![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #171 | ||
![]() Üyelik tarihi: Jul 2008 Yaş: 38
Mesajlar: 5.108
Tecrübe Puanı: 23 ![]() | evet bu saydıklarınızın hepsi var ama %kaçını sahaya yansıttı ilk yarı oturup düşünmesi lazım hangi takımda oynadığına bakması lazım ve ondan sonra oynaması lazım formu çok düşük bayılıyorum holoskoya ma bana bunları söyleten kendisi inş ikinci yarı daha iyi oynar
__________________ ![]() | ||
![]() | ![]() |
|
![]() | #172 | ||
![]() Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 34
Mesajlar: 48
Tecrübe Puanı: 18 ![]() | son haftalarda baya bi formsuz eski holoskoyu istioruz.
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
![]() | ![]() |
![]() | #173 | ||
![]() Üyelik tarihi: Apr 2009 Yaş: 54
Mesajlar: 1
Tecrübe Puanı: 17 ![]() | ![]() (Apologies if it's not allowed to post in English, but I have a few questions to ask you about Filip Holosko and I hope you understand that I don't know a word of Turkish!) A few days ago I came across to some news linking us with your player, Filip Holosko. The original link, which I hope is reliable, comes from here: Holosko yuvadan uçuyor mu? haberi - 15 Nisan 2009 Çarşamba 10:00 As I don't understand a word of it, some translation would be more greatly appreciated. We're in search for a striker this summer, and it looks like Holosko could be an option, as he's Slovakian and we have Martin Skrtel at the club so it could make some sense. So, basically what am I asking is a bit of information on the player. Is he a pure striker or more of a second striker or even slightly a winger? What would you say about his main strengths and weaknesses? What's his role, or where does he play in which formation for Besiktas? Just how important is he for Besiktas? Do you think he has the right mentality to succeed at a club like Liverpool fighting for major trophies every season? What would be his price around? A big thanks in advance! P.S. Credit to you as fans and also as a club, we were pretty impressed when we played you last season in the Champions League, great atmosphere in Turkey, keep it up! Konu zoran tarafından (20-04-2009 Saat 18:21 ) değiştirilmiştir.. | ||
![]() | ![]() |
![]() | #174 | ||
zɐʎaq ɥɐʎis ![]() Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 44
Mesajlar: 11.401
Tecrübe Puanı: 42 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | Hi Welcome to our forum. If we will agree with money, may be filip goes to liverpool işallah ![]()
__________________ Emre - 1981 - Yeşilköy - Arh + | ||
![]() | ![]() |
![]() | #175 | ||
noble eagle ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 2.424
Tecrübe Puanı: 30 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | P.S. Credit to you as fans and also as a club, we were pretty impressed when we played you last season in the Champions League, great atmosphere in Turkey, keep it up! Absolutely it is. You have no doubt ![]() | ||
![]() | ![]() |
![]() | #176 | ||
![]() Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 13.850
Tecrübe Puanı: 52 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() İlginç bir durum… Yabancı bir ülkedesiniz, etrafınızdakilerin bir çoğuyla kültürünüz farklı ama o ülkenin değerlerinden birisini destekliyor, yetmiyor gönül veriyorsunuz. Nouma’da, Ferdinand’ta, Amokachi’de bir yabancı futbolcunun ülkesinin dışında bir takımı desteklemesine şahit olmuştuk ama hepsinin tek ortak özelliği oynadıkları takıma âşık olmalarıydı. Holosko ise hepsinden farklı. O rakibi olduğu bir takımın taraftarı olmayı tercih etti, Vestel Manisa’da oynadığı dönemde Beşiktaş formasıyla poz verdi. Türkiye’de böyle bir olaya alışık değiliz. Yabancılar genellikle gelirler ve geçerler. Hele Edirne dışına adım attıkları vakit kendi isimleriyle eski takımlarının adı çok az defa yan yana gelir. Çoğunlukla gördüğümüz durum bu. Ancak alışık olmadığımız ise Holosko’nun durumu. Yani bir başka takımda oynarken bir başka takım taraftarı olmak. Slovak futbolcudaki Beşiktaşlılık nereden geliyor? -Futbolu sadece meslek olarak değil, aynı zamanda bir hobi olarak takip eden birisi olarak Türkiye’ye geldiğim ilk günden itibaren sadece kendi rakiplerimizi değil bir bütün olarak Turkcell Süper Ligi’ni de takip edip, izleyebildiğim kadar çok maç izlemeye çalıştım. Bu takımların arasında ilgimi en çok çeken kulüp Beşiktaş oldu. Beşiktaş’ın benim karakterime en yakın kulüp olduğunu keşfetmem ise fazla zaman almadı. Bunda Beşiktaş taraftarının, takımını olağanüstü bir şekilde desteklemesinin de çok büyük payı olduğunu söyleyebilirim. Ben sadece Beşiktaşlı bir oyuncu değil aynı zamanda iyi bir taraftarım. Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama Holosko oynadığı ilk maçtan itibaren takımda hiç sırıtmadı. Sanki uzun yıllar Siyah Beyazlı formayı giyen bir isim gibi mücadele etti. Canını dişine taktı, kısa bir süre içinde elinden gelenin en iyisini yaptı. Hiç mi yabancılık çekmedi? -Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki Beşiktaş’a gelmeden önceki takımım olan Vestel Manisaspor’da çok iyi bir ortamda çalışıp ülkeye olan adaptasyon sürecimi atlatmıştım. Dolayısıyla Beşiktaş’a transfer olduğum aşamada artık hem Türkiye’yi hem de Türk futbolunu tanımış ve alışmış bir oyuncu olarak geldim. Ayrıca devamlı üstüne basa basa söylediğim bir olgu da var ki, Beşiktaş benim karakterime çok uygun bir kulüp. Özetle doku çok çabuk uyuştu ve hiçbir sorun yaşamadım. Düşünsenize başka bir takımda oynuyorsunuz ama rakibiniz en çok sevdiğiniz takım. Bir futbolcu için oldukça garip bir durum olsa gerek. Futbolda profesyonellikten bahsederler ama futbolcunun da duyguları eritilmemiştir ya. İnsan ister istemez başka bir ruh haline bürünür herhalde. Manisaspor’da Beşiktaş’a karşı oynarken neler hissediyordun, stadımız sana neler ifade ediyordu? -Profesyonel bir futbolcu olarak formasını giydiğim takımın kazanmasını istiyordum ama karşımda da en çok hayranlık duyduğum takım vardı. Çok defa bu ikisinin arasında kaldım, bu zorluğu defalarca yaşadım. İnönü Stadı’na ilk çıktığım günden sonra stadın atmosferi aklımdan hiç çıkmadı. Bir futbolcu için en zor olaylardan biri emin olun ki İnönü Stadı’na rakip takım oyuncusu olarak gelmektir. Beşiktaş formasıyla İnönü Stadı’nda deyim yerindeyse rakiplerimize karşı adeta bir kişi fazla oynuyoruz. Çünkü taraftarımız dünyada bile ismini duyurmuş ve takımını sonuna kadar destekleyen, takımıyla yaşayan, takımıyla düşünen, takımına her şeyini veren özverili bir topluluk. Onlarla aynı takım taraftarı olmaktan büyük onur ve gurur duyuyorum. Türkiye’de gelebileceğim en iyi noktaya geldiğimi ve çok mutlu olduğumu, Beşiktaş da beni istediği sürece burada bu özel formayı taşımaktan büyük gurur duyacağımı belirtmek isterim. Mutlaka senin de transfer olmadan önce Beşiktaş’tan beklentilerin vardı. Beklentilerin karşılanabildi mi? -Daha öncede sık sık ifade ettiğim gibi Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmiştim ve buraya kendimden ve beklentilerimden emin bir şekilde geldim. Ne mutlu bana ki çok iyi karşılandım. Şu anda beklentileri gerçekleşmiş bir insanın mutluluk ve huzurunu yaşıyorum. Bu transfer Slovakya’da nasıl değerlendirildi? - Ülkem Slovakya küçük bir ülke olmasına rağmen spora sevdalı insanların oranı çok yüksek. Türkiye’de de Vestel Manisaspor’dan Beşiktaş gibi Avrupa’da tanınan bir kulübe geçmem çok olumlu karşılandı. Holosko’nun Beşiktaş’a transfer olması bazılarını rahatsız ettiğinden olsa gerek daha imza atılmadan bir sürü eleştiri aldı. Kimileri transferi pahalı buldu, kimileri Holosko’nun Beşiktaş’a göre bir futbolcu olmadığından dem vurdu. İmza atıldığında bütün bu eleştiriler asgariye iner diye düşünülüyordu ama azalacağına arttı. Çekemeyenlerin bu seferki silahı genç futbolcunun futbol karakteriydi. Onlara göre Holosko, geniş alanlarda kimseyi affetmeyen bir futbolcuydu, dar alanlarda foyası ortaya çıkardı. Takımımız’ın rakipleri zaten Beşiktaş’a karşı oynarken geniş alan bırakmıyorlar, oyunu dar bir alana hapsediyorlardı. Dolayısıyla Holosko dar alanlarda zorlanacaktı. Hal böyle olunca da “Biz demiştik” sesleri ayyuka çıkacaktı. Bu eleştiriye yapanlar Holosko’nun oyun karakterini Holosko’dan daha iyi biliyorlardı galiba ama biz yine de futbolcuya sormayı tercih ettik. Oyun karakterin nasıl? Basında çıkanlara bakarsak geniş alanlarda etkili bir oyuncusun ama dar alanlarda zorluk çekiyormuşsun. -Bu tip teknik sorulara cevap vermektense takımım için saha içerisinde mücadele etmeyi ve cevabımı sahada vermeyi tercih etmeme rağmen Beşiktaş formasını giydiğim yarım sezonda beni iyi izleyenlerin dar alanda da ne kadar etkili bir oyuncu olduğumu göreceklerine eminim. Attığın gollerle yaptığın asistlerin oranı yaklaşık olarak aynı. Kendini hangisinde daha etkili görüyorsun? -Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki sahaya çıktığımda istatistiklerin hiçbir önemi kalmıyor. Orada benim tek isteğim takımımın kazanması. Ben de bu uğurda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu bazen gol, bazen asist, bazen gol ve asist, bazen de sadece mücadele şeklinde sonuçlanabiliyor. Ama beni izleyenler şundan emin olsun ki ben sahada olduğum süre içerisinde her şeyimi Beşiktaş için harcıyorum. Futbolcu-teknik direktör ilişkisine baktığımız zaman çok azında sıcak bir ilişki görebiliriz. Teknik adamlar genellikle otoriterdir, bunu yüzlerine bile yansıtırlar. Kimisi futbolcuya mesafeli davranır, kimisi kendisini sadece işine verir. Üşümesin diye futbolcusunun üstüne kendi montunu örten Lucescu gibisini pek göremezsiniz futbol dünyasında. Keza futbolcusunun kramponlarını bağlayan teknik adamı da… Hatırlarsınız, BJK İnönü Stadı’nda bu sezon oynadığımız Ankaraspor maçının başında Holosko’nun kramponunun bağları çözülmüştü, Slovak futbolcunun ellerinde eldiven vardı ve kramponunu bağlamakta güçlük çektiğini gören Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam kulübenin önüne gelerek Holosko’nun ayakkabılarını bağlamıştı. Bu durum kimileri için bir şey ifade etmeyebilir ama Beşiktaşlılığın diğer anlamlarını bilenler için bu hareket çok şey ifade ediyor. En basitinden kolej havası diye adlandırılan olgunun bir diğer açıklaması… Ne şanslıyız ki bir teknik adamın futbolcusuna baba şefkati ve abi sıcaklığı ile yaklaşmasına şahitlik eden bir takımın bireyleriyiz. Ertuğrul Sağlam’ın bu jestinden bizler bile etkilenmişken Holosko neler hissetti acaba? -Öncelikle hocamız Ertuğrul Sağlam, iyi bir teknik adamlığın yanı sıra bizimle çok iyi arkadaşlık bağı kurabilen bir insan. Bahsettiğiniz olaya gelince tabii ki çok duygulandım. O an için elimde eldivenler olduğundan bağları bağlamakta zorluk yaşayacaktım. Hocamın bu hareketi beni mutlu etmesinin yanı sıra fazlasıyla da şaşırttı. Çünkü yeşil sahalarda pek görülen bir jest değildi. Beşiktaş tarihine baktığımız zaman birçok yabancı futbolcunun adını Kulübümüz’ün tarihine yazdırdığını görüyoruz. Senin böyle bir hedefin var mı? -Beşiktaş’taki en büyük hedeflerimden birisi burada bir fenomen haline gelmek. Futbol üzerine kurduğun hayaller neler? Aklında Avrupa var mı? -İnsanoğlunun hayallerinde kesinlikle bir sınır olduğunu düşünmüyorum. Hayaller bitince insanın amaçlarının da bittiği kanaatindeyim. Bugün itibariyle Beşiktaş’ta olmaktan son derece mutluyum. Ama ilerleyen yıllarda şu an dünya futbolunu en iyilerinin olduğu İngiltere veya İspanya ligindeki üst düzey takımlarından birinde forma giymek isterim. İstanbul hayatına alışabildin mi? Nasıl vakit geçiriyorsun futbol dışında? -İstanbul, dünyada yaşanabilecek birkaç şehirden birisi. Manisa’da oynarken çok az gelmeme rağmen ne kadar güzel bir yer olduğunu biliyordum. Ama artık İstanbul’da daha çok vakit geçirebiliyorum. Futboldan arta kalan vaktimi nişanlımla birlikte İstanbul’daki tarihi ve doğal güzellikleri gezerek değerlendiriyorum. Umarım uzun yıllarım bu güzellikleri yaşayarak geçer. Forza'dan Alıntıdır..
__________________ Besiktasforum.NET KayıpKentinYakışıklısı. | ||
![]() | ![]() |
![]() | #178 | ||
![]() Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 13.850
Tecrübe Puanı: 52 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | Futbol üzerine kurduğun hayaller neler? Aklında Avrupa var mı? -İnsanoğlunun hayallerinde kesinlikle bir sınır olduğunu düşünmüyorum. Hayaller bitince insanın amaçlarının da bittiği kanaatindeyim. Bugün itibariyle Beşiktaş’ta olmaktan son derece mutluyum. Ama ilerleyen yıllarda şu an dünya futbolunu en iyilerinin olduğu İngiltere veya İspanya ligindeki üst düzey takımlarından birinde forma giymek isterim. işte Beşiktaş Futbolcusu..
__________________ Besiktasforum.NET KayıpKentinYakışıklısı. | ||
![]() | ![]() |
![]() | #179 | ||
![]() Üyelik tarihi: Jul 2006 Yaş: 44
Mesajlar: 1.548
Tecrübe Puanı: 21 ![]() | holosko'nun karakterinin ne kadar yerli yerinde, onun ne kadar mütevazi biri olduğunu söylemeye hiç gerek yok, bazen leştirilen holosko'nun oyuun karakteri ve oynadığı takıma katkılarıyla alakı şu değerlendirmesini alıntı yapsak yeterli olacaktır: -Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki sahaya çıktığımda istatistiklerin hiçbir önemi kalmıyor. Orada benim tek isteğim takımımın kazanması. Ben de bu uğurda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu bazen gol, bazen asist, bazen gol ve asist, bazen de sadece mücadele şeklinde sonuçlanabiliyor. Ama beni izleyenler şundan emin olsun ki ben sahada olduğum süre içerisinde her şeyimi Beşiktaş için harcıyorum. o yüzden holosko takımda her zaman oynaması gereken tipte bir oyuncudur bana göre, birkaç yorumcunun holosko'yu beşiktaş'ta 3. tercih olarak görmesineyse modern futbolu anlamadıklarını söyleyerek cevap verebilirim, teknik, bireysel yetenekten önemlisi fizik, kondüsyon ve devamlılık esastır modern futbolda, artık anlamaya çalışsalar iyi olacak gibime gerliyor, yıllar geçiyor çünkü, geç kalmamak lazım... Konu lepido tarafından (28-04-2009 Saat 16:21 ) değiştirilmiştir.. | ||
![]() | ![]() |
![]() | #180 | ||
SeNi SeVmEyEn ÖlSüN ![]() Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 3.289
Tecrübe Puanı: 37 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | | ||
![]() | ![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |