|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
07-05-2014, 11:33 | #1 | ||
Moderator Üyelik tarihi: Aug 2006 Yaş: 38
Mesajlar: 6.655
Tecrübe Puanı: 24 |
Cumartesi günü tribünler ‘İstifa!’ diye bağırdı ya Niye, niçin, kime bağırıldığının hiçbir önemi yok. ‘İstifa!’ bağırıldığında Muhatap alınan makam İnsanlar niye ‘İstifa!’ diye bağırılıyoru araştıracağına Eylem tarafını hemen suçlamaya geçerler. Ya ‘Bilet istediler, vermedik’ diyerek yönlendirmeye müsait kısmı yanına çekmeye çalışırlar Ya da ‘Kesin birilerinden para almışlardır’ diyerek insanları aşağılarlar. Bence dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukarı bu böyledir. Bakın size Atilla Abi’nin (Gökçe) yüksek hoşgörüsüne dayanarak ne anlatacağım. Süleyman Sebalı yıllardı Ve ‘istifa’ bulutları dolanıyordu tribünlerde. O günlerin birinde sevgili büyüğüm Atilla Gökçe Köşesinde İnönü Stadı’nın kapalısına ithafen ‘Uzaktan kumandalılar’ diye bir yazı yazmıştı. Acayip içerlemiştim. Tribünleri birilerinin bağırttığına dikkat çekiyordu. Oysa bildiğim kadarıyla kimseyle temasımız olmamıştı. En azından kumandayı çalıştıracak hiçbir manyetik alana girmemiştik. Dedim ya ‘Acayip içerlemiştim.’ Elimde gazete dolanıyordum. Ne yapıp edip, Atilla Ağabey’e derdimi anlatmalı, Böyle bir şey olmadığına, onu inandırmalıydım. Atladım arabaya gittim Levent’teki tesislere O zaman Atilla Ağabey, TSYD Başkanı. Ve ortalıkta dolanan ‘Çapulcu’ laflarına inat Kapalı Çarşı’da 9 kişilik kuyumcu atölyem var benim de… Kişilik özgüvenim de maksimum anlayacağınız. Laf aramızda Allah’tan Yıldırım Demirören’in o dönemler Beşiktaş’la hiçbir bağı yok. Yoksa ‘Kuyumcuyu da o açtı Alen’e’ diyeceklerdi. Malum ağız torba değil. Neyse… Biz dönelim Atilla Ağabey’e Levent’teki TSYD binasına geldiğimde Odalardan birinde rahmetli Kazım Ağabey’i (Kanat) gördüm. Meramımı anlattım. Ve beni Atilla Ağabey’le konuşturmasını rica ettim. Araları limoniymiş. ‘Beni bulaştırma’ dedi. Çok ısrar edince kıramadı Nur içinde yatsın. Aldı odasına götürdü beni. Önce konuşmak istemedi Atilla Ağabey haklı olarak. Ne dediğini bilen, aklı başında bir adamdım. Çayla, dengeyi kurduk. Kahveyle muhabbeti ilerlettik. Onun da anlatacakları varmış ki 10 dakikalık rica 2-3 saatlik sohbeti buldu. İkna ettiğime inanıyordum. Şunu demiştim: “Atilla Ağabey şimdi sen benim önüme para yığsan Ve desen ki, ‘Alen al bunları, yarın git tribünde şahsıma bağırttır.” Atilla ağabey sadece dinliyordu. “Böyle bir şey olabilir mi?” diye devam ettim. O tribündeki insanlar kaz mı? Bana sormayacaklar mı, ‘Alen ne alaka, bunu niye bağırıyoruz! Ne indirdin, ne bindirdin!’ diye didiklemeyecekler mi” diye içimi döküyordum. “İnsanlar ancak gelişen olayların birikimleriyle Ve ortak bir felsefe bileşkesinde beraber hareket edebilirler” diye de final yaptım. Atilla Ağabey kalender bir adamdı. Doğru insana, düzgün bir şekilde derdimi anlatabilmiştim. Benim içten, samimi, doğruları konuştuğumu anlayabiliyorduk. Fikri hür, vicdanı hür, gün bugündür deyüp Şaha kaldırdım atımı. Yazıyı tekzip etmesini bile rica etmiştim. Şimdi başa dönersek Türk spor alemi En çok ‘bedava bilet’ lafına aşınadır her halde. Karalamanın en kolay yoludur çünkü. Lakin insanlarımız 30 binlik Kadir Has Stadı yapılmadan çok önce… Çıkarılan yüzde 5 kontenjanın En baba statta bile 750 kişiye tekabül ettiğini Bu miktarın mutlaka yarısının Online olmak üzere satılması gerektiğini Ve bunun da valilik tarafından takip edildiğini bilmemektedirler. Ya da bilmektedirler de işlerine gelmemektedir. Hal böyleyken Biletin ‘arsızca’ bedava hali Nasıl insanların azında pelesenk olabilir. Bu nasıl bir matematiktir. Ya da bu nasıl haset dolu bir kalptir anlamamışımdır. Bu işin deplasman kısmı!! Bir de iç sahadaki durumlar var ki, facia… Önce şunu söylemeliyim. Kim bir şeyi devamlı gündeme getirip Ve o konuda üste çıkmaya çalışıyorsa Bilin ki o kişi o işin yatağındadır. Bağırması da o işin yorganıdır. Tribünde çıkan her kavgayı Rant kavgası olarak algılayan bir toplumun Sırf o algısını kırmak için Özellikle 2006’dan sonra ‘Kapalı’nın yüzde 95’inin kombineli olmasını sağlamıştık. Kapalı’da hiç bilet satılmamasına rağmen İnsanlar hala ‘bedava bilet ve karaborsadan’ bahsediyordu. Anlayın gayri… Bu konuda anlatacak çok şey var ama Yazmakla başa çıkmamız mümkün değil. Mümkün olan Hakarete, ihanete, yalana ve yılana Müsaade etmememizdir. Mümkün olan Her karşınızda olanı düşman görmemektir. Ve mümkün olan Sana kardeşçe, arkadaşça yaklaşanlara Tuzak kurup, ellerini ovuşturmamaktır. Spor kamuoyuna hürmetlerimle. Sayın Cavcav “Beşiktaş gitsin başka ligde oynasın” diyor. Kim diyor? İlhan Cavcav Niye diyor? İşine gelmiyor. Dün Aziz Yıldırım için “Ülkeyi bölüyor” diyen bir adam. Bugün ona övgüler düzüyorsa İşine geldiği gibi konuşmayı sevdiği içindir. Dün ‘Sahada 5 yabancı kuralına olur’ diyenler. Bugün ‘İstemezük’ demektedirler. Ona görev plan yapan Beşiktaş. Bu kural değişikliğine haklı olarak itiraz edince de Kötü çocuk oluyor. Ya adama bakar mısınız! “Başka ligde oynasın Beşiktaş” diyor ya! Bu ne cürettir. Bu ne kifayetsizliktir. Bu ne başı boşluktur. Ülke futbolunun gelişmesi için bile önemli olan Bu konu nasıl böyle basite indirilebilir. Beşiktaş isminin geçtiği bir cümle, nereye gittiğini bilmeden, nasıl ulu orta ve negatif anlamda kullanılabilir. Kendi iç saha maçlarında “1 TL” olan bilet fiyatını İstanbul takımları Ankara’ya geldiğinde 50 TL ve üzeri yapan bu Bey’in Ne yaptığını bilmezliği ve tavırlarındaki bozukluk yetmiştir gayri. Beşiktaş yönetiminin Kendi kongre üyelerine gösterdiği ‘hassasiyeti!!!’ Bu Bey için de göstermesi artık şart olmuştur.
__________________ '' BİR DERDİM VAR. BİN DERMANA DEĞİŞMEM ASLA !!! '' | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |