![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 | ||
![]() Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 4.674
Tecrübe Puanı: 21 ![]() |
Kulüplerimizin ekonomik durumları, artan borçları, gelir ve giderlerdeki eşitsizlikleri malum. Bunlarla ilgili yazılıp çizilenlerin mazisi benim çocukluğuma uzanır. Öyle ki futbolun endüstriyelleşmesiyle birlikte artan gelirler, sorunu çözmemiş aksine derinleştirmiş bir hal alıyor. UEFA lisansını gerçek anlamda alabilecek kulüp sayımız bir elin parmakları kadar yokken sorumsuz harcamalar almış başını gidiyor. Bu harcamaları yapanlar, kulüpleri babalarının çiftliği gibi yönetenler koltuğu terk ettiklerinde alacaklarına şahin kesiliyorlar. Koltuğun yeni sahipleriyse tekrar ellerini ceplerine atıp sorunu kısa süreliğine çözüyor ve kulübü bu kez kendi ceplerine bağımlı hale getiriyorlar. Futbol kulüplerimizin sınırlı sayıdaki kongre üyeleri işte bu yüzden altın değerinde öneme sahip oluyor... Her bir oy büyük pazarlıkları beraberinde getiriyor... Kongre üyeleri birer metaya dönüşüyor... Beşiktaş taraftarı bu duruma son vermek amacıyla geçtiğimiz yıldan bu yana bir proje yürütüyor. Projenin adı, Büyük Beşiktaş Taraftarı Projesi. 1 milyon üye hedefiyle başlayan bu proje bugün genişleyerek devam ediyor. Amaç, kulübü paralı başkanların eline bakmaktan kurtarmak... Kongre üyeleriyle yürütülen pazarlıklara ve bir grup zümrenin kulüp üzerindeki tahakkümüne son vermek... Beşiktaş’ı onu destekleyenlerle yönetmek... Nedir bu proje? Proje gayet basit. Cep telefonları aracılığıyla kulübe üyelik ve cüzi miktardaki aidatların faturalar ve kontör üzerinden kulübe aktarılması. Bu proje ilk bakışta büyük destek görmesi beklenen bir proje. Fakat öyle olmuyor. Projeyi yürütenler en başından beri büyük zorluklarla baş etmek zorunda kalıyorlar. Öncelikle kulüp bu projeye şimdilik sıcak yaklaşmıyor. Sebepleri anlaşılabilir sebepler. Yukarıda yazdıklarım, bu projeyle iktidarlarının kaybedecek olanların desteğini zaten imkansız kılıyor. Enteresandır ki basın da uzun süre bu projeye gözlerini kapadı, görmezden geldi. Bu konu üzerine yazılanların ağırlıklı tarafı ise birilerinin rant peşinde koştuğu şeklindeydi. Projeyi yürütenlere titancılar dendi, çete dendi. Taraftar forumlarından takip ettiğim kadarıyla eleştirilenlerden biri de benim. Bu konuya duyarsız kalmakla ilgili Beşiktaş taraftarının sitemlerini okudum. Konu benim yazı konularımın dışında olduğu için projeyi takip etsem de yazma konusunda tereddütlüydüm. Çünkü köşemin asıl içeriği medya eleştirisi taşıyor. Geçtiğimiz hafta gazetemde yer alan bir haber üzerine bu konu üzerine yazma gerekliliği belirdi. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, benzer bir projeyi gündeme getirmişti. Fenerbahçe taraftar kartı sahiplerine kulüp üyeliği imkanı tanıyan proje kapsamında kulübün üye sayısını 1 milyona çıkarmayı hedefliyordu. Konu Fenerbahçe ve pek tabi başkanı olunca gazetem de konuyu ilgili bir biçimde gündeme taşımıştı. Projeyi, Türk futbolunda devrim kapsamında ele almıştı. Öyle ya Fenerbahçe Başkanı kimsenin akıl edemediği bir şeyi akıl etmiş ve hayata geçirmeye uğraşmaktaydı. Hemen Fenerbahçe’nin nasıl büyüdüğü, nasıl dünya kulübü olma yönünde adımlar attığı anlatılmaya başlandı. Öte yandan bir avuç taraftar bu kampanyayı bir yıldır sürdürmüş, bununla ilgili onlarca etkinlik yapmış kimin umurunda... Yolunuz açık olsun! Devrim dediğin büyük adamların yaptığı iştir. Küçük adamlar bir işe kalkışırsa onlara çapulcu denir. Bu hep böyle olmuştur. Beşiktaş taraftarı projesini hayata geçirebilmek için çalışıyor, çabalıyor. İllerde temsilciler meclisleri oluşturuyor. Bunun için kan bağışı kampanyaları örgütlüyor, buralarda projeyi tanıtmaya ve destek bulmaya çabalıyor. Bunun için de çıkar gözetmediğini özellikle vurguluyor. Kulübün çıkarlarını gözettiğini inatla öne çıkarıyor. Şimdilik medyamız aracılığıyla projenin dehası Aziz Yıldırım’a kalmış durumda. Beşiktaşlılar bu duruma öfkeli; fakat onların da anlamaları gereken bir şey var: Aziz Yıldırım bu projeyi yeni keşfetmiş olsa da kabul etme cesaretini göstermiş. Oysa gönül verdikleri kulüp buna hiç mi hiç yanaşma niyetlisi değil. “Bu projeyi biz akıl etmiştik” demek ve öfkelenmektense çalışmaları hızlandırmak ve hayata geçirmek sanırım daha etkili olacaktır. Gönül ister ki tüm kulüplerimiz böylesi projeler üretse ve daha da büyüse... Medyamıza gelince, ne yapayım ki burası böyle işte. Devrimleri ve devrimcileri farklı bir kapsamda ele alır. Büyük Beşiktaş Taraftarı projesini önce görmezden geldiler. Sonra gülüp geçtiler. Baktılar ki olmuyor suçladılar. Öyle ya taraftara rantçı demek alışılageldik ve her zaman sonuç veren bir söylemdir. Gandhi der ki; “Sonra bizimle savaşmaya başladılar. Ve biz kazandık.” Sizi ciddiye alıp savaşmaya başlamışlarsa zaten kazanmışsınız demektir. Yolunuz açık olsun, üyeler milyon olsun! Üstünlüğün parayla kazanılmadığı bir sistem bulmak gerek. Yoksa bütün yoksullar yok olup gidecek ve zenginler baş başa kalacak. Ben bu amansız kapitalizmi istemiyorum. Michel Platini Parasını kim verecek? Beşiktaş bu 8 maçlık periyot içerisinde Fenerbahçe ve Sivas engellerini kayıpsız geçerse şampiyon olarak her tarafa yazılabilir. Bilboardlara bile ilan verilebilir. (Faik Gürses - Futbolmania, CNNTürk) 100 puanlık uzman sorusu: Beşiktaş’ın alacağı 24 puan var önünde. Delgado’ya göre bu 24 puanın kaçını alırsa Beşiktaş şampiyon olur. (DHA muhabiri Övünç Özdem) 8 çocuğum 8! 9 tane final maçımız var. (Beşiktaşlı Serdar Özkan) Kapsama alanı dışındayız! Bugün iki mesajım var. (Kazım Kanat - Sabah) Aman iyi araştır! Gökdeniz Karadeniz Türkiye’ye mal olmuş büyük bir yıldız. Onun yerini doldurmak o kadar kolay değil. Gökdeniz Abi nasıl böyle yerlere gelmiş, araştıracağız! (Trabzonsporlu Barış Memiş) Güzel mi? Şampiyonluk kokuları geliyor artık. (Beşiktaşlı Baki Mercimek) Bir of çeksek... Kongrede oyum kime mi? Açıklayayım... Oyum, Op. Dr. Nazım Durak’a... Nedenini mi merak ettiniz? Dr.Nazım Durak, ünlü bir “estetik cerrahi” uzmanıdır. Galatasaray’da orası burası kesilecek bazı insanlar olduğundan, bunların üstesinden sadece Dr. Nazım Durak gelebilir düşüncesindeyim... (Ergun Gürsoy - Hürriyet) Söyleme, kalsın! Ülkemizin her bakımdan en güçlü kulübü olan F.Bahçe’nin dışarıdaki rakipleri ile arasındaki fark nedir diye düşünürseniz onu da söyleyeyim... (Selçuk Yula - Pas Fotomaç) Allah allah allah! Avrupalı Fenerbahçe’yi öğreniyordu. Adama çarşambayı gösterip, perşembeden mahrum eden bu delikanlıların 100 yıl önceki büyükleri, koca bir devleti kurmak için kanlarını döküyorlardı. İsyan, Fenerbahçe’nin genlerindeki en kuvvetli DNA’dır. Her şey değişir, tek değişmeyen bu inattır. Bunu önce işgalciler öğrendiler. Bundan sonrası için sıraya girsinler. (Gürcan Bilgiç - Sabah) Amin! Sevgili Adnan Polat anılan isimlerle yola çıkacaksa, bu isimlerden kurulu bir yönetim oluşturacaksa, Allah, Polat’ın da, Galatasaray’ın da yardımcısı olsun. (Şansal Büyüka - Akşam) | ||
![]() | ![]() |
|
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |