![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 | ||
![]() Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 4.674
Tecrübe Puanı: 21 ![]() |
Beşiktaş tribünlerinin, Trabzonsporlu Barış oyundan atıldığında gösterdiği tepki “sıradan bir delikanlılık girişimi” değil, milattır. Üzerine makaleler yazılması ve asla unutturulmaması gereken bir milat. Koşullara dikkat lütfen... Beşiktaş ikinci yarının başlamasıyla birlikte on kişi kalmış, Trabzonspor, İnönü Stadında 2-0’lık tabelayı zorluyor. Bir gol atsa maçın terse dönmesi kuvvetle muhtemel. Belki bu yüzden şampiyonluk bile gider. Hakem bin pişman... Bir “rövanş kırmızı” gösteriyor Barış’a bol keseden. O disiplinli, organize ve her galibiyette payı olan seyirci ne yapmalı; bayram mı? Bizim ezberimize göre, seyircinin asli görevi hakemi kendi takımı lehine etkilemek ve bu yolda kafa yarmak, küfür etmek dahil her şey mubah olduğuna göre... “Saygılar hakeme”! Ama o da ne? Beğenmiyor kararı siyah-beyaz giyinmiş on binler. “Haksızlık” diyorlar. “Benim çıkarıma, ama adil değil”! Hakeme protesto, Trabzonspor’a moral için alkışlar! İnsanın gözleri doluyor. Ülkesine, insanına, futbol seyircisine, güveni/sevgisi kabarıyor. Demek hâlâ adalet isteyen insanlar var ortada. Hem de “çok” miktarda. İnönü Stadı ölçeğinde, “tamamı”... Bu asil tavrın en büyük getirisi kimlere biliyor musunuz? Hakemlere. Bundan böyle... Eğer ortada adalet varsa, bir sahte penaltı yaratmak için hakemin kariyerini mahvetmekten çekinmeyen cingöz futbolcular “aferin” alamayacak demektirler. Eğer ortada adalet varsa, milyonların ümitleriyle “yoyo oynayan” yöneticiler “kendilerini kurtarmak/atıl yatırımlarını gözden kaçırmak için” ilk etapta hakemi çarmıha geremeyecekler demektir. Bitmiyor. Federasyon ve kurulları -şayet niyetleri varsa- dünyanın en kolay işi olan “doğru ve adaletli” kararlar verebilecekler demektir. Medyadaki “fanatikler”in sönen yıldızı, doğrunun yanındakilere haklarının iadesi demektir bunun uzantısı. Suya atılan “adalet” taşının, genişleyen dalgaları nerelere varır kim bilir? Yeter ki, Beşiktaş tribünlerinin Trabzonsporlu Barış oyundan atıldığında gösterdiği tepki “sıradan bir delikanlılık girişimi” olarak halının altına süpürülmesin. Rakipler tarafından küçümsenmesin. Ve pek muhtemel olduğu gibi, “Maç çıkışında bıçaklanan Trabzonsporlular’dan da bahsetsene” hazırcevaplığına/çözümsüzlüğüne kurban gitmesin. O bıçakları tutan yaratıkların hakkı kelepçe. Adalete saygı duruşunda bulunan tribünler ise “gerçek insan” madalyasını çoktan hak ettiler. Doğru hareketi yüceltmekten çekinmeyelim. * * * Beşiktaş seyircisinin hakkını vermek için yazı biraz uzadı. Oysa çok konu vardı. Mesela, bu ülkenin, bu medyanın ve bu arada sporun temizliği/asaleti uğruna bir ömür harcayan, manevi doymuşluğuna, maddi tokgözlülüğüne rağmen yaşadığı topraklar için bir kere daha elini taşın altına koymakta tereddüt etmeyen sayın Uğur Dündar’a, ekrandaki yeni görevi için başarılar dileyecektim; çok başarılı olacağını bile bile... Bu kadar yer kaldı. Sonra... Zico, Kalli ve Sağlam’a “Ters Köşe” yorumlar... Cennet analarınsa, şampiyonluk bu teknik direktörlerin ayakları altında; biline. Bazılarının sandığı gibi “yorumcuların haklılığını ispat etmek için” oynanmıyor bu lig. Bu bitmedi.Yarın, öbür gün geniş yazacağım. | ||
![]() | ![]() |
|
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |