Cen Dizdar : Sağlam ve Güvenli | | Maçın kilit bölgesi iki takımın da 'güvensiz alanı' olan defans hattının göbeğiydi. Kasımpaşa'da Yalçın/Barış ikilisine karşı Beşiktaş'ta Pedro Franco/Ersan'lı hat. Bu nedenle ilk yarı boyunca orta sahalar arka tarafa top sarkıtmamak için var güçleriyle didindiler.
Öyle ki; bu nedenle ilk yarı boyunca toplam 28 faul yapıldı ve bu nedenle de oyun sık sık durdu. Haliyle ‘lig alışkanlığı’na uygun pozisyonlar açısından durağan bir maç izliyordu ki, Beşiktaş’ın ‘sağlam kolonu’ Veli Kavlak sahne aldı. Almeida’nın gol vuruşuyla biten pozisyonda defansın arkasına sinmiş Olcay’a muazzam bir pas atarak gerektiğinde marifetli bir orta saha oyuncusuna da dönüşebileceğini gösterdi. Bu gol düğümlü maçın da çözümü oldu. Beşiktaş az ve öz gittiği Kasımpaşa ceza sahası içinde ilk yarı bitmeden iki gol daha bularak işini kolaylaştırdı.
Lakin takım Beşiktaş olunca temkinli olmakta her zaman fayda olduğunu bir kez daha kanıtladı üçüncü gole ciddi katkı koyan Serdar Kurtuluş. Yersiz bi’ faulle kendini attırarak esasen direnci kırılan Kasımpaşa’ya yeniden umut ve cesaret verdi.
Beşiktaş bu sağlam ve güvenli düzende bir iki maç daha oynayabilirse ilk gerçekçi hedefi olması gereken Şampiyonlar Ligi için epeyce yol alır. Samet Aybaba’nın geçen sezon söz ettiği ‘gizli hedef’ için ise oyununu biraz daha olgunlaştırması gerekir. Kuşkusuz ki, öndeki rakiplerini gözlemeyi de ihmal etmeyecektir.
Maç bitimi yazıyı tamamlarken NTV’den dostum Emek Ege, nükteli bir soru sordu; “Fernandes acaba Beşiktaş’ın el freni miydi?” Fernandes’in yokluğunda Beşiktaş’ın daha ‘dayanışmacı’ daha ‘sosyalist’ bir takıma dönüştüğünden söz etmek için bence biraz erken. Bilic sezon sonuna kadar sıkışan oyunlarda ondan yararlanacaktır kuşkusuz. Fernandes’in Beşiktaş’taki geleceği de daha çok bu ‘ihtiyaç anları’nda yapacaklarına bağlı görünüyor.
__________________ '' BİR DERDİM VAR. BİN DERMANA DEĞİŞMEM ASLA !!! '' |