek için elimden geleni yapacağım" dedi.

YENİDEN MİLLİ TAKIM
Guti'nin mi yoksa kendisinin mi 1. transfer olduğuyla ilgili soruyu "Futbolda 1. ya da 2. önemli transfer diye bir şey yoktur. Ben buraya her şeyimi vermek için geldiysem, Guti de aynı düşünüyor" şeklinde yanıtlayan Q7, Portekiz Milli Takım formasını yeniden giymek istediğinin de altını çizdi.

İtalyan medyası uçtu
 

Yaptığı süper transferlerle Avrupa'yı bile kendine hayran bırakan Beşiktaş'ın, Arsenal'de forma giyen yıldız oyuncu Adebayor ile ilgilendiği ve 30 milyon euro'luk teklif yaptığı iddia edildi. Calciomercatonews internet sitesinde Togolu golcüye Juventus kulübünün de talip olduğu ve 22 milyon euro önerdiği belirtildi.

Bana fazla iş düşmez
 

Plzen maçında Beşiktaş’ın en büyük kozu Hakan Arıkan olacak.
Çek takımı ile oynanan ilk maçın kahramanı olan Hakan, yarınki karşılaşmada gol yemeyeceğini iddia etti. Hakan, “Kalem gole kapalı. İlk maçtaki kadar bana fazla iş düşeceğini sanmıyorum. Arkadaşlarımın atacağı gollerle turu geçeceğiz” dedi.

Maç 3-0 biter ilk golü Q7 atar
 

Beşiktaş taraftarı Vikingur maçında penaltı kaçıran Quaresma’dan gol bekliyor.
Siyah-Beyazlı forma ile ilk 3 resmi maçında gol atamayan Quaresma’dan yarınki Viktoria Plzen maçında gol bekleyen taraftarlar, internet sitelerindeki forumlarda Portekizli yıldıza övgüler yağdırırken “Maç 3-0 biter ilk golü de Q7 atar” yorumları yapıyorlar.

Kıran kırana
 

Yabancı kontenjanındaki sıkıntı nedeniyle forvet arayışlarını yurt içinde sürdüren Beşiktaş, Sercan Yıldırım inadından vazgeçmiyor.
Bu oyuncu için Bursaspor’a, Holosko’yu öneren siyah-beyazlı kulübün, yeşil-beyazlılar ile girdiği pazarlık sırasında Slovak oyuncunun yanı sıra Fink ve 2 milyon euro daha önerdiği ortaya çıktı. Başkan Yıldırım Demirören’in transferini çok istediği genç oyuncu için Bursaspor Yönetimi’nin 2 yerine 3 milyon euro istediği ve görüşmelerin bu noktada kaldığı vurgulandı.
Yeşil-beyazlı yönetimin ayrıca Holosko, Fink ve 3 milyon euro paranın yanı sıra, Holosko’nun Beşiktaş’tan aldığı yıllık 1 milyon 800 bin euro için çözüm aradığı öğrenildi. Bursapor’un bu ücreti ödemesi halinde takım içerisindeki dengelerin bozulmasından korktuğu bildirildi. Her iki kulüp yetkililerinin önümüzdeki günlerde bir araya gelerek görüşmeleri sürdürecekleri vurgulandı.


Sercan da istiyor
Bursa’dan sızan haberlere göre ise Sercan Yıldırım’ın, Beşiktaş’a gelmek istediği, iki kulübün yönetimlerinin anlaşması durumunda kariyerini İstanbul’da devam ettirmek istediği vurgulandı. Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam’ın da bu oyuncunun gitmesine engel olmayacağı, Fink ve Holosko’yu da kadrosunda görmeyi çok istediği öğrenildi.