08-08-2009, 10:05
|
#1 |
Gogo
Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
| Fenerbahçe'ye karşı Süper Kupa finalinde aynı statta izlediğimiz Beşiktaş'la, dün İstanbul Büyükşehir Belediye'ye karşı izlediğimiz Beşiktaş arasında dağlar kadar fark vardı. Beşiktaş, kupa finalinde kaybetti ama Fenerbahçe’nin hocası Daum bile Kartal’ın mağlubiyeti hak etmediğini söyledi. Oysa dün ilk yarıda maça konsantre olamamış, “Nasıl olsa kazanırım” havasında bir Beşiktaş gördük. Göbekten geliştirilen ataklarda nispeten etkili oldular ancak, oyunu kanatlara yayıp, rakip savunmayı açmakta başarılı değildiler. İlk yarıda atılan gol de yenilen gol de zaten kişisel yeteneklerin ürünüydü.
Şut çekme konusunda dünyanın en iyisi olan Alman ekolünün temsilcisi Fink gerçekten çok estetik bir vuruş yaptı. Ama İbrahim Akın’dan da Türk usulü karşılık gecikmedi. İkinci yarıda da iki takım 70 dakika uyumaya devam etti. Ancak uyandıklarında atı alan İstanbul Belediyesi Üsküdar’a doğru yola çıkmıştı. Son çırpınışlar da hedeflenen 3 puanın alınması için yetmedi. Milyon dolarlık transferlerin yapıldığı Turkcell Süper Ligi’nin açılışının bu kadar sönük geçmesini hazmetmek mümkün değil.
Geçen sezonun çifte kupalı Kartal’ını taraftarı terketmiş. Tribünler bomboş. Bana kimse çıkıp da, “Olimpiyat Stadı uzak” gibi maazeretler uydurmasın. Nerede olursa olsun böyle güzel bir yaz gecesinde Beşiktaşlılar’ı orada görmek isterdik. Demek ki futbolu özlememişler, ya da yapılan transferler onları heyecanlandırmamış. Özetle dün Beşiktaş’ın puan kaybetmesinin iki ana nedeni vardı.
Birincisi oyuncularda ruh, tribünde coşku eksikti. İkincisi Denizli’nin istediği 10.5 numaranın işini yapacak kimse yoktu. Büyükşehir Belediyesi’ni anlatmaya hiç gerek yok. Onlar geçen yılın kopyası. Kenan Karcı |
| |