İlhan Mansız..(bence gerçek efsane)..!!!

[NuraN]

teşekkrler sürgün videolar için,İlhan ın yeri herzaman ayrıdır,onu unutmayacağız..

Dünya üçüncüsü olarak tarihe geçtiğimiz 17. Dünya Kupası'nda attığı birbirinden güzel üç golle Milli Takımımızın en golcü ismi olan İlhan Mansız, 10 Ağustos 1975'de Almanya'nın Kempten şehrinde dünyaya geldi.


Annesi terzi, babası fabrika işçisi olan İlhan, 9 yaşındayken annesi ve ablası ile birlikte ailesinin memleketi olan Eskişehir'e döndü. Babasının da Almanya'dan dönmesini beklerken 4 yılını Eskişehir'de geçirdi ve kendi deyimiyle "babasından ses seda çıkmaması" üzerine Almanya'ya geri döndü.


Bu dönüşle birlikte futbol hayatı da gurbette başlamış oldu. SV Lenzfried, Kempten ve Augsburg takımlarında oynadığı futbol ve attığı gollerle dikkat çekti. Augsburg takımıyla Almanya Gençler Şampiyonluğu yaşayan İlhan, bir sene sonra ülkenin köklü takımlarından FC Köln'e transfer oldu. 19 yaşında yaptığı bu transferle futboldan ilk defa para kazandı.

Bundan sonraki dönemde ise ailesinin baskısıyla, anavatanı Türkiye'deki futbol macerası başladı. İki senelik sözleşme ile Gençlerbirliği'ne geldi, ancak uyumsuzluk ve başarısızlık sebebiyle 6 ay sonra Almanya'ya döndü. Münih Türkgücü'nde amatör olarak futbola devam eden İlhan için bu sefer sorun paraydı. Ve bu sorun yeni bir Türkiye macerasının başlamasına neden oldu.

İkinci Türkiye seferine İkinci Lig takımlarından Kuşadasıspor'da başladı ve hedefini belirledi: "Kuşadası'ndan, Birinci Lig takımına, oradan da büyük bir takıma gideceğim."


Bu hedefe ulaşmak pek de kolay olmadı İlhan için. Daha önceki Türkiye deneyiminde yaşadığı uyum sorunu yine baş gösterdi. Kuşadası'ndan Samsuspor'a transferinden sonra futbolu bırakarak, yarım bıraktığı FOS Kempten Ekonomi Bölümü'ne devam etmeyi bile düşündü. Fakat İlhan, sahada gösterdiği kararlılık ve gücü, saha dışında da gösterdi ve Samsun'da kalmaya karar verdi.

Samsunspor'da geçirdiği 3 sezonda başarılı bir grafik çizen İlhan, transferin gözdesi haline geldi ve küçükken tuttuğu takım olan Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta gösterdiği müthiş performans ve attığı 21 golle gol krallığına ulaştı ve bu da O'na Milli Takım kapılarını açtı.

Milli Takım'a ilk defa çağrıldığında; "En büyük hayallerimden bir tanesi de 'Milli' olmaktı. Sağolsun Şenol Güneş hocam performansımı beğenmiş olacak ki beni Milli Takım kadrosuna dahil etti. Artık yapmam gereken tek birşey kaldı; başarılı olmak." diyerek önüne yeni bir hedef koyan İlhan, Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla bu hedefe ulaşmanın gururunu yaşadı.

İlhan Mansız'ın bilinmeyen yönleri
*Avrupa'da en beğendiği santrfor Patrick Kluivert ve Ronaldo.
*Profesyonel futbolcu olmasaydı ekonomi dalında uzmanlaşmak istiyordu.
*Birlikte oynamak istediği oyuncu Saviola.
*En beğendiği kaleci Oliver Kahn.
*İlk kazandığı para ile kendisine müzik seti aldı.
*Beşiktaş'a geldiği zaman 26 yaşında olduğundan ve memleketi olan Eskişehir'in plaka numarası 26 olduğu için, İlhan Beşiktaş'ta 26 numaralı formayı giyiyor.
*Eski futbolculardan en çok Maradona ve Van Basten'i beğeniyor.
*Almanca, İngilizce ve İtalyanca biliyor.
*Sinema, kitap, internet, yabancı dil ögrenmek, tenis ve playstation oynamak İlhan'ın en büyük zevkleri.
*42 numara ayakkabı giyiyor.
Başarıları
*Milli Takım'da 14 maç, 5 gol
*2001-2002 sezonu Türkiye Süper Ligi Gol Kralı (21 Gol)
*2002 Dünya Kupası Türkiye Milli Takımı Gol Kralı (3 Gol)
*Türkiye Milli Takımı tarihinin ilk altın golü (Senegal-Türkiye, 94.dakika)
*2002 Dünya Kupası, Dünya Kupaları tarihinin en erken altın golü(Senegal-Türkiye, 94.dakika)


Basında İlhan Mansız
***Chievo Teknik Direktörü Luigi Del Neri, "Yıldırım gibi beni çarptı. Kısa bir sürede oyuna girdi ve gerçek bir forvet olduğunu gösterdi. Denk gelen değil istediği bir gol attı. Bazıları, İlhan Mansız'ın içgüdüsel olarak vurduğunu düşünüyor. O golde topu istediği yere koydu. Bence İtalya'da oynamaya layık bir futbolcu. Kulüp başkanı olsam onu alırım"
***BBC: "İlhan Mansız saha içindeki üstün performansının yanında saha dışındaki karizması ile Türk Milli Takımı'nın David Beckham'ı durumunda"
***Senegal maçı sonrası İsveç televizyonu, "İlhan Mansız Türkiye'yi zafere taşıdı. Mansız, attığı altın golle maçın ve tüm ülkenin kahramanı oldu."

[AyTeK54]

tskler burak abi ilhanın yeri herzaman ayrı

Ilhan Mansiz

Japonya’da hayati roman olan Kartal’in yildizi, Ingiltere’de de mansetlere tasindi. Times Gazetesi, ‘Game’ adli ekinde Ilhan ile Beckham’i karsilastirdi, milli oyuncumuza övgüler yagdirdi.

‘Sevimli bir yüzden öte’
Futboluyla oldugu kadar ilginç kisiligi, imaji, saç stili ve kiyafetleriyle de dikkat çeken Ilhan Mansiz, Japonlar’dan sonra Ingilizler’in gündeminde de zirveye yükseldi. Ada’nin yüksek tirajli gazetelerinden Times; ‘Game’ adli spor ekinde, Ingiltere Milli Takimi Kaptani David Beckham ile Ilhan’i karsilastirdi. Mansiz’a 2 tam sayfa ayiran gazete, birinci sayfada “Türkiye’nin Beckham’a cevabi: Ilhan”, iç sayfada ise “Sevimli bir yüzden de öte” basligini kullandi.

‘Herkes pesinde kosuyor’
Beckham ile Ilhan’in mukayese edildigi haberde su ifadeler yer aldi: “Sampiyonada dikkat çeken Besiktas’in yakisiklisi Ilhan’i görebilmek için binlerce sterlin ödeyip Türkiye’ye gelen Japon genç kizlar, kameralarin önünde tezahürat yapip ona öpücükler gönderiyordu. Ilhan’in bunlardan haberi yoktu. Çünkü o, kimbilir hangi sahada takimiyla çalisiyordu. Senegal’e karsi attigi altin golden bu yana medya, modacilar, güzel modeller, is adamlari, futbol menacerleri, herkes onun pesinde.”

‘O, çok utangaç birisi’
“Kadinlar onunla resmedilmek için yarisiyorlardi. Türk ‘Elle’ dergisi onu senenin en yakisikli ve seksi erkegi seçmisti. Gazeteler disko çocugu olarak göstermekte israr ediyorlardi, ama aslinda o, utangaç bir kisilige sahip ve medyadan sürekli kaçan biri. Almanya’dan göçeden bir Türk ailesinin orada dogmus çocugu olarak 22 yasinda Türkiye’ye gelen Mansiz, uzun süre topluma intibak edemedi. Görünümünden dolayi ona ‘Ayse’ lakabi takilmisti. Samsun’da parladi, Besiktas’ta yildizlasti.”

‘Merakla onu bekliyoruz’
“Ancak kötü sans pesini birakmadi. Sakatliklara bir de Senol Günes’le olan çatismasi eklendi. Yine de hiç bir sey onu durduramadi. 2 Nisan’da Avrupa Sampiyonasi elemeleri maçi için Ingiltere’ye gelecek olan Ilhan’i birçok merakli göz bekliyor bu ülkede. Ingiliz kizlarina kendini begendirmesi zor olmayacak. Ancak Avrupa’da kariyer planliyorsa; kendisini alici gözle takip eden Manchester, Bayern, Real, Barça gibi devlerin menacerlerinin gönlüne girmesi gerekecek.”

Gazetelerde, televizyonlarda gördüğümüz İlhan Mansız siz misiniz?

- Yok, o ben değilim.

Peki o kim?

- Medyanın yarattığı bir karakter...

İster miydiniz o karakter olmak?

- Benim kişiliğime uymuyor ki o adam!

Neden? O İlhan Mansız fevkalade seksi, yakışıklı ve çekici biri...

- İyi de ben futbolcuyum, playboy değil! Dünya Kupası'nda gösterdiğim performans insanların hoşuna gitti. Başarı seksapeli arttırır. Ben de seksi oldum! Ama biraz abartılmıyor mu bu mesele?

Doğru ama sadece başarı da böyle bir durumu açıklamaya yetmez. Sizi seksi ve yakışıklı bulmamızın ana nedeni ne? Kaslar, saçlar, genel hava?

- Bilmem ki, galiba genel hava...

Ne var o havada?

- Ben söylersem ayıp olur. Bunu beni yakışıklı bulan kadınlara soracaksınız.

Bir kadın kadar üzerinize düşülmesi, incitici bir şey mi?

- İlgi görmekten sıkıldım diyecek halim yok. Üstelik değerini bilmek gerekir, bir gün küt diye kesilebilir. Ama bir de futbolcu olmayan İlhan Mansız var. E haliyle onun da bir özel hayatı oluyor. Her zaman mutlu ve kendini iyi hissetmiyor. Benim korkum, moralinin bozuk olduğu, huysuz olduğu bir gün, istemese de ters bir şey söyleyecek birilerine...

ALDATMA HUYUM YOK

Bazen kendinizi seks objesi konumuna indirgenmiş hissediyor musunuz?

- Yooo, insan karşısındakinin niyetini anlar, önlemini ona göre alır.

Ne yapıyorsunuz o niyetlerini anlayınca, tabanları yağlayıp kaçıyor musunuz?

- Zaten artık bekar değilim! Şu anda güzel bir ilişkim var. Üstelik ben sadık bir insanım. Monogamım. Kadınlardan gelen ilgi ve alaka artık beni şaşırtmadığı gibi ilgilendirmiyor da. Yanlış yollara sapmam zor yani!

Sevgiliniz kıskanıyor mu kadınların size bu kadar ilgi yapmasını...

- Ama bu normal değil mi? İlişkimiz çok yeni, çok taze, narin. Beni tanıdıkça güvenecek ve duyduğu kıskançlıktan eser kalmayacak. Çünkü gerçekten sadık bir adamım. Aldatma huyum yoktur.

Sizin konumunuzdaki erkekler genellikle kadınların geri kalan kısmından mahrum kalmamak için başka türlü konuşurlar...

- Demek ki onlara benzemiyorum. Yapı olarak duygusalım. Kız arkadaşlarıma hep sadık kaldım, insanlara tuhaf gelebilecek böyle prensiplerim var. Benimle ilgilenen pek çok kadının olması da bu durumu değiştirmiyor.

İlişkileriniz uzun sürüyor mu?

- Ben sürsün istiyorum, ama en uzunu 8 ay. İki ayrı ülkede, iki ayrı kültürde yaşamaktan ve aradaki mesafenin uzaklığından da kaynaklanıyor bu. Artık daha düzenli bir hayatım olsun istiyorum.

Sizi kullanmaya, etinizden sütünüzden faydalanmaya çalışan kadınlar oluyor mu?

- Eee haliyle oluyor.

HUZUR ARIYORUM HUZUR

Sizin saf ve naif bir tarafınız da var gibi. Kadınlara inanır mısınız öyle hemen?

- Eskiden öyleydim. Yani bir iki yıl önce acayip saftım. Ama sonra hayatın acımasız yüzüyle karşılaştım! Ne de olsa, tokadı yedikten sonra değişiyor insan...

İdealinizdeki yaşam nasıl bir şey? Bir sevgilim olsun, ben onu aldatmayayım, o da bana sadık kalsın, sakin bir hayatımız olsun, ben antrenmanıma gideyim, futboluma konsantre olayım, arada bir dışarı çıkalım, sinemaya gidelim, küçük kırmızı arabamıza binelim mi?

- Tam da bu! Huzur arıyorum, huzur! Özel hayatımda rahat bırakılmayı istiyorum. Zaten disiplinli bir tipim, lig başladığında zorlasanız geceleri çıkmam. Evet son zamanlarda çıktım ama insanlar şunu unutuyor: Dünya Kupası dönüşü sadece iki hafta tatil yapabildim, diğer arkadaşlarım 60 gün. Evet, onlar idmana başladı ama bu sefer de benim tatil zamanımdı...

İdealinizdeki kadın nasıl bir şey?

- Karakter olarak bana zıt olmalı ki, birbirimizi tamamlayabilelim. Ben zaten sessiz, sakin bir insanım. O konuşkan, aktif ve sosyal olmalı. Ben yeteri kadar çekingenim, o girişken olmalı. Ben hep susuyorum ya, o konuşmalı.. Ki anlaşabilelim! Nasıl göründüğüne gelince çok mühim değil, insanlar aynı telden çalmaya başlayınca dış görünüşün çok da önemi kalmıyor. Ama çirkin de olmasa iyi olur. Sonra kendi ayakları üzerinde durabilmeli...

Para kazanmalı benden para istememeli yani!

- Yok demek istediğim o değildi. Bana bağlı olmalı ama bağımlı olmamalı. Hayatını sadece benim üzerime kurmamalı. Kendi bir işi, meşgalesi filan olmalı. Benden başka bir hayatı olsun yani. Bir de medyanın yarattığı o İlhan Mansız'ın ben olduğumu düşünmemeli. Bana güvenmeli. Birlikte eğlenebilirsek de iyi olur.

Bu şahane kadın yemek yapmalı mı?

- Yok ona yük olmayalım! Yemek yapmasına gerek yok ben yapabiliyorum.

Ne tür yemekler yapıyorsunuz?

- İtalyan, Çin ve Meksika mutfağından seçmeler. Soslarım da iyidir.

Peki şimdiki sevgilinize hiç yemek yaptınız mı?

- Henüz mutfağa girmeye fırsatımızı olmadı. Daha o romantizmi keşfedemedik, maalesef!

Ee ne yapıyorsunuz, elele tutuşup parklarda mı geziyorsunuz?

- Hayır sadece yemek yapma fırsatımız olmadı.

Bu gizli bir ilişki mi? Ailesi filan bilmiyor mu?

- Annesi biliyor da babası bilmiyor...

Kendinizi Türkiye'de ve Türk kadınları arasında yabancı hissettiğiniz oluyor mu?

- Türkçem çok iyi değil. Dil bazen ciddi bir sorun. Duygularımı, düşüncelerimi karşımdakine yeteri kadar derin anlatamadığım oluyor.

O zaman ideal kadının Almanca bilmesi kuralını koyun!

- Ayıp olur.

Dil yüzünden sığ ve yüzeysel algılandığınız ya da kendinizi öyle hissettiğiniz oluyor mu?

- Evet. Bazen kendimi ifade edemiyorum çünkü. Beynimden geçenleri sürekli Türkçe'ye tercüme ediyorum. Bu da beni hem yavaşlatıyor hem de söylediklerimin içeriğini basitleştiriyor.

NASIL İLHAN MANSIZ OLDUM

Münih'e 120 kilometre uzaklıkta bir şehirde doğdum: Kempten. Annem terzi, babam fabrikada işçiydi. Bizimkiler, ben 9 yaşındayken Türkiye'ye kesin dönüş yapmak istedi. Babam, Siz giderseniz ben de mecburen gelirim peşinizden dedi. Çabuk kopabilmek için böyle bir yol denedi. Annem, ablam ve ben Eskişehir'e geldik. Hasretimize dayanamayıp kendisi de arkamızdan gelecek ya! Dört sene geçti baktık babamdan ses seda yok! Mecburen biz Almanya'ya döndük. 14 yaşında Almanya'da futbola başladım. 19 yaşında Köln'ün amatör takımında oynuyor, para kazanıyordum. Ama ailem diretti: Türkiye'ye dön. Oysa ben kendimi hazır hissetmiyordum. 20 yaşında Gençlerbirliği'ne geldim. 6 ay sonra pılımı pırtımı toplayıp kaçtım! Çok mutsuz oldum. Sonra Münih'te futbol oynamaya başladım, bu sefer de sorun paraydı. Yine Türkiye! İstemiyordum aslında. Kuşadasıspor. Sonra Samsunspor. Bir türlü alışamıyordum. Yüksek okulu bitirmeme beş hafta kala okuldan ayrılmıştım, futbolu bırakıp eğitimime mi devam etsem gibi şeyler düşünmeye başladım. Çünkü Türkiye'de başarısız olmuştum. Sürekli bir uyum sorunu yaşıyordum. Ama kızdım kendime. Problemlerden niye kaçacaktım ki? Gitmedim bir yere. İki sene daha kaldım Samsun'da. Sonra da İstanbul. İlk senemde Beşiktaş'ta gol kralı oldum. Ve Milli Takım’a seçildim. Dünya Kupası'nda kendimce iyi bir performans gösterdim...

ÜÇ AYLIK İLİŞKİ YAŞADIM BİR YIL AŞK ACISI ÇEKTİM

Aklınızı kaybedecek kadar aşık oldunuz mu hiç?

- İki kere. Biri Türk biri Alman'dı. İkisinde de üzüldüm.

Aşk acısı çeken bir adamsınız yani.

- Evet. Son aşk acım bir sene sürdü. Sadece üç aylık bir ilişkiydi ama kendime gelmem bir yılımı aldı. Alman'dı. Nedenini bile söylemeden beni terketti. Acayip üzüldüm. Samsun'da oynuyordum o zaman, acaba aradaki mesafe yüzünden mi ayrıldık diye düşündüm. Ama Dünya Kupası'ndan sonra bir arkadaşımdan telefonumu bulmuş, konuşmak istediğini söyledi. Buluştuk. O zamanki ayrılığın nedenini anlattı. Artık o defteri yeniden açmak olmazdı. Hem iki buçuk sene niye bekledi? Neden beni aramak şimdi aklına geldi? Kadınlara hafif bir güvensizliğim var yani.

Sizi kıskanan erkeklerin olduğunu düşünüyor musunuz?

- Vardır...

Her hoşunuza giden kadını elde edebileceğinizi düşünüyor musunuz?

- Hayır, asla. Hoşlandığım kadınlara açılamam bile. Epey zaman lazım.

Oldu mu hiç çok uzun süre ‘‘Senden hoşlanıyorum diyemediğiniz bir kadın?

- Çok uzun değil aslında ama 6 ay boyunca duygularımı söyleyemediğim biri olmuştu...

Flörtçü bir insan mısınız? Durduk yerde kadınlarla bir sinema kuyruğunda sohbet eder misiniz mesela...

- Yok edemem. Beden dilimi iyi kullanamam.

Flört etmeyi sevmiyorsunuz yani.

- Tam aksine seviyorum ama harekete geçemiyorum. Konuşamıyorum. Sadece bakıyorum. Ama güzel bakıyorum. O da bana bakıyor. Karşılıklı bakışıyoruz. Zaman geçiyor. Ben konuşmaya karar verinceye kadar o çoktan biletini alıp, filme girmiş oluyor!

Sadece bakmak işe yaramıyor yani...

- Süregelen bir ilişkim varsa, sadece o bakışla kalır, daha ileri gitmem. Ama bekarsam o bakış işe yarar elbette...

50 saat bir kadına bakıp durabilir misiniz?

- Evet uzun süre konuşmadan baktığım oluyor.

Romantik bir adam imajı çıkıyor bu röportajdan...

- N'apim öyleyim.

İlk adımın kadından gelmesi hayatınızı kolaylaştırır mı?

- Duruma göre değişir. O adım hep kadınlardan gelirse bu sefer de paranoyak düşünceler başlar, acaba bunlar bana neden bu kadar ilgi yapıyor diye. İlk adımı benim atmam için de epey zaman geçmesi gerekiyor.

Selin Denizli'yle yapılan İlhan Mansız röportajları hakkında ne düşünüyorsunuz? 0 sizde farklı bir İlhan Mansız mı görmüş?

- Dünya Kupası'ndan önce ilişkimiz bitmişti.

Üzüldünüz mü o röportajları veriyor diye...

- Hayır ama biten bir ilişki üzerine ben yorum yapmak istemedim.

İmansız-Amansız yakıştırmalarına sinir oluyor musunuz?

- Yooo. Gülüp geçiyorum.

Siz hem bir Türk gibi Almanya'yı eleştirebilirsiniz, hem de bir Alman gibi Türkiye'yi. Çünkü iki ülkede de yaşadınız, iki kültürü de yakından biliyorsunuz...

- Almanlar soğuk ama disiplinli ve kuralcı. Uyuyorlar da kurallara. Türkler ise sıcak, cana yakın ama kesinlikle kural tanımıyorlar. Türkler daha geniş, rahat. Almanlar öyle değil. Ben Almanya'da kurallara uyuyorum, duruma göre bazen Türkiye'de uymuyorum. Çünkü tuhaf kaçıyor...

Ne yapsa yakisiyor

Saçlarini uzatti, moda oldu. Kestirdi, yine moda... Saçlarinin altindaki sürprizi ise star ortaya çikardi: Ilhan'in ensesinde Japonca dövme var. Gören bayiliyor. Anlami, sonsuzluk.

BESIKTASLI futbolcu Ilhan Mansiz'in her yaptigi moda oluyor. Ilhan önce saçlarini uzatti. Önüne düsürdügü saçlari, masum bakislariyla genç kizlarin gönlünü fethetti. Erkekler arasinda 'Mansiz saçlari' popüler oldu. Milli Takim'la birlikte Dünya Kupasi'nda forma giyen Mansiz, son maçlarda oynadi. Sahaya saçlarini toplayarak çikti. Japon genç kizlar çilgina döndü. Kendilerine benzeyen yakisikliya asik oldular. Gollerinden çok imaji konusuldu. Kupa bitti, 'Ilhanmania' bitmedi.

YENI YILDA YEPYENI BIR IMAJ

JAPONLAR onu görebilmek için Türkiye'ye turlar düzenlemeye basladi. Japon dergilerine kapak oldu. Hakkinda kitap bile yazildi. Ilhan sadece saçiyla degil giyimiyle de moda oldu. Bol pantolonlar giydi, pantolunun arkasina 'kingroyal' (kral benim) yazdirdi. Gençler de aynisini yapti. Mansiz yeni yila da yeni bir imajla girdi. Saçlarini kestirdi. Ve sürpriz... Ilhan ensesine Japonca dövme yaptirmisti. star'in gözünden kaçmadi, fotografladi.

NEDEN YAPTIRDIGI SIR

DÖVME olarak yaptirilan kelime ise, Japonca'da 'Nagai' ya da 'Ei' olarak okunuyor. Kelime anlami 'uzun' demek. Uzun bir hayati, sonsuzlugu, ölümsüzlügü simgeliyor... Ilhan Mansiz dövmeyi ne zaman yaptirdigini söylemedi... Neden yaptirdigi sorusuna ise 'Çok özel bir sey. Kimseye söylemek istemiyorum' yanitini verdi...

İlhan Mansız

İstiridye gibidir, içinde bir çift yalnız forvet saklı
Lüzumsuz bir hüzündür teninde terk edilen gül
Hatıraların ağlarını yırtan korkunç şut
Ancak, iyi baraj kuramıyor ki bak yalnızlığımız
Nasıl da zarif bir topuk pasıyla attın bana zaafı

Mesela, aşkın defansı çökmüş, hep birlikte ataktayız
Ansızın yenilen gol sanki ruh temasımız
Nerede unuttum ben sana hediye aldığım çocukluğumu
Sanırım, ceza alanında düşürülecek bu gece cesedim
Islıklarken taraftarlarımız birbirimize uzattığımız buğuyu
Zaten maç iptal edilmiş, senin fikstüründe en altta, çok tehlikedeyim...

Küçük İskender

Her şey Senegal maçında attığı Altın Golle başladı..

O maçtan önce de İlhan Mansızın seksi bakan gözleri çekikti... Uzun saçlarını bantla tutturuyordu, modayı takip ediyor, şık giyiniyordu..

Türk Milli Takımının 2002 Dünya Kupasındaki ve tarihindeki kaderini çizen o Altın Golü attıktan sonra genç kızların ilgisinde, İlhan Mansız yazan tişörtlerin satışında patlama oldu.. Bununla kalmadı, Avrupa kulüplerinden transfer, genç kızlar istiyor diye Türkiyeye 300.000 turiste karşılık Japonyaya gezi teklifleri aldı..

Altın Golle gelişen bu olaylar İlhan Mansız pazarını büyüttü.. Mutluluk ve gurur duygularını doruk noktasına ulaştırdı..

İlhan Mansız kadar kendisini Samsundan getirip, Beşiktaşa, dolayısıyla Milli Takıma kazandıran Menajer Sinan Engin de yaptığı işin doğruluğunun gururunu yaşıyor.. İlhan Mansız ile Beşiktaşın bugünlerini Sinan Engine borçlu olduklarının altı kalın çizgilerle çizilmeli..

Altı çizilmesi gereken bir başka gerçek Sinan Engin ile Lucescu arasındaki dayanışma ve uyumlu çalışma.. Bu ikilinin uyumunun ligde etkisini göstereceği kuşkusuz.. Sergen, Serdar, Kaan Dobra, Tolga, Zafer, Cordoba, Zago ve Göksel geçen sezon şampiyonluğun yitirilmesine neden olan kusurların bir bölümünü ortadan kaldıracak olumlu transferlerin birkaçı..

İki kanat ile orta alanda yaşanan sıkıntıları ortadan kaldıracak transferlerin fazla geciktirilmesi kadro uyumunu olumsuz etkileyeceğinden çalışmalar hızlandırılmalı..

Romen santrfor Radu Niculescu, forvete yıllardır aranan hava üstünlüğünü kazandıracak.. Transferi sessiz yürütülen Niculescu, geçen sezon Galatasarayda pek duyuramadığı sesini Beşiktaşta daha çok duyurabilecek şansı bulabilecek..

Yüzde yüz orijinalim

Milli Takım'ın ve Beşiktaş'ın yıldız golcüsü İlhan Mansız suskunluğunu HÜRRİYET'e bozdu. Türk Milli Takımı ve Beşiktaş hakkındaki düşüncelerini anlatırken, taraftarlara sürpriz açıklamalarda bulundu.

İşte Mansız'ın söyledikleri;

Uzun bir sakatlık dönemi geçirdim. 3 ameliyatı 3 hafta içinde oldum. 10 haftalık açığı kapatmak için var gücümle çalışıyorum. Özel hayatıma çok dikkat ediyorum. Her adımımı kontrol ederek atıyorum. Dünya Kupası'ndan sonra hayran kitlem çoğaldı. Ünlü birisi oldum.

Dünya Kupası'ndan sonra Japonya'dan inanılmaz hediyeler geldi.Sakatlandığım dönemde hayranlarımdan uzak kaldım. Önümüzdeki haftadan itibaren internet sitemden tüm hayranlarıma tek tek yanıt göndereceğim.

ŞARTLAR UYARSA KALIRIM

Sezon sonunda Beşiktaş'la olan mukavelem bitiyor. Alman gazeteciler, Bayern Münih'te oynamak isteyip, istemeyeceğimi sordular. Ben de, dünyanın sayılı takımlarından biri olan Bayern Münih'te oynayabileceğimi söyledim. Fakat Beşiktaş'ta çok mutluyum. Yönetim ile görüşmelerimiz sürüyor. Şartlar uyarsa siyah beyazlı takımda kalırım.

10-11 yaşlarında Maradona'yı çok beğenirdim. Ama şimdi örnek aldığım bir futbolcu yok. Saç stilim ve giyim tarzım tamamen orijinal. Türkiye'ye ilk geldiğimde neysem hala oyum. Hiçbir şekilde kimseyi taklit etmedim, etmem de. Benim yaşam ve giyim tarzım bu. Rahatlık ve özgürlükten yanayım.

Sakatlığım nedeniyle Milli Takım'dan bir süre ayrı kaldım. Başta teknik direktör Şenol Güneş olmak üzere kimseyle problemim olmadı. Burada herkes birbirine yardım ediyor. Milli Takım'da birlik ve beraberlik var. Başarı bundan kaynaklanıyor.

HER MAÇ BİR FİNAL

Milli Takım olarak en zorlu eleme grubundayız. Her maç bizim için bir final. Takım olarak tek hedefimiz önümüzdeki 2 maçtan 6 puanla ayrılmak. Grubumuzun en güçlü takımı İngiltere. O karşılaşmadan da galip ayrılacağımıza inanıyorum. Çünkü dünyanın en teknik ve güçlü oyuncuları ay yıldızlı forma altında mücadele ediyor. Bu kadroyu dünyadaki futbolseverler ezberleyecektir.

Ben çok hırslı bir futbolcuyum. Kaybetmeyi asla sevmem. Almanya'dan Türkiye'ye gelene kadar kendimi çok iyi hazırladım. Kuşadası ve Samsunspor'da gerçek gücümün üstüne çıktım, çok çalıştım ve Beşiktaş'a geldim.

Beşiktaş'taki hocam Lucescu ile yalnızca bir haftadır çalışma imkanı buldum. Ancak, G.Saraylı arkadaşlarımdan onun hakkında hep övgü dolu sözler işittim. Beşiktaş'taki arkadaşlarım da Lucescu'nun başarılı bir hoca ve iyi niyetli bir insan olduğunu söylüyorlar. Lucescu'nun bir futbolcu gözüyle geçen yıl neler yaptıklarına bakarsak olumlu şeyler düşünebiliriz.

ARICA'YA BORÇLUYUM

Bugüne kadar hakkımda birçok transfer söylentisi çıktı. Benim her şeyimden sorumlu olan bir Alman menajerim var. O, İtalya, Almanya ve İngiltere'den teklifler geldiğini söyledi. Fakat mukavelem olduğu için benimle değil, futbol şube sorumlusu Yıldırım Demirören'le görüştü.

Bana bugüne kadar destek olan insanları unutmam mümkün değil. En başta gelen isim Erdoğan Arıca. Samsunspor'da oynarken teknik direktörlüğümü yapan Erdoğan Arıca'nın bende emeği çok. Ona çok şey borçuyum. Bir futbolcuya yeri geldiğinde ağabey, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde de bir arkadaş gibi davranıyor.

Sergen'le oynamak, Aşk yapmak gibi bir şey

DÜNYADA TEK

Türkiye'de en beğendiğin futbolcu kim?sorumuza İlhan Mansız tereddüt etmeden,Hiç şüphesiz Sergen ve Tümer karşılığını verdi. Ve nedenlerini de şöyle sıraladı: Her iki futbolcunun da kendilerine has stilleri ve özellikleri var. Sergen tipinde bir oyuncu değil Avrupa'da, dünyada bile yok.

VE TÜMER

Onunla oynamak futbolla aşk yapmak gibi bir şeydir. Çünkü topu istediği gibi yönlendiriyor ve kullanıyor. Tümer ise inanılmaz bir tekniğe sahip. Tümer'in özelliklerini gözardı edemeyiz. Tümer, Sergen ile birlikte orta alanda vazgeçilmez.

Jaguar olayı abartıldı

Japonya'dan gelen davet karşılığında Jaguar marka araba istediğin söyleniyor. Gerçekten böyle bir istekte bulundun mu? diye sorduk. İlhan Mansız, Benim böyle bir isteğim olmadı. Bu konu biraz abartıldı. Japonlar, menajerimle konuşmuşlar. Alman menajerim bu konudaki tek muhatabımdır karşılığını verdi.

Senegal'e attığım golü unutamam

Dünya Kupası'nda Senegal'e attığım golü unutamam. Çünkü, Milli Takım'ı yarı finale çıkaran bu golün maddiyattan çok manevi zenginliği ve zevki var. Anlatmak imkansız. Golü attıktan sonra kendimi kaybettim. Geçen yıl Antalya ile yaptığımız lig maçında peş peşe 3 tane gol pozisyonuna girip, inanılmaz bir şekilde kaçırdım. Ve maç berabere bitti. O gece üzüntüden sabaha kadar uyuyamadım.

Saha içinde çok hırslıyım

Aşırı hırslı oluşum, en büyük özelliğim. Bu yüzden saha içinde zaman zaman kontrolümü kaybediyorum. Gördüğüm kartlar da hep bu yüzden. Çok koşarak, çok mücadele ederek tatmin oluyorum.

Özel hayatım beni ilgilendirir

Özel yaşantımı kesinlikle başkaları ile paylaşmak istemiyorum. Bu konu yalnızca beni ilgilendirir. Ancak ben, herkesle dost ve arkadaş olmayı seven bir insanım. Konuştuğum her kız sevgilim olacak diye bir şey söz konusu değil.

İlhan Mansız

Dünya üçüncüsü olarak tarihe geçtiğimiz 17. Dünya Kupası'nda attığı birbirinden güzel üç golle Milli Takımımızın en golcü ismi olan İlhan Mansız, 10 Ağustos 1975'de Almanya'nın Kempten şehrinde dünyaya geldi.

Annesi terzi, babası fabrika işçisi olan İlhan, 9 yaşındayken annesi ve ablası ile birlikte ailesinin memleketi olan Eskişehir'e döndü. Babasının da Almanya'dan dönmesini beklerken 4 yılını Eskişehir'de geçirdi ve kendi deyimiyle "babasından ses seda çıkmaması" üzerine Almanya'ya geri döndü.

Bu dönüşle birlikte futbol hayatı da gurbette başlamış oldu. SV Lenzfried, Kempten ve Augsburg takımlarında oynadığı futbol ve attığı gollerle dikkat çekti. Augsburg takımıyla Almanya Gençler Şampiyonluğu yaşayan İlhan, bir sene sonra ülkenin köklü takımlarından FC Köln'e transfer oldu. 19 yaşında yaptığı bu transferle futboldan ilk defa para kazandı.

Bundan sonraki dönemde ise ailesinin baskısıyla, anavatanı Türkiye'deki futbol macerası başladı. İki senelik sözleşme ile Gençlerbirliği'ne geldi, ancak uyumsuzluk ve başarısızlık sebebiyle 6 ay sonra Almanya'ya döndü. Münih Türkgücü'nde amatör olarak futbola devam eden İlhan için bu sefer sorun paraydı. Ve bu sorun yeni bir Türkiye macerasının başlamasına neden oldu.

İkinci Türkiye seferine İkinci Lig takımlarından Kuşadasıspor'da başladı ve hedefini belirledi: "Kuşadası'ndan, Birinci Lig takımına, oradan da büyük bir takıma gideceğim."

Bu hedefe ulaşmak pek de kolay olmadı İlhan için. Daha önceki Türkiye deneyiminde yaşadığı uyum sorunu yine baş gösterdi. Kuşadası'ndan Samsuspor'a transferinden sonra futbolu bırakarak, yarım bıraktığı FOS Kempten Ekonomi Bölümü'ne devam etmeyi bile düşündü. Fakat İlhan, sahada gösterdiği kararlılık ve gücü, saha dışında da gösterdi ve Samsun'da kalmaya karar verdi.

Samsunspor'da geçirdiği 3 sezonda başarılı bir grafik çizen İlhan, transferin gözdesi haline geldi ve küçükken tuttuğu takım olan Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta gösterdiği müthiş performans ve attığı 21 golle gol krallığına ulaştı ve bu da O'na Milli Takım kapılarını açtı.

Milli Takım'a ilk defa çağrıldığında; "En büyük hayallerimden bir tanesi de 'Milli' olmaktı. Sağolsun Şenol Güneş hocam performansımı beğenmiş olacak ki beni Milli Takım kadrosuna dahil etti. Artık yapmam gereken tek birşey kaldı; başarılı olmak." diyerek önüne yeni bir hedef koyan İlhan, Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla bu hedefe ulaşmanın gururunu yaşadı.

Reklamın kralı

İsmail ER

Ünlü spor firması, ayakkabılarını tanıtmak için Figo, Ronaldo, Totti ve Owen gibi yıldız isimlerin arasından Türk Milli Takımı'nın Beşiktaşlı futbolcusunu seçti...

1 YILLIK SÖZLEŞME

Milli Takımın ve Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu İlhan Mansız reklam dünyasının da yıldızı oluyor. İlhan, dünyanın önde gelen spor firması Puma ile 1 yıllık sözleşme imzalıyor. Puma'nın yeni çıkaracağı spor ayakkabıların tanıtımını yapacak olan İlhan için de özel bir ayakkabı çıkarılacak.

ÖRNEK KİŞİLİK

Puma Ortadoğu Sorumlusu Helmut Fellner, Dünya Kupası'nda futbolseverlerin büyük ilgisini çeken İlhan'ı dünya futbol arenasının 5 ünlü ismi arasından seçtiklerini söyledi. Fellner, İlhan hem tarzı hem de sporculuğu ile örnek bir kişilik. Dünyada ayakkabı satışlarımızın reklamlarında yer alacak dedi.

500 BİN DOLAR

İlhan perşembe günü Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri'nde düzenlenecek kokteylde Fellner ve Puma Türkiye Satış Müdürü Veysel Öğrünç'ün hazır bulunacağı törenle reklam sözleşmesini imzalayacak. İlhan'ın bu reklam anlaşması için 250 bin doları peşin olmak üzere 500 bin dolar alacağı iddia ediliyor.

YILDIZLARI SOLLADI

Veysel Öğrünç, İlhan'ın giydiği kırmızı spor ayakkabılar ile satışlarını artırdığını belirterek İlhan Mansız modası Türkiye'yi aştı. Biz de bunu rapor halinde Puma'nın merkezine bildirdik. Avrupalı futbol menajerlerinin teklif ettiği Figo, Ronaldo, Totti ve Owen arasından bu reklam anlaşması için İlhan Mansız tereddütsüz reklam için seçildi dedi.

SERGEN DE GÖZDE

Beşiktaş Kulübü Koordinatörü Gökhan Sarı ise İlhan gibi Sergen'e de aşırı reklam teklifi geldiğini belirterek, Beşiktalı futbolcular yeşil sahalarda gösterdikleri performansı ekonomide de gösteriyorlar. Bir çok firma İlhan Mansız gibi Sergen ile de anlaşmak istiyor diye konuştu.

SERENA VE ANELKA DA VAR

Puma'nın ürünlerinin tanıtımını yapan ünlü sporcular arasında tenisin bayanlardaki yıldızı ABD'li Serena Williams ile Fransız futbolcu Nicolas Anelka da yer alıyor. İlhan Mansız, 1 yıl boyunca Serena Williams ve Nicolas Anelka ile birlikte Puma'nın ürünlerinin tanıtımında görev alacak, TV reklamları ile billboardları süsleyecek.

Futbolcu olmasaydı MANKEN olacaktı

İlhan Mansız biraz Türk,biraz Alman.Çekik gözleriyle egzotik.Ruh hali derseniz icine kapanık.Sessiz yani,ama çılgın tarafıda yok değil.Onu tanıyanlar aşık olunca"gözü görmez" diyor.
ŞİFO MEHMET HAYRANI
peki ilhanın hayran olduğu futbolcu kim?şifo mehmet.ilhan şifoya o kadar hayrandırki daha küçücükken şifonun yanına hemen kendi fotoğrafını yerleştirmiş.odasının bir köşesindede 1992 de şampiyon olan beşiktaşın posteri bulunan ilhan,diğer duvarlarına rıdvan,tanju ve metin tekini posterlerini asmış
samsunspor da oynarken fenerbahçeye önerilen ama,fenerbahçenin o dönem teknik direktörlüğünü üstlenen mustafa denizli tarafından"fenerbahçenin formasını kaldıracak düzeyde değil" gerekçesiyle alınmaması da ilhanı doğrular nitelikte ne yazıkki
MODACILARA TAŞ ÇIKARTIR
Futbolcunun modaya ilgisi küçük yaşlarda başlar.Zaten kafasına koymuştur,futbolda başarılı olmazsa mankenlik yapacaktır.Ama hayat onu podyumlara değil, yeşil sahalara sürükler.Yinede modayla iygisini kesmez.Evde birşeyler karalamaya başlar.Giysi tasarımları vs.Yeteneği vardır ama geliştirecek zamanı yoktur.Çizdikleri sadece kreasyonlarlada sınırlı kalmaz.Portre yapmayada meraklı olan ilhan,çizdiği birsürü bülent ecevit portresini oı kadar çok severki duvarına asar
Gelelim marka tutkusuna.İlhan motorsiklet ve lüks otomobilleri sever.Porche marka otomobiliyle gezmekten büyük zevk alır.İlhanın diğer tutkusuda şiir yazmaktır
Şiid kitapları ve kendi yazdıkları...Zaman zaman bütün bunlar arasında kaybolup gider.
İLHAN MANSIZ'A AŞIĞIZ

Uzmanlar yıldız futbolcunun sırrını çözdü:Çekik gözleri ona egzotik bir hava veriyor,modayı sıkı takip ediyor,sadece futbol oynamıyor,sahadaki tek kişilik şovlarıyla büyülüyor!
GÖRÜŞLER:
HAŞMET BABAOĞLU:
Artık futbol bir çimsaha oyunu değil.Futbolcu bir tür sahne sanatı.O çocuklar gerçekte sahaya değil "saheye" çıkıyorlar.Kendi adıma genç kızların İlhan mansız'a ilgi göstermesine şaşırmadım.Üstlik İlhan her şeyi farkında;bunu her maça mutlaka zor ve çok şık bir hareket sıkıştırmasından anlıyorum
ABDULLAH OĞUZ:
Sezon başında galatasarayın maçını seyretmek için stat önünde sıradaydım.O sırada yanıma biri geldi top model sandım,meğer İlhan Mansız'mış.Eminim o çocuk Fashion tv de seyrediyordur.Esqiure dergiside okuyodur.Ayrıca kamerelara oynuyor,saha kenarında formasını çıkartıp vücudunu gösteriyor
ESİN MARAŞLIOĞLU:
başarı seksapeli arttırır.Bir dönem sizce neden Ahmet Mete ışıkkara en seksi adam seçildi?.İlhan 3 ay önce değil ama dünya kupasındaki golleri attıktan sonra parladı..

İlhan Mansız'ın bilinmeyen yönleri
*Avrupa'da en beğendiği santrfor Patrick Kluivert ve Ronaldo.
*Profesyonel futbolcu olmasaydı ekonomi dalında uzmanlaşmak istiyordu.
*Birlikte oynamak istediği oyuncu Saviola.
*En beğendiği kaleci Oliver Kahn.
*İlk kazandığı para ile kendisine müzik seti aldı.
*Beşiktaş'a geldiği zaman 26 yaşında olduğundan ve memleketi olan Eskişehir'in plaka numarası 26 olduğu için, İlhan Beşiktaş'ta 26 numaralı formayı giyiyor.
*Eski futbolculardan en çok Maradona ve Van Basten'i beğeniyor.
*Almanca, İngilizce ve İtalyanca biliyor.
*Sinema, kitap, internet, yabancı dil ögrenmek, tenis ve playstation oynamak İlhan'ın en büyük zevkleri.
*42 numara ayakkabı giyiyor.

Başarıları
*Milli Takım'da 14 maç, 5 gol
*2001-2002 sezonu Türkiye Süper Ligi Gol Kralı (21 Gol)
*2002 Dünya Kupası Türkiye Milli Takımı Gol Kralı (3 Gol)
*Türkiye Milli Takımı tarihinin ilk altın golü (Senegal-Türkiye, 94.dakika)
*2002 Dünya Kupası, Dünya Kupaları tarihinin en erken altın golü(Senegal-Türkiye, 94.dakika)

Basında İlhan Mansız
***Chievo Teknik Direktörü Luigi Del Neri, "Yıldırım gibi beni çarptı. Kısa bir sürede oyuna girdi ve gerçek bir forvet olduğunu gösterdi. Denk gelen değil istediği bir gol attı. Bazıları, İlhan Mansız'ın içgüdüsel olarak vurduğunu düşünüyor. O golde topu istediği yere koydu. Bence İtalya'da oynamaya layık bir futbolcu. Kulüp başkanı olsam onu alırım"
***BBC: "İlhan Mansız saha içindeki üstün performansının yanında saha dışındaki karizması ile Türk Milli Takımı'nın David Beckham'ı durumunda"
***Senegal maçı sonrası İsveç televizyonu, "İlhan Mansız Türkiye'yi zafere taşıdı. Mansız, attığı altın golle maçın ve tüm ülkenin kahramanı oldu."

[tthotht]

sen bnm idolümsün herseyimle sana bnzemeye calısıorum kız arkadasm bıle yurt dsnda daha ne yapayım ilhanın haberlerı resımlerı ıcın gunde 10 gazete aldıgımı bılıorum butun yaz senı cok sefıorum ıns bıgun yollarımız kesişir we tanısma fırsatım olur senınle. sorsalar besıktas da kımı gormek ıstersın dıe ılk werecegım cewap sensın

tthotht´isimli üyeden Alıntı

sen bnm idolümsün herseyimle sana bnzemeye calısıorum kız arkadasm bıle yurt dsnda daha ne yapayım ilhanın haberlerı resımlerı ıcın gunde 10 gazete aldıgımı bılıorum butun yaz senı cok sefıorum ıns bıgun yollarımız kesişir we tanısma fırsatım olur senınle. sorsalar besıktas da kımı gormek ıstersın dıe ılk werecegım cewap sensın

birader helalimsin...aynı duyguları paylaşıyoruz...bizdeki ilhan aşkı hiç bitmez...saolasın güzel yorumun için...eline koluna yüreğine sağlık....