19-02-2007, 12:39
|
#1 |
Guest | Oğuzlar kavmî ve siyasî bir teşekkül için el (il) kelimesini kullanmakta idiler: Oğuz eli, Ak-Koyunlu eli, Dulkadırlı eli. Onların diğer Türk kavimlerinin söyledikleri aynı anlamdaki budun sözünü unuttukları anlaşılıyor. Bu kelimenin Moğolca karşılığı olan ulus sözü de İlhanlılardın tesiri ile, ancak Doğu-Anadolu'da Türkmenlerce, el kelimesi ile birlikte, kullanılmıştır: Kara-Koyunlu ulusu, Boz-Ulus, Kara-Ulus. Şimdi biz el yerine umumiyetle Arapça’dan aldığımız kavim (kavm) kelimesini kullanmaktayız. Görüldüğü gibi, Oğuz-eli’nin başında Yabgu unvanlı hükümdarlar vardı. XII. yüzyıldan sonra bu kelime, bu anlamda, kullanamayarak unutulup gitmiştir. Türkmen ellerinin başında bulunan hükümdarların ise Türkçe yalnız beğ unvanını taşıdıkları görülür. El’in zamanla ülke anlamına gelmiş olduğu malûmdur. Yurd elin, boyun, obanın ve ailenin oturduğu yerdir. Oğuz eli'ni meydana getiren teşekküllerden her birine boy denir ki, Kâşgarlı bu sözün oğuzca olduğunu bildiriyor. Orhun âbidelerinde geçen "bod" sözü, söylendiği gibi, belki bu kelimenin en eski şeklidir. Boy, Türkiye'de bu anlamda gerek resmî dilde, gerek halk arasında son zamanlara kadar kullanılmıştır. Türkiye'de boyların başında bulunanlara da boy beği deniliyordu. Kavim gibi Arapça’dan alarak resmi dilde kullandığımız kabîle kelimesi Türkçe’de hususiyetle boy manâsını ifade eder. Boyları irsen idare eden reisler de beğ unvanını taşırlar. Oğuz ve Türkmen soylularını bu beğler meydana getirirler. Yabgular ve sultanlar da beğler arasından çıkmıştır. |
| |