Kartal'a “KIŞ” uyarısı! "Sanlı Sarıalioğlu"

[ferro1903]

SANLI SARIALİOĞLU - YENİ ŞAFAK
Beşiktaş'ın önünde üç kritik viraj var. CSKA Sofya, Trabzonspor ve Galatasaray. İşte göbek bağının kesilebileceği maçlar. Kartal, CSKA Sofya'yı geçer, Trabzonspor ve Galatasaray maçlarını galibiyetle kapatırsa, sezon sonuna kadar rahat eder. UEFA'da hangi gruba düşerse düşsün, beş takımın içinden fazla zorlanmadan ilk üçe girer. Ligde ise, hep zirve yarışının içinde yer alır. En önemlisi de şampiyonluktaki rakipleri Galatasaray ve Trabzonspor'a karşı büyük avantaj elde etmiş olur.
Şimdi hemen, "erken yargı" demeyin. Beşiktaş bu sezon bir kaç eksiği olmasına karşın şampiyonluğa ortak olabilecek potansiyele sahip. Önümüzdeki haftalarda büyük yaralar almaz ve sezonun ilk yarısını zirveden uzaklarda kapatmazsa, ikinci yarıda en iddialı takım konumuna gelir.
Neden, "İkinci yarı" diyorum? Birincisi; Gökhan Zan'ın sık sık sakatlanması ve İbrahim Toraman'ın mecburen sağ bek oynatılması nedeniyle ortaya çıkan stoper probleminin Ocak'ta çözülecek olması. Ağustos'un sonuna kadar bir türlü bulanamayan stoper her halde o zaman bulanacaktır. İkincisi; sezonun ortasında bana göre Bobo'nun kiraya verilmesi gündeme gelecek. Bu durumda boşalan yabancı kontenjanı bir sol bek veya Bobo'dan çok daha iyi bir santrafor ile doldurulmak istenecektir. Kısacası, Beşiktaş daha da güçlenecektir.
Benden yönetime ufak bir uyarı... Kış soğuk geçebilir. Ocak hazırlığına şimdiden (Hemen yarın) başlayın. Dört bir koldan stoper, sol bek ve santrafor arayın. Umarım, bu eksiklikler Beşiktaş'ın hesaplarını alt-üst etmez.
Bermuda "ÜÇGEN"İ

Beşiktaş'ın forma ve kombine bilet satışlarında patlama yaşanmış, rekor kırılmış. Bu iş böyle. Vitrini süsleyip, kaliteyi arttırdın mı dükkana akın akın müşteri gelir. Önce verecek, sonra alacaksın. Ricardinho, Delgado ve Nobre üçlüsüne ben, "Bermuda üçgeni" diyorum. Bunların arasına girdin mi, kaybolursun. Hep devirici hamleler yapıyorlar. Ricardinho ve Delgado ince, Nobre kalın işlemleri üstleniyor. Üçü de gözleri dönmüş bir biçimde karşı kaleyi hedef alıyor.
Tigana'nın yerinde olsam, özellikle zorluk derecesi yüksek maçlarda 4-3-2-1 dizilişiyle sahaya çıkarım. İkiliyi Ricardinho ve Delgado'dan oluşturur, önlerine de tek santrafor olarak Nobre'yi koyarım. Mümkün olduğu kadar bu üçlüyü birbirinden uzak tutmamaya çalışırım. Bu oyuncular karşısında rakip defansların çok zorlanacağını şimdiden söyleyebilirim. Benim merakım, takımın bu üçlüyle bütünleşip, bütünleşemeyeceği. Bunu gerçekleştirecek olan da, Tigana. İki eksiğe, (stoper-sol bek) karşın malzeme oldukça iyi. Bakalım, ahçı önümüze nasıl bir menü koyacak.



F.Bahçe'de yanlış strateji...

Fenerbahçe; iki stoper, iki santrafor aldı. Bir santrafor, bir stoper şarttı. İkilemek abartı oldu. Yetersiz yerlere göre transfer yapılmadı. Fenerbahçe'nin gereksinimi; bir santrafor, bir stoper, bir sol bek ve bir sağ bekti. İki kanat onarılmadı. Hani sol kulvarı ayağa kaldıracak bir süper solak aranıyordu. Roberto Carlos ismi günlerce konuşuldu. Tamam bu oyuncu da pürüzler çıktı, alınamadı. Peki nerede benzer özelliklere sahip bir başka solak!
Ümit Özat, mükemmel bir profesyonel. Ama çıtayı yüksek tutan Fenerbahçe'de, her zaman daha iyileri istenir. Sağ taraftaki genç Kerim'e benden tam not. Bu çocuk her geçen gün daha da iyi olacak. Gelgelelim, Kerim'in de asıl yeri defansın değil, orta alanın sağı. Yani sağ bek mevki de şu anda tam dolu değil. Can Arat'ın ve çok beğendiğim Önder'in transfer edilen iki stoperden dolayı devre dışı kalacak olmaları da bir başka problem. Aynı şekilde orta alanda da sıkıntı yaşanacak. Kezman ve Divied De Souza oynadığında Zico, Tümer veya Tuncay'dan birini kesmek zorunda kalacak. Bana göre Fenerbahçe transferde yanlış strateji uyguladı.

Cimbom'un yahnisi

Geçen sezon Galatasaray, Heinz ve İliç'i transfer etti. Sezon başında ikisini de satmak istedi. Heinz'e müşteri bulamadı, İliç lütfen kaldı. Bu sezon Carrusca büyük gürültülerle getirildi. Karşılama törenleri düzenlendi. Peki, bu Carrusca şimdi nerede? 4 maçta sadece 102 dakika oynadı. Şimdi bir de, Japon transfer edildi. Gerets'in eskiden beğendiği oyuncuymuş. Acaba son durumunu öğrenebilir miyiz! Nedir, ne değildir bir bilen var mı? Kim izledi, kim önerdi, nasıl geldi bu oyuncu! Pes gerçekten, pes. "Transfer yaptılar" dedirtmek için oyuncu alınır mı? Galatasaray hiç mi doğruları bulamayacak! Borç almış başını gidiyor ve paralar yine saçılmaya devam ediyor. Cimbomlu yetkililer diyorlar ki, "Efendim, bu oyuncuları ucuza aldık". Aferin size yahu! 27 Temmuz'daki yazımda Galatasaray için şunu demiştim: "Ucuz etin yahnisi acaba nasıl olur!" Evet yine soruyorum; Yahniler nasıl, lezzetli mi?


Haydi Olimpiyat'a

Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi maçlarını Olimpiyat Stadı'nda oynayacak olması bir kesim tarafından eleştiriliyor. 3 maç için satılacak bilet 200 bin. Kasaya girecek parayı düşenebiliyor musunuz! "Futbol trilyonluk bir endüstri" demiyor muyuz... Borç gırtlağa kadar. Böyle bir fırsat tepilir mi?
Deniyor ki, "Ali Sami Yen'de Galatasaray rakiplerini çatır çatır yenermiş, Olimpiyat Stadı'nda ise işi zormuş. Tribünler, sahaya uzakmış. Rüzgar varmış. Falan filan". Bunlar koca karı dedikodularından başka bir şey değil. Gücün en önemli kaynağı para, para, para... O zaman haydi Olimpiyat Stadı'na.

Kleberson, dertlere son

Brezilya'nın İnternacional takımından teklif alan Kleberson'un kafası karışmış ve ülkesine dönmeyi ciddi ciddi düşünmeye başlamış. Eğer böyle oynamaya devam edecekse, gitmesinde benim için hiç bir mahsur yok. Hatta iyi de olur. Bir ileri, iki geri, üç yan pası herkes yapar. Koray ve Fahri daha da iyisini yapar. Doğrusu Ocak'ta, düşünülmeye değer bir teklif. Geçen sezonun sonunda, "Kleberson dışındaki tüm yabancılar gönderilmeli ve hatta Kleberson'a 6-7 milyon euro veren çıkarsa, o da diğerleriyle birlikte paketlenmeli" demiştim. Şimdi fiyatı aşağıya çekiyorum. Kleberson, 4-5 milyon euro'ya da gidebilir ve dertlere son verebilir.

[Meric]

beşiktaş ilk yarıyı da zirvede kapatacak güce sahip,decre arasında eksikler görülür,takımın eksik yerlerine takviye yapılır,o zaman bu takım fırtına gibi eser sahalarda