|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
15-01-2007, 05:02 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Çok seçkin 35 Beşiktaşlı, İstanbul Üniversitesi rektörü Sayın Mesut Parlak’ın daveti üzerine salı gecesi bir araya gelecekler. Çok ciddi soru şu; Peki; Bir araya gelmezlerse ne olur? Bu sorunun cevabı şudur; Çok seçkin Beşiktaşlılar bir araya gelmezse bunun biri tek adı vardır. O da şudur: Başkan Sayın Yıldırım Demirören’e güvensizlik! O zaman ne olur? Sayın Demirören, bana güvenilmiyor diyerek, seçimlerden çekilir mi? Bütün bunları Salı akşamı çok özel 35 Beşiktaşlının katılacağı toplantıda göreceğiz. O toplantıya davet edilen 35 kişiden biri olarak sadece dinleyeceğim. Yani görüş belirtmeyeceğim. Şunu da özel olarak not edeyim: Bu toplantı mükemmel geçerse o zaman şu olur; Başkan Demirören kongreye başı dik girer. Daha önemlisi kendine güvenli girer. Yanlış Nerde ? Yıllardır söylediğimiz şu noktayı tekrar gündeme getireyim. Beşiktaş her yıl güçleneceği yerde, her yıl gücünden çok şeyler kaybetti. Her yıl yeni bir takım yaratmakla iyi bir takımı kurulduğu sanıldı. Yanlış olan buydu. Her yıl takım değiştirmek yerine her yıl kadroya yeni ve güçlü isimler alınmalıydı. Yapılmadı. Yani her yıl bir takım değiştirildi. Fatura öyle ağır oldu ki Beşiktaş ekonomik krizini içine girdi battı. Kadro güçsüz hale geldi. Son 5-6 yıla bir bakın... Beşiktaş’a yıldız olarak alınan oyuncular bedavaya, hatta üste para verilerek geri gönderildi. Çok bilmişlerde bu oyuncu Beşiktaş’ın oyuncusu değil dediler. O kadar çok oyuncu var ki... John Carew’den başlayıp geriye doğru gitsek ne starların gönderildiğini görürüz. Sadece bir örnek vereyim; İspanya’dan transfer edilen Juanfrank işe yaramaz diye gönderildi. Bu oyuncu Ajax’ta oynadı. Şimdi ise Zaragoza da mükemmel oynuyor. Acı olan da şu; Beşiktaş’ta sol kanata sorunu hala sürüyor! Beşiktaş’ın bir yabancı kontenjanı boş.... Lig de bir golü olan Nobre’de ısrar edilirken, Bundesliga’da gol kralı olan Aılton kovuldu? Bütün bunları şunun için yazıyorum; Beşiktaş yönetimi here zaman ipleri teknik adamın eline verdi. Büyük yanlış! Antrenörler kendilerine verilen kadroları yönetirler. Yetkileri sınırlıdır. Kulüpleri ise başkan ve yönetim yönetir. Gerisi teferruattır. Bir Açıklama ! Superspor.com'da sevgili Feyyaz Uçar’ın açıklamalarını okudum. O günleri yaşamış biri olarak suçlu sistemdi. O günden bu yana hep şunu yazdım: Feyyaz Uçar transfer pazarlığı yapmak yerine tatilde keyif çatsaydı. Kendi adına avukatı ya da meneceri pazarlık yapsaydı... Bütün bu çirkin olaylar yaşanmazdı. Elbette: Beşiktaş yönetiminin o gün kusuru vardı. Ama en büyük suçlu Feyyaz Uçar’dı. Olayları yaşamış bir tanık olarak yazıyorum: O günlerde Beşiktaş Başkanı Sayın Süleyman Seba’nın bir tek dileği vardı. O da Feyyaz Uçar’ı büyük yetkiyle takımın başına menecer yapmaktı. Ama ne oldu? Çoçukca hareketler, kaprisler... Sonrası şudur: Feyyaz’a yazık oldu. Ama...Beşiktaş’a daha çok yazık oldu. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |