|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
18-05-2009, 08:34 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 |
Sona yaklaştıkça stres iyice artıyor. Beşiktaş sadece üç puanı düşünerek oynadı. Peki bu doğal mı? Olabilir fakat bu şekilde oynamanın üç puan için en isabetli yol olduğu kesinlikle düşünülmemeli. Beşiktaş maçın tamamında bu sıkıntıları yaşadı. Oysa farkı artırıp piknik yaparak maçı noktalayabilirlerdi. Beşiktaşlı hiçbir futbolcu bu bilinçte değildi. Amaçları sadece dakikaları eritmekti. Ankaragücü'nün en büyük avantajı boy üstünlüğüydü. İlk yarıda bu gayet net bir biçimde gözüktü. Beşiktaş kısa kaldı. O nedenle de duran toplarda büyük problemler yaşadı. Nitekim yediği gol de bu şekilde oldu. Bu golde Rüştü ile beraber tüm takım suçluydu. Ankaragücü'ne iki kez vurma şansı tanıdılar. Rüştü de elinden kaçırınca Ankaragücü kolay bir gole ulaştı. İkinci yarıda Hikmet Karaman'ın De Nigris'i oyundan alması ve Iglesias'ın sakatlanması yüksek toplarda Beşiktaş'ı bir nebze de olsa rahatlattı. Fakat kendi yarı alanını boşaltmayan Beşiktaş, Ankaragücü'ne pek çok duran top kullanma şansı verdi. Buna biraz da hakem çanak tuttu. En ufak dokunuşa faul çaldı. Takdir haklarını Ankaragücü'nden yana kullandı. Değişiklikler çok yerindeydi Tello defans ve ileri uç arasındaki bağlantıyı yapan tek oyuncuydu. Mustafa Denizli orta alanı daha kalabalık tutma adına Tello'nun yerine Uğur'u oyuna aldı. Uğur sahada kaldığı o kısa bölümde çok çok iyi oynadı. 63. dakikadaki Yusuf-Ekrem takası da çok yerindeydi. Bugüne dek hep övgüyle söz ettiğimiz Yusuf, bu kez sahnede yoktu. Hatta Denizli Yusuf'u çıkarmakta geç bile kaldı. Üçüncü golün üç kahramanı vardı. Birincisi Holosko'ydu. 40-50 metre topu taşıdı. İkincisi Ekrem'di. Sol çizgiden mükemmel driplinglerle indi ve Bobo'yu gördü. Üçüncüsü de golü atan Bobo oldu. Bu gol maçın kaderini belirledi. Beşiktaş ancak üçüncü golden sonra rahat nefes alabildi. Oysa bunu çok daha önce gerçekleştirebilirdi. İlk yarıda Mehmet Yılmaz'ın karşısında bocalayan İbrahim Üzülmez, ikinci yarıda oyuna giren Jaba ile gerçek kimliğine büründü. Boyu boyuna uygun Jaba, Üzülmez'e ters gelmedi. Gökhan Zan sahanın en başarılı oyuncularından biriydi. Yanındaki Zapotocny fazla güven vermedi. Sarı kart cezalısı Sivok çok arandı. Cisse pek göze çarpmadı. Savunmasının önünden ayrılmadı. İleriyle hiç ilgisi yoktu. Ernst'in ikinci goldeki vuruşu müthişti. Alman, oyunun iki yönünü de beceriyor. Fakat yine de ilk geldiği günlerdeki görüntüsünde değil. Holosko bildiğimiz gibi. Durmadan koşuyor. Bu kez bitirici noktalarda değildi. Her şeye karşın deparlarıyla, diriplingleriyle takımına nefes aldırıyor ve rakibi yoruyor. Uğur İnceman oyuna girdikten sonra çok iyi işler yaptı. Oyunu orta alanda tuttu. Ankaragücü'ne kontratak şansı hiç tanımadı. Bobo açıldı, girdiği pozisyonları affetmiyor. Beşiktaş bu galibiyetle çok büyük bir avantaj elde etti. Bundan sonraki yolu daha kolay. İki kupaya birden uzanma fırsatı ellerinde. Ayaklarına kadar gelen bu kısmeti geri çevireceklerini sanmıyorum. Sanlı Sarıalioğlu | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |