Kartal'da hüsran (Sanlı Sarıalioğlu) | | Önce Gökhan Zan'a “Aman yine sakatlanma. Takımının sana ihtiyacı var” diyelim. Tek adam çok şey farkettirir. İşte gördük... Herşeyden önce Kartal havada rahatlamıştı. Zan, kuş uçurtmadı. Ayrıca yerde de sağlamdı. İkili mücadelelerde karşısına kim gelirse gelsin geçit vermedi. İbrahim Kaş, takımının yediği golde yüzde yüz hatalıydı. Bu çocuğu beğeniyorum. Ne varki böyle bir hata yapmamalıydı. Defans oyuncusu riske girmez. Transfer edilen Hırvat'ı çok merak ediyorum; bakalım kuş mu çıkacak, civciv mi? Bu Ricardinho tam bir orkestra şefi. Dikkat ettiniz mi top onun ayağında nasıl da rahatlıyor. Günündeyse keyfine doyum olmuyor. Milimetrik paslar atıyor. İlk yarıda çok çok iyiydi. Rakipten fazla sayıda top çalması da ilginçti. Ancak ikinci yarıda dinlenerek oynadı. Holosko gol derdine deva olsun diye santrfor olarak transfer edilmedi mi? Peki, neden sağ çizgiye mahkum ediliyor ve neden rakip kaleden uzakta oynatılıyor? Tamam anladık, Bobo ve Nobre de ilk 11'de olsun isteniyor. Gel gelelim Bobo'nun haftalardır kayıp olduğu görülmüyor mu? Ertuğrul hocanın Bobo'yu kaybetmek istememesini anlayışla karşılıyorum. Peki bu arada ya Holosko kaybolursa ne olacak? Beşiktaş, maç boyunca çok uygun pozisyonları cömertce harcadı. Son vuruşları yapacak nokta santrfor eksikliği bir kez daha hissedildi. Ertuğrul hoca, Holosko'yu bu şekilde değerlendirmek zorunda. 70. dakikadan sonra bunu denedi ancak çok geç kaldı. Tello'nun bölgesinde Serdar Özkan görev yaptı. Çok iyi oynadı. Sol kanadı mükemmel kullandı. Özellikle de getirdiği iki top var ki, yeme de yanında yat. Bobo her ikisini de boş kaleye yuvarlayamadı. Futbolda kale önleri en önemli bölgeler. Eline geçen fırsatları kullanamayıp bir de basit hatalar yaparsan, işte böyle hüsrana uğrarsın. |