|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
01-07-2009, 19:23 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 |
Gece bakışları... Saatte bilmem kaç kilometre hızla aşktan düşüyorum... Bakışlarından yabancı bir misafirliğin arsız huysuzlanmalarını seziyorum. Elimde değil, biliyorsun. Seni sakladığım yerden seni çıkarabilmek için sana ihtiyacım var. Kaç deniz geçtim bu gölgelikte dinlenmek uğruna. Kaç suda yüzdüm, dinlenmeden. Vakitsiz duruşlarım oldu, vakitsiz taşıdığım ağırlıklar. Künye gibi taşıyorum her birini sebepsiz, sağır, izbe duygularımla... Bu yolun sonundan geçmen için önce, beni ben'de çiğnemen lâzım. Nöbetleşe çalışıyoruz geceyle. O sabaha vurgun, ben karanlığa. Zamanı terk etti kollarıma, çekip gitti. Onca ayın arasından birtek Mayıs'ı mı layık gördü susuşlarıma. Çekiliyorum... Tek damla sen bırakmayacağım giderken tenimde. Oysa bir tek damla bile yeterdi değil mi sevmelere. Bak! Yağmur bakışlarımda kokuna dayanıp sana eğilen yersizliğim saklı... Görmezsin, biliyorum... Görmeyeceksin de... Zehirli sözler bunlar... Damıtmadım hiç birini... Akrep sokarken, yelkovan pan zehirden uzaklaşıyor... | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |