|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Medya Bu Bölümde Televizyon Radio vb. Beşiktaş Hakkındakı Yayınlar Tartışılır. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
29-03-2008, 12:08 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 24
Tecrübe Puanı: 17 |
Gazetecilik kendi saygınlığını oturtana kadar, kulüp başkanlarından "azar işitmekten" kurtulamayacak. Gazeteciliğin çalışma alanına kadar giren "müdahale", zamanla güç gösterisine dönüştü ve şimdi kamplar oluşuyor. Gazeteciliğin bir yanı haberci, öte yanı yönetici uşaklığı... Yıllarca yöneticilerce beslenen sistem, şimdi palazlanmış ve gövde gösterisine başlamışsa, spor gazeteciliğinin kendini sorgulaması gerekir. Muhabirlerden, patronlara kadar! Kulüp başkanlarına suflörlük yapan adam, spor yazsa, ne yazar! Dünyanın hiçbir yerinde, haftanın her günü, televizyonlarında spor tartışılan başka bir ülke yok. Ama ağzından değil, ahlaksızlığın deliğinden konuşan adamlara yorumcu denilen bir ülkede, çirkinliğin bir saygınlığı mevcut. O yüzden onları kapışıyorlar. Paha biçilemiyor meşhur edepsizliklerine. Şeytanlar evimizin içinde melek çocuklarımızı zehirliyor. Bütün ülke seyrediyor.... Patronlar, müdürler, sportif tanrılar, cümlesi... Bütün değerlerini birer birer yitiren bir ülkede, insanlar sadece kendi çıkarları için sesini yükseltiyor. Hiç kimsenin gözü şampiyonluktan başka bir şey görmüyor. Başkanın mafyası, kaptanın küfürbazı, yazarın nazi ruhlusu ve yorumcunun edepsizi eller üstünde. Adalet, ahlak ve futbol namusu ayaklar altında. Görüyorum ki. hayatınız futbol. Yarasalar, sizin futbol tutkunuzun kanını emerek besleniyorlar. Topunuz yan balkona kaçtı. O balkon, çocuklarınızın geleceğine göz dikenlerin balkonu. Sizleri bekliyorlar, yorumlarını dinletmeye, yazdıklarını okutmaya... Yalan vaatlerini şırınga etmeye... Sizinle "top gibi!" oynamaya bayılıyorlar.! | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |