|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
21-08-2008, 13:37 | #1 | ||
hüngürella Üyelik tarihi: May 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 5.146
Tecrübe Puanı: 23 |
Ben size en doğrusunu söyleyeceğim: Şirket vizyonu dedikleri şey; yönetim kurulu başkanının bir sonraki bilanço döneminde ayakları yere basıncaya veya böbrek sancısı tutuncaya kadar, şirket çalışanlarının 'varmış' gibi davranmaya yönlendirildikleri halüsinasyonlardır. Bir şirket vizyonunun ne kadar saçma olduğunu görmek için bir sonraki vizyonun gösterime girmesini bekleyin. Bana hak vereceksiniz. "Şirketimizin yeni vizyonu, insanı öne alan ve çevreye duyarlı bir üretim tarzıyla alanında öncü kuruluş olmaktır." diyen bir yönetim kurulu başkanı aslında o ana kadar 'insanı öne almayan ve çevreye duyarsız bir iş anlayışını benimsediklerini' itiraf ediyor demektir. "Çalışanlarımızın dilek ve beklentilerini, çalışma anlayışımızın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Onların şirketimizi meydana getiren en kıymetli faktör olduklarını bir an bile gözardı etmeden.... cart curt.." diye kurumsal vizyonunu tarif eden bir firma, yakın bir gelecekte 'daha verimli bir çalışma ortamı oluşturmak' amacıyla işten çıkarmalara başladığında 'laf olsun torba dolsun' diye vizyon oluşturduğuna emin olursunuz. Bir aralar modaydı: Modern ve dinamik bir kuruluş olduğunuzu göstermek için insan kaynaklarına ne kadar değer verdiğinizi belirten cafcaflı söylemler geliştirmeniz gerekiyordu. Sonra moda değişti, 'verimlilik' kavramına vurgu yapmak gerekti. O yüzden de, önceden edilmiş lafların hepsi yalandı, yutuldu. Yarın moda gene değişir, şirketlerin 'vizyon sahibi' olmaları yerine 'mizyon geliştirmeleri' modası çıkar. "Mizyon da ne demek?" mi dediniz? Merak etmeyin, günü geldiğinde şirketler size 'mizyon' tariflerini de yapacakladır en açık ve inandırıcı(!) şekilde... Hedefler konusuna gelince... Bir vakitler çalıştığım bankanın yönetimi "Şu anki mevduatımızın % 75'i kurumsal ve ticari müşterilerimizden olup, bireysel mevduat % 25'lik bir yekun oluşturmaktadır. Bireysel mevduatın toplam mevduat içindeki payını bir yıl içinde % 40'a çıkarmayı hedefliyoruz.." demişti. Hedefin buysa işin kolay aslında. Mevcut ticari ve kurumsal mevduatın % 20'sini likidite edersin, kalan mevduat içinde bireysel mevduatın oranı otomatikman % 40'a çıkar. Ama tabii ki hedeflenen bu değildi. Olmayacak bir hedef koyarsın, sonra da çalışanların % 20'sini 'belirlenen hedefleri tutturamadınız' diye işten çıkarırsın. Asıl hedef buydu. (Yöneylem diye bir ders almış mıydınız üniversitede? 'Operational Research' diye de geçer. İşte o dersin konusu, bir takım ileri matematik hesapları yaparak 'yüzde kaç tensikata gidecekseniz, yüzde kaç ciro artışı hedefi koyacağınızı bulmaktır) Hedefler bu işe yarar işte: Asıl amacını gizleyen süslü laflar... Öyle ki, sen işveren / yönetici olarak kafana koyduğunu yaptığında rakkamlar seni haklı çıkaracak şekilde dizilmiş olsun. Sen de 'işbilir' bir yönetici olarak hem vicdanını rahat tut hem de kariyerinde ne kadar 'başarılı' olduğunu cümle aleme ispat etmek için elinde kanıt bulunsun. Bir de 'kariyer hedefleri' vardır ki, bunların da 'işverenin çalışanlarına salladığı plastik havuçlar' olduğunu düşünürüm hep. Ama kendi havucunuzu kendinizin seçtiğini düşünmeniz istenir. (Olayın triği burada. Seçme hakkının sizde olduğunu zannetmeniz çok önemli.) Önce, peşinden koşmak için bir havuç arzulamanız gerektiği empoze edilir. Sonra bu havucu işvereninize tarif etmelisiniz ki, sizi gütmek için sopanın ucuna ne bağlayacağını bilsin. Buna 'kariyer hedefi' denir. Havuç tarifiniz işlerine gelmezse, ayaklarınızın yere basmadığı söylenir ve 'daha gerçekçi olmanız gerektiği' yolunda telkinlere maruz kalırsınız. Hadi size kolay gelsin! Kurnaz İşverenlere Not: İşi bilen adamı işten çıkarmanın kötü yanı da bu işte.. Artık sana şakşakçılık yapmak zorunda olmadığı gibi, senin saklamaya çalıştığın gerçekleri de pat pat anlatıverir elaleme.. Dua et de onun yazdıklarını kimse okumasın, okuyanlar da ciddiye almayıp "Mizah yazısı işte..kah kah" deyip gülsün. Yoksa gözü bir kez açılan adamı tekrar uyutmak kolay değildir haa.. Feride KAHLER | ||
|
21-08-2008, 14:05 | #2 | ||
ah mine'l-aşk Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 7.404
Tecrübe Puanı: 42 | Ben size en doğrusunu söyleyeceğim: Şirket vizyonu dedikleri şey; yönetim kurulu başkanının bir sonraki bilanço döneminde ayakları yere basıncaya veya böbrek sancısı tutuncaya kadar, şirket çalışanlarının 'varmış' gibi davranmaya yönlendirildikleri halüsinasyonlardır. çok doğru bir ifade bakalım mizyondan sonra hangi ifade çıkaca
__________________ Yar gurbette can yürekte..Bir kafeste ne amansız..Sonsuz ayrılıktır geçmez zaman..Her gece hep aynıdır..Fırtınada ak ayazda..Sürgün her yerde hep yalnızdır..Gül açsada kuş uçsada..Görmez dargındır.. | ||
21-08-2008, 14:35 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 63
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 35 | 4 yıl pazarlama okudum,üzerine 2 yıl da master yaptım. kitaplardaki süslü tanımlamalar ;hep ve sadece kitaplarda kaldı,İşletme yönetimindeki tek ve asıl amaç hep "işverenin parası nasıl artırılır" idi ,hep insana yatırım yaparız söylemlerinin arkasındaki amaç ,hep nasıl para kazanırızın cevabını aramaktır.
__________________ "iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş" | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |