Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Kültür ve Sanat

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 16-02-2008, 18:28   #1
Banned
 
|RespecT Me| - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hangi yazar hangi mekanda

Hangi yazar hangi mekanda


Edebiyat yapan insanların kendine özel mekanları vardır. Hangi yazar hangi mekana gidiyor, biliyor musunuz?



Click the image to open in full size.

Bu yazar tayfası da bir âlem. Nerede, nasıl yazıyorsunuz? diye sorduk, birbirinden farklı yanıtlar aldık. Kimisi patırtı gürültünün ortasında, kimi sessizlikte, kimi istinat duvarına bakan ardiye odasında, kimi de en baba kahvelerde kalemlerini konuşturuyor. Ama hiçbiri çay ve kahve olmadan yazamıyor.
Malumunuz, yazmak büyük maharet istiyor. Öyle her yazdığınızı okutmak, geniş okur kitlelerini peşinden koşturmak kolay iş değil. Çoğumuz “Bu insanlar bu kadar yazıyı acaba nerede, hangi zamanda ve nasıl bir ortamda kaleme alıyor?” diye merak etmekten geri duramıyor. “Kimi yazar, gazetelerindeki odalarına kapanır telefon bile bağlatmaz, kimisi evinde sinek uçurmaz.” diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zira çoğu, laptopla kalabalıkta patırtı gürültü arasında, en sancılı zamanlarında yazıyor yazılarını. Ama yazı için geceyi ve sessizliği, her şeyin elden ayaktan çekildiği vakitleri bekleyenler de yok değil.

Edebiyat ve sanat yazarlarının yazmak için daha sofistike mekânlar tercih ettiğini, hatta her yazarın ayrı bir mekânı olduğunu düşünürüz. Biliriz ki ünlü şair Attila İlhan uzun yıllar yazılarını Divan Pastanesi'nde, Cemal Süreya ise Kadıköy'de bir cafede yazmıştır. Evet, İlhan gibi birçok yazarın mesken edindiği özel mekânlar var, fakat çoğu burada sadece okuyup evlerinde yazmayı tercih ediyor. Mesela Selim İleri, bütün okumalarını Taksim'deki Gezi Pastanesi'nde yapıp, kitap ve köşe yazıları için evine çekiliyor. Gülse Birsel, senaryo metinlerini yine evindeki odasına kapanıp yazıyor. Ayşe Özyılmazer, Doğan Hızlan, Mehmet Yaşin gibi pek çok gazeteci ve köşe yazarı, gazetelerindeki ofislerinde yazmayı tercih ediyor. Ayfer Tunç, masasındaki kalemin yeri değişse bile yazamayanlardan. Doğan Hızlan'a göre ise gerçek yazar, her yerde ve her ortamda yazabilmeli.

Ahmet Kekeç’in yazı mekanı, Tophane'deki Asude. Gazeteci ve yazarların hemen hepsi çayını, kahvesini yudumlarken ve fonda klasik müzik eşliğinde yazıyor. Yani öyle Victor Hugo gibi ayakta iken, Schiller gibi masasının çekmecesine koyduğu çürük elmaların kokusunu içine çekerek ya da Lawrence Durrell gibi sabahın beşinde uykusunu bölerek yazan falan yok. Bir de yazmak için İstanbul'dan kaçanlar var tabii. Hilmi Yavuz şiirlerini Bodrum'da, Ayşe Kulin kitaplarını Urla'daki doğa manzaralı evinde yazıyor. Enis Batur ise yazmak için Paris'e gitmeyi tercih edenlerden. İşi gücü yazmak olan ve ekmeğini yazıdan kazananlar bizim gibi iki saat ilhamilerinin gelmesini beklemiyordur herhalde diyerek çıkıyoruz yola ve başlıyoruz gazeteciler ve yazarlara ‘yazı mekânları’nı sormaya.

Hangi yazar, hangi mekanda yazmayı seviyor?

Rasim Özdenören:
Gençken kahvehanelerde çok yazı yazdım

Uzun yıllar yazı için bir mekânım olmadı. Çocukluğumda yatağımın üzerinde, gençliğimde ise mahalle kahvehanelerinde ve çayhanelerde yazdım. İlk kitabımdaki öyküleri Eyüp'teki Bostan İskelesi Kahvehanesi'nde yazmıştım. Daha sonra Beyazıt’taki Marmara Kahvesi'nde ve Kapalıçarşı’daki Şark Kahvesi'nde çok yazı yazdım. Çalışma hayatına atılınca bir süre otel odasında yazdım ve sonunda evlendikten sonra kendime bir mekân oluşturabildim. Ama bel fıtığından dolayı şimdilerde yatak odasında yazmaya devam ediyorum.


Mehmet Yaşin:
İlk paragrafı yazınca çok rahatlarım

Yerleşikken ve seyyahken iki farklı yazı ortamım var. Yerleşik mekânım gazetedeki kitaplarla kaplı odam. Seyyahken ise kahvede, arabada, deniz kenarında, bir bankın üzerinde veya bir otel odasında yazabiliyorum. Mekân, görüntü, manzara, kalabalık ve gürültü beni etkilemiyor. Hafif ve derinden gelen bir müzik iyi geliyor yazı yazarken. Bol miktarda çay-kahve içerim. İlk paragraf önemlidir benim için. İlk paragrafı yazınca rahatlarım, yürürüm, neşelenirim ve yazının devamını getiririm.


Sadık Yalsızuçanlar:
Evim, şehrin gürültüsünden uzakta

Evim kentin dışında, bahçeli evlerin olduğu, çok katlı yapıların bulunmadığı bir yerde. Zemin katı bana ait ve kitaplığım da burada. Gürültü vs. çalışmamı pek etkilemiyor. Fakat özellikle roman ve öykü yazarken geceleri ve yalnızlığı yeğliyorum. Çünkü kendimi en sade, samimi, pür hissettiğim, dolayısıyla en samimi yazabildiğim zaman da gecedir. Yazmak için zaten eskiden kâğıt kaleme, şimdilerde bilgisayara, kahve ve sigaraya gereksinim olduğu kanaatindeyim.


Ali Ural:
Deniz manzaralı odam var; ama şair değilim

Gecenin ilerleyen saatlerinde kapısı mutlaka kapatılmış bir çalışma odasında yazmayı tercih ederim hep. Güzel manzaranın insanı şair ya da yazar yapacağını sananlar, deniz manzaralı çalışma odamı görüp, “İşte burada şair olunur!” demişlerdir. Halbuki manzara dikkati dağıtır ve rahatlatır. Yazarın dikkatli ve rahatsız olmaya ihtiyacı vardır.


Tuğçe Baran:
Bir istinat duvarına bakarak yazıyorum

Çalışma masam bir hafta öncesine kadar evimin aydınlık ve ferah bir odasındaydı. Ama çalışma odam altı boş olduğu için ‘alttan soğutmalı’ imiş meğer. Mecburen ardiye odası olarak düzenlediğim evin en iğrenç, en karanlık ve havasız üçüncü odasına taşınmak zorunda kaldım. Bu şu demek oluyor: O çok şahane yazılarımı leş bir istinat duvarına bakarak, bir yanda giysilerim, ayakkabılarım, öbür yanda merdivenim, alet çantam, arka tarafta ütü masam beraber yazıyorum. Memleket meselelerine bir çamaşırlık arkasından bakıyorum yani.


Ayşe Kulin:
En rahat Urla'daki dağ manzaralı evimde yazıyorum

Yazılarımı en rahat Urla'nın Yağcılar köyündeki dağ manzaralı evimde yazıyorum. Ama her yerde de yazabilirim. Sabahları erken kalkarsam daha güzel yazıyorum. Artık laptop taşıyorum ve vapurda, havalimanlarında hem okuyorum hem yazıyorum. Kitapları her yerde okuyup not çıkarabiliyorum ve yaptığım işe konsantre olabiliyorum. Ama en rahat tabiî ki dağ evimde çalışabiliyorum. Kapım ve telefonum daima herkese açıktır.


Ahmet Kekeç:
Kitap çalışmalarımı Asude'de yapıyorum

Kalabalıktan ve sesten yalıtılmış bir yer olduğu sürece her yerde yazabilirim. Ama Tophane'deki Asude benim uğrak yerim, orada yalnız kalabiliyorum. Hemen her gün uğruyorum Asude'ye. Gazete yazılarımı en rahat gazetede yazıyorum, Asude'de ise daha çok kitap çalışmaları yapıyorum. Fonda da piyano eserleri oluyor.


Ali Bulaç:
Gecenin sessizliği, zihnimi toparlıyor

Yıllardan beri çok arzu etmeme rağmen maalesef bana ait bir odam olmadı. Yazı benim için sancılı bir süreç. Onun için önce zihnimi hazırlıyorum. Gecenin sessizliği ve el ayağın çekilmesi zihnimi toparlamama yardım ediyor. Bana göre her yazı her mekânda ve ortamda yazılmaz. Çünkü iyi bir yazı dikkat gerektirir.


Ayfer Tunç:
Yazıya başlamadan önce iyi bir kitap veya şiir okurum

Kahvehanelerde, çay bahçelerinde, başkalarına veya kamuya ait mekânlarda yazabilen biri değilim. Laptopunu alıp bir yere gidip yazabilenlerden de değilim, çalışma odamın iç düzeninde bir değişiklik yaptığım zaman bile yazmakta zorlanırım. Şehrin genel sesi beni rahatsız etmez ama sokak kazılıyorsa veya gürültülü bir makine çalışıyorsa çalışmam mümkün değil. Yazıma başlamadan önce iyi bir kitap veya birkaç şiir okurum, ardından masama otururum, bilgisayarımı açarım ve çalışmaya başlarım.


Her yazarın özel bir mekanı var

* Cemal Süreya-Yazılarını Kadıköy'de bir kahvehanede yazarmış.

* Reşat Nuri Güntekin-Gündüz memurluk yapıp gece sabaha kadar evinde yazarmış.

* Behçet Necatigil-Şiirlerini her yerde, sigara paketlerinin kenarına yazarmış.
* Attila İlhan-Uzun süre Divan Pastanesi'nde yazmış.

* Hilmi Yavuz-Şiirlerini Bodrum'da yazıyor.

* Enis Batur-Çalışmak için Paris'e gidiyor.

* Selim İleri-Gezi Pastanesi'nde okuyor, evinde yazıyor.

* Ayşe Kulin-İzmir'de Urla'nın Yağcılar köyündeki evinde yazıyor.

* Ahmet Kekeç-Asude Cafe’de yazıyor.

* Mehmet Barlas-Evinin üst katındaki çalışma odasında ya da yazın deniz kenarında yazıyor.
__________________
ARKADAŞLAR SİZLERİ SALAK YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARILI OLAMADIM. FORUM YÖNETİMİNİ ENAYİ YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARAMADIM. SİZDEN DİLENEREK ALDIĞIM REPLERİ FORUM YÖNETİMİ SİLDİ. ŞİMDİ İSE BEN BUNA İSYAN EDİYORUM. BEN BİR MALIM!
Click the image to open in full size.
|RespecT Me| Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-03-2008, 22:40   #2
 
dishikartal06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

bu paylaşımın için teşekkürler.her zaman merak etmişimdir nerde yazarlar diye saol.
__________________
Övünmekte Çok Haklıyız Sapına Kadar BEŞİKTAŞLIYIZ

İyi Günde Kötü Günde Sonuna Kadar BEŞİKTAŞLIYIZ...!!!

dishikartal06 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 18:19 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580