|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
07-05-2009, 00:08 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 4.401
Tecrübe Puanı: 36 |
İNGİLTERE'de Londra Üniversitesi Nörobiyoloji Bölümü'nden Prof.Dr. Semir Zeki, aşkın sırrını çözdüğünü iddia etti. Prof.Dr. Zeki'ye göre, aşk bir hastalık ve insanlar tarafından çok arzu edilen ve hayat boyu devam etmesi istenilen bir felaket olduğu için tedavi etmeye gerek yok. Kadınların aşkının daha uzun sürdüğünü söyleyen Prof.Dr. Zeki, ancak vazgeçtikten sonra da daha kolay unuttuklarını söyledi. Pfizer İlaç Şirketi'nin Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı Belek Turizm Merkezi'nde Merkezi Sinir Sistemi Günleri adıyla düzenlediği bilimsel toplantıda konferans veren Londra Üniversitesi Nörobiyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Semir Zeki, meslektaşlarına 'Aşkın Nörobiyolojisi' konusunda konferans verdi. Aşkın, beynin ortaya çıkardığı bir ürün olduğunu belirten Prof.Dr. Zeki, aşık kişilerin beynindeki motivasyon ve hedefe yönelik konsantrasyon arttığı için bağımlılarla aynı belirtileri gösterdiğini belirtti. Beyindeki bazı kısımların aktivasyonunu yitirmesine neden olan aşkın rasyonel olmadığını kaydeden Prof.Dr. Zeki, "Bu kadar rasyonellik dışı bir şeyi rasyonel şekilde izah etmeye çalışmaktan ziyade neden bu kadar rasyonellik dışı olduğunu anlamaya çalışmak lazım" dedi. Aşık olan kişilerde özgür iradenin yok olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Zeki, bu nedenle zengin kızın fakir gence aşık olabildiğini belirterek, "Böylesi durumlarda anne-babalar, arkadaşlar olarak biz rasyonel şekilde muamele etmeye çalışıyoruz. Bu durumda nasihat vermek çok saçma ve vakit kaybı. Bu duruma tahammül etmek gerek. Aşk rasyonel olmadığı için böylesi bir durumda bizim tepkimiz de rasyonellik dışı oluyor" dedi. Aşkı tedavi etmeye gerek olmayan bir hastalık olarak tanımlayan Prof.Dr. Zeki, "Ama tedavi etmeye gerek yok. Hayatınız boyu devam etmesini istediğiniz bir hastalık. Arzu edilen bir felaket" diye konuştu. Kadınların, aşkta erkeklere göre daha itinalı ve çok daha verici olduğunu iddia eden Prof.Dr. Zeki, erkeklerin ise karşılıksız alma ve sürekli tüketme derdinde olduğunu savundu. Kadınların psikolojik açıdan erkeklere oranla çok güçlü olduğunun altını çizen Prof.Dr. Zeki, kadınların aşkının daha uzun sürdüğünü, ancak vazgeçtikten sonra da daha kolay unuttuklarını söyledi. BİLİMSEL DENEYLE BULDU Prof.Dr. Semir Zeki, aşkın sırrını çözmek için fonksiyonel MRI kullarak araştırma yaptıklarını belirtti. Bu cihaza bağlanan 17 kişiye önce sevdiği kişinin, ardından da arkadaşlarının fotoğrafları gösterilerek, serebral kan akışları izlendi. Araştırmada insana müthiş mutluluk ve haz veren aşkın, kişilerin 'muhakeme yeteneğini yitirmesine' ve 'saplantılı kişilik bozukluğuna' neden olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, aşk, beyinde güven, inanç, haz duyma ve ödüllendirme fonksiyonlarını etkinleştiriyor. Aşık olanlarda oksitosin ve vazopressin maddeleri fazla salgılanıyor ve bu da karşıdaki kişiye olan bağlılığı artırıyor. Aşıkken depomin ve norepinefrin de artıyor. Depomin motivasyon artışına, mutluluk, heyecan, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve nefes darlığına neden oluyor. Norepinefrin de heyecan ve enerji düzeyini artırırken, uyku ve iştahı kaçırıyor. Araştırma, aşkın, insanları nasıl saplantılı hale getirdiğini de açık şekilde ortaya koyuyor. İnsanların beynindeki kimyasallardan serotonin seviyesi aşık olanlar da, saplantılı (obsesif kompülsif bozukluğu) kişilerinkiyle aynı seviyede bulunuyor. Aşk bir yandan kişiye huzur ve güven verirken, diğer yandan ayaklarını yerden kesiyor. Beyindeki 'medial insula' bölümü aşkla aktive oluyor. AŞKIN 3 YILLIK ÖMRÜNÜ DE AÇIKLADI Prof.Dr. Zeki, sinir hücreleri arasında hedeflere uygun bağlantıları etkileyen uyarı maddelerinden sinir büyüme faktörü de (NGF) aşkın süresini biçtiğini belirterek, "Ellerin terlemesine ve heyecanın yükselmesine de neden olan NGF değeri tutkulu aşkın ilk zamanlarında yükseliyor. Araştırmada insanın doğası itibarıyla bu tutkuyu sürdüremediği ortaya çıkıyor ve arzunun şiddetiyle doğru orantılı artan NGF değeri en fazla 3 yıl sonra azalıyor" dedi. | ||
|
07-05-2009, 01:36 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 13.850
Tecrübe Puanı: 51 | Aşk işte , herkes birşeyini buLmaya calısıyor..
__________________ Besiktasforum.NET KayıpKentinYakışıklısı. | ||
07-05-2009, 10:19 | #3 | ||
ah mine'l-aşk Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 7.404
Tecrübe Puanı: 42 | Tespitler doğru.. Teşekkürler paylaşım için.. | ||
07-05-2009, 13:58 | #4 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 3.250
Tecrübe Puanı: 43 | Kadınların, aşkta erkeklere göre daha itinalı ve çok daha verici olduğunu iddia eden Prof.Dr. Zeki, erkeklerin ise karşılıksız alma ve sürekli tüketme derdinde olduğunu savundu. Kadınların psikolojik açıdan erkeklere oranla çok güçlü olduğunun altını çizen Prof.Dr. Zeki, kadınların aşkının daha uzun sürdüğünü, ancak vazgeçtikten sonra da daha kolay unuttuklarını söyledi. nokta.
__________________ Yapabiliyorsan bir yol yap.. Yapamıyorsan bir yol göster.. Onu da yapamıyorsan Yolumdan ÇEKİL... | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |