|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
22-12-2007, 14:03 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 4.674
Tecrübe Puanı: 21 |
Önümüzdeki yaz yapılacak Avrupa Şampiyonası’nda hep birlikte göreceğiz: Takımlar bir maç boyunca tek ciddi gol pozisyonu bulabilmek için ölesiye ter dökecekler. Onu da belki bulacak, belki bulamayacaklar! O yüzden daha çok uzaktan şutlara ve serbest vuruşlara bel bağlayacaklar. Hele dün akşam Beşiktaş’ın daha maçın başlarında; 6. ve 13. dakikalarda bulup da Delgado’nun bomboş kale karşısında hovardaca harcadığı türden pozisyonları ise ancak rüyalarında görebilecekler! Bizim futbolumuzda ise hâlâ gol pozisyonunun paha biçilmez bir değere sahip olduğu anlaşılamadı! O yüzden Beşiktaş gibi iddialı bir takımın kendisine tepside sunulan gol pozisyonlarının değerini bilemeyip yine dün akşam olduğu gibi ancak Bobo’nun topu iğne deliğinden geçirdiği anı bekleyip rahatlamasına hiç şaşmıyorum. Gol dedim de... Dün maçın futbol adına en güzel anlarından biri Manisa’nın 24. dakikada attığı goldü. Ceza sahası çevresinde soğukkanlı olmanın ve kararlı biçimde pas yapma arzusunun rakip savunmayı nasıl çaresizleştireceğinin çok iyi bir örneğiydi Uğur’un attığı bu gol. Peki V.Manisa bu golün değerini bildi mi? Benzer hücum organizasyonunu ve paslaşmaları bir daha denedi mi? Ne gezer?.. Tersine, V.Manisalılar galip duruma geçtikleri andan hemen sonra oyunun direksiyonunu siyah-beyazlılara teslim ettiler. Ancak oyunun son bölümlerinde biraz canlandılar. Beşiktaş son haftalarda ilginç bir tablo çiziyor. Oynadıkları futbol göze hoş gelmiyor, tribünde heyecan uyandırmıyor. Zaten takımdaki hiçbir oyuncu tek tek vasatın üzerine çıkamıyor. Dün mesela Tello ve Delgado da vasattı. Ama siyah-beyazlıların takım oyununda ve taktik disiplinlerinde gelişme var. Kulübenin skora yönelik akılcı uygulamaları dikkati çekiyor. İşin doğrusu şu: Beşiktaş dün ligin ilk yarısını bitirirken şampiyonluk adayından çok sonraki sezona hazırlanmakta olan bir takımı andırıyordu. Üç puanı cebine indirirken bile eksiği gediği göze batan bir takımdı! Ama nihayetinde bizim ligimizde başarı dediğimiz şey üç takıma endeksli! Yarış eninde sonunda üç takım arasında geçiyor. Peki ligin ikinci yarısında yarım yamalak bir Cisse, şut atmasını bilen bir Tello, fırsatçı ve becerikli bir Bobo ve zaman zaman harikalar yaratan bir Delgado’nun varlığı şampiyonluğa yetecek mi? Yaşayıp göreceğiz. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |