Ikinci Mehmed, Karaman seferinden dönerken Çanakkale Bogazi'nin Frenk gemilerince tutuldugu haberini alinca, Istanbul Bogazi'na gelip babasinin geçtigi yerden Rumeli sahiline geçer. Bu geçis esnasinda, Anadolu Hisari'nin karsisina bir kale yapilmasini emreder. Istanbul'un fethinden baska bir sey düsünmeyen Sultan Mehmed, bütün planlarini onun üzerine koruyordu. Bunun için atilan ilk adim, Bogazkesen Hisari'nin insasi oldu. Askerî ehemmiyeti kadar âbidevî degeri de yüksek olan bu muazzam kalenin insasi, Türk tarihinin varmis oldugu seviyeyi göstermesi bakimindan önemlidir. Dört buçuk ay gibi akil almaz derecede kisa bir zamana sigdirilan bu insaat, gerek tuttugunu koparan bir tesebbüs, teskilât, idâre ve ikmal dehasi olarak hükümdarin; gerek yardimci ve tatbikatçi olarak fikri, madde planinda gerçeklestiren kütlenin yüksek bir teknik seviyesine sehâdet etmektedir. Osmanlilarin, iki kita arasindaki gidip gelmeleri esnasinda, tehlikelerle karsi karsiya gelmelerinin kazandigi tecrübeleri, henüz kuvvetli bir donanmaya sahip olamayan bu devlet için, Istanbul'a sahip olmaktan baska çare olmadigini ortaya koymustu. Zira tehlikeli durumlar, ancak bu sayede atlatilabilirdi. Böylece, pâdisahin emri üzerine, Karadeniz'den gelecek her türlü yardima mani olmak ve iki sahil arasinda karsidan karsiya geçmeyi saglayabilmek için, Bogazkesen Hisari denilen Rumeli Hisari'nin yapilmasiyla ise baslandi. Sultan Mehmed, Karaman seferinden Edirne'ye döner dönmez, Anadolu ve Rumeli'ye fermanlar göndererek bin kisilik bir insaat ustasi kadrosu ile o miktarda amele ve kireçci istedigi gibi insaata ait malzemenin ilk bahara kadar hazirlanmasini emir ile bogazda bir hisar yaptirilacagini bildirir. Bizans tarihçisi Dukas, bu haber üzerine gerek Istanbul, gerekse diger yerlerdeki Hiristiyanlarin nasil büyük bir telasa kapildiklarini su cümlelerle belirtir: |