|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
27-08-2010, 16:19 | #1 | ||
adige Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 1.101
Tecrübe Puanı: 21 |
NEREYE GELİYORUZ DUBLIN’E Mİ? YOKSA… Bu soruyu sormamdaki sebep? “Geliyoruz”’u neden dediğimize bağlı… Nereye geliyoruz? Türkiye Ligi… UEFA Avrupa Ligi… Türkiye Kupası… Başarılı sayılmamız için çıtayı nereye koymamız gerekiyor? Ve üç kulvar için kadrodaki yaratılan oyuncu derinliği yeterli mi? Öncelikle arkanıza yaslanın ve kendinizi uzun bir değerlendirme okumaya hazırlayın… Kale; Uzun yıllardır kaleye hiç bu kadar güvenmemiştik. Cenk’in beklentileri karşılaması güveni daha da arttırdı. Ortak görüş kalede sorun yok… Geçen sezon yaşadığımız sıkıntıları bu sezon yaşamayacağımızı düşünüyorum… Kaldı ki sakatlık sorunları bile kalemizi düşürmedi! Hakan oynar… Cenk oynar… Rüştü oynar… Fark etmez… Taraftar artık kaleye bakmıyor. Güven çok önemli… Savunma; Sistem tam oturmadığından erken olarak değerlendirilebilir. Ancak ilerisi için kafalarda soru işareti olduğu kesin. Schuster’in savunmayı önde kurmak istemesi Ferrari’den vazgeçmesine neden olacak gibi görünüyor. Ferrari’nin fizik olarak hazır olmaması ve süratli futbolda ağır kalması olası kontra ataklarda elimizi kolumuzu bağlar ve son maçlarda gözlemlediğimiz bağlıyor. Sivok’ta yaşanan sakatlık şokunun bölgede sıkıntıları arttırdığı ortada. Geriye kalan oyuncular Zapo, İbrahim Toraman ve Ersan… Toraman’ın, sakat ve cezalı olmadığı her maçta ilk onbirde olacağı kesin. Hoca’nın Zapo ısrarına gelirsek. Tek neden çabuk oluşu… Ersan için ise umutla bekliyoruz. İbrahim Toraman’ın sol ayaklı klonlanmışı, hatta teknik anlamda Toraman’ın bile daha iyisi diyebiliriz. Tekmeye kafa sokan yılmaz savaşçı! Bekleyip yükselişini izleyeceğiz… Defansif kanatlar; Solda sorun yok… Yaşlı kurt ve İsmail rotasyonlu olarak bölgede yer alacaklar… İkisinin de şansı yüzde elli… İsmail’in biraz pas trafiğinde dikkatli olması ve savunmada yerini kaybetmemesi gerekiyor… Üzerindeki ürkekliği attığında çok başarılı olacağına eminiz. Yeteneklerinden şüphemiz olmadığı için daha fazlasını bekliyoruz… Hoca’da formayı tamamen teslim etmek için gelişmesini bekliyor! Diğer kanat için henüz aranan kan bulunamadı. Erhan’ın ısrarla oynamasına rağmen aşının tutmaması üzüntü verici. İstekli futbolu yeterli olmuyor… Maalesef iyi niyet her zaman işe yaramıyor. Biraz da yetenek olması lazım… Denizli’nin ilk geldiği dönem yükselişe geçen Ekrem, sakatlıktan çıktıktan sonra bir türlü o seviyeye gelemedi… Neden bu olsa gerek ki, Schuster’de henüz o bölge için emin olamıyor… Birçoğumuzun unuttuğu Rıdvan talihsiz sakatlığı atlattı ve antrenmanlara başladı… Eminim ki yaşadığı sakatlık olmasaydı, Necip’in yükselişinin bir benzerini yapacaktı. Geç kalınmış bir durum olmadığını düşünüyorum. Şimdilik sağ kanat için idare ediyoruz. Rıdvan geldiğinde bölgedeki aksaklık uzun vadeli son bulacaktır… Defansif Orta alan; Bir takımın orta alanı beyni gibidir. Ne kadar iyi takım kurarsan kur orta alandaki oyuncuların yetersizse başarıya ulaşamazsın… Anahtar kelime; MÜCADELE… Bölge için yazabileceğimiz üç isim; Ernst, Necip ve Marco Aurelio, Beşiktaş’ın bölgedeki gücünü bizlere gösteriyor… Kuşkusuz Beşiktaş son yılların en kuvvetli orta alanına sahip oldu… Forma savaşı olacağı kesin, kim galip ayrılır onu bilmiyorum ama Beşiktaş’ın kazanacağı yüzde yüz... Alternatif olarak ise bölgede İbrahim Toraman ve Guti’yi yazabiliriz. Tabii üçlünün sakatlık ve ceza durumları söz konusu olmadığı takdir de… Diğer olasılıklarda ne Guti ne de Toraman defansif orta alanda yer almaz… Ofansif Orta Alan; Santrafor bölgesinin hemen arkasında oynayacak oyuncu bir takım için kilit roldedir. Olmadık zamanlarda atacağı şutlar veya vereceği ara paslar bir anda düğümü çözer. Aynı zamanda çalım yeteneği ve oyun görüşü çok iyi olmalıdır… Herhalde Guti ismi için kimse burun kıvıramaz… Allah çarpar… Bir tane Guti var. Ve Beşiktaş forması giyiyor… Alternatif olarak, ilginçtir Hoca Nihat’ı o bölgede değerlendiriyor. Yanlış tercih olduğunu düşünüyorum. Eldeki oyunculara bakarsak oraya alternatif Tabata ismini yazabiliriz. Zor durumlarda Necip ve Aurelio imdada yetişebilir. Çok ekstrem bir durum yaşarsak. Belki o zaman Nihat’ı değerlendirebiliriz… Rotasyonda sıkıntı yaşamayacağımızı düşünüyorum. Eldeki oyuncular bölgenin hakkını verecek isimler… Ofansif kanatlar; Q7 bambaşka bir tat ve her zaman böyle olacak. O’nun sahada topla dans edişini izlemek inanılmaz keyifli… Oyun içinde sürekli kanat değiştirerek rakiplerinin bir anlık zaafını kollaması da kurnazlığını bize gösteriyor… Q7, Beşiktaş’ın şuan da en büyük kozu ve böyle de devam edecektir… Yükselişinin mimarı “Beşiktaş taraftarı” arkasında olduğu sürece ufak tefek inişli çıkışlı anları olsa bile ivmesini sürekli yukarı doğru taşıyacaktır… Çünkü iki yıldır unuttuğu “yıldız” olma duygusunun artık fazlasıyla farkında ve yeteneklerini ona göre kullanıyor… Diğer kanat için transfer gelişmeleri olmasına rağmen eldeki oyunculardan devam etmek daha mantıklı. En büyük aday şimdilik Hilbert… Alman olması futboluna mücadele ve hırs olarak yansıyor. Ancak henüz yeterli değil… Ayağından çıkan topların isabet oranın daha yukarılara çıkması gerekiyor… Schuster, vatandaşını biraz kolluyor gibi görünüyor… Gelelim alternatifler; Nihat, Holosko ve Ekrem… Hoca’nın zor durumda kaldığında Tabata’yı da kullandığına şahit olduk… Bu bölgede sıkıntı olduğunu düşünüyorum… Transferlerden biri buraya geleceği için “şimdilik yetersiz” diyerek geçiyorum… Santrafor; Bobo, Nobre, Holosko… Görünen şu; Bobo’nun rakibi yok… Nobre’den artık medet ummak biraz hayalperestlik… “Artık orta açacak oyuncu var. Yan toplar, kornerler” demeyelim… Lütfen! İnançlara saygılıyım. Fakat yağmur duaları ile yağmur yağmıyor… Santrafor arayışının sonuçlanması Bobo için üzülsek de rekabet adına iyi olacaktır… Eldeki kadronun yapısı, hem yan toplarda hem de tek vuruşlarda iş bitirici bir santrafor ihtiyacını işaret ediyor… ** Yapılan değerlendirmeden ortaya bir sonuç çıkartırsak… Kaliteli bir takımımız var… Avrupa’da üst seviye takımlarla dişe diş mücadele edebilecek bir takım… Ama henüz tam anlamıyla aksaklıklar çözülmedi. O seviyeye çıkmak 2–3 transferler olacak bir durum değil. Birçok futbolcumuzun halen sahada idare ettiğini gözlemleyebiliyoruz… İsimleri tek tek saymaya gerek yok… Kaliteyi yerliler üzerinde de geliştirmek gerekiyor… Kadroya olan güvenimizi Lig ve Avrupa için ikiye ayırmak gerekiyor… O yüzden Başkan’ın transfer stratejisinin kısa vadeli olmadığını düşünüyorum… Muhtemelen O’da artık farkında ve transfer politikamızı gelecek sene de bu şekilde planlıyordur… Böyle bir düşünceyi benimseyerek, sağlam adımlarla ilerlemek daha doğru olur… Şuna işaret etmek istiyorum. Avrupa’da Şampiyonluk yaşamayı beklemek abartılı bir hedef… Olmaz diye bir şey yok. Fakat böyle bir beklentiyi takımın üzerine misyon olarak yıkmak, ilerleyen aylarda olası bir başarısızlıkta hem taraftarın hem de takımın motivasyonunu kırar… Bundan dolayı Lig Şampiyonluğu en tepede olmalı… Hem maddi kazancımız daha yüksek olacak hem de gelecek sene Şampiyonlar Ligi için mecburuz… Diğer taraftan rakiplerden Bursa dışında, tümünün Avrupa’ya havlu atması, lige sıkıca sarılmalarına neden olacaktır… Mantıklı düşününce bu durumun Lig yarışında hiç iyi olmadığını görebiliriz… İki kulvar için başarılı bir ekip kursak bile, rakibimiz bizden daha az maç oynayarak. Yalnızca lige odaklanacak… Rakipleride göz önüne aldığımızda Avrupa için en iyi başarı gidebildiğimiz yerdir… Takım zaten yeteri kadar motive durumda… Alınabilecek iyi sonuçları alkışlamak yetmez, tam tersi başarısızlıkta da takımı sahiplenmek gerekir… Çıtamızı çok yükseklere koymalım ki, başarısızlıkta tepkimiz sert olmasın. Sonrasını biliyorsunuz. Elimizdeki yıldızları ürkütüp kaçırma ihtimalimiz doğuyor… Buna izin vermemek adına hedefleri doğru koyalım, Avrupa’da başarıyı böyle bir strateji ile ilerleyen yıllarda büyük ihtimalle yakalarız… Bu yöntemin daha mantıklı ve başarıya giden kolay yol olduğunu düşünüyorum... Fatih Kaya
__________________ İstanbul | ||
|
27-08-2010, 16:52 | #2 | ||
1903-1984-2008 Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 10.250
Tecrübe Puanı: 32 | Bismillah dur daha gruplara yeni kaldık. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |