|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
21-12-2008, 14:35 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Tam bir Messi hayranıyım. Beşiktaş Kulübü'nün efsane başkanı Süleyman Seba, Vatan gazetesine verdiği röportajda ''Futboldan soğuduğunu, kırgınlığını dile getirirken söylerken, Barcelona'yı da yakından tekip ettiğini '' söyledi. KIRGINIM, BENİ ÇOK KIRDILAR BEN “Metin-Ali-Feyyaz... G.Saray-Beşiktaş derbisi, Türk Futbolu...” derken, o, yakın döneme gelmemek için adeta özel bir çaba sarfediyor. Şifo Mehmet ile Tayfur Havutçu’nun jübileleri dışında 8 yıldır maçlara gitmediğini hatırlatıyor, “Kırgınım. Beni çok kırdılar” diyor. Futbol konuşmamaya çalışıyor ama ne futboldan ne de Beşiktaş’tan bahsetmeden durabiliyor... O sırada F.Bahçe Asbaşkanı Murat Özaydınlı telefonla arıyor. Özaydınlı söze “Efsane başkan nasılsınız” diye giriyor... Seba, “Ne efsanesi Muratçığım efsanelik halimiz mi kaldı? Her taraf efsanelerle doldu. Bize sıra mı gelir?” diye yanıt veriyor. Ardından “Beni hasta yatağımda ziyaret etmişlerdi, çok mutlu olmuştum” diyor. DERBİYİ KAZANAN HESABI ÖDERDİ “ARTIK statlara, maçlara gitmiyorum. Televizyondan arada bir bakıyorum bizim maçlara. Çoğunlukla da izlerken televizyonun sesini kısıyorum. Çok kalitesiz ve zevksiz maçlar oluyor. Üstüne üstlük neredeyse hepsinde küfür var. Zaten maçlara gitmememin bir başka nedeni de o küfürler. Yakıştıramıyorum. Ne Beşiktaş taraftarlarına, ne de diğerlerine. Ağırıma gidiyor. Hele hele İnönü’de küfür olmasını kabul edemiyorum. Futbol çok heyecanlı bir oyun. Zaman zaman tansiyonlar yükseliyor olabilir. Hatta dışarı taşmayan küfürler de kabul edilebilir. Ama şimdiki dönemde çirkinlikler aldı başını gitti... Bunları görüp duydukça geçmişi daha fazla özlüyorum. O fötr şapkalı beyefendileri, dostlarımı, tiyatroya gider gibi maça gelen hanımefendileri, stada getirilirken bayramlıklarını giyen çocukları hatırlıyorum. Derbi maçları sonrasında Çiçek Pasajı muhabbetlerini, iddialarımızı özlüyorum. O dönem, derbiyi kazanan masanın hesabını öderdi. Baba Hakkı centilmenliğini arıyorum. Şimdi nerede?.. TAM BİR MESSİ HAYRANIYIM SON iki yıldır futbol deyince aklıma Barça geliyor. Artık televizyondan ağırlıklı olarak Barcelona’nın maçlarını izliyorum. İkinci takımım oldular. Televizyondan yayınlanan maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum. Çok güzel oynuyorlar. İzlerken keyif alıyorum, mutlu oluyorum. Rakipleri de iyi olduğu için çetin geçiyor karşılaşmaları. Ronaldinho varken, oyuncu olarak bir numaralı favorimdi. Ama artık tam bir Messi hayranıyım. Çok usta ayaklara sahip. Her an bir şey yapacak diye bekliyorsunuz. Yapıyor da. Bizde de iyi futbolcular var ama bir-iki maç oynuyorlar, hepsi o... Devamlılıkları yok. Hemen sönüveriyorlar BU DERBİ BENCE BERABERE BİTER G.SARAY iyi takım. Gayet güzel transferler yaptılar. Son haftalarda da iyi oynuyorlar. Aslında sezona iyi başlayamadılar. Zaten ilk yarıda ligde iyi futbol olduğuna inanmıyorum. Elbette Ali Sami Yen Stadı’nda oynamak onlar için büyük avantaj. Ama hepimiz biliriz ki derbiler hep 3 ihtimallidir. Ben G.Saray-Beşiktaş derbisinin berabere biteceğini düşünüyorum. Beşiktaş’ın geçtiğimiz hafta oynadığı maçı (A.Gücü karşılaşması) televizyondan izleme fırsatım oldu. Açıkçası eleştirilecek yanları çok. Ne olmuş o kadar çok pozisyona girmişler de? Eğer pozisyona giriyorsan, gol de atacaksın. ’Çok pozisyon bulduk başarılıyız’ düşüncesine katılmıyorum. Ya rakibin direkten dönen topu gol olarak ağlara gitseydi? O zaman yine çok pozisyon bulman mı konuşulacaktı? BENİM ŞEREFLİ İKİNCİLİKLERİM BENİM başkanlığım döneminde üst üste 3 kez şampiyon olduk. Ama aslında 5 kez üst üste dememiz lazım. Çünkü o dönemde iki tane de ’şerefli ikincilik’ elde etmiştik. Ben dürüst yollardan hak edilen başarıları alkışlarım. Benim şerefli ikincilik tabirim yanlış anlaşıldı. O şerefli ikincilikler şampiyonluk kadar değerlidir. Tarihte de yerini almıştır. Artık bu konuları tartışmaya da gerek yok. Ancak o dönemler konuşuldukça içimin acıdığını da söylemeliyim. KENDİ dönemimle ilgili, müsterihim. Çok başarılı insanlarla çalıştım. Çok da iyi genç yöneticileri Beşiktaş camiasına kazandırdım. SIRTIM, BIÇAK İZLERİ İLE DOLU KIRGINIM ve bu kırgınlığımın kolay kolay geçeceğini de sanmıyorum. Neden ve kime kırıldığımı herkes biliyor. Hani Osman Bölükbaşı’nın bir sözü vardır ’Sırtım, beni arkamdan vuranların bıçak iziyle dolu’ diye. Benim durumum da öyle sayılır. Ama Allah’a şükür ki hâlâ sevenlerim, hatırlayanlarım var. Ankara’da hastanedeyken giden gelen çok oldu. Futbol ailesinden, gazetecilerden başka dostlar da ziyaret ettiler. Ziyarete gelenlere de gelmeyenlere de hepsine teşekkür ederim.” | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |