“Hakkı”yla, “Şeref”le Gülengül Altınsay

[HandaN]

Bu defa olur muydu? Kartal Rize’yi yenme başarısına ulaşabilir miydi? İnönü’de oynanan ilk lig maçını anımsıyorum da; Ancak 72’de beraberliği yakalayabilmişti Siyah-Beyazlılar. Fortis Kupası’nda da Beşiktaş’ı eleyen yine bu Rize’ydi. Bir de “Rize-Beşiktaş karşılaşmasında şike yapılacak” iddialarıyla dikkat çekmeye çalışan, hem de isimlerinin önünde “eski yönetici” yazan meczupları düşünüyorum ve gülüyorum sadece. Belki bu kez Rize fobisine son verebilirdi Kartal. Ama nasıl?

Çeşitli gerekçelerle kadroda olmayan oyuncuların ardından Ertuğrul Hoca yine zorlanmış, Sivas karşısına çıkan onbiri sürmüştü sahaya. Bir farkla; sakat Ali Tandoğan’ın yerinde bu kez Serdar Özkan vardı. Bu haliyle Beşiktaş sağ kanadında ofansif zenginliğe karşın defansif zaaflar yaşanabilirdi. Hemen de yaşandı zaten. Golde Rize’nin korneri diğer taraftan geldi ama forvetler dahil Beşiktaş’ın sağ kanat sorumluları arka direği boş bıraktı, topu izledi sadece: 0-1... Tarih tekerrür mü ediyordu yoksa?

Yenik duruma düşen Kartal 10-15 dakika kadar bocaladı. Meydanı Rizeli oyunculara bıraktı adeta. Sonra herhalde giydikleri formanın Beşiktaş forması olduğunu hatırladılar. Toparlanarak pozisyonlara girmeye başladılar... Ama öyle oldu, böyle oldu, top bir türlü Rize kalesinin fileleriyle buluşmak istemedi. Ta ki ilk yarının uzatma dakikasına kadar. Arka direğe bomboş sızan İbrahim Kaş Beşiktaş’a 1-1 beraberliği getiren golü atıverdi. Tıpkı Rize’nin golüne benzer bir pozisyonda. Tello’nun da katkılarıyla.

Ama galibiyet şarttı. Her iki takım için de şarttı. Bu yüzden maçın ikinci yarısı daha da zor geçecekti. Delgado girdi oyuna, Aydın çıktı. Sahadaki 22 oyuncunun 22’si de topu eveleyip gevelemeden doğrudan, galibiyet golü için oynamak istiyordu. Bu yüzden her iki kale önünde de bolca oynandı oyun. Anlamıştık, üçüncü golü izleyecektik de hangi taraftan acaba? Rize’nin güçten düştüğü anlarda, 78. dakikada, bu ikilemi çözdü Delgado. Beşiktaş tarafını sevindiren gölüyle. Ne de olsa Beşiktaş’ın kadrosunda maçın kaderini değiştiren oyuncular vardı.

Sonuç farklı da olabilirdi. Ancak dün sahada giydikleri formanın “hakkı”nı veren, “şeref”iyle oynayan 14 Beşiktaşlı genç vardı. Böyle şeyler şampiyonluktan da değerli!