|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Medya Bu Bölümde Televizyon Radio vb. Beşiktaş Hakkındakı Yayınlar Tartışılır. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
23-04-2008, 10:14 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 29
Tecrübe Puanı: 17 |
Beşiktaş’ı bu günlere getirenler utanmıyor, sıkılmıyor ama Beşiktaş’ın bu halini yaşayan gerçek Beşiktaş’lılar kahır oluyor. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur denir, Beşiktaş’ın başına gelenler de aynen bu lafa uygun düşüyor. Bugüne kadar Beşiktaş’ı kötü yönetmekten başka bir şey yapmayan Yıldırım Demirören yönetimi, tecrübesiz Ertuğrul Sağlam önderliği ve başarısızlığa alışmış bu futbolcu topluluğu ile Beşiktaş’ın kaderi en iyi ihtimal ile üçüncülük olacak. En sevmediğim laftır, ben söylemiştim demekten nefret ederim ama artık söyleyeceğim, bunların olacağını ben söylemiştim. Zaman zaman siz okurlarımdan özellikle Ertuğrul Sağlam’a yaptığım eleştiriler konusunda olumsuz e-mailler de alsam, gördüğümü yazmaya devam ettim. Belki birileri bazı şeyleri görür, bazı yanlışlar düzelir dedim ama yanılmışım. Sezon başından bu yana bakalım neler yazmışız, neler olmuş… Fatura Kimlere Kesilir… …Takım içindeki asıl suçlu oyuncular gayet rahatlar, çünkü sıra birkaç oyuncuyu göndermeye bile gelse, nasıl olsa İbrahim Akın var, Baki var, Burak var, Ricardinho var, sıra asla onlara gelmez. Bu yüzden herkes çok rahat, hafta içi antrenmana çık, sezon boyunca dökül, Beşiktaş seyircini başarıya hasret bırak, cebini doldur, sonra olayları kenardan, belki de için için gülerek izle. Yıldırım Demirören’in gitmesini isteyen ilk kişilerden biri olmama rağmen, başkanlarının futbolcuları için yaptığı o kadar fedakârlığı fark etmeyen, başkanlarının bu kötü günlerde biraz olsun rahatlamasını sağlayacak bu maçı bile kazanmaktan aciz olan bu futbolcular asla ama asla cezasız kalmamalıdır… (Kasım 2007) Aynen dediğimiz gibi olmuş, koca bir sezonda en fazla 3-5 maç şans bulan Burak , İbrahim Akın ve Ricardinho kadro dışı bırakılmış, sezon başından beri sürekli oynayan oyuncular yine sütten çıkmış ak kaşık olarak formalarını giyip, yalandan terlemeye devam ediyorlar. Ertuğrul Sağlam …tecrübenin satın alınması konusundaki en temel taş olan teknik adamın mutlaka şampiyonluk yaşamış bir hoca olması gerektiğinin belirtmiştik ama adı geçen adayların her ikisi de bu tecrübeden muaf isimler… (Mayıs 2007) …Beşiktaş’ın önündeki ikinci engeli ise Ertuğrul Sağlam oluşturuyor. Takımı buraya kadar bir şekilde getiren Ertuğrul Hoca, artık ne yapması gerektiğini bilmiyor. Çünkü şampiyonluk yarışının son haftaları ile küme düşme haftalarının son haftaları hiçbir şeye benzemez. Eğer bu tip yarışa daha önce girmediyseniz sizi çiğ çiğ yerler, farkında bile olmazsınız. Küme düşme hattında bir bakarsınız ligin son 5 sırasındaki takımı son 5 haftada 5 galibiyet almış, kendi evinde namaglup bir takım önüne gelenden fark yemiş. Oyunun hiçbir bölümü artık ligin başına benzemez. Geçen sene Ertuğrul Sağlam yönetimindeki Kayserispor son altı haftada alabildiği iki galibiyet (ki bir tanesi son haftada ikinciliği garantileyen Beşiktaş’a karşı) yerine , biraz normal bir form sergilese bu sene Şampiyonlar liginde yarışıyor olacaktı… (Mart 2008) Konuşmasına, oturup kalkmasına, dış görünüşüne asla laf etmediğimiz Ertuğrul Sağlam’ın en büyük eksikliğinin şampiyonluk yarışı tecrübesizliği olduğunu defalarca yazdık. Son dokuz haftaya lider giren Beşiktaş, şuan ligin son 4 haftasına girerken açık ara fark ile 4. durumda bulunuyor. Ertuğrul Sağlam’ın final tecrübesi eksikliği Beşiktaş’ı net bir şekilde yaktı. Beşiktaş eğer gerçekten ben şampiyonluk için yarışıyorum diyor ise, önümüzde sene hangi ligde, hangi seviyede olursa olsun, o şampiyonluk kupasını kaldırmış bir hoca ile yola çıkmalıdır, çünkü Beşiktaş’ın artık kumar oynayacak lüksü kalmamıştır. Yönetim Yönetimi sezon başından beri her konuda sürekli eleştirdim durdum ama o yüzden buraya şunu demiştim diye bir şey yazmıyorum. Beşiktaş’ın kötü yönetildiğini sağır sultan bile duydu ama Yıldırım Demirören duymuyor. Ben sürekli söylenenlerin biraz dışına çıkmak istiyorum, Yıldırım Demirören’i eleştirirken, iyi niyetinden şüphe etmiyoruz ama diye devam edilen yazılar okursunuz. Şimdi ben şunu söylüyorum , hem Demirören’i eleştiriyorum hem de onun iyi niyetinden artık şüphe ediyorum. Neden mi ? … Beşiktaş son senelerde kötü günler yaşamasına rağmen Beşiktaş’ın yaşayan tribünü Kapalı’dan yönetime en ufak bir tepki bile gelmiyordu. Ne zaman ki Kapalı tribün ön plana çıkıp; “ Yıldırım Demirören Yeter” diye isyan etti, hemen ertesinde bir baktık ki, Çarşı’nın ve Beşiktaş’ın lideri Alen’in maçlara girişi federasyon tarafından 6 ay boyunca yasaklandı. Sebebi ise oldukça ilginçti, tribünde işlenen cinayetten ötürü suçlu bulunmuş ve 6 ay ceza almıştı. Polis veya savcı değilim ama şunu biliyorum eğer bir cinayete doğrudan ya da dolaylı olarak karışırsanız bunun Türk Ceza Kanunlarında yeri vardır ve gerekli makamlar size hak ettiğiniz cezayı verir, ama siz mahkemelerden bir ceza almayıp, futbol federasyonundan (!) ceza alıyorsanız, bu işin içinde bir iş vardır, ya sizin o tribünlere girmeniz istenmiyordur ya da oradaki insanlara gözdağı verilmek isteniyordur. Bunun arkasında da bence Beşiktaş yönetimi vardır. İki maç sahası kapanan Beşiktaş’ın kendi sahasında sadece bir maçı kaldı, kim bilir belki seyircinin tepkisinden çekinen Beşiktaş yönetiminin şansı(!) yaver gider de, tarafsız sahadaki maçta da sahaya bir seyirci giriverir ve Beşiktaş’ın son maçı da seyircisiz oynama cezası oluverir !!! Bakalım, bekleyelim görelim.
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |