Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Sağlık Tıp

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-03-2007, 07:06   #1
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hafıza ve hafıza hastalıkları

Hafızamı kayıp mı ediyorum?´ Son günlerde, herkesi en çok korkutan konu bu.

O kadar çok şey öğrenmek zorundayız ki, belleğimiz yetmiyor. Peki hafıza bu bilgileri nasıl depoluyor ve neden bazılarımızınki daha kuvvetli?
Öyle bir çağdayız ki, bilgiler ışık hızıyla değişiyor. Hatta o kadar ki bu bombardıman yüzünden birçoğumuz ´hafıza yetersizliği´ içinde kıvranır olduk.

Bunu biz değil, araştırmalar söylüyor. Amerikan Newsweek dergisinde geçtiğimiz günlerde yer alan bir araştırmaya göre, milyonlarca Amerikalı hafızasını güçlendirmek konusunda paniğe kapılmış durumda... İlaçlar, hormon ve vitamin takviyeleri, hafızayı güçlendirecek kitaplar ve oyunlar kapış kapış satılıyor.

İnsanlar, daha güçlü bir hafızaya sahip olmak için çabalarken, bilim adamları, nörologlar, psikologlar ve biyologlar da bu konuda elele vermiş durumda. Bu güne kadar açıklanamayan ´hafıza sırları´nı gözler önüne sermek için çaba harcıyorlar. Neler ispatlayabileceklerini zaman gösterecek. Ancak biz sizi, bu konuda bu güne kadar gelinen aşamaya götürmek istiyoruz. İşte GATA (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) Nöroloji Bölümü´nden Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ´ın verdiği ve küçük bir araştırmayla toparladığımız bilgilerin ışığında hafıza...

Öğrenme ve unutma
Prof. Tanrıdağ, öncelikle "Hafıza aynı zamanda ve doğal olarak, içinde unutmayı da taşıyor" diyor.

Yani hiç kimsenin hafızası ya da hafızasının gücü, sadece öğrenilen yeni şeylerin aritmetik toplamından oluşmuyor. Gerçek hafıza, öğrenilenlerle unutulanların arasında bir yerde. Önemli olan bu yerin hangi etkenlerle belirlendiğini anlamak. Bu etkenler çerçevesinde, ibre öğrenme tarafına dönükse, kişi ne kadar unutursa unutsun hafızası zayıflamıyor. Buna karşın, eğer yeterince öğrenemiyorsa, unutkanlığı az olsa bile hafıza bozukluğu için zemin hazırlanmış demek. Özetle, hafızanın dengesindeki ana faktör, unutmaya hayıflanmak yerine, öğrenmeye çaba harcamak. İşte bazılarımızın hafızasını diğerlerimize göre daha kuvvetli kılan en önemli etken de bu.

Yaşa bağlı değil
Hafıza konusundaki yanılgılardan bir diğeri de, onun gücünü sadece bir-iki faktör çerçevesinde değerlendirmek. Prof. Tanrıdağ, buna bir örnekle açıklama getiriyor: "Yaşlanan insanların daha çok unuttuklarına inanılır. Fakat doğru olan, yaşlanan insaların daha çok değil, daha sık unuttuklarıdır" diyor. Oysa, sık sık unutmasına rağmen, kişi öğrenmeyi sürdürüyorsa, düşüncelerini farklı sembollerle ifade edebildiği sürece, hafıza gücünün düşmesi problem olmayacaktır.

Fakat şu da bir gerçek ki, beyin yapısında öğrenmeyle unutmanın dengesini belirleyen temel faktör, zaman içinde herhangi bir organ gibi beyinin de yaşlanmasıdır. Çocukluktan beri beyine giren yeni bilgiler doğrultusunda yeni bağlantılar kurulduğundan, sürekli öğrenen bir beyin, kendini sınırlı da olsa yenileme şansına sahip olur. Yani, bilgilenme sürecinin yoğunlu ve süresi, beyin yaşlanması kavramıyla çok yakından ilişkilidir.


Genler etkili
Hafızanın güçlü veya güçsüz olmasında, kişinin doğuşta sahip olduğu genetik ve biyolojik özellikler, içinde bulunduğu toplumsal yapı, gördüğü eğitim, öğrendiklerini uygulama çeşitliliği ve yeni şeylere merakı da etken. Yani, bazı yetenekler ya da hastalıklar gibi hafıza da kalıtım yoluyla kuşaklara aktarılıyor. Eğer çocuk unutkanlığın fazla görüldüğü bir aileden geliyorsa, gelecekte onun da unutkan olma ihtimali yüksek. Prof. Tanrıdağ, bunun gibi toplumsal bir kalıtımdan, daha doğrusu evrimden sözedilebileceğini belirtiyor: "Nasıl ilkçağlardaki insanların beyin kapasiteleriyle bugünkü bir değilse, beynin geçen zaman içinde gelişmesi, hücre sayısının artması, daha fazla merkezinin kullanılması, çağlar boyu öğrenilen bilgilerin genlerle yeni kuşaklara aktarılması, insan hafızasını daha komplike, daha geniş ve kullanılır hale getirdi. Bu bilgiler doğrultusunda kişiler arasındaki hafıza farklılığını da açıklayabiliriz".

Beyin sadece bir öğrenme değil, aynı zamanda unutma organı. Beyinde ne öğrenmeyle, ne de hatırlamayla ilgili ayrı ayrı merkezlerin olduğu söylenemez. Çünkü, beyinde öğrenmeyle ilgili birden fazla alan var. Aynı durum, hatırlamak için de söz konusu. Beynin sağ ve sol yarılarının bile öğrenme türleri birbirlerinden farklı. Genel olarak beynin sağ tarafı, daha çok uzay-mekan ilişkilerini, duygulanım farklılıklarını, melodik bilgileri öğrenirken, sol tarafı beceri gerektiren işlevleri, dili ve sayısal işlemleri depoluyor. Öğrenmeyle ilgili beyin alanlarıysa, her iki yarıyı da kapsıyor.

Farklı merkezler
Hatırlanması gereken bilgiler bu şekilde alındığından dolayı, bellek ve hatırlama da beyinde benzeri bir organizasyona sahip. Sağ beyin, bazı bilgilerin belleğine daha fazla sahipken, sol beyin de diğer bilgilerin belleğinde daha güçlü. Yani, hafızayı beyinde tek bir merkez yönetmiyor. Çünkü öğrenme tek bir merkezde gerçekleşmiyor. Hafıza, bu farklı merkezler tarafından öğrenilen bilgileri, yine bu merkezlerin içine kaydediyor. Ancak iki beyin yarısı arasında iyi bir iletişim ağı olduğundan, bu bilgileri birarada kullanıyoruz.

Beynin her iki yarısında rol oynayan özel alanlar var. Bunlardan en önemlisi, beyinin derinliklerinde (daha çok şakak lobunun iç derinliğinde) yer alan ´Hipokampus´ isimli çekirdeksi yapı. Bu bölgeye iki yanlı birşey olursa, kişiler yeni bilgileri öğrenemiyorlar. Dolayısıyla, o bilgilerle ilgili olarak hafızaları da oluşmuyor. Ancak, bu kişiler eskiden öğrendikleri bilgileri kullanmaya devam edebiliyorlar.

Nasıl güçlenir?
Peki, kişi kendi çabalarıyla hafızayı güçlendirebilir mi? Bu konu, gitgide para kazandıran bir sektör haline dönüşmüş durumda. Peki bu yöntemler ne derece yararlı? Bunlara tek tek değinmeden önce şunu hatırlatalım: Hafızada yıkım oluşmaya başladıysa, bunu tedavi etmek mümkün olmuyor. Uygulanan tedaviler sadece bu gidişi yavaşlatmayı amaçlıyor...


Egzersizler: Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, hafızayı kuvvetlendirici tek bir egzersiz olmadığını savunuyor. Burada önemli olan kişinin kendi kendine "en çok neyi unutuyorum?", "hangi alanda daha çok unutuyorum?" gibi sorular sorması. Böylece kişi hangi alandaki hafızasının daha zayıf olduğunu anlayabiliyor. Kimi insanlar yüzleri iyi hatırlarken isimleri, kimileri isimleri iyi hatırlarken numaraları hatırlayamayabilir. Yani herkes her alanda başarılı olamadığı gibi, hafızası da her alanda kuvvetli olmayabiliyor. Ama önemli olan nokta kişinin hafızasının zayıf olan kısımlarını farketmesi. Sonraki aşama bu alanda aktivitelerini artırıp kendini kuvvetlendirmesi.

İlaçlar: Yapılan çalışmalar, hastalıklarda öğrenmeyle ilgili kimyasal madde olan ´asetil kolin´ maddesi yıkıma uğradığı ve bunu üreten çekirdekler dejenere olduğu için, bu maddenin hastaya dışarıdan verilmesini kapsıyor. Diğer bir görüş, östrojen tedavisinin unutkanlık konusunda çok iyi sonuçlar verdiği... 40 yaş sonrasında menopoza giren kadınların östrojen tedavisini uygulamalarının Alzheimer hastalığını geciktirdiği tıp dünyasında neredeyse kabul edildi. Özellikle damar hastalığı olan kişilerin kullandığı kan sulandırıcılarının ve damar açıcı ilaçların dolaylı yoldan geciktirici özelliği olduğu savunulan bir başka görüş. Buna dayanarak aspirin, kanı sulandırdığı, beyini beslediği ve yeni pıhtı oluşumunu engellediği için önerilen bir ilaç.


Beslenme: Beslenmenin hafızayı doğrudan etkilediği yolunda kanıtlanmış veriler yok. Ancak E vitamininin hafızayı kuvvetlendirdiği üzerinde duruluyor. Alzheimer hastalığına yakalanmış kişilerde düşük E vitamini düzeyi tesbit edilmiş. Bu nedenle, bu vitamin açısından zengin yiyeceklere yönelmek faydalı olabilir: Bitkisel yağlar, soya fasulyesi, ayçekirdeği, badem, yer fıstığı, ceviz bu açıdan zengin kaynaklar. Nisbeten daha fakir olmalarına rağmen, tüketim oranı artırıldığında yumurta, süt ve süt ürünleri, tahıllar, sebze ve meyveler de tercih edilebilir.


Hafıza hastalıkları
Beyinde gelişen hastalıklar ya kısmen ya da genel olarak öğrenme ve hatırlamayı, kısacası hafızayı etkileyebiliyor. Hastalığın oluştuğu beyin dilimine göre, sorunlar değişebiliyor. Örneğin sol beyin hastalandığında kelime hafızası etkilenirken, sağ beyin hastalandığında yönlerin unutulması, müzik duygusunun kaybolması söz konusu olabiliyor. Ancak beyinin bir tarafı hastayken, diğer sağlıklı tarafta bir hafıza kaybı söz konusu olmuyor. Beyinin her iki yarısını da etkileyen bazı hastalıklarda daha genel ve derin bir hafıza problemi oluşuyor. Bunama adı verilen bu geniş grup içinde, birçok sınıflama var. Bunları:

* Pick: Hafıza kaybından önce, dil ve konuşma bozukluğuyla başlıyor. Sonra hafıza bozukluğu oluşuyor.
* J.C. (Jacob Cruisel) Hastalığı: Bu rahatsızlığa virüsler yol açıyor. Virüs vücuda girdikten 6 ay kadar sonra, bellek ve davranış yıkımına neden oluyor.
* Düşük basınçlı hidrosefali: Hastalık beyin suyunun dolaşımını engelliyor. Hastalık artarsa idrar kaçırma, unutma, denge bozuklukları yaşanabiliyor.
* Vasküler demans: Beyin damarlarında tıkanma ve yüksek kolesterol nedeniyle ortaya çıkan damar hastalıklarının sonucunda, şiddetli bunama olarak görülüyor.
* Travmalar: Çarpma, kazalar gibi travmalar sonucunda beyinin zedelenmesi, birçok alanda olduğu gibi hafızada da bozukluklar meydana getiriyor.

Alzheimer´dan etkilenen merkezler
1 Hipokampus: Merkezde oluşan tahribat hafıza kaybına yol açıyor.
2 Parialtal lob: Başın arka kısmında bulunan lob his merkezi. Hipokampusla iletişiminde problem olursa, duyularda bozukluk, yüzleri hatırlayamama, konuşma ve okumada sorunlar oluyor.
3 Motor kortex: Hareket merkezi olan beynin dış kabuğu, hipokampusla bağlantısında problem olduğunda hislerde sorun yaşanıyor. Ayrıca öğrenmeyi ve hafızayı direkt olarak etkiliyor.

Alzheimer gerçeği
Genelde 70´li yaşlardan sonra başlayan Alzheimer´ın nedeni tam olarak bilinmiyor. Beyin hücrelerinin ve bağlantılarının yıkımı, kimyasal maddelerin oranlarının azalmasıyla şekilleniyor. Ne yazık ki, durdurulması mümkün değil. İleri yaşlarda ortaya çıkmasına rağmen, hastalığın tek nedeni yaşlılık değil. Genetik ve çevresel etkenlerde söz konusu.


Çocuk ve hafıza
Küçük yaşlardan başlayıp çocuğunuzun hafızasını güçlendirebilirsiniz. Bunun için:

* Çocuğunuzun önüne birkaç tane (4´ten fazla olmayacak) oyuncak koyun. Sonra ona gözlerini kapatmasını söyleyin ve bir tanesini saklayın. Çocuk hatırlamak için hafızasını çalıştıracaktır.
* Ona beraber yaptığınızişlerin sıralamasını sorun. Mesela giyinmeye hangi kıyafetten başladığını, masayı hangi sırayla kurduğunuzu akıldan saymasını isteyin. Böylece çocuk belleğini daha fazla kullanmayı öğrenecektir.
(alıntı)
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 16:25 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580