|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
17-02-2010, 10:24 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 |
Hem fazlasıyla duygusalız... Hem de hesapsız. Hele de ligin boyunun kısalmaya başladığı süreçte... Bir maç kazananı şampiyonluğun en büyük favorisi ilân ediyoruz. Kaybedene ise havluyu attırıveriyoruz. Ya da takım sarsıntılı bir dönemi yaşıyorsa, "Ondan bir şey olmaz" diyoruz. Fazla uzağa gitmeden, Galatasaray örneğini anımsatayım. Sakatı, cezalısı, keyifsizliği, verimsizliğinin üst üste bindiği günlerde, evet Galatasaray kötü de oynuyordu. Ama ite kaka da olsa bir şekilde yoluna devam ediyordu. Bugün o Galatasaray ligin lideri. Üstelik en çok tartışıldığı günlerde, ligin lideri. Galatasaray için bundan daha sorunlu dönem olur mu? Herhalde olmaz. Peki, en sıkıntılı günlerinde ligin zirvesinde duran takım, sıkıntıları düzelince ne hâle gelir? Analizler yaparken, düne bakmayı da pek benimsemiyoruz. Bu sezonun en çok eleştirilen takımlarından biri Beşiktaş. Son Gaziantepspor yenilgisinin ardından, o Beşiktaş için bu haftaki Galatasaray derbisi, son şans olarak değerlendiriliyor. Yani, aslında şu denmek isteniyor: Beşiktaş, Galatasaray'ı yenemezse şampiyonluk yarışıyla vedalaşır! Bu, ayrı bir tartışma konusu. Benim asıl hatırlatmak istediğim başka. Gelin birlikte geçen sezonun aynı dönemine göz atalım... Beşiktaş o sıralar 20 maçın 10'unu kazanmıştı. Şimdi 11'ini. O günlerde 36 puanın sahibiydi... Şimdi 38. 21. maçlar sonunda geçen sezonun lideri Sivasspor 45 puandaydı... Şimdi Galatasaray'ın puanı 46. Bu neyi mi gösteriyor? Beşiktaş'ın geçen sezon performansıyla bu sezon performansı arasında aman aman bir farkın olmadığını gösteriyor! Hatta bu sezon puan olarak lidere daha bile yakın olduğunu. Evet, Beşiktaş sorunlu... Mesela gol atamıyor. Denizlispor (14), Manisaspor (18), Diyarbakırspor (20), Ankaragücü'nden (23) sonra ligde en az gol atan takım (25) Beşiktaş. Ama Beşiktaş'ın geçen sezonun aynı döneminde attığı gol sayısı da hepi topu 30! Peki, o günden bugüne değişen ne? Değişen golcülerin performansı! Geçen sezon Beşiktaş'ın gol ayakları Bobo (12), Nobre (10), Holosko (10), Delgado (6) ve Tello (6). Ligdeki toplam 60 golün 44'ünde bu 5 oyuncunun imzası var. Geçen sezonun 20 maçlık döneminde attıkları gol sayısı 21. Ya şimdi? Delgado yok, yerine Tabata oynuyor. Bobo'nun 8, Tabata ve Holosko'nun 2'şer, Nobre ve Tello'nun da 1'er golü var. Toplam sayı 14. Geçen sezonun Beşiktaş'ıyla bu sezonun Beşiktaş'ı arasındaki farkın temeldeki yanıtı da zaten bu... Golcülerin verimsizliği. Haa, şunu da eklemekte fayda var. Bu Beşiktaş, geçen sezondakiyle kıyaslanmayacak kadar iyi savunma yapıyor. Başka bir konuya geçmek ve aslında sadece Beşiktaş'ın değil, çoğu takımın hücum organizasyonundaki sancısının nereden kaynaklandığına değinmekte de fayda görüyorum. Bugünün futbolu, savunmaya dönük organizasyonların yoğunlaştığı, taktik anlamda neredeyse tüm takımların önemli aşamalar yaptığı bir noktaya geldi. Tabii ki her takımın kendine özgü bir sistemi, stratejisi, oyun felsefesi var. Ama yadsınmaz gerçek şu: Hele de güçlü rakiplerle oynayan takımlar, alan daraltmayı, adam paylaşmayı, agresif savunma yapmayı geçmişle kıyaslanmayacak ölçüde iyi beceriyor. Santrforunuzun, kanat oyuncunuzun, oyun kurucunuzun ciddi baskılar yediği bugünkü futbol anlayışında, çok önem kazanan, özellikle de büyük takımlar için elzem sayılan oyuncular, artık kenar bekler. Çabuk, süratli, adam eksilten, gerektiğinde içe kat eden, iyi orta yapan hücum bekleri, şimdilerde kilitlenen oyunları çözüyor. Beşiktaş'ın en önemli sıkıntılarından birisi bu. Hücum beki yok. Stoperden devşirme İbrahim Kaş, İbrahim Toraman çoğu kere Beşiktaş'ta sağ bekte oynatılıyor. Bazen Ekrem o bölgeye çekiliyor. Solda İbrahim Üzülmez, arada bir de İsmail Köybaşı oynuyor. Bu oyuncuların şu an hiçbiri, bu anlattığım özellikleri tümüyle taşımıyor. Hâl böyle olunca da Beşiktaş hücuma etkili biçimde taşınamıyor. Yakın geçmişte önce Sabri'nin, sonra Hakan'ın sakatlanmalarıyla Galatasaray benzer sorunu yaşamaya başladı ve hâlâ yaşıyor. Trabzonspor'un ikinci yarıya yansıttığı performansın gerisinde, beklerin oyuna etkili katılımı var. Fenerbahçe'nin oyundaki en etkili oyuncuları çoğu kere bekleri. Gelelim sadede. Beşiktaş, üç aşağı beş yukarı, geçen sezonla aynı Beşiktaş. Değişen rakipler. Yani öncelikle Galatasaray ile Fenerbahçe'nin geçen sezondan kıyaslanmayacak ölçüde iyi olan lig performansları. Ortada henüz kaybedilen bir şey yok. Galatasaray derbisi kaybedilse de her şey bitmiş olmayacak. Ama Beşiktaş, golcülerini forma sokmaz, beklerinden daha fazla verim alamazsa... O zaman bu yarışı, finişi görmeden noktalayacak. Zeki Çol | ||
|
17-02-2010, 12:31 | #2 | ||
zɐʎaq ɥɐʎis Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 11.401
Tecrübe Puanı: 40 | İstatistikler farklı konuşuyor, biz farklı konuşuyoruz. Ama bence bi fark var arada o da ruh. Geçen sene takımda ruh vardı yenilse bile puan kaybetse bile takım istekliydi mücadeleciydi. Bu sene takımda oyuncularda oruhu göremiyoruz.
__________________ Emre - 1981 - Yeşilköy - Arh + | ||
17-02-2010, 12:44 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Jul 2006 Yaş: 43
Mesajlar: 1.548
Tecrübe Puanı: 19 | 3 takım arasında fark yok, geçen sene de yoktu bu sene de yok...fark, motivasyon ve takımların bulunduğunu durumu kabullenip kabullenmeme meselesinden ibaret...futbol ortamımızda 3 büyük diye lanse edilen takımlardan o yıl hangisi daha çok motive olmuşsa, bulunduğu duruma kim daha çok isyan edip son bir hamle yapabilme heyecanını duyuyorsa o şampiyon olur, ts bunları zorlayabilirse o atılımı yapabilir, diğer takımlar da son hamleyi yapacak inanca henüz sahip olamadıklarından ligi ancak sonuna kadar forse edebilirler, bizim ligimizin hikayesi kabaca bundan ibarettir, yönetim mantelitelerimiz bu şekilde olmaya devam ettiği sürece de böyle olacaktır, üzerine uzun uzun yazılar yazmaya gerek yoktur, söz konusu evrensel ve kalıcı başarı olunca da zaten çapımızı her sene görme fırsatı yakalıyoruz bol bol... | ||
17-02-2010, 13:16 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | Teknik Direktör'ün Ve Bir Kaç Futbolcunun Ruhsuz Davranışları Takımında Ahenki'ni Bozdu Geçen Sezonki Rakibini Isıran Beşiktaş Gitti Yerine Neredeyse Kontraatak Oynayan Bir Beşiktaş Geldi | ||
17-02-2010, 17:57 | #5 | |||
Muhalif Kartal Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 731
Tecrübe Puanı: 18 | Alıntı:
Basin-Denizli arasindaki iyi iliskiler sebebiyle basin Denizlinin antrenman zaafiyetinden pek bahsetmez.Ama Denizlinin Fenerden,milli takimlardan ve GS den gonderilme nedenlerinden birtanesi futbolcularin yeterince iyi antrenman yapmiyoruz isyanidir. Moreno Denizli icin buyuk sansti.Denizli bu sansi tepti. Ben 4-5 hafta sonra kondusyon sikintisinin had safhaya ulasacagini ve 70. dakikalardan sonra problemler yasayacagimizi dusunuyorum.Insallah yanilirim.
__________________ YETER!!! | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |