|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
01-02-2007, 11:12 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 5.198
Tecrübe Puanı: 0 |
Devre tatilinde Tigana depremiyle sarsıldıktan sonra kaos içine gireceği sanılan Beşiktaş, yaşanan bu olumsuz havayı Antalya kampında üzerinden atmıştı. Açık söylemek gerekirse Kartal’ın üzerindeki kara bulutların bu kadar kısa sürede dağılacağını tahmin etmiyorduk. Kamptaki neşeli ortam ve hırs herkesi memnun ederken, hazırlık maçlarında tatmin etmeyen oyun bu neşeyi az da olsa bozmuştu. Türkiye Kupası’nda Ankaragücü ile oynayacağı kader sınavı öncesi yine de kafalarda “acabalar” canlanmaya başlamıştı. Sonuçta korkulan olmayıp siyah-beyazlılar ecel terleri de dökse turu kapıp istedikleri moral motivasyonunu yakalamışlardı. Sırada ligin 2. yarısına hüsran yaşamayarak başlamak kalmıştı. Ve o gün gelmişti... Takımlarının aldıkları sonuçlara kırgın da olsalar Kartal’ın cesur yürekleri tribünlere koşmuş, yeni bir beyaz sayfa açmayı düşlüyorlardı. Rakip sezona fırtına gibi giren Vestel idi... Herkes yine yürekler ağızda bir doksan dakika izleyecek sanıyor du ki, aman o da ne... Sahada sanki Beşiktaş değil, Avrupa’nın devlerinden bir takım şahlanmış dört nala koşuyordu. 11 Kartal; Manisa’yı öyle bir boğmuş tu ki... Tribündeki taraftar, Nobre’nin gol şovundan sonra ilk kez “şampiyon” diye stadı inletiyordu. Ne olmuş tu da o sezonun ilk devresindeki miskin takım gitmiş, yerine pres yapan, kanatları kullanan bir ekip gelmişti. Aslında bu sorunun yanıtı basitti: Tayfur Havutçu. Tayfur, nasıl olur da koca bir ekibi yeniden ruh verip canlandırabilirdi. İşin sırrı arkadaşlığı yeniden canlandırmaktı. Tayfur da bunu en iyi bir biçimde yapmıştı... Zaten kaptan İbrahim Üzülmez de, bunu bağıra bağıra söylüyordu. Gününün büyük bir bölümünü eski takım arkadaşlarıyla geçiren çiçeği burnunda hoca, daha da çok akıllı bir kararla oynamayan ve gençleri takıma kazandırmıştı. Hepsini iyi motive ediyor; Tigana’nın kendisine verdiği geniş yetkilerle toplantıları bile tek başına düzenliyordu. Tigana’nın da sistem de yaptığı ufak değişiklikler özlenen Kartal’ı getiriyordu. Belki bu çıkış bir motivasyonun ürünü olduğu için kısa sürebilir. İstediği zaman oluyormuş... Ancak görünen şu ki, artık Beşiktaş seyircisi eskisi gibi kahır çekmeyecek!.. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |