![]() |
çArşı Bu Yazı Dizisine de kArşı Çarşı bu yazı dizisine de karşı Beşiktaş'ın efsanevi taraftar grubu Çarşı'nın müthiş öyküsü... *** Herşeye karşı Türkiye'nin en ateşli taraftar grubu olan Çarşı, hiçbir haksızlığa tahammül edemediği için, "Çarşı her şeye karşı" sloganını benimsedi. Futbolun dışında verdikleri toplumsal mesajlarla da 1 numara oldular.. Beşiktaş'ın en etkin ve en ateşli grubu olan Çarşı ilginç slogan ve pankartlarla futbolumuzu yönlendiren bir topluluktur. Birbirinden enteresan mesajlarla rakip takımların bile zaman zaman hayranlık duyduğu Çarşı, yaratıcı beyinleri bünyesinde barındırarak hep gündemde kalmayı başardı. "Çarşı her şeye karşı" sloganıyla yola çıkan bu grup bazen teröre, bazen savaşa, hatta okul harçlarına bile karşı çıkarak spor temasıyla birlikte toplumsal olaylara da değinerek çok farklı bir yol izledi. Peki Çarşı hakikaten her şeye karşı mıydı? İşte bu sorunun cevabını grubun lideri Alen'e yönelttik. Yılların tribün şefi Alen, "Biz haksızlığa karşı olduğumuz için bu düşünceyi bir slogan olarak benimsedik. Bu Allah'ın bize bir lütfu. Çarşı, güçlü diye bazı insanlara ceket ilikleyenleri hiçbir zaman sevmez. Her zaman doğrunun ve adaletin yanındadır" cevabını verdi. Alen'e bu kadar anlamlı, mesaj veren pankart ve tezahüratların nasıl hazırlandığını sorduk. Acaba bu yaratıcı fikirler kimden veya kimlerden geliyordu? Bize 24 saat birlikte yaşayan insanların olduşturduğu bir grup olduklarını söyleyen Alen, "Bunlar duygusal yaşamanın ürünleridir. Hepsi de arkadaş meclislerinde, toplantılarda bir yerlerde oturup çay, kahve ya da bira içerken günümüz müzikleriyle oluşturuluyor. Çok iyi beste yapan arkadaşlarımız var. Biz tezahürat ve slogan konusunda çok başarılıyız. Tribünde karşılaşmanın gidişine göre bile slogan yaratan arkadaşlarımız mevcut. Bir anda zeka dolu bir slogan atabiliyorlar. Bu bize özgü bir özellik" ifadesini kullandı. Pankart ve sloganları üretmenin her hangi bir zamanı olmadığını dile getiren Alen gecenin bir yarısında bile dahice düşüncelerin ortaya çıkabildiğini dile getirdi. İnönü Stadı'ndaki kapalı tribünün içe doğru yay şeklinde olmasının taraftarlara hakim olmada çok etkisi olduğunu vurgulayan Alen, "Tribünün en ucundaki seyirciyi bile görme şansım oluyor. Ali Sami Yen ve Kadıköy'deki Saracoğlu'nda böyle bir ortam bulunmadığı için iletişim zayıflıyor. Zaten başarımızın da sebebi buradan kaynaklanıyor. Bizdeki iletişim başka hiçbir takımda yok" dedi. |
Sunuş Çarşı, hakikaten bu diziyede mi karşı?. Özhan Çiftesüren: Bu gazeteyi bombalamak istiyorum.. Erkan Öztürk: Yapma hocam, azmettirici olma.. Turgay Akdağ: Şok oldum Takvim Gazetesi'nde böyle bir dizi anonsunu görünce.. Hasan Uzun: İ... basın bizden ne ister?.. Emre Saymaz: Herhalde tirajları düştü diye Çarşı dizisi yapıyorlar.. Kenan Bayrak: Bunlar Fenerbahçeli gazete.. Armağan Şimşek: Almayız-aldırmayız.. İsmail Demirtaş: Sırtımızdan prim kazanacaklar.. Özel Özçelik: Arkadaşlar. Bunlar önce ultrAslan dizisi yaptılar, sırayla bütün taraftar gruplarının dizilerini yapacaklar.. Murat Baysura: Bizim adımızdan rant sağlamaya çalışıyorlar.. Gökhan Sinmaz: Hergün ana sayfasının üst tarafında Fener haberi olan gazete değil mi bu?. * * * Bunlar, Çarşı'nın internet sitesi forzabesiktas. com'un ana forumundan ''Çarşı yazı dizisi Takvim Gazetesi'nde'' konu başlığı adı altında açılan dosyadan alınan bir kaç görüş.. Burada yazılan isimler kendi isimleridir ya da takma adlardır buna bir şey diyemem.. Sadece gördüğüm, bildiğim ve cevap vermek istediğim tek bir şey var: Biz sizin bildiğiniz gazetelerden değiliz.. Bana bak Özhan Çiftesüren.. Çarşı grubuna yazı dizisi yapıyoruz diye bizi bombalamaktan söz etmişsin. Bunlar suç teşkil eden sözler. Sana bir abi tavsiyesi. Bu lafları edip başına iş alacağına sen iyisi bir Takvim Gazetesi al, grubunun dizisini gururla oku.. Bak Turgay kardeşim. Takvim Gazetesi'ni 7-8 aydır takip ediyorsan artık şok olmana gerek olmadığını da görürsün herhalde.. Sen Emre Saymaz.. Merak etme Takvim'in tirajı falan düşmedi. Düşmez de... Sen Kenan isimli arkadaş.. Bu gazete sadece Fenerbahçeli değil, tüm taraftarların, tüm camiaların gazetesi.. Sen Murat isimli birader. Kimse senin grubunun adıyla rant sağlamaya çalışmıyor. İstersen o konuya hiç girmeyelim. Mahcup olursun sonra.. * * * Ben bu gazetede göreve başladığımda okurlara bir söz vermiş, her kulübe, her camiaya eşit mesafede duracağımı söylemiştim.. Bugün bu sözümü tutmanın verdiği gururla göğsümü gere gere dolaşıyorum.. Takvim Gazetesi spor sayfaları, Fenerbahçe'ye ne kadar yakınsa, Galatasaray'a, Beşiktaş'a, Trabzon'a, Malatya'ya, Adana'ya ve Türkiye'nin tüm camialarına o kadar yakın.. Zaten aksi olsa benim burada bulunmama gerek kalmaz.. Fenerbahçe'nin 100'üncü yılı ile ilgili yaptığımız dizi aşamasında ne demiştik; ''Sıra taraftar gruplarının yazı dizilerine de gelecek. Peki ne yaptık. 10 gün süren bir ultrAslan yazı dizisi yaptık. Bugün Çarşı'ya başlıyoruz. Ardından Genç Fenerbahçeliler grubu yazı dizisi yapacağız.. Bu gazete yazılamayanları yazar. Yapılamayanları yapar. Tamam mı Özhan, Hasan, Emre, Kenan, Armağan, İsmail, Hasan, Murat, Gökhan kardeş.. |
Mahallede Fenerli sayısı artınca Çarşı ortaya çıktı Yıl 1982... Bu tarih aynı zamanda Beşiktaş'ın 15 yıllık bir özlemden sonra lig şampiyonluğunu yakaladığı sene. Beşiktaş semtinde bir grup Siyah-Beyazlı genç taraftar özellikle okula giden çocuklarda Fenerbahçe sempatizanlarının giderek çoğalmaya başladığını üzülerek görüyor. Beşiktaş gibi Kartal'ın kalesi olması gereken bir semtte buna tahammülü olmayan 10 kadar genç bu duruma bir son vermek ve Beşiktaş'ı yeniden etkin kılmak için harekete geçiyor ve o tarihte Çarşı Grubu kuruluyor. İçlerindeki Kartal aşkı o kadar defreşmiş durumdaki Beşiktaş için her şeyi yapmaya hazırlar. Zamanla da semti Beşiktaş'ın bir kalesi haline getirmeyi başarırken grupçuluğun, arkadaşlığın ve dostluğun ne olduğunu da herkese gösteriyorlar. Hatta zaman zaman bir dilim ekmeği bile kendi aralarında bölüşüp bundan müthiş bir mutluluk duyuyorlar. En önemlisi her zaman birbirlerinin arkasında durmayı da başarıyorlar. Alen'in söylediği, "İçimizde mafya ve siyaset asla yok. Sadece Siyah-Beyaz sevgisi var. Bu kimliği de üstümüzden kimse alamaz" sloganı Çarşı Grubu'nun en önemli felsefesini oluşturuyor. Alen'in amigoluk serüveni 1984 yılındaki gecelemelerle, kavgalarla başladı. O dönemde Fenerbahçe ve Galatasaray ile oynanan maçlarda geceleri kovalamacalar ve tribün kapma mücadeleleri vardı. Bu periyot aralıksız 7 yıl sürerken. 1991'in başlarında ise emniyet, güvenlik bakımından herkesin tribün önüne çıkmasına izin vermedi. Beşiktaş tribünlerinde en çok sempati duyulan Alen taraftarın isteğiyle bir anda tribünlerin lideri oldu. Artık onu sadece Beşiktaş değil, tüm Türkiye tanıyordu. Kendine has stiliyle tribünlerde taraftara inanılmaz bir coşku yaratan Alen, Çarşı'nın en etkili grup olmasında başrol oynadı. Taraftarlık kavramına değişik bir yorum getiren Alen, "Taraftar takımına destek veren kişidir. Gerçek taraftarın maçta bağırmadan oturmaya hakkı yoktur. Onun en önemli görevi karşılaşma öncesinde ve 90 dakika süresince takımını destekleyip moral vermesidir" görüşünü benimsiyor. Peki Çarşı Grubu'na herkes girebilir mi? Bu sorumuzun yanıtına Alen Markaryan, "Beşiktaş ruhu taşıyan herkes Çarşı'ya girer. Bunun için ayrıca bir işlem yapmaya gerek yok" cevabını veriyor. Alen, Beşiktaş tribünlerindeki diğer gruplarla aralarında hiçbir sorun olmadığının altını çizerek, "Ne Asya Kartalları, ne Karagümrüklüler, ne de diğerleriyle problemimiz bulunmuyor. Hepimiz Beşiktaş'ın başarılı olması için mücadele ediyoruz" ifadesini kullandı. Çarşı'nın insan ideolojilerini yargılamayacağını da belirten Alen, "Taraftara hiçbir zaman gömlek giydirilmeye kalkılmasın. Bizi sol veya sağ kesim olarak değerlendirenlere başta ben olmak üzere tüm grubum çok kızıyor. Şu çok iyi bilinsin ki Çarşı kimseyle ters düşmez. Bizim için önemli olan Beşiktaş'ın başarısıdır" diye konuştu. 12. Adam'ın asla yorulmayacağını, inancını yitirmeyeceğini ve her zaman pozitif olacağını vurgulayan Alen, "Çarşı bundan sonra da çok önemli projelere imza atarak Beşiktaş'a hizmet edecek" dedi |
Ekşi sözlükten'ten seçmeler * Şifo'nun jübilesinde yaptığı tezahüratlar ile jübilede konser veren sanatçı Tarık'ı utandıran fanatik bir grup. * "Beşiktaş sen bizim Allahımız'sın" diyecek kadar fanatik bir grup. * 2002'de Kore ve Japonya'da yapılan Dünya Kupası'na temsilcilerini yollayıp pankart açtıran bir grup. * Tribünlerde sık sık çember içinde "a" harfi kullanan bir taraftar kitlesidir bu. * Beşiktaş futbol takımının en fanatik taraftar grubu. Aynı zamanda Beşiktaş'ın tezahürat kaynağı. * Deplasmanlara giderken yolda mola verip, esnafın mallarını yağmalayan, kavga çıkaran psikopat grup. * Dünyanın en ateşli en fedakar taraftarı. Onları okuyarak anlamak zor. Onlarla birlikte maç seyretmek bir başka hava, bir başka heyecan. * Beşiktaş İnönü Stadı'nın kapalı tribünündeki bir kısım taraftar topluluğu. Bu adamlar sürekli şerefli ikincilikten bahsederler. Takıldıkları yer Kazan Birahanesi'dir. * Geçen sezon Trabzon deplasmanında bir kahvehaneyi basıp masayı Samuray kılıcıyla ortadan ikiye ayıran deliyürek şahsiyetin mensup olduğu taraftar grubu. * Forza Beşiktaş adıyla Türkiye'de ilk kez bağımsız taraftar topluluğu olan önemli bir grup. * Geçtiğimiz sene 1903 Taraftarlar Derneği'ni kurarak faaliyetlerini meşrulaştıran tribün grubu. * Delikanlı adamdırlar, kimseye benzemezler, ama biraz anarşist ruhludurlar. Yine de Türkiye'de bazen en holigan ama her zaman delikanlı taraftar organizasyonudur. * Hissettiği aşk futbolculara değil renklere olan kitle. * Nazım Hikmet'in şiirleriyle tezahürat yapan grup Genç F.Bahçeliler, Çarşı grubu için ne düşünüyor? Bizim gibi olamazlar. Hep bir amaç için varız. Onlar da yıllardan beri tribünlere hizmet veriyorlar. Tribünlerde yaptıkları şovlar hoşumuza gidiyor. Görüştüğümüz arkadaşlarımız var. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, Fenerbahçe tribünleri gibi olamazlar. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 52 bin kişiyle neler yaptığımızı herkes gördü. Bu bakımdan bizi geçemezler. Her şeye rağmen biz onları seviyoruz. Her zaman da onlarla dost geçinmek istiyoruz. Türk futbolunda kavga olmamalı ve tribünlerde dostluk ve barış her zaman ön plana çıkmalı. Biz bunun için her şeyi yapıyoruz. SEFA / Genç Fenerbahçeliler tribün lideri Gazeteci Gözüyle; Beşiktaş'ın cesur yüreği: Çarşı... Bir zamanlar Köy içi derlerdi. Lideri de Balıkçı Tevfik ile koca kafa Sabahattin'di. Sonra sahneye Sedat Kesen ve Çoşkun Ergün çıktı. Bir de Emin Bengisu.. Köy içi dönemi bitti, Çarşı dönemi başladı. Beşiktaş globalleşti. Çarşı'nın lideri Çarşı ruhu taşıyanlar oldu. Artık; Serencebey yokuşunun çocuklarının dönemi bitti. Abbas Ağa Parkı çocuklarının dönemi de bitti. Yenimahalle, Muradiye çocuklarının dönemi de bitti. Efsane Başkan Süleyman Seba'nın ısrarla söylediği; Valide Çeşme'den su içmeyen, Has bahçe fırınından ekmek yemeyen Beşiktaşlı değildir..." sözü de artık geçerli değil. Peki ne geçerli? İnönü'nün kapalısının iki direği arasından çıkıp tüm Dünya'ya yayılan bir ruh artık geçerli. Bu ruhunu adı Çarşı ruhudur. Nereye bakarsanız bakınız Çarşı'yı görürsünüz. Adana Çarşı.. İzmir Çarşı... Ankara Çarşı... Hatta; Berlin Çarşı bir yaşam biçimi oldu. Çarşı ruhunda asla isim yoktur. Kişiler yoktur. Şu vardır: Beşiktaş'a kutsal bir inanışla yürekten bağlılık. O formayı giyene değil o formaya kutsal bir inanışla bağlılık. Beşiktaşlı için gerisi teferruattır!... İsim babası olduğum; Çarşı, Beşiktaş'ın cesur yüreğidir sözünü şunun içini söyledim. Avni Aker'e gidilemediği günlerde..Çarşı'nın 12 cengaveri Faroz'dan yürüyerek gitti. Bu bir cesaretti. Bu bir rakibe saygıydı. Bu bir asla teslim olmamaktı... Özel bir not: Geçen gün bir İngiliz TV kameramanı ile bir reklam çekiminde tanıştım. Cebinden çıkardığı Beşiktaş anahtarlığını bana gösterip ölümüne Beşiktaş dedi. Tek kelime Türkçe bilmeyen bu İngiliz kameraman İngiltere'de ki evimde TV'den Pascal Nouma'yı izleyince işte benim dünyamda bu futbolcu olmalı dedim. Sonra Beşiktaş Chelsa'yı yenince işte benim takımım dedim. Taraftarı olduğum Totenham ile İstanbul'a geldim ve Çarşı'yı görünce işte benim taraftarım dedim. Sonrası mı!... Bir Türk gazeteci ile bir İngiliz kameraman iki Beşiktaşlı olarak sarmaş dolaş oldular!! KAZIM KANAT/ SABAH GAZETESİ YAZARI |
Efsanevi taraftar grubu bu dizide Beşiktaş'tan şu ana kadar kimler geldi kimler geçti. Ancak hiçbiri Tümer Metin kadar etkili olmadı. Fenerbahçe'ye kaçarcasına giden Tümer'i bağışlamayan Çarşı o dönemde aşağıdaki açıklamayı yaparak tepkisini ortaya koydu. *** Allah affeder Çarşı affetmezTümer Metin 2001 yılının Haziran ayında Beşiktaş'a transfer olduğunda fazla göze çarpmayan sıradan bir futbolcuydu. O sezonİlhan Mansız'la birlikte olaylı bir şekilde Siyah- Beyazlı ekibe gelen Tümer, Kartal yuvasında gösterdiği performansla Beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurdu. Başta Çarşı Grubu olmak üzere kalbi Beşiktaş aşkı ile yanan Tümer herkes için vazgeçilmez bir yıldızdı. Hırsı, tekniği ve mücadele gücüyle Karakartal'ı sırtlayanların en başında geliyordu. Artık onu tüm Türkiye tanıyor ve başarılı futbolu nedeniyle alkışlıyordu. Her zaman, "Türkiye'de oynayacağım tek takım var o da Beşiktaş. Para benim için önemli değil. Askerlik sorunum çözülürse boş mukaveleye imza atarım" diyen yıldız futbolcu 2005-2006 Sezonu'nun ilk yarısı sona erdiğinde Avrupa'ya gideceğini söyledi. Hatta kendisine İngiltere'den teklifler bilegeldi. Ancak bu kararında geri adım atarakligin ikinci yarısını Siyah-Beyazlı formayla tamamladı. Tam Beşiktaş'la yeniden anlaşması beklenirken şok bir kararla Fenerbahçe'ye transfer olunca yer yerinden oynadı. Bu haber camiada bomba etkisi yarattı. Özellikle o tarihe kadar gözlerinde Tümer'i ilahlaştıran Çarşı Grubu bir anda milli futbolcuyu bombardımana tuttu. Hatta Çarşı'nın internet sitesinde Tümer'in 11 numaralı Fenerbahçe forması ile çekilmiş fotoğrafının yanına, "Beni sadece Allah yargılar dedin ama birşeyi unuttun. Allah affeder, Çarşı affetmez" yazısını koydu. Tümer'in Fenerbahçe'ye transfer olduğunda Beşiktaş'tan, "O takım" diye bahsetmesi taraftarın öfkesini daha da artırdı. Çarşı Grubu'nun lideri Alen, Tümer'in Beşiktaş'a ihanet ettiğini belirterek, "Bir dönem Alpay Özalan da bizi bırakıp gitmişti. Ama o dönemde Beşiktaş, Alpay'dan para kazandı. Tümer'in Kartal'a vefa borcu vardı. Kendine kaptanlık verilecekti. Bize hainlik yaptı. Onu affetmemiz mümkün değil. Kendisinin artık adını anmak bile istemiyoruz. Beşiktaş'ın ona teklif ettiği rakam, Fenerbahçe'den az değildi. Buna rağmen Tümer Metin formasını satmıştır" ifadesini kullandı. Tümer Metin'i taraftarlar "www.forzabeşiktas.com" sitesinde düzenlenen forumlarda yerden yere vurdular. Bu oyuncunun , Beşiktaş'ı hançerlediği ve para uğruna takımını sattığı görüşleri en belirgin yorumlardı. Beşiktaş taraftarının yükünü çeken Çarşı Grubu bir türlü Tümer'in ayrılmasını kabullenemiyordu. Hatta yurtdışında yapılan özel maçlarda bile Tümer aleyhine pankartlar açılıyor ve Fenerbahçe forması giydiği için eleştiriliyordu. Çarşı, Fenerbahçe ile Kadıköy'de oynanan ve golsüz biten maçta Tümer aleyhine pankart açmış ancak bu pankart indirilmişti. Hepsinin tek amacı yıldız futbolcuyu protesto etmek ve böylece bir nebze olsun rahatlamaktı. Bu gurubun önderi Alen, Tümer defterinin kapandığını söylemesine rağmen Çarşı ligin 2. yarısında İnönü Stadı'nda oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe maçını bekliyor. Ancak Çarşı'nın ortak görüşü şu: "Tümer Metin o gün bu maçta oynamamak için her yolu deneyecek. Çünkü İnönü Stadı'na çıkacak yüzü yok. Bu nedenle o gün ya sakat, ya cezalı olduğu için karşımıza çıkamayacak. Madem delikanlı olduğunu söylüyor işte onun için önemli bir fırsat. Çıksın İnönü'ye görelim." MERİÇ TUNCA |
KARTAL gol gol gol "Kartal gol gol, Kartal gol gol." Öyle bir tezahürat ki, insanın ister istemez diline dolanıyor. Beşiktaş taraftarının daha maçın başından itibaren takımına bu şekilde bağırması çok tartışılıyor. Acaba bu tezahürat futbolcuları gaza getirmek için mi yapılıyor ? Yoksa bir tepkiden mi kaynaklanıyor ? Peki bu slogan takımı nasıl etkiliyor? Futbolcuların bundan rahatsız olduğu bile söyleniyor. Bu soruların cevabını Çarşı'nın lideri Alen Markaryan'a yönelttik. Alen, "Bu tezahüratın ikide bir eleştirilmesine bile tahammül edemiyorum. Bundan rahatsız olanların ruh sağlığının bozuk olduğunu düşünüyorum. Bu elbette bir destek, bunu nasıl anlamıyorlar. Peki onlara gol atmamalarını mı söyleyelim. Bu bir pozitif enerjidir ve takımı harekete geçirir. Bunu anlamayanlara psikoloğa gitmelerini öneririm. Bizim için en özel tezahüratların başında geliyor. Amacımız takıma her zaman yanında olduğu hissi vermek. Futbolcuların sahada bundan olumlu derecede etkilendiklerine inanıyorum" ifadesini kullandı. Bu tezahürata her zaman devam edeceklerini belirten Alen, "Dünyanın hiçbir yerinde 1. dakikadan 90. dakikaya kadar takımını destekleyen başka bir taraftar grubu yoktur" dedi. Alen, tribün olaylarında Çarşı Grubu'nun sorumlu gösterilmesinden de son derece rahatsız. Meyve veren ağacın taşlandığını vurgulayan Alen, "Biz her zaman dik durmayı bilen bir grubuz. Bu söylentileri bizi bölmek için kararlı olarak yapıyorlar. Tribünde ve stat dışında en ufak bir olay gelse bunun sorumlusu olarak gösterilmekten çok rahatsısız. Ancak Çarşı asla yılmayacak. Bildiğimiz doğru yoldan dönmek yok. Sonuna kadar kararlı adımlarla yürüyeceğiz" diye konuştu. Çarşı'nın bu yıl 25'inci kuruluşunu kutlayacağını dile getiren Alen Markaryan "Bu nedenle 2007 bizim için çok özel olacak. Grup olarak önemli atılımlar yapmayı düşünüyoruz. Hedefimiz her zaman Beşiktaş'ın başarısı için mücadele etmek olacak. 25. yılımızda bugüne kadar yapılmamışları gerçekleştirmek istiyoruz" dedi. |
Beşiktaş'ın yenilmez yüreğidir ÇARŞI gazeteci gözüyle; Bir zamanlar böyle değildi tribünler. Derbiler genellikle İnönü'de oynanır ve konuk takım ya da ev sahibi takım diye kimse kimseye yer ayırmazdı. Sokak kavgaları sonucu kapılırdı İnönü'nün kapalısı. Bugünkü Çarşı'nın temelini atanlar da, o tribün kavgasından çıkıp gelen Beşiktaşlılar'dır. Önce tribünü kaptırmamak için bir araya geldiler sonra kendilerini aştılar, haklı bir üne kavuştular. Bugün artık Edirne'den Kars'a, Berlin'den, Londra'ya kadar her yerde "Çarşı" yazan bir duvar görmek mümkün. O tribün fonomenleri bir çok ilke imza attılar. En güzel marşlar o yüreklerden çıktı. Yıllar önce Aldırma Gönül vardı dillere destan, anında Aldırma Kartal oldu. Nazım'ın şiirini tribün bestesi haline getiren de yine onlardı. Bakmayın siz tribün dinlemez, gazete okumazların o besteyi Fener marşı diye dokuz sütun manşet yapmalarına. Çarşı özeldir. Yıllar önce Lüleburgaz iki büyüğü yerle bir etmişti. Fenerbahçeli dostlar üzülmekle yetinirken Beşiktaş tribünleri sahaya sırtlarını dönerek bir ilke imza attılar. Üzülürken ders de verdiler kendi futbolcularına. Meraklısı arşive girip Fenerbahçeli üstadımız rahmetli İslam Çupi'nin kaleminden okusun o maç günü İnönü'de yaşananları. Kimi zaman Fenerbahçeli dostlara, "Korkak tavuk Ortega" pankartı astırdılar, kimi zaman "Ruhumuz yeter" diyerek boş tribünleri yürekleriyle doldurdular! 100. yılda yaşanan şampiyonluk sonrası yaptıkları 2 kilometrelik bayrakla bir kez daha gönülleri feth ettiler. Farklıdır Çarşı, hem de çok farklı... Beşiktaş'ın yenilmez yüreğini simgeler kapalının ortası. gazeteci gözüyle TURGAY DEMİR/FOTOMAÇ GAZETESİ YAZARI |
ultrAslan, ÇARŞI GRUBU için ne düşünüyor? Sevapları daha fazla. Çarşı Grubu, Beşiktaş tribünlerinin olmazsa olmaz topluluğudur. Türkiye'de 'Kapalı tribün' geleneğini yürütebilen yalnızca 2 grup vardır. Bunlardan birisi ultraslan, diğeri de Çarşı'dır. Hataları da olabilir, sevapları da ama adına taraftar denilen insanlar topluluğunun kulüp adına işledikleri sevaplar her zaman çok daha fazladır. Onların kulüpleri adına işledikleri sevaplar her zaman çok daha fazladır. Ezeli rakibimiz de olsa kulüpleri adına yürüttükleri faaliyetlerde sonsuz başarılar diliyorum. SEBAHATTİN ŞİRİN / ultrAslan tribün lideri |
ÇARŞI'nın unutulmaz anıları. Korkak Tavuk Ortega : Fenerbahçe'nin büyük umutlarla Türkiye'ye getirdiği Ortega, 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgal ettiği dönemde Türkiye'nin de savaşa girmesinden çekiniyordu. Bu nedenle basın mensuplarına verdiği bir demeçte, "Eğer savaş buraya da sıçrarsa Fenerbahçe'den ayrılabilirim" dedi. Arjantinli futbolcunun bu açıklamasından sonra Çarşı hiç bu fırsatı kaçırır mı? Zeka ürünü slogan ve tezahüratların mimarı olan grup kendi aralarında bir beyin cimnastiği yaparak Ortega için neler yapabileceklerini tartışmaya başladılar. iliştirdi. Pankartı hazırladıktan sonra iş planın ikinci bölümündeydi. Türkiye, Fenerbahçe'nin Beşiktaş'la Saracoğlu Stadı'nda yapacağı maça odaklanırken Çarşı Grubu'ndan birkaç üye üstüne Fenerbahçe forması giyerek Kadıköy'ün yolunu tuttu. Burada Fenerbahçeli taraftarlardan bir grubun yanına giden Çarşı'nın üyeleri, "Biz Ortega'yı çok seviyoruz. Kendisi için özel bir pankart hazırladık. Ancak bilet bulamadığımız için stada giremiyoruz. Eğer bu Çeşitli fikirler üretildi. Ancak içlerinden biri gerçekten mükemmeldi. Çarşı bunu hemen vizyona koymak için harekete geçti. Hemen İspanyolca bir pankart hazırlandı. Bu pankartta "Cabardo Gallina Ortega" yazıyordu. Bunun Türkçe karşılığı ise, "Korkak tavuk Ortega'ydı" Ancak Çarşı Grubu, İspanyolca pankartın hemen altına Fenerbahçeli taraftarların anlamaması için, "Cesur Yürek Ortega" yazısını iliştirdi. pankartı tribünde açarsanız Ortega da çok sevinecek" dediler. Espriden haberi olmayan Sarı- Lacivertli taraftarlar ise kandırıldıklarını anlamadan bu pankartı aldılar. Ardından Ortega sahaya çıkınca kendisini tribünlere çağırarak pankartı gösterdiler. Arjantinli futbolcu sahada buz kesilirken neye uğradığını şaşırdı. Çünkü korkaklıkla suçlanıyordu. Bu pankart gerçekten tarihe geçecek nitelikte akıl doluydu. |
Efsanevi taraftar grubu bu dizide Meriç Tunca'nın kaleminden müthiş yazı dizisi *** Fransa'da doğdu Beşiktaşlı oldu Beşiktaş'ın unutulmaz yıldızı Pascal'ı taparcasına seven Çarşı, siyahi oyuncunun 'Ben de Çarşı gibi psikopatım' demesinden gurur duyuyor. Grup lideri Alen, "Biz onu gözü kara olduğu için seviyoruz" dedi.. Hiçbir yabancı Türkiye'de bu kadar sevilmedi ve hiçbir yabancı takımına bu denli ölürcesine bağlanmadı. Pascal Nouma'dan bahsettiğimizi hemen anlamışsınızdır. Başta Çarşı Grubu olmak üzere tüm Beşiktaşlı taraftarların gözünde efsaneleşen Fransız futbolcu unutulmazların arasında baş sırada yer alıyor. Beşiktaş'a gelen ve çok sevilen Madida, Amokachi gibi unutulmaz isimleri bile açık ara geride bırakan Pascal, taraftarla bütünleşerek onların bir numaralı sevgilisi oldu. "Fransa'da doğdu, Beşiktaşlı oldu" tezahüratını dillerine dolayan Siyah- Beyazlı taraftarlar arasında özellikle Çarşı, Pascal'ı bir başka bağrına bastı. Ancak bu sevgi karşılıksız değildi. Fransız yıldız da bu grubu çok seviyordu. Bir demecinde, "Çarşı psikopat. Ben de psikopatım. Bu nedenle onlarla çok iyi anlaşıyorum" diyen Pascal için Çarşı bir sinema salonunu bile kapattı. 'Dünyayı Kurtaran Adam' filminde oynayan Pascal'ı seyretmek için Teşvikiye'de bulunan AFM'ye giden taraftarların çoğu Pascal Nouma formasıyla filmi seyrederken Fransız yıldız için burada bile tezahüratta bulundular. Pascal bir konuşmasında, "Beşiktaş'taki günlerimi unutamıyorum ve kendimi bir Türk gibi hissediyorum. Ancak bana Türk pasaportu vermiyorlar. Bunun için bir Türk kızıyla evlenmem gerekiyor. Ölene kadar Beşiktaşlıyım, hatta öldükten sonra bile Beşiktaşlı olacağım" diyerek Karakartal'a olan bağlılığını her fırsatta gündeme getirdi. Beşiktaş'ta oynadığı dönemde kendisine hakim olamadığı için sık sık kart gören ve bu yüzden yönetim tarafından sık sık uyarılan Pascal Nouma, Beşiktaş'a 2 kez geldi ve hem performansı, hem de yüreğindeki Siyah-Beyaz aşkıyla taraftarın gönlünde taht kurdu. Çarşı Grubu'nun lideri Alen Markanyan, Nouma hakkındaki düşüncelerini kısa ve öz olarak açıklıyor: "Bize psikopat demesine kızmadığımız gibi bundan büyük mutluluk duyuyoruz. Herkesin psikopat yönü vardır. Biz onu rengi kara olduğu için değil, gözü kara olduğu için seviyoruz. Çok cesur ve forması için ölecek kadar hırslı. Ayrıca bize karşı inanılmaz derece saygılı." |
ÇARŞI yönetim yanlısı mı? Çarşı bağımsız bir grup mu, yoksa yönetimi destekleyen bir fonksiyonu mu var? Bu soru sürekli sorulur ve değişik yorumlarda bulunulur. Biz bu soruyu grubun lideri Alen'e sorduk. Onun bu söylentiler hakkında açıklayacağı çok şeyler olmalıydı. Çarşı'nın lideri, "Biz seçilmiş bütün yönetimlere karşı saygılıyız. Her şeyden önce koltuğa saygımız var. Bu mantık üzerinde düzeni yaparız. Bizi yönetimin adamı olarak görmeleri çok yanlış. Biz her zaman doğrunun arkasındayız ve yanlışlıkları söyleriz. Bunun için hiç kimseden korkumuz yok ve kimseye de minnet borcumuz yok. Çarşı'nın felsefesinde adaletsizliklere karşı isyan vardır. Yönetim hatalı bir karar alsa önce biz eleştiririz" diye konuştu. Kendisine Başkan Yıldırım Demirören hakkındaki düşüncelerini sorduk. Başkanın icraatları onlara göre doğru muydu ? Alen bu sorunun cevabını da çok net olarak verdi: "Yıldırım başkana her zaman güveniyoruz. Beşiktaş'ın başarısı için her şeyi yapıyor. Onun da 2.5 yıllık başkanlık döneminde elbette hataları oldu ama bunları normal karşılamak gerekir. Önemli olan yanlışlardan ders almaktır. Demirören her şeyden önce iyi niyetli biri. Beşiktaş'ın başarısız sonuçlar almasına en çok onun üzüldüğüne inanıyorum. Ancak arka arkaya şanssızlıklar yaşandı ve aşı bir türlü tutmadı. Del Bosque ve Tigana gibi çok değerli hocaları getirerek Beşiktaş'ın başarılı olması için her türlü fedakarlığı yaptı." Yönetimin kendilerine ayrıcalıklı davrandığı yolunda haberler çıktığını belirterek bunun ne denli doğru olduğunu sorduğumuzda Alen, "Günümüzde kombineli sisteme dönüldüğü için böyle bir uygulamanın yapılması zaten mümkün değil. Bu dedikodular Çarşı'yı çökertmek için yapılan planlı çalışmalar. Biz de her taraftar gibi kendi paramızla stada giriyoruz. Bunun dışında en ufak bir ayrıcalık yapılmıyor. Bundan emin olmanızı istiyorum" dedi. Beşiktaş'a tam 16 yıl başkanlık yapan Süleyman Seba döneminden de bahseden Alen, "Süleyman Seba bedava bilet verilmesine karşı her zaman savaş açan bir başkandı. O dönemde yöneticinin yanına taraftar gidemezdi. Zaten Seba da yöneticilerin taraftarla görüşmesini kesin olarak yasaklamıştı. Bu konuda çok katıydı. Tribünlere para için gelen taraftarlar zaman içerisinde ayıklandı. Alan gerçek Beşiktaşlılar'a kaldı" yorumunda bulundu. Çarşı'nın lideri Alen, grup olarak Beşiktaş'ın çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuklarını belirterek, "Bizim tek hedefimiz takımımızı desteklemek ve onların başarısından mutluluk duymamızdır. Bunun dışındaki hiçbir şey bizi ilgilendirmez. Beşiktaşlı küçük çıkarları ve menfaatleri kovalamaz. Kartal'ın başarısı onlar için her şeyden çok daha önemlidir. Tasada ve sevinçte Beşiktaş'ın yanında olmak Çarşı Grubu'nun vazgeçilmez ilkelerinden biridir" ifadesini kullandı. |
ÇARŞI'nın unutulmaz anıları Fenerbahçeliler nasıl pusuya düşürüldüler Yıl 1990. İnönü Stadı'nda Fenerbahçe ile Beşiktaş uzun süre sonra TSYD Kupası'nda bir gece maçı oynayacak. O tarihlerde tribün kapma olayları olduğu için Çarşı Grubu bir gün önceden önlemlerini alarak geceden sabahlamaya başladı. Ancak Fenerbahçeliler anlamasın diye stattan biraz uzakta pusuya yattı. Ertesi gün olduğunda saat 11.00 civarı Sarı-Lacivertli taraftarlar İnönü Stadı'na doğru hep birlikte gelmeye başladı. Fenerliler, Beşiktaşlı taraftarları İnönü'nün önünde göremeyince meydanı boş bularak "Çarşı neredesin haney" diye tezahürat yaptılar. Bu arada stadın hemen yukarısında bekleyen Çarşı Grubu, hurra çekerek Fenerbahçeliler'in üzerine doğru koşmaya başladı. Rakip takımın taraftarları neye uğradığını şaşırarak kaçmaya başladı. Çarşı'nın bu kenetlenmesi adeta düzenli bir orduyu andırıyordu. Fenerbahçeli taraftarlar her taraftan kuşatılmıştı. Fenerbahçeliler'in imdadına stada gelen 4 otobüs dolusu polis yetişti. Çarşı polis geldikten sonra bir meydan savaşı kazanmış gibi takipten vazgeçerek İnönü Stadı'nın önüne geldi ve hep bir ağızdan, "En büyük Beşiktaş" diye bağırarak tezahüratta bulundu. |
Gazeteci gözüyle; Herkesin Çarşısı olsa Çarşı bana göre Türkiye tribünlerinin en büyük sivil toplum örgütüdür. Genel olarak Türk futbolunda "Çarşı" sözü edildiğinde akla hemen futbol terör merkezi gelir. Aslında hiç böyle değildir. Bu grup haklı şöhretini sosyal içerikli mesajlarıyla yapmıştır. Bazen Danimarka'ya çatar, "Çarşı Danimarka'ya karşı" der. Bazen 5 dakika sessiz kalır. Futbol takımına koskoca bir sezonun en anlamlı mesajını gönderir. Çarşı Grubu'nun içinde zaman zaman olaylar çıkması hatta bir keresinde bir gencin öldürülmesi bu grubun "Şiddet" toplumu olduğunu ileri sürenlere koz verir. Çarşı'nın Türkiye'nin ve onun en sesli parçası olan Beşiktaş'ın düzgün gitmesinden başka bir tavrı yoktur. Çarşı'yı tanımayıp da ona "Karşı" olanlar Çarşı'dan herhangi birisiyle tanışınca hayal kırıklığına uğrarlar. Çarşı, Türk futbolunun vazgeçilmez dinamik bir gerçeğidir. Ben şahsen onlardan çoğunu tanıdığım için Çarşı'ya karşı olanlardan değilim. Bu yüzden bana karşı olanlar varsa onlara adres olarak "Çarşı" derim. İLKER ATEŞ/FOTOMAÇ GAZETESİ YAZARI Trabzon Taraftarlar Birliği ÇARŞI GRUBU için ne düşünüyor? Şovları gerçekten güzel Beşiktaş'ın Çarşı Grubu gerçekten tribünlerde iyi bir ahenk oluşturuyor. Tezahüratlarıyla taraftarlarını ateşlemeyi biliyorlar. Alen çok iyi bir tribün lideri ve taraftara iyi hakim oluyor. Ancak bazen şiddet olayları oluyor. Bu aslında Türk futbolunun sorunu. Biz her türlü şiddete karşı olmalıyız. Çarşı Grubu'yla bizim bir problemimiz yok. Geçmişte Trabzon'da onlarla yaşanan tatsızlık ise çoktan unutuldu. ADEM SÖĞÜT/Trabzon Taraftarlar Birliği Lideri |
"Halkın takımıyız, hepimiz kapıcıyız." ÇARŞI'nın unutulmaz anıları. 2004-2005 Sezonu'nun 2.yarısında Beşiktaş Kadıköy'de Saracoğlu Stadı'nda Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi. Siyah-Beyazlı takım inanılmaz bir mücadele sonucu rakibini 4-3 mağlup ederek tarihe geçecek güzellikte müthiş bir zafer elde etti. O maçta Rumen futbolcu Daniel Pancu'nun kaleye geçmesi, Oscar Cordoba'nın oyundan atılması akıllardan silinmezken bir başka olay da maça damgasını vurdu. Fenerbahçe tribünlerinde asılan bir pankart başta Çarşı olmak üzere tüm Beşiktaşlılar'ın fena halde öfkelenmesine neden oldu. Bu pankartta Rıza Çalımbay'ın futbola başlamadan önce kapıcılık yaptığı kastedilerek, "Rıza efendi 2 ekmek 1 süt" yazıyordu. Çarşı Grubu asılan bu pankartın altında asla kalmamalıydı. Bu nedenle bir plan yapılması gerekiyordu ve bunun öcü alınmalıydı. Çarşı'nın beyin takımı kendi aralarında toplanarak nasıl misilleme yapacağını düşündü, durdu. Sonunda bir hafta sonra İnönü Stadı'ndaki Konyaspor maçında açılan pankartlardan biri Fenerbahçe'ye cevap veriyordu. Bu pankartta, "Halkın takımıyız, hepimiz kapıcıyız" yazıyordu. Bu anlamlı pankartın dışında yine Rıza'ya destek vermek için, "Halkın çocuğu, bizim evladımız Rıza Çalımbay" pankartı tribünde yerini aldı. Maça çıkarken bu pankartları gören Rıza Çalımbay'ın gözleri dolu dolu olurken, Çarşı da bir hafta önce Fenerbahçeliler'in astığı pankartın öcünü almış oluyordu. |
gazeteci gözüyle; İngilizler'e ÇARŞI dersi: Futbolun meyvesi gol, futbolcunun gıdası da taraftardır. Beşiktaş Kulübü'nün de can damarı her zaman için Çarşı'dır. Futbolda eğer iyi bir taraftarın varsa koşmayan futbolcu koşar, bağırmayan taraftar varsa kesinlikle bağırır. Bunun da temelinde daima Çarşı Grubu vardır. Çarşı Grubu A'dan Z'ye benim tanıdıklarımla dolu. Başta Alen olmak üzere hepsiyle iç içe futbolu konuştuğumda onların çok kültürlü ve futbolu bilen gençler olduğunu gördüm. Futbol iyi oynandığı zaman alkışlanıyorsa hemen aklıma Beşiktaş- Tottenham maçı geldi. Futbolu o karşılaşmada daha iyi oynayan Tottenham maçı kazandı. Yazımı yazdığım anda başta Çarşı Grubu olmak üzere 30 bin kişi koro halinde Tottenham diye bağırdı (Üstelik biz İngilizler'i sevmez görünürüz) Başta Çarşı olmak üzere tüm Beşiktaşlılar Tottenham'ı alkışladı ve bu centilmenlikten dolayı Beşiktaş Kulübü'ne UEFA'dan teşekkür mektubu geldi. Hem de gözlemciden. Demek ki Çarşı'ya yanlış bakıpkötü düşünenlerin Çarşılı gençlerle konuşunca felsefesi hemen değişecektir. Beşiktaş Kocaeli'nde cezalı olduğu bir maçta Gaziantepspor önünde 4-0 mağlup durumdaydı. 2'nci yarıda 4-0'dan sonra coşan, coşturan bir Çarşı Grubu var. Bu grup Beşiktaş'a 3 gol attırdı. Eğer maç 5 dakika uzasa, Ahmed Hassan o golü atsa, hakem de penaltıyı verse inanın Beşiktaş sahadan 5-4 galip ayrılmış olacaktı. Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın bu sezon 0-0 berabere kaldıkları maç sonrası, Nihat Özdemir, "50 bin kişiyle Palermo'yu 3-0 yenerken bizi destekleyen taraftarımız 2 bin kişilik Beşiktaş taraftarının tezahüratına boyun eğdi" diyerek Çarşı'nın rakipsizliğini sanki teyid ediyordu. Çarşı Grubu, Beşiktaş'ın can damarıdır. Herkes Çarşı'ya sahip çıkarsa Çarşı'daki bazı yanlış kişiler de Çarşı Grubu'nun huyuna uyarlarsa Beşiktaş muhteşem bir taraftar grubuna sahip olacak. Dünyanın neresine gidersen git Çarşı'yı her yerde bulursun. Bu ne demektir... HAYRİ ÜLGEN /FOTOSPOR GAZETESİ YAZARI |
Çarşı günah keçisi mi? Beşiktaş ile Ç.Rize arasında oynanan maçta tribünde Cihat Aktaş isimli taraftarın öldürülmesinde bile Çarşı zan altında kaldı. Her olayda Çarşı'nın adının gündeme getirilmesi Alen başta olmak üzere tüm grubu çok üzüyor.. Tarih 21 Kasım 2004... Beşiktaş ile Ç.Rizespor'un İnönü Stadı'nda oynadıkları karşılaşma tarih sayfalarına kara bir leke olarak geçti. Tribünde maç seyretmeye gelen 16 yaşındaki lise öğrencisi Cihat Aktaş kapalı tribünde çıkan bir kavga sonucu bıçakla öldürüldü. Hayatının baharında yaşamını yitiren bu genç için Türkiye gözyaşı dökerken olayın kapalı tribünde meydana gelmesi tüm şüpheleri Çarşı Grubu'nun üzerine çevirdi. Çünkü Cihat Aktaş, Çarşı'nın bulunduğu tribünde öldürülmüştü. Katilin yakalanması bile Çarşı'ya olan tepkileri dindiremedi. Çarşı'ya neden böyle karalama kampanyaları yapılıyordu? Tribünde yaşanan en ufak bir olayda suçlanan kesim ilk once neden Çarşı'ydı? Biz bu durumu Çarşı'nın lideri Alen Markaryan'a sorduk. Bu tür olaylarda günah keçisi olarak gösterilmekten son derece rahatsızlık duyduğunu ifade eden Alen, "Her türlü olumsuz olayın faturasını Çarşı'ya çıkarmalarına anlam veremiyorum. Cihat Aktaş olayı münferit bir hadisedir. Bizimle hiçbir ilgisi yok. Bizim grubumuzun takımını desteklemekten ve alkışlamaktan başka bir hedefi olamaz. Hepsi de Beşiktaş aşkıyla yanıp tutuşan kişilerdir" dedi. Alen, tribünde herkesi kontrol etmesinin imkansız olduğunu vurgulayarak, "Aşırıya kaçtıklarını hissedersem arkadaşlarımı zaten uyarırım. Ancak çoğu zaman buna hiç gerek yok. Çünkü Çarşı'nın ruhunda centilmenlik ve takımını desteklemek vardır. Cihat kardeşimizin ölümüne en çok bizim grup üzüldü" diye konuştu. Yargısız infazlardan artık bıktıklarını ifade eden Alen Markaryan, "Bu duruma bir son verilmesi gerekir. Çarşı söylenenlerin tam aksine tüm taraftar gruplarına örnek olan bir topluluktur. Biz kavgayı, şiddeti her zaman kesinlikle reddederiz. Eğer aramıza bu tür arkadaşların sızdığını hissedersek de onları kesinlikle barındırmayız. O nedenle bizi eleştirenlerin bu gerçeği unutmaması şart" ifadesini kullandı. Meriç TUNCA Samet Aybaba'ya VETO Ziya Doğan, Rıza Çalımbay, Samet Aybaba, Feyyaz Uçar, Rasim Kara, Ertuğrul Sağlam... Bu isimler yıllarca Siyah-Beyazlı takımda forma giydikten sonra bugün teknik adam olarak çeşitli takımlarda görev yapmakta olan kişilerdir. Beşiktaşlı taraftarlar bu hocaları zaman zaman gönlünden geçirerek Beşiktaş'ı çalıştırmalarını çok istemişlerdir. Bu isimlerden Rıza Çalımbay ve Rasim Kara daha önceki dönem Siyah-Beyazlı takımda görev aldı. Feyyaz Uçar ise Lucescu zamanında yine yardımcı hoca olarak çalıştı. Beşiktaşlılar Ziya Doğan ve Ertuğrul Sağlam'a da çok sıcak bakıyor. Kartal yuvasından yetişen Ziya, Kartal'ın 1982 ve 1986'da kazandığı 2 şampiyonlukta başrol oynadı. Ertuğrul Sağlam da Samsunspor'dan geldikten sonra formasını giydiği Beşiktaş'ta 1994-1995 Sezonu'nda bir kez şampiyonluk yüzü gördü. Yukarıda adı geçen hocalara karşı özel bir sempatisi olan Çarşı, nedense Samet Aybaba'ya karşı büyük bir cephe almış durumda. Yıllarca Beşiktaş'ta kaptanlık yapan ve 1982 ile 1986'da kazanılan lig şampiyonluklarında başrol oynayan Samet acaba neden sevilmiyordu? Yaptığımız minik bir araştırma sonrası ilginç bir sonuç elde ettik. Çarşı'da, "Samet futbol oynadığı dönemde Ziya Doğan ile Fikret'i takımdan yedi. Onun yüzünden 2 futbolcu da başka takımlara gitmek zorunda kaldı. Ayrıca hangi kulübe gitse Beşiktaş maçlarını tekme tokat oynatıyor. Sanki bizlerden öç almaya çalışıyor" görüşü hakim. Bu nedenle Samet Aybaba'nın ismi bile onları rahatsız etmeye yetiyor. Bugüne kadar adı yerli hocalar arasında her zaman geçen Samet Aybaba, gelen yönetimler tarafından da bir türlü teknik direktörlüğe getirilmedi. Bunda Çarşı Grubu'nun rolü olduğu ve Samet Aybaba'nın bu grup tarafından sürekli engellediği her tarafta konuşuluyor. Samet Aybaba ise, Çarşı'nın bu tavrı karşısında konuşmaktan ısrarla kaçınıyor. Peki Çarşı'nın bu tavrı sürecek mi? Sözgelimi Samet Aybaba'yı başa gelecek her hangi bir yönetim teknik direktörlüğe getirirse ne yapacaklar? Çarşı Grubu içersinde yaptığımız araştırmada, "Samet bir daha bu kulüpten içeri giremez. Bunu kendisi de biliyor" görüşü en hakim düşünce durumunda. Bursa, Çarşı'yı bastırır Bursa Teksas Grubu, ÇARŞI için ne düşünüyor?. Beşiktaş'ın Çarşı Grubu gerçekten iyi tezahürat yapıyor ve sloganları da zekice. Ancak en önemli faktör İnönü Stadı'ndan kaynaklanıyor. Çünkü yankı ve mikrofon farkı var. 15 kişi bağırıyor ancak stadın özelliğinden 1000 kişi tezahürat yapıyormuş gibi görünüyor. İnönü Stadı'ndaki kapalı tribünün yarısına 15 Bursalı, yarısına da Çarşı taraftarının hepsini koysalar Bursaspor taraftarları onları bastırır. SELİM KURTULAN/Teksas Grubu Taraftar Lideri |
Bir başkadır Sergen aşkı Çarşı, Beşiktaş'tan 2 kez kopan yıldız oyuncuyu bir türlü unutamayarak onu gönüllerine kazıdı. Sergen'in teknik adam ya da menajer olarak yuvaya bir gün döneceğine ise herkes inanıyor.. Çarşı için Sergen Yalçın'ın her zaman çok özel bir yeri vardır. Beşiktaş'ın bağrından yetişen yıldız futbolcunun yuvadan koparak İstanbulspor'a gittiği ilk ayrılışında Çarşı adeta hançerlenmişti. Bu futbolcu için özel marşlar besteleyen ve çok özel tezahüratlar yapan bu grup Sergen'in gitmesini bir türlü kabullenemedi. Hatta grup üyelerinden biri, "İstanbulspor'a imza attığı gün televizyondan canlı yayın yapılıyordu. Sergen tam imza atarken televizyonuma bir tekme atarak paramparça ettim" dedi. Çarşı için işte Sergen bu kadar çok önem taşıyordu. Ancak yıldız futbolcu Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor forması giydikten sonra yeniden yuvaya dönünce başta Çarşı olmak üzere herkes bayram yapıyordu. 2002-2003 Sezonu'nda kazanılan şampiyonlukta onun payı çok büyüktü. O sezon takımı sırtlayanların en başında geliyordu. Mükemmel geçen bir sezonu Galatasaray'ı 1-0 yendikleri maçta attığı golle perçinleyen Sergen o golle takımının şampiyonluk turu atmasını sağladı. Geçen sezon sonu Tigana istemediği için takımdan gönderilen Sergen, Çarşı'yı ikinci kez öksüz bırakıyordu. Ne yaptılarsa onun gitmesini engellemeyi başaramamışlardı. Grubun lideri Alen, "Böyle bir futbolcu çok ender yetişir. Allah onu sanki futbol için yaratmış. Sergen her zaman delikanlı çocuktur ve özü sözü birdir. O başka bir takımda forma giyse bile bizim için her zaman Beşiktaşlı'dır. Keşke gitmeyip takıma ağabeylik yapsaydı. Onun ölüsü bile bu takımda oynar" dedi. Çarşı'ya mensup taraftarlarla yaptığımız mini bir araştırmada Sergen'i sevmeyene hiç rastlamadık. Ancak onu kendisine yeterince bakmadığı için eleştirenler çok oldu. Onlara göre Sergen kendi değerini bilemedi. Çarşı, usta oyuncunun ilerde Beşiktaş'a menajer ya da teknik adam olarak gelmesini çok istiyor. Peki bu gerçekleşebilir mi? Bunu bekleyip göreceğiz... MERİÇ TUNCA |
Çarşı rakiplerini solladı Beşiktaş'ın en etkin grubu olan Çarşı acaba rakipleriyle kıyaslandığında hangi konumda? Bu kadar gündemde olan bir kitleye futbolseverler acaba nasıl bakıyor? 2006 yılının Haziran ayında 'Maraton' isimli internet sitesinde yapılan bir ankette Çarşı'nın en popüler ve yönetim üzerinde en etkili grup olduğu net bir biçimde ortaya çıkarken rakipsizliği bir anlamda belgelendi. Süper Lig'de yer alan takımların taraftarlarının yaptığı oylama sonunda Beşiktaş Çarşı yüzde 32.2 ile ilk sırayı alarak üstünlüğünü gösterdi. Çarşı'yı yüzde 27.3'le Genç Fenerbahçeliler takip ederken ultrAslan yüzde 20 ile 3. sırada yer aldı. Bu grupların ardından yüzde 4 ile Sakaryasporlu taraftarların grubu Tatangalar 4, yüzde 3 ile Trabzonspor'un Çılgınlar grubu da 5'inci oldu. Fenerbahçe'nin bir başka grubu Kill For You yüzde 2.9 ile 6. sırada kaldı. Bursasporlu fanatiklerin oluşturduğu Teksas yüzde 2 ile 7. sırada yer aldı. Bu grupları sırasıyla ve çok küçük dilim farklarıyla şu gruplar takip etti: "8-57 Gençlik (Denizlispor), 9-Gecekondu (Ankaragücü), 10-Yiğidolar (Sivasspor), 11-Çılgınlar (Kayserispor), 12- 07 Gençlik (Antalyaspor), 13-Nalçacı Gençlik (Konyaspor), 14-Asya Kartalları (Beşiktaş)." Bu ankette Vestel Manisaspor'un grubu Tarzan, Gaziantepspor'un Gençlik 27, Çaykur Rizespor'un Mekansızlar Grubu ve Gençlerbirliği'nin Alkaralar grubu ilk 14 dışında kaldılar. Beşiktaş, Türkiye'de yapılan değişik anketlerde taraftar sayısı olarak Galatasaray ve Fenerbahçe'nin arkasında 3. sırada gösterilirken Çarşı'nın iki rakibi Genç Fenerbahçeliler ve ultAslan'ı geride bırakması ilginç bir gelişme olarak karşımıza çıkmış durumda. Çok iyi örgütlenmeleri, birbirleriyle olan sıkı diyalogları, arkadaşlık bağları, Beşiktaş'ı ailelerinden bir birey gibi görmeleri ve Çarşı ruhunu bünyelerine yerleştirmeleri bu grubu taraftarlar bazında Türkiye'nin en iyisi yaptı. Tribün olaylarının sorumlusu olarak gösterilmeleri bile Çarşı'nın büyüklüğünü engelleyemedi. |
Çarşı'nın Unutulmaz Tezahüratları Ne para, ne manita ne de araba Çok da umurumda bu dünya, Duysun alem böyle aşkı Bu alemde kral ÇARŞI * Çarşı'yız biz Çarşı Meyhaneler evimiz, Sokaklar mekanımız Şarap şişeleri sermayemiz Dinle sosyete kızı iyi dinle Çarşı severse kimse tutamaz Çarşı ağlarsa kimse susturamaz, Çarşı kaybolursa kimse bulamaz Dinle sosyete kızı iyi dinle Herkes Çarşı olamaz * Bu sevda bitmez hasret bitmez İsteyene gider hiç farketmez Bu alemde Çarşı herkese karşı Allah affeder Çarşı affetmez * Bu sene şampiyon gördük biz sizi Ölmeden cennete koydunuz bizi Korkutmaz bizleri musalla taşı Hala seviyoruz biz Beşiktaş'ı * Fener Kartal'a 5 atacakmış Kadıköy'de stada sokmayacakmış Hayal mi görüyorsun yoksa rüya mı Çarşı geliyor çarşı ......... * Hastaneler doldu taştı Mezarlıkta yer kalmadı Şu Çarşı'nın erkekleri Az mı kafa gözler yardı * Tribünden küfreder yaklaşamaz Çarşı'ya Bizi görünce kaçar Fener delikanlı ya Haydi Fener sen söyle... Susma Fener sen söyle * Yalanmış anladım başka sevgiler En tatlı sevgiler sendeymiş meğer Şampiyon olmadan ölürsem eğer Kefenim siyahla beyaz olsun |
gazeteci gözüyle Bambaşka bir ruh Çarşı, kendine de karşı! Bu bakış açısı tribün kültürünün dogmalarını altüst eden, "Farklı olmanın açık farkını ortaya koyan" derin bir birikimdir ÇARŞI... Çarşı salt bir tribün hareketi değil. Bir semtin kalbi, bir çınarın derinlere uzanan kökleridir ÇARŞI... Beşiktaş'ta Çarşı kültürü babadan oğula geçen bir saltanat değildir. Beşiktaş semtinin çocuklarının 'Ağabey' olduktan sonra bayrağı bir sonrakine devrettiği bir gönül mirasının nesilden nesile aktarılışıdır ÇARŞI... Tribünlerde kartal, rakipler karşısında korkusuz, hayata asi kesilen, sopaya kafa atan, bıçağa göğüs açan bitirim bir neslin bayrağı teslim aldıkları ağabeyleri karşısında el pençe duracak kadar tarih yazılmamış bir duruşun adı ÇARŞI... Markası ruhunu aşmış sınırları semtin, şehrin hatta ülkeden dünyaya taşmış bir akımdır ÇARŞI... Şu anki liderlerinden biri Ermeni asıllı olan, Türkü, Kürdü, sağcısı, solcusu, ülkücüsü, komünisti, dindarı, alkoliği, kadını, erkeği, bünyesinde Beşiktaş çatısı altında bir alt zenginlik olarak barındıran güçlü birlikteliğin adıdır ÇARŞI... Siyasetin yapılmadığı ve yaptırılmadığı ama dünyanın her türlü sosyal yanlışlıklarına karşı kafa tutan ve bunu pankartlara yansıtan bir hoşgörünün adıdır ÇARŞI... Bu yüzden bu kısır döngü iktidar-muhalefet çekişmelerinden uzak durması gereken yönetenlerin hırsları ve yönlendirmelerinden hassasiyetle korunması gereken bir değer, bir mirastır. Olması gerekeni değil, içinden geleni ifade eden kongre gibi kalıplardan imtina etmesi gereken, yuvası Beşiktaş semti, mekanı İnönü Stadı olan 104 yıllık bir ruhun yansımasıdır ÇARŞI... Özetle Beşiktaş aşkının gençlik diliyle tercümesidir ÇARŞI... FATİH DOĞAN /SABAH GAZETESİ YAZARI |
Beşiktaşlı polis tribünü coşturdu Yıl 1986... Çarşı Grubu'nun yeni yeni ismini duyurduğu dönemler... Beşiktaş ile Galatasaray o sezon amansız bir şampiyonluk mücadelesine girmiş durumda. İnönü Stadı'nda Beşiktaş ile Galatasaray şampiyonluğun kaderini etkileyecek çok önemli bir maça çıkıyor. O tarihlerde tribün kapma savaşları yaşandığı için Çarşı rakiplerinden önce kapalı tribünü kapmış. Yine o tarihlerde çok önemli maçlarda izdiham yaşanmaması için seyirci stada erkenden alınırdı. Henüz sabah saatleri olmasına rağmen Beşiktaş ve Galatasaraylı taraftarlar da maç başlamadan saatler önce içeri alındı. Çarşı'nın ağırlıkta olduğu tribünde taraftarlar takımları lehine tezahürat yaparken, Galatasaraylı taraftarları kızdırmak için de sloganlar atıyordu. Bağırmaktan yorulan taraftarlar bir ara bir suskunluk devresi geçirdi. Bu sırada Çarşı'nın bulunduğu tribünde çok ilginç bir olay gerçekleşti. Tribünde görev yapan coplu polislerden biri avazı çıktığı kadar bağırarak, "Ne duruyorsunuz be siz Beşiktaşlı değil misiniz? Bağırın yoksa hepinizi coplarım" dedi. Çarşı Grubu bu olaya şaşırırken fanatik Beşiktaşlı polis bir anda görev yaptığını unutarak Kartal aşkını dile getirmişti. Polisin bu bağırmasından sonra Çarşı, polise, "Helal olsun sana helal olsun" tezahüratı yaparak Beşiktaşlı polise büyük destek verdi. Tatangalar Taraftar Grubu, ÇARŞI için ne düşünüyor? Beşiktaş'ın Çarşı Grubu ile sürekli görüşüyoruz. Zaten en eski gruplardan biri. Biz Tatangalar olarak mücadelelerini takdirle karşılıyoruz. Gerçekten çok iyi tribün şovu yapıyorlar. Zaman zaman onlardan etkilendiğimiz de oluyor. Bize karşı İnönü Stadı'nda her türlü konukseverliği gösteriyorlar. Biz de onlara karşı elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Taraftar gruplarının daima bir dayanışma içersinde olmasından yanayım. Şovları çok güzel YILMAZ ŞEN/ Sakarya Tatangalar tribün lideri |
Bu gurur Çarşı'nın Beşiktaş'ın UEFA Ligi'nde Tottenham'a 2-0 yenildiği maç sonrası Çarşı Grubu'na mensup taraftarların İngiliz ekibini alkışlaması onları olaylarda baş sorumlu gösterenlere verilen en güzel cevaptı. UEFA bu nedenle Siyah-Beyazlı kulübe teşekkür mektubu gönderdi.. Sürekli eleştirilen ve Beşiktaş'taki olayların baş sorumlusu olarak gösterilen Çarşı bu eleştirilere en güzel cevabı verdi. Beşiktaş-UEFA Ligi'nde sahasında oynadığı ilk maçta Tottenham'ı ağırlıyordu. İngiliz ekibi o maçta üstün bir futbol oynayarak Kartal'ı 2-0 yendi. Bu maçta herkes tribünlerde olay çıkmasından endişe duyuyordu. Maç sonrası ise tribünde gerginlik beklenirken Beşiktaş'ın Çarşı Grubu, Tottenham'ı tribünlere çağırarak çılgınca alkışladı. Bu tam anlamıyla bir centilmenlik dersiydi. İngiliz takımı bile şaşırmış ve Çarşı'ya tek kelimeyle hayran kalmıştı. Bu maçtan kısa bir süre sonra Tottenham maçında taraftarın gösterdiği fair play ve stattaki mükemmel organizasyon nedeniyle UEFA, Beşiktaş'ı tebrik etti. Güvenlik Sorumlusu Willie Mc Dougall, özel olarak Siyah Beyazlı kulübe gönderdiği bir mektup göndererek, "Beşiktaş seyircisi stada müthiş bir atmosfer kattı. Maç sonucu ne olursa olsun Tottenham'ı alkışlamaları gecenin en güzel olayıydı. Bundan son derece etkilendim. Herkes karşılaşmadan önce Beşiktaş-Tottenham maçına Türkiye'de yaşanan olaylardan dolayı tedirgin bakıyordu. Ancak hayatımda yaşadığım en güzel organizasyonlardan bir tanesiydi. Tebrik ve teşekkür ediyorum" dedi. Dougall'ın bu sözleri Çarşı'yı tribün olaylarında suçlayanlara tokat gibi bir cevaptı. Meriç TUNCA |
Yeter artık BURSA ÇARŞI'nın Bursaspor öfkesi dinmiyor. Yeşil-Beyazlı takımın 2 sezon önce küme düşmelerinden Beşiktaş'ı sorumlu tutup o tarihten beri Siyah-Beyazlı takıma karşı her maçta kötü tezahüratta bulunması Çarşı'yı canından bezdirmiş durumda. Çarşı'nın lideri Alen Markaryan, sürekli Beşiktaş'a küfür eden bir Bursa gerçeği olduğunu belirterek, "Ankaragücü ile ortak hareket ediyorlar. Artık bizim için atılacak tek adım bile yok. Çünkü biz Çarşı olarak onlara sayısız kez zeytin dalı uzattık. Ancak bunu kabul etmeye yanaşmadılar. Onlar böyle istiyorlarsa bizim yapacak birşeyimiz kalmadı. Bize bir adım yaklaşana biz 10 adım yaklaşırız" diye konuştu. Alen Markaryan bu olayda grup olarak kendilerinin suçu olmadığını dile getirerek, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti. Delikanlı ÇARŞI'nın el kitabı Delikanlı adam light cola içmez. Delikanlı adam başkasının yanında ağlamaz. Delikanlı adamın cebinde hep tespih vardır. Delikanlı adam dedikodu yapmaz. Delikanlı adam renkli takım tutmaz. Delikanlı adam Camel sigara içer. Delikanlı adam sahte isimle iş yapmaz. Delikanlı adam rejim yapmaz. Delikanlı adam kısa pantalon giymez. Delikanlı adam saçını boyatmaz. Delikanlı adam az konuşur, öz konuşur. Delikanlı adam mezesiz de içer. Delikanlı adam sallama çay içmez. Delikanlı adam modayı takip etmez. Delikanlı adam küpe takmaz. Delikanlı adam korktuğunu belli etmez. Delikanlı adam delikanlı gibi dans eder. Delikanlı adam Haydar Dümen'le muhatap olmaz. Delikanlı adam röntgencilik yapmaz. Delikanlı adam papyon takmaz. Delikanlı adam sarhoş olmaz. Delikanlı adam pantolon askısı takmaz. Delikanlı adam parlak elbise giymez. Delikanlı adam altın diş takmaz. Delikanlı adam kimseyi ispiyon etmez. Delikanlı adam laf atmaz. Delikanlı adam hasta numarası yapmaz. Delikanlı adam artistik yapmaz. Delikanlı adam light sigara içmez. Delikanlı adam kendinden uzun kızlarla çıkmaz. Delikanlı adam kağıt helva yemez. Delikanlı adam gömleğinin ilk düğmesini açar. Delikanlı adam hiçbir kural dinlemez. |
Ölümsüz Beşiktaş diyerek sana yüz vurduk, Siyahın yanına beyazı koyduk, Yıllardan beridir hep senin olduk Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin *** Hava ayaz mı ayaz Renkler siyahla beyaz En büyüksün Beşiktaş Duyuyorsun değil mi *** Yağmurlu bir günde görmüştüm seni üstünde çubuklu formalar vardı bir anda tutuldum aşık oldum ben hayatın anlamaı siyah beyazdı ölümle yaşamı ayıran çizgi siyahla beyazı ayırmaz ki her yolun sonunda ölüm olsa da sevenleri kimse ayırmaz ki.. *** Yıllarca kahrolsak dertten kederden Bilsek ki kellelerimiz kopar bedenden Aşkımız harbiden hem de derinden Asla vazgeçmeyiz Beşiktaş senden LADIES OF (Çarşı'nın dişi versiyonu) BEŞİKTAŞ'ta Çarşı'nın tribünlerdeki şovunu çok beğenen 4 Beşiktaşlı bayan, hanımlardan oluşan Ladies Of'u kurdular. Birbirlerini arkadaşlık sitesinde tanıyan bu bayanlar tüm hanımları tribünlere çekmeyi hedefliyorlardı. Grubun kurucularından Ela, Çarşı'nın takımına olan bağlılığını gördükçe bayanlar olarak harekete geçme gereksinimi duyduklarını belirterek, "13 yaşından beri İnönü Stadı'na maç seyretmeye giderdim. Bayanlar olarak amacımız tribünlere farklı bir renk getirmek. Bizler yüreği Beşiktaş sevgisi ile dolu onlarca insanı tanıma fırsatı buluyoruz. Amacımız yıllardır her konuda sindirilmiş olan genç kızlarımız ve kadınlarımızı o tribünlerde boy gösterirken görmek. Beşiktaş taraftarı dünyanın en özel taraftar grubunun başında gelir" diye konuştu. |
Gazeteci gözüyle Hani bilirsiniz markalar vardır. Adidas, Puma gibi... Bunları dünyanın her yerinde görürsünüz ve paranız yetiyorsa alırsınız. İşte Çarşı da Türkiye'deki tüm taraftar grupları arasında 1 numaralı markadır. Ancak diğerlerini satın aldığınız gibi Çarşı'yı asla satın alamazsınız. Çarşı denince genellikle saldırgan ve agresif bir topluluk akla geliyor. Bu ilk zamanlar hakikaten böyleydi ama zamanla değişti. Çarşı'da lider konumunda olan 10-15 kişi üniversite mezunu ve hepsi de iş, güç sahibi. Bu nedenle Çarşı saygı duyulacak bir taraftar topluluğu. Türkiye'deki rakipleri olan Fenerbahçeli ve Galatasaraylı taraftarların zaman zaman kıskanarak ve imrenerek izlediği, zaman zaman da taklit ettikleri bir grup. O gruptan maçlarda söylenen ve Beşiktaşlı futbolcuları adeta ateşleyen besteler çıkıyor. Peki bu tezahüratların rahatsız ve tedirgin eden yanı yok mu? Var tabii ki. Örneğin tabutlu ve "Allah belanızı versin" gibi sloganlar Beşiktaşlılar'ın çoğunu fazlasıyla rahatsız ediyor. Çarşı Grubu dilerim bundan sonra taraftarların da hoşlanmadığı bu tür besteleri söylemekten kaçınır. Çarşı yalnızca Türkiye'de değil, yurtdışında da organize olmuş bir gruptur. Oralarda da üstlerinde Çarşı Berlin, Çarşı Zürih gibi forma giymiş çok Beşiktaşlı gördüm. Onların takımlarını 1. dakikadan 90. dakikaya kadar olağanüstü desteklemelerini alkışlıyorum. Ancak öyle bir zaman geliyor ki bazı futbolculara daha ısınmaya başlarken tepki gösteriyorlar. Bunlar Çarşı'ya yakışmıyor. Eğer Çarşı, "Bunlar bizim dışımızdaki olaylar" derse bunu kabul etmiyorum. Sizler ağırlığı olan bir grupsunuz ve bu çatlak sesleri susturmalısınız. Kısacası Çarşı bir markadır ve Beşiktaş'ın üzerine çok iyi yakışır. ÇARŞI bir markadır ÖMER GÜVENÇ/AKŞAM GAZETESİ YAZARI Unutulmaz Anılar Şevşek Ali, Çarşı Grubu'nun en etkili simalarından biridir. 'ş' harflerini söyleyemediği için kendisine 'şevşek' lakabı takılmıştır. Kapalı tribünde hiçbir maçı kaçırmayan Şevşek aynı zamanda deplasman maçlarında da takımını yalnız bırakmaz. Şevşek, Beşiktaş'ın şampiyonluğa oynadığı dönemlerde bir Sarıyer maçında yine tribündeki yerini alır. Büyük bir heyecanla maçı seyrederken kalbi takımının gol atması için çırpınıyordu. O maçta Beşiktaş'ta takoz lakabıyla anılan Recep orta sahayı biraz geçtikten sonra taç çizgisinin kenarından topu ortalar. Top hiç kimsenin tahmin etmediği bir şekilde Sarıyer ağlarıyla buluşur. Kapalının üstünde maçı seyretmekte olan Şevşek o sevinç esnasında ne yaptığını bilmeden kapalının üstünden alta düşer. Bacağının kırıldığını farkına varmayan Şevşek maçı izlemeye devam eder. Daha sonra büyük bir acı hissederek kıvranmaya başlar. Apar topar hastaneye kaldırılan Şevşek ayağının kırıldığını ancak hastanede anlar. Böylece sevinci aşırı şekilde yaşamanın bedelini çok ağır olarak ödemiş olur.ŞEVŞEK ALİ |
teşekkürler paylaşım için |
işte çarşı |
teşekkürtler gerçekten okurken çok duygulandım |
poster için tşk.ler.. |
asıl özgür sana teşekkür ederim ben bütün forum adına bu yazı dizisini bir araya getirip bize sunduğun için ellerine sağlık poster içinde sevgili arkadaşım onur gülcemala teşekkürlerimi sunarım |
tşkler |
TŞKLER.. |
süper paylaşım tşk ederim |
TEK AŞK BEŞİKTAŞK |
çarşı sevgili alen abimiz çok güzel cevaplamış bana göre alen abi türkiyenin en iyi amigosu sefasıymış ademiymiş alen abimizin eline su dökemezler işte bu özellik alen abimizi bizim liderimiz yapıyor alen abi çok yaşaaaa!!!!!!! |
walla cok uzun okuyaöadım kısa özeti war mı |
nouma nouma pascal nouma nouma nouma pascal nouma susun dedik susmadılar nouma susturdu nouma bizim futbolcumuz değil kardeşimiz o bizi ne kadar seviyorsa biz onu ondan 10 kat fazla seviyoruz fransada doğdu beşiktaşlı oldu helal olsun sana pacal nouma SENİ UNUTMAYACAĞIZ FB YE SUSUN DEDİK SUSMADI SEN SUSTURDUN HELAL OLSUN SANA PASCAL NOUMAAAAAAAAAAA |
carrşı cimboma karşı |
tüm bjk lılar selam hepimizi bayramı var yarın bjk lı taraftarlar macta yok ama yüregi var |
saol.. |
Türkiye`de Saat: 04:50 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2