|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
11-01-2008, 21:57 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Nazım, memleketine dönüyor Şair Nazım Hikmet'in Moskova'daki evinden getirilen özel eşyaları, ilk kez şairin sevenleriyle buluşacak. Şair Nazım Hikmet'in, eşi Vera Tulyakova ile yaşamının son yıllarını geçirdiği Moskova'daki evinden getirilen özel eşyaları, ilk kez şairin sevenleri ve edebiyat meraklılarının izlenimine sunulacak. Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu'nun ev sahipliği yapacağı “Şehrime Ulaşamadan Bitirirken Yolumu/Nazım ve Vera Moskova'dan İstanbul'a” başlıklı sergi, 19 Ocak-22 Mart 2008 tarihleri arasında açık kalacak. Şairin ve eşinin yaşam alanını yeniden canlandıracak sergiyi, Sadık Karamustafa tasarladı, küratörlüğünü de Melih Güneş yaptı. Sergide, Nazım Hikmet'in, eşi Vera Tulyakova ile paylaştığı ve yaşamının son yıllarını geçirdiği Moskova'nın 2. Pesçannaya Sokağı'ndaki evinden getirilen pek çok özel eşyası yer alacak. PİJAMADAN BANKA HESAP CÜZDANINA KADAR HER ŞEY Nazım Hikmet ile Vera Tulyakova'nın bilinen bazı fotoğraflarına da yansıyan kıyafetlerinden örnekleri de içeren ve Nazım Hikmet'in Moskova'daki dünyasını, ilk kez sergilenen özel eşyalarıyla İstanbul'a taşıyan sergi, şairin yaşadığı mekana dair ilginç ayrıntıları izleyicilerle buluşturacak. Vera Tulyakova'ya ait bazı kişisel eşyaların da yer alacağı sergi, Nazım Hikmet'i, sabahlığından pijamasına, yeleklerinden takım elbiselerine, cüzdanından telefon defterine, oyuncaklarından plaklarına, çoğu ilk kez sergilenen fotoğraflarından evlilik cüzdanına, üzerinde özel notları da bulunan 1963 yılı masa takviminden mektuplarına, daktilosundan kalem kutusuna, el yazmalarından bavuluna, imzalı kitaplarından banka hesap cüzdanına uzanan eşyalarını Pesçannaya Sokağı'ndaki evinden İstanbul'a getirecek. Bu eşyalara, Vera Tulyakova'nın elbiseleri, şapkaları, ayakkabısı, seyahat çantası ve şairin ölümünden çok sonra gerçekleştirebildiği İstanbul gezisinin fotoğrafları ile yatak odalarının perdesi eşlik edecek. Sergilenen eşyalar ve giysiler ile bunların bilgi metinlerini içeren ve sergiyle aynı adı taşıyan katalog ise Melih Güneş ve Vera Tulyakova'nın kızı Anna Stepanova'nın yazılarını bir araya getirecek. İzleyiciler, bu eşyalar ve giysilerin çiftin yaşamında nereye denk geldiğini ve günlük hayatlarının neresinde durduğunu, Yapı Kredi Yayınları'nın bu ay yayımlayacağı Vera Tulyakova imzalı “Bahtiyar Ol Nazım” adlı kitaptan alıntı yapılan metinlerden takip edebilecek. “EŞYALARI HASRET GİTTİĞİ İSTANBUL'DA” Küratör Melih Güneş, sergiye ilişkin şu görüşleri dile getirdi: “Bu sergiyle olanaklar elverdiğince, Nazım Hikmet'in Moskova'daki son yıllarının dünyasını, büyük ustanın hasret gittiği İstanbul'da, İstanbullularla buluşturmaya çalıştık. Nazım Hikmet ve Vera'nın birlikte yaşadığı evde bulunan eşya ve belgelerin sergilenmesi, genel ilke olarak kabul edildi. Sergide Vera'nın kullandığı, Nazım'ın etkisini taşıyan bazı giysiler ve eşyalar da yer alıyor. O eşyalar ki ak yakalı kara paltodaki 'kocaman sedef düğmeler' gibi Nazım Hikmet'in sanatının da içine girmişti.” | ||
|
11-01-2008, 22:07 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 8.401
Tecrübe Puanı: 25 | eşyalarıyla birlikte kendide vatanına geri gelir umarım
__________________ | ||
11-01-2008, 22:13 | #3 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 39
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 | Gelsin artık... Memleketimi seviyorum : Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım. Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi. Memleketim : Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya, kurşun kubbeler ve fabrika bacaları benim o kendi kendinden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir. Memleketim. Memleketim ne kadar geniş : dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana. Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum. Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum ve güneye pamuk işleyenlere gitmek için Toroslardan bir kerre olsun geçemedim diye utanıyorum. Memleketim : develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler, kavak söğüt ve kırmızı toprak. Memleketim. Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven alabalık ve onun yarım kiloluğu pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla Bolu'nun Abant gölünde yüzer. Memleketim : Ankara ovasında keçiler : kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması. Yağlı, ağır fındığı Giresun'un. Al yanakları mis gibi kokan Amasya elması, zeytin incir kavun ve renk renk salkım salkım üzümler ve sonra karasaban ve sonra kara sığır ve sonra : ileri, güzel, iyi her şeyi hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır, çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım yarı aç, yarı tok yarı esir... Nazım Hikmet Ran | ||
17-01-2008, 00:34 | #4 | ||
Optik bArikAtı Üyelik tarihi: Oct 2006
Mesajlar: 1.729
Tecrübe Puanı: 20 | Mavi Gözlü DEV GENÇ kıymetini bilemediler aslında biliyorlardı ama bilmemezlikten gelindi herzaman ki gibi.Neyse.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |