|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
05-06-2006, 19:11 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006 Yaş: 41
Mesajlar: 1.942
Tecrübe Puanı: 21 |
Rüştü Reçber, kaleciliği kadar güzel sözler söyledi. Hiç ıvırıp kıvırmadan düşüncelerini açıkca seslendirdi. "Nobre gibi golcü kaçırılmaz ki.." diyor... Bir çok Fenerbahçeli, "tu kaka" derken, Beşiktaşlıların kimisi Beşiktaş'a gelmesini huyu nedeniyle gereksiz bulurken, Rüştü kendi takımından ayrılan meslektaşını futbol değerleri ile ölçüyor ve 'kaçırılmış' olarak niteliyor Nobre'yi. Bu konu ile bütünleşen bir yaklaşımı daha var Rüştü'nün: "Şu andaki ideal Fenerbahçe'nin ihtiyacı olduğu tipik santrfor ve siz bunu elinizden kaçırıyorsunuz. Neye dayanarak? Hocanın raporuna! Peki hoca burada mı? Yok, gitti!..." Harikasın Rüştü. Şimdi buna bir ek daha yapmak gerek. Hoca gitti de, Nobre'yi bırakıp, Tümer'i alan Başkan nerede? O da "AYRILACAĞINI" söylemedi mi? Kocaman bir topluluğun Başkanı olma sıfatını taşımanın ağırlığı ile çıkıp "Bu defa 2001'deki gibi olmayacak, kararımdan dönmeyeceğim" demedi mi? Dedi. Yani dönmeyecek. Çünkü bu iş çocuk oyuncağı değil. Evet, Başkan ayrılacağını söyledikten sonra yönetim kurulu kongre kararı aldı ve kongreye kadar görevdeki yönetim yetkilidir... Evet de, devam etmeye niyeti olmayan, 15 gündür yapılan ısrarlara 'hayır der gibi duran' başkan, bu süre içinde, ayrılacak teknik adamın raporuna dayanarak, kulübün geleceğini bağlayan transferleri nasıl yapar? 33 yaşında, lig başladıktan birkaç ay sonra başlaması gereken askerliğinin ertelenmesi kesin olmayan bir futbolcuya üç yıllık sözleşmeyi nasıl önerir!? En azından bir yıllığına 1,5 milyon avroyu nasıl verir! Aziz Yıldırım transfer görüşmeleri yaptığını duyurarak, transferler yaparak, 'vazgeç ısrarlarını' körüklüyor. Evet demiyor ama, diyecekmiş gibi duruş sergiliyor. Sekiz yıldır her durumda başkanı didik didik eden Ali Şen bile kulübe kadar geliyor, "Aman kal, benden bile çok iş yaptın!" diyor! "İlginize teşekkür ederim ama, söz bir kere çıktı, bu iş bitti" demiyor başkan... Dese ne olacak biliyor musunuz? Fenerbahçe'yi ileri taşıyacak başka Aziz Yıldırım'lar ortaya çıkıp, göreve talip olacaklar. Ancak Yıldırım, dönmeyeceğini söyleyip, dönecek gibi durarak aday çıkmasını önlüyor. Bu da Fenerbahçe'ye bir zarardır. Hadi Tümer'e biraz girelim... Tümer tipik bir Aziz Yıldırım şovudur... Fenerbahçe'de işe yarar yaramaz, onu zaman gösterecek. Tümer zaman zaman büyük patlamalar yaparak maç da kazandırır Fenerbahçe'ye. Zaman zaman, hele ikinci yılı oynarsa sorunlar da yaşatır. Tümer Fenerbahçe kararı vermekle kendi açısından doğru da yapmıştır. Ne yani, para etmeme çağına girdiği bir dönemde, önünde askerliği varken, bir yandan askerliğini erteletme sözü veren bir yandan da kendisine üç yılda 4,5 milyon avro ödemeyi garanti eden büyük bir kulübü geri mi çevirecekti. Çevirse idi, ona enayi gözüyle bakardım. Tümer'e bravo. O, Aziz Yıldırım'ın gösteri duygusunu tatmin etmesini değerlenderip volisini vurdu. Helâl olsun... Haa, "Beşiktaş'tan başka yerde oynamam" demişti değil mi? O sözler de, hiç bir yere gidemez ise, Beşiktaş'tan alabileceğinin en yükseğini almasını ve Beşiktaş'ın onun askerliğini erteletme çalışmasını sağlamak için söylenmiş profesyonel sözlerdi. Siz siz olun bir daha böyle zokaları yutmayın... Başa dönelim: Kulüpten ayrılma kararı ile ülkesine gitmiş bir teknik adamın verdiği rapor doğrultusunda; ayrılacağı için kongre kararı aldıran başkan transfer yapıyor! Bu tuhaflığı unutmayalım. Durumun tuhaflığını o kulübe on yıldır önemli katkılar yapan bir futbolcunun, Rüştü'nün dile getirmesi, yaşananlardaki garipliği Fenerbahçe'nin içindekilerin de kabullendiğini gösteriyor. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |