|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
12-05-2014, 07:56 | #1 | ||
Moderator Üyelik tarihi: Aug 2006 Yaş: 38
Mesajlar: 6.655
Tecrübe Puanı: 24 |
Elazığ için hayati önem taşıyan ‘Bu maçı almazsa olmaz’ niteliğinde bir maçtı dün gece oynanan. Atatürk Stadı hınca hınç doldurulmuş Ekstra motivasyon sağlanmış Tüm imkanlar seferber edilmiş Maça öyle hazırlanılmıştı. Elazığ için hayatiydi de Beşiktaş için bayati miydi bu maç? Asla… Hatta Beşiktaş için değerlerin büyük olduğu bir tünelin girişiydi bile diyebiliriz. Lakin Maça hazırlanıştaki konsantre eksikliği Dany’nin vurdum duymazlığından Bilic’le doktor Karanlık’ın gerginliğinden belli olabiliyordu. Girilecek tünelin kaç para ettiği iyi anlatılamamıştı her halde insanlara. Hatta şu diyeceğimi kerat tablosu gibi insanlar beyinlerine kazımalıdır. ‘Şampiyonlar Ligi yoksa para da yok. Para yoksa iyi futbolcu da yok. Hatta iyi futbolcu Para bir yana Transfer olacağı takımda Şampiyonlar Ligi itibarı arıyor. Yoksa burun kıvırıyor.’ Alın işte, çarpın çarpın ezberleyin. Dün gece oynanan maçta Her iki takım oyuncuları da karakterlerini ortaya koymak zorundaydılar. Seyre koyulduk. Şu gerçekti ki, Elazığ canını dişine takıyorsa Beşiktaş da takmalıydı. Ve Beşiktaş’ın ‘Diş’i daha derine gitmeliydi. ‘Hele bir dişini göstersin de’ dediğimiz anlarda Gökhan Töre’nin golü geldi. Sonra ikinci yarıda Almeida’nın verilmeyen penaltısını Bir meslek sucu olarak algıladım. O kadar barizdi ki Ya niyet kötüydü ya da hakem. Biz ikinciyi atalım da Galatasaray maçına totem yapalım derdindeyken Galatasaray’ın galibiyet haberi geldi. Bir anda her şey anlamsızlaştı. Ve söz bitti.
__________________ '' BİR DERDİM VAR. BİN DERMANA DEĞİŞMEM ASLA !!! '' | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |