Geçen sezon bittiğinde Beşiktaş’ın nispeten oturmuş diyebileceğimiz kurgusunun içinde Holosko-Nobre forvet işbirliğinin verimi ön plana çıkmıştı. Bonservisinin bedeli tartışılan Slovak oyuncu da, kendisinin ne denli değerli bir transfer olduğunu forvet arkası serbest oynarken kanıtlamıştı.
Ertuğrul Sağlam, bu seneye aktarılan en oturmuş bölgesini bu sezon niye bozarak başladı, bunu anlamak zor. Kaldı ki, güçlendirilmesi ve yenilenmesini gereken orta alanıyla savunma henüz güvenilir oyun açısından geçen sezondan hiç farklılık göstermediği halde çarkın uyumlu dişlileri ile niye oynanır? Bobo, Holosko ve Nobre’nin pasivize edilmesine varacak kadar değerli bir santrfor mudur? Ya da Beşiktaş’ın böyle bir lüksü var mıdır? Son bölümde maçı kazandıran isim olması Ertuğrul Sağlam’ı haklı çıkarmaz. Umarız buna da kanmaz.
Bobo’nun sadece fırsatçı yönü esas alınarak takımın orta alanı ile hatta defans hattı sıkıntılara terk edilemez. Savunma ve orta alan kadar forvette de mücadele ve agresiflik gerektiren günün futbol ortamı, Bobo’nun hangi hücum presine, hangi rakip savunmayı yıpratma girişimine tanıktır. Geriden ya da orta alandan çıkan hiçbir ön topu saklama yeteneği olmayan bir forvet oyuncusu ile oynatmak istediğiniz sistemlerin hiçbirinde amaca ulaşamazsınız.
Nobre golleriyle çok iyi bir başlangıç yapmış, Holosko geçen sezonun sonunda Beşiktaş’ın en etkili silahı sıfatını kazanmışken, birinin çizgiye birinin kulübeye çekilmesi kritik ortamda görev yapan bir teknik direktör için hiç de mantıklı değil. Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş formasını giydikten sonra en fit haline ulaşan Nobre’yi küstürürse, Bobo’nun onu ne kadar taşıyacağını ancak fark edebilir. Ama iş iştende geçmiş olur. Bir de adama sorarlar, dün geceki 11 ideal 11 ise, Beşiktaş Zapotocny ve Seriç’i kulübe için mi transfer etmiştir?
__________________ |