|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
17-06-2006, 09:42 | #1 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 |
Merhaba, Arkadaslar bu yaziyi mutlaka okuyun ve okutun. Hincal uluc'un deginmedigi konu.. Beşiktaş ve Yunanistan... İbrahim Tenekeci [email protected] 14.06.2006 Hıncal Uluç ve Haşmet Babaoğlu, bir ay kadar önce Batı Trakya’ya gitmişlerdi. Batı Trakya’da Fenerbahçeliler ve Galatasaraylılar derneklerini kurmuş, fakat Yunan hükümeti, Beşiktaşlıların dernek kurmasına izin vermemiş. Gerekçe ise şu: Beşiktaş’ın ambleminde ay yıldız var! Bence mesele bu kadar basit değil. Gönül isterdi ki, Batı Trakya gezisini köşesine taşıyan Sayın Hıncal Uluç, Beşiktaşlılara uygulanan bu yasağın perde arkasını da yazsın. Yunan Hükümetinin Beşiktaşlılara karşı olumsuz tutumunu öğrenir öğrenmez, kütüphanemin tarih bölümüne yöneldim ve Fuat Balkan’ın Hatıraları’nı* elime aldım. Fuat Balkan, ‘ilk Türk komitacısı’ olarak biliniyor. Görevi, düşman topraklarında veya işgal altındaki yerlerde karışıklık çıkarmak, müfrezeler kurarak düşman kuvvetlerini üzerine çekip oyalamak... Bu ünlü komitacımızın ilgi alanı önce Makedonya, sonra Batı Trakya’dır. 1908-1923 yılları arasında, Balkan Harbinde ve Birinci Dünya Savaşında aralıksız olarak komitacılık yapmış, en önemli, en gizli görevlerde bulunmuş, Yunanlıların başına olmadık işler açmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında da İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ın emriyle Yunan işgali altındaki Batı Trakya’ya sızmış, hemen seferberlik ilan etmiş, Türklerden müfrezeler oluşturmuş, Yunan hedeflerine, askeri konvoylara saldırmış, köprüleri ve demiryollarını tahrip etmiştir. Sınırsız yetkilerle donatılan Fuat Balkan’ın görevi, Anadolu’ya geçmeye hazırlanan Yunan kuvvetlerini Yunanistan’da karışıklık çıkararak alıkoymaktır. Hatıratının 112. sayfasında kendi kendine şöyle seslenir: “Fuat, diyordum; melun Yunanlıların değil kıtalarını, bir tek neferini dahi Anadolu yolundan geri çevirmekle, oradaki kardeşlerine yapacağın hizmeti düşünüp vazifenin ne kadar önemli olduğunu anlayarak çalış...” Fuat Balkan görevini o kadar iyi yapmıştır ki, Yunan Hükümeti, binlerce askerini, Anadolu yerine Batı Trakya’ya göndermek zorunda kalmıştır. Diyebiliriz ki, Kurtuluş Savaşının mimarlarından biri de Fuat Balkan’dır. [Tam burada Mehmet Arif Bey’in yazdığı, M. Ertuğrul Düzdağ’ın yayına hazırladığı ve 93 Harbinin anlatıldığı Başımıza Gelenler** isimli dev eserden bir bölüm aklıma geldi. Mehmet Arif Beyin oğlu Celaleddin Arif Bey, Kurtuluş Savaşında en ön saflarda bulunmuş, önemli işler başarmış, bu millete hakkı geçmiş isimlerden biridir. Cumhuriyetten sonra Mustafa Kemal Atatürk ile arası açıldığı için yurtdışına ‘çıkmak’ zorunda kalmış ve vefatına kadar Paris’te avukatlık yapmıştır. Başımıza Gelenler’de geçen şu satırlar ona aittir: “Gazi, gerek benim, gerek diğer arkadaşların vatanperverliğinden çok istifade etmiş ve daima ağzımızı bununla kapamıştır. Nutuk’unu okuyan veya dinleyen kim varsa, zannedersem hepsine, ‘Zavallı Türkiye, yetiştire yetiştire yalnız bir Mustafa Kemal’i yetiştirmiş, ondan başka kimse yokmuş, o da giderse Türkiye’de adam kalmayacak’ fikrini vermiştir. Çünkü Paşamızın Nutuk’unda takdirkarane söz, ancak birkaç çeteciye inhisar eylemiştir. Ve bunların içinde de ölenler en çok takdir alanlardır. Şurasını alenen söylerim ki, bugünkü hal bir adamın yaptığı şey değildir. Bunda bütün milletin ve bütün çalışanların bir hakkı vardır. Devletimizin bugünkü halini bin lira sermayeli bir şirkete benzetirsek, derim ki, bu bin liranın hiç olmazsa beş kuruşu da benimdir. Ve benim bu hakkımı, kimse elimden alamaz. Başkalarının yüz lirası olabilir. Fakat bu yüz lira sermaye koyan zat, benim elimden beş kuruşumu alamaz.”] İşte Fuat Balkan’ın bir günlük icraatı: “21 Kasım 1922 gecesi hareketle, şafakla beraber Şahin-Mahkova-Çalaperdi köyleri sarılarak, üçüncü Yunan Tümeninin Altıncı Alayı bölgesi basıldı. Şahin köyünde yüzden fazla nefer öldürülerek, askeri barakalar yakıldı. Mahkova-Ilıca köylerinde subaylarıyla birlikte altı nefer haklanarak, iyice sarılan Alayın Birinci Bölüğünün bulunduğu Çalaperdi köyünde de bölük efradı, kamilen imha edildi. Çalaperdi köyü gayet iyi sarıldığından, bölükten kimse kurtulamadı. Yunan bölüğünün iki Hoçkis makineli tüfeği ve bomba tüfeği ile cephane, silah, telefon dahil 16 mekkaresiyle, yükleyebildiğimiz askeri malzemesi iğtinam edildi.” Fuat Beyin birkaç icraatı daha: “Dedeağaç kuzeyinde Doğanhisar ve Derbent köyleri müfrezelerimin geçit noktaları olduğundan, Yunanlıların bu noktaları elde tutmak amacıyla muhtelif mahallere karakol ikame ettiklerini öğrenince, bu postaları imha etmek üzere üç dört yerden büyük bir kuvvetle 1922 senesinin Kasımının üçünde Çilkaya mevkii sarılıp bunlar kamilen imha edilerek dağıtıldı. 1922 senesi 19 Kasımında İstruma nehri Bük istasyonu ile Nusretli köy arasındaki Kozlukköy civarında hareket halinde olan trene tüfek ve bombalarla taarruz edilerek zayiat verdirildiği gibi, telgraf hatları da tahrip edildi. Kasımın 22’sinde Meriç havzasında Yedekli-Merhametli istasyonları arasında şimendifer köprüsünü tahrip ile aynı ayın 26’sında Dedeağaç yakınında Hırka istasyonundaki askeri tren uzun bir zaman ateş altına alınıp içindekilerden yirmiden fazlası öldürülmüş, aynı gece İskeçe’nin batısında Yassıören köyünde istirahatte bulunan bir Yunan kıtasına baskın yapılarak bir hayli zayiat verdirilmiştir.” Sayfa 152, 153 Fuat Bey, bütün bu icraatlarıyla Batı Trakya Türklerinin kalbini ve güvenini kazanmıştır. Yunan Hükümeti onun başına ödül koymuş, arananların birinci sırasına yerleştirmiş, fakat kimse ona ihanet etmemiştir. Ayrıca, Anadolu’dan getirilip Batı Trakya’daki Türk köylerine yerleştirilmek istenen Rumları da ciddi şekilde engellemiş, böylece Batı Trakya’nın daha fazla Türk, daha fazla Müslüman kalmasını sağlamıştır. Fuat Balkan’ın Beşiktaş kulübüyle ilgisine gelince... Fuat Balkan, gerçek anlamda Beşiktaş Spor Kulübünün kurucusudur. 31 Mart 1909’daki siyasi olaylardan sonra Edirne’de bulunan Fuat Balkan, Hareket Ordusu’yla İstanbul’a gelir. Aynı zamanda iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan, Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenir ve çevresine yeni gençler toplayarak Ihlamur’daki evini kulüp merkezi yapar. Hemen peşinden de kulübün adını Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirir. Böylece, jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana gelir. Ve Balkan savaşı patlak verir. Savaş, Osmanlı Devletinin mağlubiyetiyle neticelenir ve Balkanlar elimizden çıkar. Savaşın kaybedilmesinin ardından, kırmızı beyaz olan kulübün renkleri, bir yas alameti olarak siyah beyaza dönüştürülür. Balkanlar geri alınana kadar siyah rengin kullanılacağına, kırmıza dönülmeyeceğine dair yeminler edilir. Kurtuluş Savaşı sırasında, Fuat Balkan’la birlikte üç Beşiktaş sporcusu da gönüllü olarak Batı Trakya’ya geçer, Yunanlılara karşı savaşır. Fuat Balkan, hatıratının 58. sayfasında, “Onlara, memleketin bilhassa bu buhranlı zamanında asıl sporculuğun, düşman topraklarında yapılacak mücadele ile olacağını anlattım” diye yazar. Lozan Barış Antlaşmasından sonra ortalık sakinleşince, Ankara Hükümeti Fuat Balkan’a bir takdirname gönderir ve sonsuz hizmetleri için teşekkür eder. Batı Trakya’ya yakın dursun diye Edirne mebusu yapılır. Bu durum, Yunan Hükümetini fena halde rahatsız eder. Zaten amaç da budur! Bütün bunları okuduktan sonra, Yunan Hükümetinin Beşiktaşlılara karşı olan hassasiyetini anlayabiliyoruz. Beşiktaşlılar Derneği kurdurmuyorlar diye onları kınayamam, yadırgayamam. Adamlar, yüksek bir tarih şuuruna sahipler, olan biteni unutmuyorlar. Asıl yadırganması gereken, hiçbir şey olmamış gibi davranan bizimkilerin tavrıdır. * Arma Yayınları ** İz Yayıncılık forzadan alıntıdır...
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
|
17-06-2006, 09:50 | #4 | ||
Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 43
Mesajlar: 1.112
Tecrübe Puanı: 21 | saol kardeşim bilgilendirdiğin için..
__________________ BUGÜN PARA İÇİN FORMASINI SATANLAR YARIN PARA İÇİN VATANINI SATAR İnönü'ye karanlık çöktüğü zaman Dışarıda yağmurlar yağdığı zaman Tribünde ÇARŞI coştuğu zaman Haydi bastır Şanlı Karakartalım | ||
18-06-2006, 23:42 | #6 | |||
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 184
Tecrübe Puanı: 19 | Alıntı:
__________________ Hepimiz Zenciyiz | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |