|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
05-12-2007, 04:54 | #41 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | Ben Kandan Elbise Giydim.. Kendinden birşeyler kattın Güzelleştirdin ölümü de Ellerinin içiyle aydınlattın Ölüm ne demektir anladım Yer değiştiren ben değildim Farklılaşan sendin Sendin bana gelen aynalarla Sendin bana gelen sendin Artık ölebilirdim Bütün İstanbul şahidim Ben kandan elbiseler giydim Bundan senin haberin var mı
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
|
05-12-2007, 04:55 | #42 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | Denizin Kentini Yaktım Denizin kentini yaktım Vızıldayıp duran kafamın ortasında Denizin kentini yaktım Hurma şırıltılarıyla Denizin kentini yaktım Beni çocukluğumdan koparan Denizin kentini yaktım Bir kent kadın kabuklarından Denizin kentini yaktım Miras kalmış bir alevle Denizin kentini yaktım Veli ağaçlarla kalbi atan mermerle Tanrıyı anarak kalbi atan Cami sütunları boğdu Sararmış gözyaşlarıyla Kararmış denizin kentini İstanbul ey sevgili şehir Dön dön karadan gelen sesime Son veren zaman yatırında Denizden getirilen biçimine
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:55 | #43 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | Doğum (Leyla'nin doğumu için Mecnun'un sonradan söylediği) I. Çiğ düştü göklerden Ve bir bahar günü doğdun sen Güvercinler geçti menekşelerden Ve bir bahar günü doğdun sen Kendi kendine ayna olan nergislerden Leylakların gün doğuşu ürperişinden Zambakların kıyı kıyı bakışından Geldin sen Ve rüzgarlar karları süpürdüğünde Ve insanı çıldırtan kuş sesleri işitildiğinde Birdenbire aydınlandı annenin yüzü Ve bir bahar günü doğdun sen İlkin horozların gözüne göründün Dünyaya haber verdiler ötelerden Baban yeni dönmüştü eve ıraklardan Birden aydınlandı annenin yüzü Ve bir bahar günü doğdun sen Marta bakan biliyordu geleceğini Nisana bakan görüyordu alaca renklerini Kızıl ve yeşil seherini Mayısa bakan buldu seni Ve bir bahar günü doğdun sen Sana Leyla dedim Suna dedim şiirlerde şarkılarda Gerçek adın bir fısıltı gibi kaldı ağızlarda dudaklarda Çatlar yüreğim bir nar gibi o sırrı anar da Avunurum doğumundan gelen muştulu armağanlarla Melekler gökten geldi armağanlarla Ve bir bahar günü doğdun sen Bir bahar günü doğdun sen Baharın ta kendisi oldun sen Şimdi her baharda doğan çocuklarla Sen en aşılmaz boya tenlerinde saçlarında Sen görünür görünmez ufuklarda Karlar erir erir kaçar kaçar da Gökler yağmur biçiminde güler ağlar ağlar da Güneş öğünerek yansır yansır da sularda Gelirsin her baharda Bir diriliş gibi ölü dünyaya Ölüler gölgenden ateş ala ala Ekilip biçilip yankı yapa yapa Yaz sıcaklığından arta arta Birer birer çıktılar gönlümüzün aynasına tarlasına Ki bir bahar günü doğdun sen Güller dönüştüler yatak çarşaflarına Leylaklar yaklaştılar korka korka Nergisler benliğimizin ortasından baka Gelip fon oldular insanın Bir kere daha Sende yeniden yaratılışına Bir bahar hali yaratışına Bir bahar günü doğdun sen Baharın ta kendisi oldun sen
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:56 | #44 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | II. Sonbahar benim ölümüm kırmızı kırmızı yanışım karaağaçlarda Senin ak doğumunu daha çok ortaya koymak için Toplayıp gelişim güzü bütün sarılarımla loşluklarımla Çürüyen solan evrenin karşı koyuşu Senin baharda doğusunun anısına Ah o ne sıtmadır güneşteki sıtma baharda Her an senin doğumun yaşamaktan gelen Ve güzün güneşte bir kuruyuş bir dağılma Benim ölümümden gelen haykırış ve ağlayışlarla Bir ömür boyu oldum salt ölüm kemiği Parlamak için senin doğumundan gelen fosforlarla Eve girmekte geç kalan çocuklar görecektir geceleri Aşk baharının sessiz direnişini yanıp duran ışıklarda Yaz güneşi biriktirdi biriktirdi Sonbahar yapraklarda delirdi Kış derin çizgileriyle devrildi Bahar gül tanklarıyla çiçek çağlayanlarıyla belirdi Ve bir bahar günü doğdun sen
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:56 | #45 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | Doktorun Karşısında Doktor bir kavisim var bir kavisim var Geçen günden beri bir kavisim var Ondan bir akıntı mıdır yarasalar Bir kavis önünde linç mi demek kurtarılacak bir kent ki Yeşil bir toprak selameti Bir kabrin bir cihanlık cömertliği cesareti Kitaplardan kitaplara Atılarak erişilmiş bir saygı saati Bir kırağı yaprağında son direniş çiçekleri Ölen bir hristiyanda bir yahudi zambak sesi Çarşıların boşluğunda ben bir eski çeşme yası Affedersiniz doktor siz süryani misiniz (Hayır ben süryani değilim ama arkadaşim süryani) Ben çok incil gördüm çıkmamış boyalari Biraz daha gerilmiş yazıldığı ceylan derisi Ama silinmiş ölüme karşı dayatan Lazarı ayağa kaldıran muştu defnesi Bütün defnelerı kırdık bir güveç neşesi Fırınlar açıldı narlar kurudu Kuyu deştik sular çekildi Doğ ey kuyruklu yıldızı ülker kümesi Bilirim en çorak toprağın bile var bir kehaneti Bir kerameti Bir gelecek zaman ticareti Demet demet muştuları Demet demet nimetleri Doktor siz süryani misiniz Yani eski bir süryani (Hayır ben süryani değilim ama arkadaşım süryani) Bilirim bilirim incilden yola çıktınız Ama yolu çabuk şaşırdınız İncilden kendinize bir şeyler katacağınıza Kendinizden incile çok şeyler kattınız Sevdiniz öyle sevdiniz ki sevdiğinizi tutup mermere işlediniz Ama sonra tutup mermere taptınız Mermeri kadeh kadeh Bir alacakaranlik gibi içtiniz Sonra kustunuz mermeri Çağlarca kustunuz mermeri Ey mermer kusan ırk Ey oruçsuz tiyatro Acıkmış iftarsız acıkmışlar Güneşten başka ne bulmuşsa yemiş olanlar Doğuya hücum demek doğuya hücum var Işte size bir kent ki Yanlış yanan bir linç ampulünden Size eşsiz bir şölen var Kemiklerimin ışıklarindan İyi sanat doğrusu misyonerlik Doktorluk gibi doktor (Hayır ben süryani değilim ama bir arkadaşım var) * Siz çin diyorsunuz anlıyorum Bir pirinç hastalığı falan Geçiyorsunuz da bengisulardan Bir hızır hızarından Bir tabut pınarından Gözümün hastalığından Nasıl ki Meryem de bir çocuk sezmişti Cebrail sularından Nasıl ki yeşil sancaklar inmişti bir gün Diyarbekir surlarından Kurtarıyordunuz beni Bana bir gemi gibi yaklaşan Üsküdar akşamlarından Fatih camii gibi aydınlıktınız Bir fakir ölüsü kadar sessiz ve sade Sağımda kırgın solumda çılgın Önümde Yakup Yusuf ve İshaktınız Arkada kaynak sular kadar berraktınız Dün akşam üzeri güneşi siz batırdınız Başkası değil doktor güneşi siz batırdınız Ama inandim ki doktorsunuz değilsiniz süryani Doktorsunuz doktordan başka birşey değilsiniz yani
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:57 | #46 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | Gün Işığı Cemalini süzdüm kırık aynalardan yinede güzeldin sana meftun sana müştak düş yorgunu asude yüreğim ve sen sen yüreğimin miftahı sana susuyorum günden güne sana susuyorum ötesi yok işte
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:57 | #47 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | İlk Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden Denize karsı küçüle küçüle giden evleri İnce ince karşılardın olağan karşılardın Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen Bahar bilgisi güneş rengi at soluğu ve sen Seni çağırıyorum geç gel ağlayan son bakireler içinden Kadınlar taş heykeller gibi gelip gecer sarı kayalardan Hangisine baksam sen kımıldar sen seslenirsin içerlerden Çekil karşımdan sultanı cariyelerde aramak körlügü diyorum Körlük güneşe ve gözlerime doğru gelen Sen bir el uzanışıyla aydınlanan yeni ay mısın Geyik resimleriyle kabarık her köşen Geyik derisinde akan ilk nehir Bir el uzanışıyla İlk sokağın ağzında kaybolursan ağlayacağım Leylaklarla akrepler gözlerine bakıp insan olurlarsa Çocuk cennetinde günahların ilkini sen işliyorsun demektir Suna Parlayan denizler gürültüsüz şiirler kapanan kapılar sana gök taşlarını getiriyorlar Seni sayıklıyor Denemesi yanlış yapılmış ilk ok
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:58 | #48 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | İnci Dakikaları Sen bana yeni yılsın her dakika Her dakika bir yaşıma daha giriyorum Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın Ben bin parçaya bölündüm her parçasında Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın Erkek ağlar mı diyeceksin Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya Sen benim ağlamamı erkeklığıme Uyanan ölmeyen yenilenen Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım Şehrin ölümünü yanlış anlama Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar Senin odan günışığı en güzel müzik bana Farklılıklar odası Giden tren buharları içinde örümcek ağı Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur Oldukları yerde bile
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:58 | #49 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | İşaret Ne zaman yandı elin Ne zaman yaktı ellerini hatıram Ne zaman bir yüzük gibi taktı hatıram Bu gizli ve acı işareti, gelin
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
05-12-2007, 04:59 | #50 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | Kapalı Çarşı Kendi yastıklarına gölge salmasın Çocuklarının öpüşleri onlara anlat Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar Ruhların içindeki müzikle karşılıklı Kapalı çarşı içinde bir sigara Bir keman kılıfı senin saçlarına sürünen yağ Onlara anlat kadınların gözlerinin içinden geçer Kapalı çarşı ve kapalı çarşıyı götüren saat Bir inci gerdanlık dumanları içinde kapkara Anlamağa başladığı ağır ve çekilmez kelimeler içinde dağ Senin resmin ince gerdanlığın siyah parlaklığı içinde ışıklı Işıklı ışıksız yandan ve önden ışıksız arkadan ve içten ışıklı Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı Tüyler içinde gelen yeni dünya Bir sandalye kadar hür olduğu gün Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat Benim aynamı küçültüp büyülten onlar Benim aynamı aynalıktan çıkaran Kapalı çarşılar içinde fikre ve gerçeğe Neler neler etti anlarsın onlar Şemsiyeler gibi Felaketlerin en şakacısına açılıveren onlar Kendi yastıklarına düşmesin Dostlarının kadınları üstündeki gölgesi onlara anlat Kapalı çarşılar içinde Aslanların ağaç kabuğuna yazdığı şiir Kapalı çarşı içerisinde Açık ve keskin yumuşak ve güzel Kur'an sesleri Kapalı çarşı içinde kapalı rüya çarşıları Kapalı çarşı içinde öfke ve af çarşıları Kapalı çarşıya gittiğin zaman Bir yangın sonrasının gazetelerini okudun Bir gazete uzun ve kul olmuş bir gazeteydi kapalı çarşı Mavi gözlü bir gazete Kapalı çarşı içinde bulutların en senin olanı Sen bana kapalı çarşı Şüphesiz o kadar satılan ve alınanlar var ki Şüphesiz bir harita kırığı Bir yapma deniz parçasıyla kapalı kapalı çarşı Sen kapalı çarşılar üstüne yağmur yağanı Yağmurun iyi ve doğru yağmadığını onlara anlat
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |