Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Tarih (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=79)
-   -   Limon Van Sanders (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=22897)

imparator 15-02-2007 15:46

25 Nisan 1915 günü Mareşal Sanders, ilk top sesleriyle Gelibolu'daki karargahını bırakıp uzaklara gittiği için birlikleriyle düzgün bir haberleşme de yapamamıştı. Kendisi gibi karargahı Gelibolu'da olan 3.Kolordu Komutanı Esat Paşanın öğleden evvel cephaneye gitme önerisini kabul etmesi ve onu yollaması sevap hanesine yazılırdı ama, kendisinin gittiği Bolayır tepelerinde ertesi günün sabahına kadar kalmasının haklı bir sebebi de bulunamazdı. Savaşın ilk günü için Sanders'in harp tarihindeki hanesine hiç de iyi şeyler yazılmayacaktı; hiç ortada yoktu ki...
Mustafa Kemal, daha sonra anılarında "Diyebilirim ki, benim için en kritik durum 26 Nisan günü idi" diye yazacaktı. Ve gerçekten de haklıydı. Ordu Komutanı Sanders kararında geç kalmış, değerli saatler kaybedilmişti. Eğer takviyeler bu sabah yetişebilseydi, hele hele Saros'daki iki tümen gelebilseydi, düşmanı denize dökmek hiç de zor olmayacaktı.
Artık cephelerde bir durgunluk ve sessizlik başlamıştı. Arıburnu'nda 19 Mayıs'tan beri zaten genellikle bir hareketsizlik vardı. Artık "Hareket Savaşı" sona ermiş, "Siper Savaşı" başlamıştı. 21-22 Haziran 1915'de yapılan ve "Birinci Kerevizdere Savaşı" adını alan bu çarpışma sonundaki kayıplar insanı korkutacak kadar fazlaydı. Savunmada olduğu halde Türklerin daha çok kayıp vermiş olmasını Mareşal Sanders, Başkomutanlığa gönderdiği 22 Haziran tarihli raporunda şöyle açıklıyordu:

imparator 15-02-2007 15:46

"Düşman öteden beri ve özellikle son zamanlarda yaptığı taarruzlarda, anlatılamayacak derecede çok cephane ve az insan harcıyor. Merak nedeniyle, düşmanın bir dakikada obüs ve gemi toplarıyla 150 mermi attığı sayılmıştır.
Bizse, pek çok insan ve az cephane feda ediyoruz."
5 Ağustos 1915'te Çanakkale cephesinde Alman Mareşali Sanders'in komutasındaki Beşinci Türk Ordusu'nun durumu şöyleydi:
Saros Grubu: Üç tümen ve bir süvari tugayı. Komutanı Albay Feyzi.
Asya Grubu: Üç tümen. Komutanı Mehmet Ali Paşa.
Kuzey (Arıburnu) Grubu: Dört tümen. Komutanı Esat Paşa.
Güney (Seddülbahir) Grubu: Komutanı Vehip Paşa.
Cephede, Batıda 14.Kolordu (iki tümen). Komutanı Alman Generali Trommer.
Doğuda 5.Kolordu (iki tümen). Komutanı Albay Fevzi (Çakmak).
İhtiyatta 2.Kolordu (iki tümen). Komutanı Faik Paşa.
Toplam 16 tümen.
Mareşal Sanders, düşmanın birinci öncelikle Saros Körfezinden çıkacağını hesap etmekteydi. Hamilton, Gelibolu Yarımadası'nı bu daracık yerden ele geçirirse, tüm kuvvetlerinin geri ile bağlantısını keser ve onları kuşatarak imha edebilirdi. Yani, bu boğazı sıkan düşman onu cansız yere serebilirdi.

imparator 15-02-2007 15:47

Şöyle veya böyle, Mareşal Sanders'in kafasında 25 Nisan'daki ilk çıkarmada olduğu gibi Saros, yine birinci önceliği taşıyordu ve üç tümenlik bir süvari tugaylı Albay Fevzi'nin kuvvetlerini bunun için bu bölgede bulunduruyordu.
Mareşal Sanders, Conkbayırı-Kocaçimen'deki Yarbay Cemil ve Anafartalar'daki Yarbay Wilmer kuvvetlerini Albay Feyzi'nin emrine verdiğini ve onun komutasında "Anafartalar Grup Komutanlığı" kurulduğunu söylemişti.
8 Ağustos öğleden sonra saat 14:00'de tümen komutanlarıyla Çamlıktekke'de buluşan Albay Feyzi, tümenlerin kolbaşlarıyla Anafarta köylerine ulaşmak üzere olduklarını öğreniyordu. Durumu öğrenen Mareşal Sanders, Albay Fevzi'ye öyleyse o gece taarruz edilmesini emretti. 7.Tümen Komutanı Albay Halil olsun, 12.Tümen Komutanı Yarbay Selahattin Adil olsun, birliklerin dinlenmesi, hazırlıkların yapılması için ertesi sabahın beklenmesinin yararlı olacağı düşüncesindeydiler. Albay Fevzi'de aynı kanıdaydı. Ama Mareşal Sanders, aksi düşüncedeydi. Düşman çıkarması devam ediyordu ve çıkanlar yerleşmek için zaman buluyorlardı, hemen taarruz edilmeliydi. Albay Feyzi'nin kararını değiştirmediğini ve taarruzu ertesi sabaha bıraktığını öğrenen Mareşal Sanders, öfkeye kapılmıştı. Albay Fevzi'yi derhal (8 Ağustos akşamı) görevden aldı. Az sonra da saat 21:45'de Ordu Komutanı Mareşal Sanders'in Albay Mustafa Kemal'i Albay Fevzi'den boşalan "Anafartalar Grup Komutanlığı'na atadığına dair telefon emri Esat Paşaya ulaşır:
Kuzey Grup Komutanlığına
Anafartalar Grubunda emir ve komutayı almak üzere 19.Tümen Komutanı Mustafa Kemal'e hemen şimdi, Çamlıktekke'ye hareketi için emir buyurunuz.

imparator 15-02-2007 15:47

Kendisi, 7.ve12.Tümenler tarafından yapılması emredilmiş olan taarruzu yarın şafakla başlatacaktır. 19.Tümen komutanlığına vekalet için birinin atanması rica olunur.
Taarruzun ne suretle yapılacağını Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı Hayri'den öğrenecektir.
9 Ağustos günü Türklerindi...
Mustafa Kemal kuzeydeki iki tümeniyle General Stopford komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin taarruzlarını kırıp onları Anafartalar ovasına atmış, güneydeki üç tümeniyle Anzak taarruzlarını göğüslemiş, Kocaçimen ve Conkbayırı kesimini kaptırmamıştı. Mustafa Kemal bugün ölümden bir şans eseri kurtulmuştu. Bir topçu mermi parçası sağ göğsüne isabet eder. Cep saati parçalanır ve Mustafa Kemal'e bir şey olmaz. Mustafa Kemal hayatını kurtaran parçalanmış saatini o akşam Ordu Komutanı Mareşal Liman Von Sanders'e hediye eder. Sanders' de kendisine, Conkbayırı zaferi karşılığı olarak kendi ailesinin arması işlenmiş altın saatini verir. Mustafa Kemal'in saati, daha sonraları Sanders'in Münih'teki evinin hırsızlar tarafından soyulması sonucu kaybolacaktı. Sanders'in hediye saati ise şimdi Anıtkabir'deki Atatürk müzesinde bulunmaktadır.
Sonunda karar verilmişti, yedi ay önce girilen batağın hiç olmazsa bir kısmından çıkılacak, Kuzey cephesi boşaltılacaktı. Erleri yüklemiş taşıt tekneleri burunlarını Çanakkale Boğazı açıklarındaki adalara gitmek üzere güneye çevirmiş uzaklaşıyorlardı. O sabah Müttefik Çanakkale Cephesi Komutanı General Birdwood sevinçten ellerini ovuştururken, karşı tarafta Mareşal Sanders başta, Türkler büyük bir şaşkınlık vardı.
Mareşal Sanders anılarında açık yürekle bunu kabul edecek "Sebebi ne olursa olsun, biz son dakikaya kadar başarı ile gizlenen bu boşaltma teşebbüsünden haberdar olamadık" diyecekti. O sabah saat 08:45'de Mareşal Sanders, Enver Paşaya gönderdiği telgrafta şöyle diyordu: "Tanrıya şükür, Gelibolu Yarımadası düşmandan tamamen temizlenmiştir."

imparator 15-02-2007 15:47

Beşinci Ordu Komutanı Mareşal Liman Von Sanders, 25 Mart 1915'den beri on ayını geçirdiği Çanakkale Cephesinden karargahıyla birlikte Uzunköprü üzerinden İstanbul'a hareket ettiğinde tarihler, düşmanın Seddülbahir'i boşalttığı 9 Ocaktan bir hafta sonrasını, yani 15 Ocak 1916'yı gösteriyordu.
Evet; heyecanlı, telaşlı, üzüntülü, sevinçli, karmakarışık duygular içinde yaşanan tam on ay geride kalmıştı. O zamanki Türk ordusunun durumunu Sanders, şöyle anlatmaktadır: "İstila ordusunun gerisinde bütün dünya kaynakları açık bulunduğu halde, Türkler harp malzemesi bulabilmek için İngilizlerden ganimet almayı bekliyorlardı. Kum torbaları çok azdı, kıtalara bu maksatla çuval gönderildiği zaman, askerler bunu elbiselerini yamamak için kullanıyorlardı."
Liman Von Sanders, 1917-1918 yıllarında bu kez Filistin Cephesinde 4. 7.ve 8. ordulardan oluşan "Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı"na getirildi. İngiliz Generali Allenby'in saldırılarına karşı koyamadı, Eylül 1918'de Filistin Cephesi yarılınca kuvvetlerini Halep'e kadar çekti. Bundan sonra Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı Mustafa Kemal'e verilmişti. Adana'ya geldi. Grup karargahı şehir yakınında küçük bir otelde idi. Mareşal Sanders ile kurmay heyetini bu otelde buldu. Mareşal Sanders, büyük terbiye ve nezaketle, fakat acıklı bir dille aşağıdaki sözleri söyleyerek kumandayı teslim etti:
"Siz savaş cephelerinde, Arıburnu ve Anafartalar'da çok yakından tanımış olduğum bir kumandansınız. Aramızda gerçi bazı hadiselerde geçti. Ama bunlar bize birbirimizi daha iyi tanıtmaya yardım etmiştir. Bugün Türkiye'yi bırakmaya zorlanırken emrim altındaki orduları Türkiye'ye ilk geldiğim günden beri o takdir ettiğim kumandana teslim ediyorum. Bu umumi felaket içinde bedbahtlık duymamak imkansızdır. Ben yalnız bir şeyle kendimi teselli ediyorum: Kumandayı size bırakmak! Bu dakikadan itibaren emir sizindir, ben misafirinizim."

imparator 15-02-2007 15:47

Mondros Mütarekesinden sonra bir süre İstanbul'da gözaltında tutuldu. Alman askerlerinin geri gönderilmesi çalışmalarını üstlendi ve daha sonra kendisi de Almanya'ya döndü. Son yıllarını anılarını yazarak geçirdi. Sanders, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından (30 Ekim 1918) hemen sonra Türkiye'den ayrıldı. Samimi bir Türk dostu olarak çalışmış bu Alman Mareşalinin Türk harp tarihinde seçkin bir yeri vardır. Sanders'in Türkiye ile ilgili iki eseri vardır. Malta'da savaş suçlusu olarak bulunduğu süre içinde yazdığı " Türkiye'de Beş Sene" ve "Millet-i Müselleha". Liman Von Sanders, 22 Ağustos 1929'da Münih'te öldü.

HÂTIRÂT
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Durum buhranlı ve çok tehlikeli idi. Başkumandan Vekili Enver Paşaya kadar doğrudan doğruya yazmak zorunda kaldım. Kandırıcı bir cevap alamadım. Karargahı Yalova'da bulunan ordu komutanı Liman Von Sanders Paşa telefonla beni aradı. Konuşmamıza aracılık eden Kurmay Başkanı Kâzım Bey'di. Sorduğu şu idi:
-Durumu nasıl görüyorsunuz ve nasıl tedbir düşünüyorsunuz?
Durumu nasıl gördüğümü ve nasıl tedbirler almak gerektiğini çoktan bütün ilgili olanlara bildirmiştim. Hepsi cevapsız kalmıştı, dedim ki:
-Durumu nasıl gördüğümü çoktan size bildirmiştim. Şimdi alınabilecek tek bir tedbir kalmıştır.
-O tedbir nedir?
-Bütün komuta ettiğiniz kuvvetleri emrime veriniz. Tedbir budur.
Alaylı bir sesle:

imparator 15-02-2007 15:47

-Çok gelmez mi? dedi.
-Az gelir! dedim.
Telefon kapandı.
8-9 Ağustos gecesi saat 21:50'de kendisine Anafartalar Grubu Kumandanlığına tayin edildiğini bildirdiler. Mustafa Kemal "Gerçi böyle bir sorumluluğu almak basit bir şey değildir. Fakat ben vatanım yok olduktan sonra yaşamamaya karar verdiğim için bu sorumluluğu yüklendim."

KÂZIM KARABEKİR
"1.Ordu Komutanı Liman Paşa ile hemen Alman subayları, Alman ordularının parlak hareketlerinde bulunamadıklarından pek sıkılıyorlar ve Alman milleti savaşırken kendilerinin Türkiye'de atıl bir halde kalamayacaklarını açıkça söylüyorlardı. Liman Paşada gerek kendi duyguları ve gerekse Alman subaylarının müracaatlarının etkisiyle ve Türkiye'nin de tarafsız kalacağı hakkındaki tahminleri üzerine İmparatora bir telgraf çekerek, Tüm Alman subaylarının Almanya'ya çağrılmalarını rica ediyor. Fakat o akşam Goben ve Bresleau'ın Çanakkale Boğazı'ndan içeri girmesi üzerine kendilerinde bir ümit uyanıyor: Türkleri artık savaşa sokabiliriz!
İşte bu andan itibaren Liman Von Sanders, Alman Sefiriyle de anlaşarak siyasi ve askeri etkilerle Osmanlı Hükümetine savaş kararı verdirmeye çalışıyorlar.
İşin sürüncemede kaldığını gören Almanlar kızıyordu. Liman Paşa tekrar Almanya'ya gitmeye kalkıştı. Bana bile vortrag'ta serzenişlerde bulundu: "Sen olsan memleketin savaşırken başka bir memlekette durur musun?" diye haklı olduğunu göstermek istedi.

imparator 15-02-2007 15:48

25 Ağustos 1914 vortrag'ında Liman Paşa bana Namur şehrinin ve beş istihkamının dün ele geçirildiği müjdesini verdi. Kalan dört istihkamında bugün düşmüş olacağını tahmin ederim. Artık muharebeyi kazanıyoruz Kâzım Bey! diye coşkun iltifatlarda bulundu.
31 Ağustos haberleri Almanları da bizi de sevinçlere boğmuştu: Hindenburg'un 29'da kazandığı Tanenberg'deki parlak zaferi, arkasından Bulov ordusunun 31'de kazandığı Sen Kanter zaferi ve Fransız ordusunun ricat haberi!
Artık Almanlar kaplarına sığmıyorlardı. Liman Paşa, ordusunun muharebe kabiliyetini görmek ve göstermek için beraberine İkinci Reis-i Sani Bahaeddin ve Harekat Şubesi Müdürü İhsan ve kendi şubesi müdürü İsmet Beyleri alarak 1 Eylül 1914'te Bandırma'daki Kolordunun teftişine gitti. 2 Eylül akşamı döndüler.
Almanlar bizim savaşa girmeden önce kapitülasyonları kaldırdığımızı ilan etmemize fena halde kızdılar. 10 Eylül vortrag'ımda bunu Bronsart ve Liman Paşalara sevinçle söylediğim zaman kısaca soğuk bir yüzle tebrik ettiler. Liman bugün daha kızgındı. Bir taraftan Marn yenilgisi, diğer taraftan Polonya'daki çatışmalarda Kafkas kolordularından 17 subay ve 1000 esir alındığı haberlerine çok sinirlendi.
Dudak bükerek dedi ki:
- Kafkas kuvvetleri cephelerimizde savaşıyor, biz de burada şenlikler içinde seyrediyoruz. Ne acı talih!..

imparator 15-02-2007 15:48

13 Eylül 1914'te 2.Tümenin Davutpaşa Kışlası civarındaki tatbikatına gittik. Değil muharebe tertibatı, yürüyüş kolu oluşturulması bile çok fenaydı. Oradaki Alman subaylarına da itiraf ettirdim ki bu haliyle bu tümenleri savaşa sokmak bir faciadır.
En güzel tümenlerimizden biri olan bu tümeni 18-19 Mayıs 1915'te Çanakkale'de Arıburnu'nda Liman Paşanın emriyle İngiliz müstahkem mevkilerine açıktan saldırttılar. Mevzi muharebelerinin gereklerine uyulmadan yapılan bu saldırı bu tümeni birkaç saat içinde mahvetti. 9000şehit ve yaralı verdi. Pek sevgili sınıf arkadaşlarımın da şehitler arasında bulunması bana iki kat acı verdi.
Liman Paşa hiddetli ve sert bir Almandı. Gerçi Almanların, özellikle Prusya ve Bavyerallıların hemen hepsi böyledir. Fakat mevki ve rütbesinin etkisiyle Limanınki farklı bir şeydi. Tatbikat ve manevralarda Alman olsun Türk olsun gevşeklik ve beceriksizlik gösterenlere karşı hiddetin son perdesini gösterir ve herkesin içinde fena haşlardı. Bu karakterdeki bir insanın hayatına suikast haberini, hem de kendi sefirinden almasına rağmen, bugünkü hali ibret verici bir olaydır.
İngiliz askeri tarihçisi Tuğgeneral Aspinal Oglander'in dediği gibi "Ordu komutanı Mareşal Sanders'in, sonraları Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Mustafa Kemal'den aldığı ilhamın değerine paha biçmek mümkün değildir." Bu kuvvet ve ilham kaldırılınca mareşale sadece o yüce orduya komuta etmek şerefi kalır demek mübalağalı olmayacaktır.

AyTeK54 15-02-2007 22:18

Teşekkürler..


Türkiye`de Saat: 21:06 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580