Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Kültür , Sanat Turizm, Gezi ve Seyahat Rehberi > Biyografi > Sportif

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 18-01-2007, 17:57   #1
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Şenol Güneş

Şenol Güneş

-------------------------------------------------------------------------------
Şenol Güneş, Trabzon'lu, 1952 doğumlu. Yıllıklarda, gençliğinde edindiği bir unvan dikkat çekiyor; "bir sezonda kalesinde en az gol gören kaleci" oluyor, 1971-72 sezonunda, Sebat Gençlikspor'da, 30 maçta 11 golle. Ayrıntılar Şenol'un kökenlerini işaretliyor. 15 yaşında, 1967'de Trabzon Erdoğdu Gençlikspor'da başlayan lisanslı futbolculuk hayatında dördüncü yılıdır. Sebat Gençlikspor, ikinci takımıdır, buradan Trabzonspor'a transfer olacak, o Trabzonspor da, Türk futbolunda "Üç Büyükler"in "kısır hâkimiyetine" son veren takım olarak tarihe geçecektir. Böylece 35 yaşında, 1987 yılında, Beşiktaş-Trabzonspor maçıyla jübilesini yaparken, şampiyonluğu ilk kez Anadolu'ya taşıyan takımın kalecisi -ve kaptanı- olarak, künyesinde 6 lig şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası, 4 Başbakanlık, 7 Cumhurbaşkanlığı Kupası yer almaktadır.

HAKKINDA YAZILANLAR

Boy Aynası / Sinan Hıncal
Türk futbolundaki yükseliş Şenol Güneş'e bir şans verilmesini gerektiriyor
Kader ağlarını beklerken
Aktüel 22.11.2001

Şenol Güneş'in, henüz cevherini sergilemesine sıra gelmemiş bir Fatih Terim olmadığını düşünmek için sebebimiz var mı?.. Fatih kendi hayatından bir "Imparatore" efsanesi çıkarabilmişse, Şenol'un da kendi kaderini ören iplerden bir başka efsane dokuması muhtemeldir...
Futbol damarları kurumuş küçük bir Avrupa ülkesine karşı da olsa, şenlikli bir futbolla 5-0 galip gelmek; kendini ucundan da olsa Alman ekolüne bağlayan bir ülke futbolunun temsilcilerini sahada "sürklase" etmek, gülünç duruma düşürmek, bunlar, bir gelişim sürecini sergilemek bakımından azımsanacak göstergeler değildir.
Plansız, programsız, çok az manipule edilebilmiş bir "doğal evrim" sürecinin mucizevi sonucuyla karşı karşıyayız: "Türk futbol patlaması..." Herkesin farkında olduğu ama bir türlü ifade edilmeyen olgu. Türk futbol kamuoyu, futbol düşünürleri, büyük bir ihtimalle kendi kavramsal teçhizatlanmalarında bulunmadığı, kendi plan, program, şiar-motto çerçevelerinde yer almadığı için gözlerinin önündekini ifade etmekten geri duruyor. Oysa sözkonusu olan gerçek bir "patlama;" bu toplumun futbola yaptığı tüm sosyo-ekonomik, maddi-manevi "yatırımların" bir neticesi olarak Türk futbol kültür ve pratiğinde yaşanan muazzam bir gelişme. Öyle ki, Avrupa futbol "establishment"inin, futbol aleminin efendilerinin, bu gelişmeyi egemenliklerine yönelik güçlü bir tehdit olarak algıladıklarını düşünmek için sebepler var. (Kodamanların "önlem" mahiyetinde girişimlerde bulunmaları da sürpriz olmaz. Patlamanın sivri ucu, "gurbetçi" futbolcularımızın -ve hatta Terim'in- uğradığı neredeyse sistematik dışlanma ve istiskalin kaynaklarını da muhtemelen burada aramak gerekiyor.)
5-0'lık galibiyetin körüklediği, "Şenol Güneş'le tamam mı, devam mı?" tartışması da bu olguyu dikkate almamaktan doğuyor. Türk futbolundaki başarıları, bir kerelik, tekrarı, eşi benzeri olmayan zuhur edişler olarak değerlendiren zihniyet, yetersiz bulduğu Şenol Güneş'in yerinde Fatih Terim'i görmek istiyor. Bu kadar basit. O kadar laf döndürülmesine rağmen, esasında bir "Şenol Güneş mi - Fatih Terim mi" tartışması bu. Öyle ya, başka kim sözkonusu olabilir? Mustafa Denizli'nin kondüsyon-performansı Şenol Güneş'i bertaraf etmeyi gerektirecek düzeyde değil ve namlı bir yabancı antrenör seçeneğinin de, sadece futbolcuların tepkisi gözönüne alınsa bile, pratikte gerçekleşme şansı bulunmuyor.

* * *
Karizma'yı bir tür "Beyaztürk cakası" sananların beklentilerinin aksine, bu geçmişin Şenol'a yüklediği bir "karizma" var. Şenol'un futbolculuk hayatında katkıda bulunduğu "Üç Büyükler"in hâkimiyetine son verilmesi hamlesi, kuşkusuz bir "kalkınma dinamiği" içeriyordu. Bu kalkınma dinamiğinin Türk futbolunu bugünlere taşıyan süreçte rolü olduğu da kesindir. Her halikarda Üç Büyükler'in o yıllardaki kısır egemenliğinin yıkılması, Türk futbolunu ataletten sıyırmıştır. Türk futbolundaki yerli damarı vurgulayan bir kariyerin kahramanı olarak Şenol Güneş'in, Türk futbolundaki bugünlerin yükselişini taçlandıracak bir Dünya Kupası başarısına imza atması, sanki bir kader döngüsünün tamamlanması olacaktır. Bir ulusun futboldaki yükselişine endeksli bir futbolculuk ve teknik adamlık öyküsü... "Karizma" yaklaşık böyle bir şeydir...
* * *
Türk futbolundaki yükselişe dönersek... Eğer patlama denilebilecek türden bir ilerleme gösterildiğinden yola çıkarsak, o zaman her an yeni bir çıkış, başarı, isim vb.'ine hazır olmamız gerekir. O zaman Şenol Güneş, henüz cevherini sergilemesine sıra gelmemiş bir Fatih Terim'dir. Taçlanan baş akıllanacak, Şenol, kaderin kendisini karşı karşıya bıraktığı vazifeyi, ötesine geçerek çözmeyi başaracaktır.
Fatih Terim'in öyküsünde, "Bitirim bozuntusu, yarı mafyozi bir futbolcu emeklisi"nden öteye geçeceğini işaret eden pek ipucu yoktu. Terim, oradan bir "Imparatore" efsanesi çıkarabilmişse, Şenol'un da kendi kaderinin ağlarını ören iplerden bir başka "efsane" dokumaması için sebep yoktur.
* * *
Son olarak; kaleciden iyi teknik direktör olur mu? Bu geçerli bir sorudur ve kendine cevap arar. Uğur Vardan'ın temsil ettiği bir görüşe göre, kalecinin futbol vizyonu, bütün sporculuk ömrü boyunca "kendisine saldırılıyor" olmasıyla biçimlenmiş, dolayısıyla sakattır. Oysa, diyor bu düşüncedekiler, "bugün futbol tam da bu görüşün tersi bir yaklaşım, bakış açısı gerektirmektedir."
Bu görüşte esaslı bir taraf olduğunu kabul etsek bile, kalecinin futbolda oynadığı rolün teknik adamlığını nasıl belirleyeceği üzerine söylenecek daha pekçok şey olduğu da inkar edilemez. Öyle ya, bütün futbol ömrü boyunca yapayalnız, tek başına savunduğu bir "kale"den, kendi müdahale ve katkısının son derece kısıtlandığı bir oyunun gelişmesini izlemek, kalecinin görüşünü mutlaka farklılaştıracaktır. Kalecilik bu takım oyunundaki en bireysel roldür, kaleci bir takım oyununda en tek başına kişidir. Öte yandan "kaleci" futbolun sorumluluğu ve sonucuyla en dolaysız bağlantısı olan futbolcu kimliğidir. Futbolun amacı olan ve sonucunu belirleyen gol, ancak onun sahibi olduğu alanda -kale- ve onun -kalecinin- aşılmasıyla gerçekleşebilir.
Bütün bunların kalecinin görüşüne farklı bir derinlik ve daha ileri vadelerde sağlıklı bir tevekkül ile uygun dozda hikmet katması beklenir...
Daha ne?
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 15:42 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580