![]() |
-Deniz kuvvetleri- Osmanlı Devleti bu dönemde bir deniz gücüne sahip değildi;ancak de- niz kıyısı olan yerlerin ele geçirilmesi,Osmanlıların Rumeli’de kesin olarak yer- leşmesi Rumeli ile Anadolu arasındaki bağlantının sadece deniz yoluyla sağla- nabilmesi gibi sebepler,bir deniz gücünü zorunlu kıldı. Bu dönemde Karamürsel,Edincik ve İzmit ‘te gemi yapım tezgâhları kurulmuştu,ancak en önemli terhane Gelibolu’daydı. àGelibolu tersanesi: Yıldırım Bayezid zamanında Saruca Paşanın nezaretin- de kuruldu.Burada meydana getirilen 60 parça gemiyle Bayezid İstanbul’u ku- şattı. Ayrıca Orhan Bey döneminde alınan Karesioğulları Osmanlı donan- masının çekirdeğini oluşturmuşlardır. 5)Malî Yönetim: İlk mali yönetim Kara Halil Efendi ve Rüstem Efendinin yardımıyla I.Murat devrinde kurulmuştu ve bu dönemde tüm meseleleri çözebilecek sevi- yeye ulaşmıştı.İç ve dış hazineler tamamen dolmuş,hatta Rüstem Paşanın sad- razamlığı sırasında Yedikule’de iç hazineye yeni bir şube eklenmesi gerekmişti. Osmanlı Devleti’nde başlıca iki hazine vardı.Biri ‘Hazine-i Maliye’, ‘Hazine-i Devlet’,Hazine-i Devlet,Hazine-i Âmire,Hazine-i Hümayun gibi adları olan dış hazine,öteki de Hazine-i Hassa denilen iç hazineydi.Dış hazine devlete, iç hazine padişahın şahsına aitti. İç hazine iç içe üç hazineden meydana geliyordu ve burada değerli eş- ya ile para muhafaza ediliyordu.Devletin bütçesi defterdarın sorumluluğu,sadra- zamın nezareti altındaki dış hazinedeydi. Devletin kuruluş dönemindeki gelir kaynakları şunlardı: Müslümanlardan alınan öşür ,gayri-Müslimlerden alınan haraç ve cizye vergileri Savaşlardan ele geçen ganimetlerin beşte biri Bağlı beyliklerden ve yabancı devletlerden alınan vergiler |
àİlk Osmanlı Paraları: Gittikçe büyüyen Osmanlı beyliğinde esaslı bir yönetim düzeni oluş- turmak gerekiyordu.Bu amaçla vezir Alâeddin Paşa ile Bursa kadısı Cendereli Kara Halil Efendi çalışmalara giriştiler.Böylece 1327’de,Orhan Bey döneminde Bursa’da ilk kez akça yani gümüş sikke bastırıldı.Bu paranın bir yüzünde Ke- lime-i Şahadet ile Ebûbekir,Ömer,Osman ve Ali’nin adları diğer yüzünde de Orhan bin Osman ve basıldığı yeri gösteren Bursa adı,daha altında da üç rakam ve ke- narlarında basım yılı olan 1327 yılı ile Kayı boyunun damgası vardı. 90 ayarında,1/4 miskal(1,154 g)ağırlığındaydı. Buna ‘akçe-i osmanî’ deniyordu Bundan başka yine Orhan Gazi,ağırlığı 11 kırat,1 habbe olarak bir arada ikilik akça bastırdığı gibi;1 dirhem,13 kırat,3 habbe olarak beşlik akça da bastırmıştır. Sultan I.Murad,hem akça(gümüş para)hem de ilk kez bakır para bastırmıştır.Bunların bazlarında ilk kez olarak Sultanül-galib unvanı yer almıştır. Çelebi Sultan paralarında babasını Han olarak vasıflandırmıştır.Çelebi Mehmet’in Sultan-ı Âzam,Sultan-ı Melikî Âzam unvanlı paraları da vardır. Musa Çelebi’nin Edirne ’de basılmış 1410 tarihli,Mustafa Çelebi’nin biri tarihsiz diğeri 1421 tarihli iki parası mevcuttur. II.Murad paralarının bazılarında sultan unvanını kullanmış fakat çoğunda Murad olarak kendi adını,Han olarak babasının adını koydurmuş- tur. Osmanlı paraları arasında ilk kez,Orhan Gazinin parasında Kayı boyu damgası görülür. Çelebi Mehmet’in 1419 tarihinde Edirne, Bursa ve Ayasoluğ’da bastırdığı paralarda yarım da- ire içinde görülen işaretin Kayı damgası olması mümkündür. |
SİYASİ VE HUKUKİ REJİM İl ,insanları barışa,refaha ve huzura kavuşturan,aşiretler arsındaki düşmanlığa son veren siyasî bir kuruluştur.İl idaresi ve kuruluşuyla,bağımsız aşiret yaşayışına,göçebeliğe son veren ortak bir hukuk düzeni sağlamak müm- kün olmuş ve ortaya çıkan hakanlık çeşitli illeri birleştiren monarşik bir devlete dönüştürmüştü. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nde monarşi görülmekteydi.Devlet kud- reti ve temel yetkiler hükümdarda toplanıyordu.Yasama,yürütme ve yargı güç- leri padişahtaydı.Vezir-i Âzam ve diğer yöneticiler devletin temsilcileri değil, padişahın vekili durumundaydılar.Padişaha bağlı vezir-i âzam,vezirler,beylerbe- yi ve sancak beyleri hem idareci hem kumandandılar. Merkeziyetçi ve mutlakıyetçi Osmanlı Devleti’ne kuruluşundan kısa bir süre sonra bakıldığında bir askerî toprak devleti manzarası gösterir.Devlet tı- mar,kul ve asker rejimi içinde yaşamıştır.Halk yani reâyâ pasif ve kapalı bir eko- nomi düzenindedir. Osmanlı Devleti’nde ilk defa Orhan Bey döneminde adlî örgüt kurul- muştur.Davalara bugünkü hakim ve savcıların görevini yapan kadılar bakarlardı. Kadılar medrese eğitimi almış güvenilir kişilerdi.Verdikleri kararlarla ilgili iti- razlar divanda kazaskerlerce yürütülürdü.Müslüman olmayanların ceza dışında- ki davaları kendi aralarında çözümlenirdi. |
EĞİTİM VE ÖĞRETİM Osmanlı Devleti’nde en önemli eğitim öğretim kurumu medresedir. Medreselerin sultan tarafından inşaa ettirilenlerine ‘sultanî’ ,bilginler veya var- lıklı kimselerce inşaa ettirilenlerine ise ‘hususî’denirdi. İlk medrese 1331 yılında İznik’te Orhan Bey tarafından yaptırılmıştır ve günde otuz akça maaşla büyük bilginlerden Kayserili Davud müderris(profe- sör)olarak atanmıştır.Orhan Gazi 1335 yılında da Bursa’daki bir kiliseyi medre- seye çevirtmiştir.Çelebi Mehmet döneminde Sultaniye medresesi yaptırılmıştır. I.Murad döneminde de sarayda,devlette görev alacak kişilerin yetiştirildiği Enderun mektebi yapılmıştır. Osmanlı medreselerinde gramer,mantık,feraîz ,kelâm,belâgat,usûli fı- kıh,fıkıh, usûli hadis,hadis ve tefsir okutuluyordu. Gramer: Sarf ve nahiv denilen Arapça kurallar kitabı idi.Öğrenciyi medre- senin esas derslerine hazırlıyordu. Mantık: Fikir ve muhakemeyi işleten,zihni yanlışlardan koruyan,fikrin doğru veya yanlış olduğunu ayırmaya aracı bir bilimdi. Feraîz: Ölünün mal ve mülklerinin varislerine nasıl bölüştürüleceğini öğ-reten bir bilimdi. Kelâm(ilmi tevhid): İmanla ilgili sorunları, metafizik ve tabiat bilimlerin-den de istifâde ederek ispat eden İslâm felsefesidir. Belâgat:Anlam,incelik,ifâde,aruz,kafiye vs. gibi konulardan bahseder. Fıkıh: Uygulamayla ilgili dinî sorunları inceleyen bir bilimdir. Usûli fıkıh: Namaz,oruç,zekât ,hac,büyü,şuf’a gibi İslâm dininin ibadet ve muamele kısımlarını içeren hüküm ve kararlardan bahseder.Şeriat bilimleri-nin sonuncusudur. |
Diğer Sosyal Kurumlar Ø Orhan Bey à(1331)İznik’in Yenişehir kapısında ilk imaret à(1335)Bursa – cami,imaret,tabhane,han(ribat) Ø II.Murad àEdirne’de cami ,imaret,muallimhane,misafirhane,mevlevi- hane,darülhâdis DİL VE EDEBİYAT Osmanlı hükümdarları da Anadolu beyleri gibi Türkçe’nin gelişmesin- de ve resmî dil olmasında büyük çaba sarf etmişlerdir.Örneğin; · Dursun Fakih’in Mukaffa kalesi (Yemen)şiirleri · Nakiboğlu’nun Selasil Ankara kalesi şiirleri · Beypazarlı Maanoğlu Hasan’ın Cenadil kalesi şiirleri Türkçe yazılan ilk eserlerdendir. Daha sonra Anadolu beylerine ait bölge ve şehirler alındıkça buralar- daki birçok bilgin de Osmanlıların hizmetine girdi.XIV.yy’ın sonlarında ya- zılan eserler: · Kütahyalı Şeyhoğlu Mustafa à ‘Hurşid ve Ferahşad’ · Kütahyalı şair Ahmedî à ‘İskendernâme’ àŞeyhoğlu Mustafa 1334 yılında doğmuş ve XV. yy başlarında(1413)öl- müştür.Eserinin dışında Farsça şiirleri büyük bir başarıyla Türkçeye çevir- miştir.Örneğin Germiyanoğlu Süleyman Şah adına ‘Merzubannâme’ ve ‘Kabusnâme’ adlı eserleri Türkçeye çevirmiştir. à(Lâkabı) Taceddin (adı)İbrahim şair Ahmedî Uşak’ın Sivaslı bucağından- dır.1335’te doğmuş 1412’de ölmüştür.8251 beyitlik eseri İskender’in hayatı ve savaşlarını içermekle birlikte tıp,felsefeye ait konuları kapsar. · Ahmedî à Divan(8000 beyit) ,Cemşid-ü Hurşid(5000 beyit), Tervihül-ervah(tıp eseri) |
15.yy ‘ın ilk yarısında birçok bilimsel ve edebî eserler Türkçe’ye çev- rilmiştir.Bundan sonra Türkçe güzel ve öz şiirlerle süslenmiştir. · Edirne’de Karabulut Camii imamı Halil,Hz.Fatima ölümüne dair man-zume yazmıştır. · Edirne’de Emir Süleymen Çelebi ile II.Murad fikir hayatına önem vermişlerdir.Bu dönemde de Ahmedî,Şeyhî Sinan,Ahmed Dâî,Atayî, Cemalî değerli eserler vermişlerdir. · Süleyman Çelebi (Bursa Ulu Camii imamı) à Vesiletün-necât(mevlid kitabı) · Kemal Ümmî · İznikli Eşrefoğlu şiirleriyle tasavvuf inançları yayıyor. · Yazıcızâde Mehmet ve kardeşi Ahmet Bican Efendi àMuhammediye · Ahmet DâîàÇengnâme,Ferâhnâme(Emir Süleyman adına) àeş-şifa fî ehâdîsîl-Mustafa adlı ,Peygambere ait tıp kitabı- nı Timurtaş Paşa oğlu Umur Bey adına Türkçeye çevirdi. àTabirnâme(rüya tabirleri) Şeyhi Sinan àGenceli Nizami’nin Hüsrev ve Şirin manzumesini Türkçe’ye çevirmiştir. àHarnâme · Şair SeyfiàII.Murad ‘ın fetihlerini şiir halinde kaleme almıştır. · HatiboğluàFerahnâme(100 hadis+100 hikâye) |
Osmanlı edebiyatını inceleyen bilginlerin ayrımına göre kuruluş dönemi ‘teşekkül çağı’ Osmanlı fetihlerine paralel olarak Orta ve Batı Anadolu şehirlerinde başlar,yavaş yavaş İstanbul çevresinde merkezleşmeye yö- nelir.Nesir alanında,halk konuşma dilini kullanmaya özen gösteren yazarların yanında sünnî inançların yerleşmesi yolunda çaba sarfedenler çoğunluktadır. -Tasavvuf Cereyanı- Osmanlı Devleti kurulurken Anadolu Beylikleri üzerinde etkilerini gösteren Ahî,Babaî ve Mevlevî tarikatlarının Osmanlı topraklarında da faaliyet- leri görülüyordu.Böylece Anadolu’da genişleyen tasavvuf cereyanları XIV.yy’ ın sonuyla XV.yy’da gelişmiştir.Tasavvufî eserler şiir ve nesir halinde yazılmak- taydı.Örneğin, XIV.yy à Aşık Paşa,Yunus Emre,Sultan Veled XV.yy à Kemal Ümmî,Nesime,Eşrefzâde Abdullah Rumî |
MİMARİ Sosyal kurumları oluşturan camii,imaret,hastane,kervansaray,köprü, han,hamam,çeşme ve zaviyelerin yönetimleri, korunmaya devam edilmeleri için vakıflar yapılmış veya devletçe bazı yöre halkları vergilerden muaf tutulmak suretiyle muhafaza ve devamları sağlanmıştır. v Camiler: Bu dönemde kendine yeni sistemler aradı ve yeni denemelere girişti.Bu araştırmalar ve denemeler,klâsik Osmanlı camii mimarisinin ya-ratılmasında esas oldu.Üç plan tipi görülürdü: àPayeli çok kubbeli camiler: Ulu Camii(1399-Bursa),Büyük Camii(1385-Gelibolu),Murat Hüdavendigar Camii(1389),Eski Camii(1403- 1414) àTek kubbeli camiler:Alâeddinbey Camii(Bursa),Yıldırım Camii (Mudurnu),Hoca yadigâr Camii(İnönü) àZaviyeli Camiler:Kubbeli iki salondan ve kubbeli odalardan meydana gelir . Orhan Camii(1339-Bursa),İmaret Camii(Filibe),Timurtaş Paşa Camii,Yıldırım Camii(Bursa),Bayezid Paşa Camii(Amasya),Gazi Mi- hal Camii(Edirne),Yeşilcamii(1413-1424/ Bursa) v İmaretler: İlk kez Orhan Gazi,1331 yılında İznik’te yaptırmıştır.Bursa’da I.Murad,Yıldırım Bayezid,Çelebi Mehmet ve II.Murat’a ait geniş ve zen- gin vakıflı imaretlerden başka vezir ve diğer kimselerin yaptırdıkları 24 imaret daha vardır. v Hastaneler: İlk hastane Bursa ‘da şehrin doğusunda,Uludağ’ın eteğindeki camiinin yanında Yıldırım Bayezid tarafından 1399 yılında yaptırılmıştır. Bu hastanenin biri baştabip olmak üzere üç doktoru,iki eczacısı,iki şerbet- çisi(hastalara ilâç veren)ile aşçısı,ekmekçisi v.s hademeleri vardı. v Kervansaraylar ve hanlar: Yol üzerindeki durak yerleridir.Ortası avlu, çevresi geniş bir kerevetle çevrili olanlarına kervansaray denirdi, bunlarda oda yoktu.Herkes bu kerevetlerde oturup yatardı.Hanlarda ise odalar var- dı.Hanlar bugünkü otellere benzerdi.Kervansaraylar ise genel konuk evle- riydi.Buralara konuk olanlar hangi din ve mezhebe mensup olurlarsa ol- sunlar ,üç gün yiyip içip yatarlardı ve para ödemezlerdi. v Zaviyeler: Devletin kurulmasında hizmet etmiş,hürmete lâyık bazı ahîle- re,babalara vakıf olarak verilen yerlerdi.Zaviye sahibi,buraları ekip biçe- rek gelirini zaviyesine sarf ederdi.Zaviyeye uğrayan her yolcu burada yi- yecek,içecek ve yatacak bir yer bulabilirdi. |
Türkiye`de Saat: 10:19 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2