29-01-2010, 10:03
|
#1 |
Gogo
Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
| Bir Tatlı İcazet Almaya Geldim Süleyman Seba'dan... | | Kuşkum yok, 24 Temmuz 1987 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrası geçirdiği operasyonlar bile Metin Keçeli’nin canını bu kadar acıtmamıştır... Şan Ökten’in yaşamını yitirdiği Ergun Gökalp ile Metin Keçeli’nin ciddi şekilde yaralandığı kaza sözünü ettiğim, Beşiktaş futbol takımına kamp yeri bakmaya giderken geçirdikleri kaza... Şan Ökten yaşamını yitirdi, Ergun Gökalp ile Metin Keçeli sakat kalıverdi, Beşiktaş tutkuları nedeni ile... Ergun Gökalp metal parçaları ile yaşıyor ilerleyen yaşında acılar içinde, Metin Keçeli ise ancak son yıllarda aksamadan yürüyebiliyor, art arda geçirdiği operasyonlar sonrası...
Metin Keçeli, gönül bağı olduğu Süleyman Seba’nın sarf ettiği sözler nedeniyle “Canım yandı” demiş haklı olarak. Benim ise ağrıma gitti, Metin Keçeli adına yazılanlar çizilenler!
Elbette Metin Keçeli eleştirilir ancak hakaret ve aşağılama düzleminde değil. Öncelikle Metin Keçeli’yi yermek, “Beşiktaşlıyım” diyen her ‘babayiğidin’ harcı değildir, tabii ki bu satırları yazan kişinin bakış açısıyla! Gençlik, erişkinlik, üretkenlik yıllarına Beşiktaş adına gönüllü olarak ipotek koydurtan, yetmezmiş gibi bu yolda yitirdiklerinin muhasebesini bir tek gün bile yapmayan Metin Keçeli’nin sessiz kalışına ise hayretle ve de imrenerek bakmaktayım. ‘Manevi Babası’ Süleyman Seba’dan sadece ‘icazet’ istemek için Ankara’yı aramıştı, onun adını kullanmamaya da kararlıydı başkan adayı olduğu takdirde, çevresinden gelen tüm baskılara karşın. Zira, son on yılda Süleyman Seba’dan destek alanların hayali sükûtuna tanıklık etmişti Metin Keçeli! Ankara’da göz operasyonu geçiren başkanını aramıştı, sadece ‘bir tatlı icazet almak’ için... Sonra ne mi oldu? Kendi babasına gösterdiği saygının fazlasını sunduğu, sözünden tek gün dahi çıkmadığı Süleyman Seba, odasındaki telefonu açmadı.
O da Seba’yı yıllardır Ankara’da ağırlamayı içtenlikle görev edinen eski yöneticilerden Latif Ayaz’ı arayıverdi. Latif Ayaz, Metin Keçeli’ye ne mi dedi? “Metin, sen Süleyman Abi’yi arama. Çünkü sana ..... dedi” diyiverdi. Metin Keçeli neye uğradığını şaşırdı, hiç bu kadar üzülmemişti yaşamında. Daha vahimi ise, Süleyman Seba’yı Ankara’da ziyaret eden başkan adayı Murat Aksu’nun sözleri oluvermişti! Murat Aksu, Seba’nın ‘.....’ şeklindeki sözlerini birebir aktarıverdi Metin Keçeli’ye... Oysa, Süleyman Seba ile Metin Keçeli’nin arasındaki diyalog neredeyse Murat Aksu’nun yaşı ile özdeşti. Bu sözleri Murat Aksu’nun ağzından duymak için Metin Keçeli ne yapıvermişti? Kayıtsız ve şartsız Süleyman Seba’ya teslimiyet bildirgesine gönül imzası atmaktan gayrı. Yıllarca, Seba karşıtlarının “Süleyman Abi’yi bırak bizim tarafa geç” tekliflerine yanıt dahi verme gereksinimi duymadığı için mi ‘aforoz’ edilmişti bir anda? Yoksa, ‘Efsane Başkan’ Süleyman Seba’nın sözleriyle eylemleri arasında çelişki mi vardı! Süleyman Seba, Murat Aksu’ya ‘el’ mi vermişti? Murat Aksu’nun televizyon ekranında Metin Keçeli hakkında kullandığı ‘fütursuz’ cümlelerin nedeni de belirginleşiverdi bir anda belleğimde! Süleyman Seba’nın mutlaka bildiği vardır... Kaldı ki Süleyman Seba’yı eleştirmek, en azından benim haddime değil. Metin Keçeli yaşamının büyük bölümünü Beşiktaş’a verdiyse, Süleyman Seba neredeyse tümünü adadı Siyah-Beyazlı yola... Gel gör ki kırılan, yerilen Metin Keçeli oluverdi.
Yıldırım Demirören’in listesinde yer alması nedeniyle Beşiktaşlılığı sorgulanmaya başlandı... Metin Keçeli değil ‘bir tatlı icazet’, ‘baba nasihatı’ bile alamadı ‘Manevi Babası’ Süleyman Seba’dan! Peki, siz Metin Keçeli olsaydınız ne yapardınız? Asena Özkan |
| |