|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
07-07-2007, 02:17 | #1 | ||
Zafere kadar daima! Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 36
Mesajlar: 1.083
Tecrübe Puanı: 22 |
Sevgili okurlar, Zaman zaman içimi bir hüzün kaplıyor. Üzülüyorum, çıldırıyorum bazen farklı düşüncelere dalıyorum. Biliyorum beliki beni yeterince tanımıyor ve kızıyorsunuz. Çünkü benim Beşiktaşlılık ve duruşum farklıdır. Fikir özgürlüğü olan her demokratik ülkede düşüncelere saygı göstermek gerek. Mezun olduğum Marmara İletişim Fakültesi'nde beni tanıyanlar bilirler. Nişantaşı'ndaki kampüste saatlerce Beşiktaş'ı konuşurduk arkadaşlarla. Uzun uzun dostlarla oturur Beşiktaş'ın geleceğiyle ilgili planlar yapardık. Ben gözlemlerimle ve çevremdeki Beşiktaşlı dostlarımdan aldığım bilgiler doğrultusunda doğru bildiğimi yazıyorum. Sanal sitelerinde ahkam kesen ve sürekli eleştiriler yağdıranları da kınamıyorum. Çünkü onlarında düşünceleri kısıtlı olduğunu düşünüyorum. Sanki birilerinden hicazet alır gibiler. Sadece Beşiktaş'ta değil toplum olarak herkes kendini bir yerde görmek istiyor. İsmi x ya da z olur fark etmez. Mutlaka taraf olacaklar. Neden düşündüklerini söylemiyorlar merak ediyorum! Sanal sitelerde yazılanlara gülüp geçiyorum. Sanki ben tenkit ediyorum diye kombine alıyorlar. Sanki ben takip ediyormuşum gibi yönetimlerden tavizler kopartmalarını suç işlemiş düşüncesi içinde olanların saldırıları ile karşılaştım. Umursamıyorum. Çünkü beni tehdit edenler Beşiktaş'ı değil kendi rantlarının önlerinin kesildiği için çıldırıyorlar. Dünyada ve Türkiye'de Beşiktaş'ta olduğu gibi bir kongre seçimi olur mu, hangi kulüpte "bana istediğim bileti vermedin" diyerek kongre üyesi tarafından dayak yemişten beter olan yönetici gördünüz! Dünyada hangi kulübün yöneticisi taraftar tarafından tokatlandı.(Örnek: Süleyman Seba yönetiminde İlker Özbilek ile geçen yıl basketbol maçında Murat Aksu) Her taraftan yanlış akıyor. Kimse kral çıplak demiyor. Bir alkış ekibi tutmuş gidiyor. Bu alkışçılar Süleyman Seba, Serdar Bilgili ve son olarak Yıldırım Demirören döneminde de varlar. Var olmaya da devam edecekler. Çünkü sistem böyle gelmiş böyle gidiyor. Bakıyorsunuz kongrelerde ortaya başkan adayları olarak çıkanlar ne taşın altına ellerini koyuyorlar ne de uyarıda bulunuyorlar. Herkes hava ve reklam peşinde. Onursal Başkanımız Süleyman Seba ve yönetiminin bin bir zorlukla aldığı Ümraniye Tesislerine alt yapıdan bir oyuncuya verilen para (2 milyon dolar) ile Nevzat Demir adını verdi. Demir boru şirketi Fırat Pen'de yapamadığı reklama sahip oldu. Görüntülü ve yazılı medyada hergün Nevzat Demir Tesislerini görüyorsunuz. Fikret Orman Ümraniye'deki tesise minik havuz yapmış ismini de yapıştırmış Fikret Orman havuzu. Ayıptır yahu gönül işi için yapılan işlere isim ve soyadı verilir mi? Bugün büyük firmalar Beşiktaş'ın tesislerine isimlerine sponsor olmak için bu kişilerin harcadığı paraların kat va katını vermeye hazırlar! Yani yaptığınız sevgi ve sevabı reklama çeviriyorsunuz. Yazıktır, günahtır beyler... Neyse geçmişe fazla dönmek istemiyorum. Deşmeye kalksam altından neler çıkar. Hasan Arat umut diye çıktı çevresinin de olduğunu söylemesine rağmen kulübüne ne proje üretti ne de destek verdi. Konuştuğu zaman mangalda kül bırakmayan Arat'ın İnönü Stadında locası olması gerekirken tam takım kuru bakır. Sadece hava atar gibi. Ne kombine bileti ne de locası var. Ama konuşsanız başkan adayı. Neyse eski sayfaları açmaktan hoşlanmam. Mehmet Kazancı keza öyle. Beşiktaş için kuruş harcadıklarını görmedim. Ama kongre zamanlarında ortalıkta dolaşır. Geçen seçimde Beşiktaş Dostları'nın ortaya çıkardığı başkan adayı Ali Kulaksız'ı da unutmadık. Kısa metrajlı çok iyi reklam yaptı. Kulaksız'a sorsanız kombine biletiniz var mı diye o da telefona sarılıp Bülent Deriş arkadaşını arar. Beşiktaşlılığını her fırsatta dile getiren Hüsnü Özyeğin'e takımın renklerini sorsanız bilir mi bilmez mi terediütteyim. O da işin reklamında. Geçen yönetimde Murat Aksu vardı. Yönetimde büyük güçtü. Ama kongreye iki gün kala göçüp gitti. Tavşan dağa küsmüş haberi olmamış. Şimdi kimse Aksu'yu hatırlıyor mu? Aksu şartlar ne olursa olsun kalmak zorundaydı. Hizmet etmek istiyorsa savaşmalıydı. Yöneticilik zor zanaat! Beğenirsiniz beğenmezsiniz kongre Yıldırım Demirören'i getirmiş. Demirören hesabını yönetim süresi dolduğunda verir. Verecekte. Ama bakıyorum sağda solda Beşiktaş gibi önemli bir kulübün başkanlık koltuğunda oturanlara herkesin saygı göstermesi gerekir. Kulüp iyi yönetilmiyor mu? O zaman şimdiden hazırlık yapılır. Alternatif yönetim oluşturulur. Daha da ileri gidiyorum beğenmiyor musunuz o zaman alternatif oluşturun ve ortaya çıkın. Klavyelere dokunmakla sallamak olmaz. Beşiktaş yöneticileri iyi yada kötü olabilir. Abdi Celalettin Kolot, Gülnaz Arsel, Mario Berk, Kenan Öner, Ertunç Soğancıoğlu'nun medyadaki kavgaları, kaygıları ve havaları değil yaptıkları icraatlar bizi ilgilendirir. Ama medya şantaj ve tehdit unsuru olarak yöneticileri kullanıyor. Hatta bazı medya müdürleri o kadar ileri gitmiş ki, yönetime adam bile sokmuş. Kavgayı anında haber yapabiliyor. Fenerbahçeli olmasına rağmen Beşiktaş'ın sırlarını utanmadan ifşa edebiliyor. Nasıl bir 'vatan'dayız diye düşünüyorum! İşin esasına gelelim. Beşiktaşlıyım diye ortalıkta dolaşan kombine biletini başkan yada yönetici adayıyım diyen ise locasını almalı ve kulübüne maddi manevi destekte bulunmalı. Ama sizler birbirinizle uğraşır ve savaşırsanız gelecekte havanda su döğmekten başka bir şey olmaz. Dilin kemiği yok konuşun. Yazın sallayın ama sonra aynaya bakın Beşiktaş'a ve camiaya ne veriyorsunuz? Kulübünüz için ne yapıyorsunuz? Beşiktaş için proje mi hazırladınız? Geçmişe bakıyorum da Beşiktaşlı Gümrükçüler Derneği voleybol şubesinin masraflarını üstlenirlerdi rahmetli Zeki Gül çırpınırdı. Siyah-Beyaz Derneği müze yapmıştı. Şimdi ise yöneticiler ve gruplar proje yerine bütçe hazırlayıp Başkan'ın cebine bakıyorlar. Yazık yazık, çok yazık.. Allahtan Demirören var. O da olmasaydı bu grup, dernek ve alkışçılar ne iş yapacaktı merak ediyorum. Bugün size içimi döktüm. Ha unutmadan teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın arkasından atıp tutanlar kendinize gelin. Beşiktaş'ı düşünüyorsanız susun. Kuyu kazmayı bırakın artık! [email protected]
__________________ | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |