|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
12-09-2009, 13:40 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 |
Üç beraberlik, tek galibiyet. Durum Kara Kartal için hiç de iç açıcı değil. Şimdi bir de Cimbom sınavı var. Hem de Ali Sami Yen'de. Aslında bu, bulunmaz fırsat. Kötü gidişlerde derbiler hayat öpücüğüdür. Bir galibiyet ile geçmiş günahlarınızdan hemen sıyrılırsınız. Şemsiye anında tersine döner. Bunu hem futbolcular hem de teknik adamlar gayet iyi bilirler. Beşiktaş açısından böylesine kritik bir maç. Yenilirlerse fark 9 puana yükselecek… Ve bu, daha 5. haftada son derece ciddi bir problem olarak karşılarına çıkacak. Cadı kazanı ister istemez kaynayacak. Camia psikolojik açıdan etkilenecek. Çatlak sesler ortalığı kaplayacak. İstifa naraları atılacak. Kazanılırsa, tam tersi güllük gülistanlık bir ortam olacak. Beşiktaşlı kendisini yine yarışın içinde bulacak. Yeni ufuklar açılacak. Camia bütünleşecek. Peki bu ağır durum, bu baskı Beşiktaş'ın oyununu nasıl etkileyecek? İşte burada teknik direktör faktörü ortaya çıkıyor. Mustafa Denizli'nin sahaya süreceği on bir, uygulayacağı oyun şekli ve futbolcularına karşı söylemleri son derece önemli. Futbolcu akıllıdır. Teknik direktörünün uygulamalarından hemen sonuca varır. “Hocamız galibiyeti düşünüyor ve buna inanıyor” yargısına vardığı anda özgüven tavan yapar. Cimbom'un defansı yumuşak karnı Galatasaray'da en etkin oyuncular forvetler. Arda, Elano, Keita, Baros, Nonda güçlü silahlar. Ve bunlar menzile girdiler mi adamı alnının ortasından vurabiliyorlar. Beşiktaş, Galatasaray'ı kendi ceza alanının önünde beklerse, sağlı sollu kroşelerle abondone olur, yıkılır. Galatasaray'ın yumuşak karnı geri dörtlüsü. Beşiktaş oyunu işte bu oyuncuların üstüne yıkmak ve kendi gol silahlarını devreye sokmak zorunda. Galatasaray'ın hücum gücünü öne çıkarırken Beşiktaş'ın rakibinden geride olduğunu söylediğim anlaşılmasın. Nobre, Nihat, Holosko, Tello, Yusuf, Tabata her takıma kök söktürebilecek çapta oyuncular. İşte o nedenle Beşiktaş'ın stratejisi: “Göğüs göğüse çarpışarak 90 dakikayı tamamlamak” olmalı. Hangi takım geriye yaslanırsa havluyu sahanın ortasına atar. Beşiktaş'ın önlem alacağı en önemli bölge iki kanat. Kewell, Keita ve Arda kaliteli oyuncular. Ancak bunlar, arkalarındaki arkadaşlarından (Sabri, Hakan Balta) yeterli yardımı alamıyorlar. Bu nedenle de bireysel becerileriyle oyuna ağırlıklarını koyuyorlar. Beşiktaş, bu oyuncuları top ayaklarına geçtiklerinde ikişer kişiyle kenar çizgilere sıkıştırabilirse etkinliklerini en aza indirir. Kartal hodri meydan demeli! Galatasaray defansının pres karşısında top kayıpları yapmasını da Mustafa Denizli mutlaka değerlendirecektir. Kendi sahandan çıkarken kaptırılan toplar her takım için büyük handikaptır. Servet, Hakan Balta, Emre ve Sabri bu yönleriyle tehlike sinyalleri veren oyuncular. Beşiktaş forvetleri, Galatasaray geri dörtlüsü ile orta ikilisinin (Mustafa Sarp-Mehmet Topal) irtibatını kestiği anda hem rakiplerinin organize ataklarını önler, hem de karşı kaleye etkili gider. Beşiktaş son yıllarda Ali Sami Yen'de genellikle pısırık bir görüntü sergiledi. Bu nedenle de kafasına yumruk yiye yiye yenildi. Bu kez, “Ben büyük takımım. En az Galatasaray kadar güçlüyüm. Yumruk atan taraf ben olacağım” derse işin zor kısmını aşmış olur. Hatta bu durumda ibre Beşiktaş'a doğru sapma gösterir. Bakacağız, göreceğiz… Acaba Beşiktaş son yıllarda olduğu gibi başını giyotine mi uzatacak yoksa 'hodri meydan' mı diyecek? Bunun yanıtını verecek olan Denizli'den başkası değil. Sanlı Sarıalioğlu | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |