![]() |
Memlûklu Emiri Sadi Bey, Ibrahim Bey'i çocuklariyla birlikte Kahire'ye götürdü. O, daha sonra Cebel kalesine hapsedildi. Bu sirada yaninda bazi Türkmen ileri gelenleri oldugu halde Kahire'ye gelen Ramazan-oglu Mehmed Bey, akrabasi olan Ibrahim Bey'in kendilerine çok iskenceler yaptigini ve iki amcasini, kardeslerini ve onlarin çocuklarini öldürdügünü ileri sürerek kisas davasinda bulundu. Neticede Ibrahim Bey, Memlûk sultanina ihanet etmesi ve ona karsi harekete geçerek Misir askerinin bos yere öldürülmesi gibi sebeplerle 15 Aralik 1427'de idam edildi. Yerine Mehmed Bey Ramazanogullari beyligine tayin edildi. Ibrahim Bey, Ramazanogullari'nin basinda bulundugu kisa süre içerisinde daima Memlûklularla mücadele ederek beyliginin bagimsiz olmasina çalisti. Memlûk Sultani Melik Müeyyed Seyh tarafindan azledildikten sonra da kendi sülâlesinden emirlige getirilen kimselerle mücadele etti. Onun bütün gayesi Çukurova'yi Memlûklu hakimiyetinden kurtarmak ve tam bagimsiz bir hale getirmekti. Ibrahim Bey, yigitligine ve Karamanogullari'nin destegine güvenerek devrinin en güçlü devletine karsi koydu. Ancak netice hem kendisi ve hem de beyligi için çok kötü oldu. Onun ölümünden sonra Ramazanogullari beyligi eski siyasî ehemmiyetini büyük ölçüde kaybetti. Öyle ki, kaynaklar Ramazanogullari'ndan bahs ederken bu tarihten sonra beylerin adini dahi vermemislerdir. Ibrahim Bey, bu yigit sahsiyeti ve ulvî gayesi dolayisi ile Üç-ok Türkmenleri arasinda yillarca bir destan kahramani gibi anilmis, ölümünden bes yil sonra Çukurova'dan geçen Fransiz seyyahi Bertrandon de la Broquiere, bölge halki üzerinde Ibrahim Bey'in hatirasinin çok fazla oldugunu yazmistir. |
5- Mehmed Bey Daha önce de belirttigimiz gibi, Ibrahim Bey'in Kahire'de tutuklanmasini müteakip bu ülkeye gelen Ramazan-oglu Mehmed Bey'e hil'at giydiren Sultan Baybars onu emir olarak ülkesine göndermisti. Mehmed Bey, beyligin basinda bulundugu sirada sik sik Kahire'ye giderek Memlûk sultanlarina bagliligini göstermis ve böylelikle beyligini elinde tutmaya çalismistir. Mehmed Bey kardesi Ali Bey ile de emirlik için mücadele ediyordu. Bölge Mehmed Bey ile Ali Bey arasinda adetâ ikiye bölünmüstü. Mehmed Bey'in kendisinden önceki beylere göre Memlûklulara daha bagli oldugu görülmekle beraber, onun bazan Memlûk sultanligina karsi yapilan ayaklanmalara yardim ettigi de görülmektedir. Niketim 1435 yilinda Dulkadirogullari'ndan Hamza Bey adinda biri, Misir Memlûklularina karsi ayaklandigi zaman Ramazan-oglu Mehmed Bey de ona yardim etti. Bu sirada Ramazan-oglu Mehmed b. Gündogdu isimli bir beyin Sultan Baybars'in düsmani olan Canbeg Sufi ile anlasarak Elbistan'a vardiklari bilinmektedir. Ancak, burada zikredilen Ramazan-oglu Gündogdu Mehmed Bey'in, Ibrahim Bey'in öldürülmesini müteakip, Ramazanli beyi tayin edilen Mehmed Bey ile ayni sahis olup olmadigi bilinmemektedir. Karamanli-Dulkadirli mücadelesinde Karamanli Ibrahim Bey'e yardim eden Ramazan-oglu Mehmed Bey'in hangi tarihte ve nasil öldügü hakinda bir kayit yoktur. |
6- Eylük Bey 843/1439-1440 yilinda Ramazanogullari Beyligi'nin basinda Eylük adinda bir emirin bulundugu görülmektedir. Adana ve Misis bölgelerine hakim olan Eylük, ayni yil içerisinde Kahire'ye giderek Sultan'dan Haleb valisi âsi Tanri Birmis'e yardim eden Varsak Bey'i Kara Isa (Musa b. Kara)'nin cezalandirilmasini istedi. Sultan Çakmak, Eylük'e emirlik verdikten sonra Haleb valisine, Eylük'ün istedigi yardimda bulunmasini emretti. Halep valisi de Hos Geldi emrindeki 100 kadar atliyi Emir Eylük'e gönderdi. Özerogullari'nin yardimini da alan Eylük, Varsak Beyi Musa'nin ordusuna dogru hareket etti. Dar bir geçitte yapilan kanli çarpismada Hos Geldi, Musa Bey'i öldürdüyse de kendisi ile Ramazan-oglu Eylük de ölümden kurtulamadilar. Eylük'ün ölümü ile Ramazan-oglu kuvvetleri büyük bir bozguna ugradi ve bütün agirliklari Varsaklarin eline geçti (1440). 7- Dündar Bey Ramazanogullari'nin, Varsak bozgunundan sonra bir müddet siyasî olaylara karismadiklari anlasiliyor. 1440 yilindaki Varsak yenilgisinden sonra Ramazanogullari'nin faaliyetlerine ancak 1457 yilinda rastlamaktayiz. Bu tarihte Karaman-oglu Ibrahim Bey'in Tarsus, Adana ve Külek bogazi taraflarini istilâya girismesi üzerine Memlûklular Hos-Kadem en-Nâsir'i Karaman-ili'ne gönderdiler. Memlûklular'in bu seferine Ramazan-oglu kuvvetleri de katilmis olup baslarinda Dündar Bey bulunuyordu. |
Dündar Bey'in 1456-1462 tarihleri arasinda hüküm sürdügü bilinmektedir. Ondan sonra Ramazanogullari'nin basinda Hasan, Gazi ve Ömer Bey'lerin kisa araliklarla hüküm sürdükleri anlasilmaktadir. Ancak kaynaklarda birbiri arkasina tahta çikan bu beyler hakkinda fazla bilgi bulunmamaktadir. 8- Ömer Bey Hasan ve Gazi Beylerin kisa süren saltanatlarindan sonra beyligin basina Ömer Bey geçti. Ömer Bey'in Ramazanli Beyi oldugu bu dönemde Çukurova bölgesi Osmanlilar ile Memlûklular arasinda büyük bir nüfûz mücadelesine sahne olmaktaydi. Bu sirada Dulkadir beyi olan Sehsuvar Bey, Osmanlilarin da yardimi ile kardesi Sahbudak'i maglûp etmis ve beylige sahip olmustu. Ancak Memlûk sultani kendi tarafdâri olan Sahbudak'i tekrar beyligin basina getirebilmek için Berdi Bey komutasinda büyük bir ordu gönderdiyse de, Osmanlilarca desteklenen Dulkadirliler bu orduyu bozguna ugrattilar. Ramazanogullari'ndan Hasan Bey, bu savasta Memlûklularin yaninda yer almis ve savasin sonunda yere düsen Memlûk komutanini atina alarak Haleb'e getirmis ve onu ölümden kurtarmistir. Dulkadir-oglu Sehsuvar Bey ise Memlûklulara karsi gösterdigi bu basaridan sonra Ramazanogullari'nin basinda bulunan Ömer Bey'in beyligini kabul etti. Baslangiçta O, Dulkadirliler'e cephe alarak Memlûklular'a yakinlik duymaya basladi. Nitekim Memlûklular'in Malatya Valisi Korkmaz es-Sagir ile birlikte hareket eden Ömer Bey Dulkadir Beyi Sehsuvar Bey'e karsi bir baskin düzenlemis ve daha sonra Sis kalesi üzerine yürüyerek Dulkadirlilere geçmis olan bu sehri yeniden ele geçirmistir (1469). |
Ertesi yil Sehsuvar Bey ile bir kez daha karsilasan Ramazan-oglu Ömer Bey yenilgiye ugramis ve bu kez Ayas kalesi Dulkadirlilerin eline geçmistir. Bu haberi duyan Memlûk sultani, Sehsuvar Bey'e kesin bir darbe vurmak amaciyla meshur Memlûk komutani Yas Bey (Yas-beg)'i yeni bir seferle görevlendirdi. Memlûk Emiri Yas-beg Haleb'e geldigi sirada çevredeki Türkmen emirleri kuvvetleriyle birlikte kendisine iltihak etti. Ramazan-oglu Ömer Bey de kardesi Davud ile birlikte bu kuvvetlere katildi. Dulkadirlilerle yapilan bu savasta Sehsuvar Bey maglup olarak Zamanti kalesine kapandi. Daha sonra yakalanarak Kahire'ye götürülen Dulkadirli beyi orada kardesleri ile birlikte öldürüldü. Ramazan-oglu Ömer Bey 1478 yilinda Antakya'ya gelen Memlûk sultani Kayitbay'in yanina giderek ona bagliligini bildirdi. Ömer Bey'in Memlûklulara olan bu bagliligi 1485 yilinda yapilan Osmanli-Memlûk savasinda da devam etti. Ömer Bey bu sefer Osmanlilar'in elinden kurtulamadi. Osmanli kuvvetleri Adana'yi zabdettikteleri zaman Ramazan-oglu Ömer Bey, yaninda Gündüz-oglu Mehmed Bey oldugu halde Osmanlilara karsi harekete geçti. Yapilan savasta Osmanli kuvvetleri galip geldi ve Ömer Bey esir alinarak II. Bayezid'in yanina gönderildi. Ömer Bey'in bundan sonraki hayati hakkinda hiç bir bilgi bilinmemektedir. |
9- Halil Bey Ömer Bey'den sonra Ramazanogullari beyliginin basina Davud-oglu Halil Bey geçti (1485). Otuz yil gibi uzun bir müddet beyligin basinda bulunan Halil Bey 1488'de Adana civarindaki Aga Çayiri'nda yapilan Osmanli-Memlûk savasinda Emir Özbek komutasindaki Memlûk ordusunun yaninda yer aldi. Bu savasin baslangicinda Osmanlilar galip durumda olmalarina karsin, Karamanli sipahilerin kaçmalari ve Evrenosogullari'ndan Isa ve Süleyman Beylerin de sehit düsmesi sonunda agir bir bozguna ugradilar. Savastan sonra Ramazanogullari'na bagli Türkmenler, diger Türkmen gruplariyla birlikte Osmanli ordugâhini yagma ettiler. Çukurova'daki Osmanli-Memlûk mücadelesinde Osmanlilar'in yenilgisinden sonra Ramazan-oglu Halil Bey Memlûklulara bagliligini devam ettirdi. Bu sirada, Karaman Beyligi'nin Osmanlilara geçmesinden sonra Iç-il bölgesine çekilmis olan Turgutogullari Ramazanogullari topraklarina saldirdilar. Halil Bey, bu Türkmen grubu üzerine yürüyerek onlari bozguna ugratti. c- Osmanlilar'a Tâbi Dönem Halil Bey, Osmanlilar'in Çukurova'da hakimiyetlerini kabul ettirmelerinden sonra bu devletle iyi geçinmenin, kendi ülkesinin gelecegi bakimindan daha faydali olacagini düsünerek Memlûklulara olan bagliligini gün geçtikçe azaltmaya basladi. Osmanlilar ile dostluk kurmaya özen gösterdi. |
Halil Bey, mezar kitabesinden anlasildigina göre 916 (1510) yilinda vefat etti. Uzun süren saltanati sirasinda beyliginin baris içinde yasamasi için büyük çaba sarfeden Halil Bey âlimlere saygili, cömert ve fakirlere yardim eden bir bey idi. Ramazanli ülkesi en çok bu bey zamaninda imar görmüs, camiler, medreseler, saraylar, hanlar ve çesmeler ile ülkenin dört bir yani süslenmisti. Onun bu hizmetlerinden dolayi halk kendisine, dine yardim eden manasina gelen "Giyaseddin” lâkabini vermisti. 1- Mahmud Bey Halil Bey'in ölümünden sora Ramazanli beyliginin basina Mahmud Bey geçti. Mahmud Bey de Halil Bey'in siyasetini takip ederek Osmanli Devleti ile dostlugunu arttirdi. Bunun üzerine Memlûklular Mahmud Bey'i beylikden azlederek yerine Ömer Bey'in oglu Selim Bey'i tayin ettiler (1514). Beylikden azledilen Mahmud Bey ise Istanbul'a giderek padisah Yavuz Sultan Selim'e tabiiyetini arzetti. Osmanli padisahi Yavuz Sultan Selim Mahmud Bey'e itibar göstererek ona ikiyüzbin akçelik bir dirlik verdi. Padisahtan, seferlerde kendisine refakat etme imtiyazini da alan Mahmud Bey 1516 Misir seferinde Yavuz Selim'in maiyyetinde bulundu. Ordu Haleb'e geldiginde Mahmud Bey'e bagli Ramazanli kuvvetleri de gelerek Osmanli padisahinin hizmetine girdiler. |
Memlûklular tarafindan Ramazanli beyi tayin edilen Selim Bey'in siyasî hayati hakkinda ise bilgimiz yoktur. Ancak, Selim Bey'in Adana'da bir mescit insa ettirdigi ve bu mescidin etrafinda Selim Bey Mescidi (Su Gedügü) denilen bir mahallenin tesekkül ettigi bilinmektedir. Yavuz Sultan Selim, Mercidabik savasinda Memlûklular'a agir bir darbe vurduktan sonra yaptigi tevcihler sirasinda Mahmud Bey'e de eski beyligini verdi. Ancak Misir seferinin devaminda vuku bulan Ridaniye savasi sirasinda Memlûk Sultani Tomanbay ve üçyüz seçkin silahsörün padisahi öldürmek üzere otag-i hümâyuna baskinda bulunduklari sirada Sadrazam Sinan Pasa'nin yanisira Ramazan-oglu Mahmud Bey de öldürüldü. 2- Kubad Bey Mahmud Bey'in naasini Haleb'e gönderen Yavuz Sultan Selim, Ramazanogullari'nin basina Halil Bey'in oglu Kubad'i tayin etti. Kubad Bey'in beyligin basina geçmesinden çok kisa bir süre sonra, bölgede meydana gelen karisikliklar üzerine Kubad Bey'in kardesi Pîrî Bey'e Çukurova hakimligi verilmis, Kubad Bey'in elinde ise yalnizca Adana kalmisti. Böyle olmakla birlikte çok geçmeden bütün beylik Pîrî Bey'in hakimiyeti altina girdi (1519). |
3- Pîrî Bey Kanuni Sultan Süleyman'in teveccühünü kazanmis olan Pîrî Bey Osmanlilara tabi olarak beyligini sürdürdü. Hatta Kanuni Sultan Süleyman Pîrî Bey'in bölgede daha rahat hareket edebilmesi için basta Kubad Bey olmak üzere bütün kardeslerini Rumeli'de görevlendirdi. Ramazan-oglu Pîrî Bey, Bozok'ta Söklen boyu beyi Musa'nin Dulkadirliler'den Zünnûn ile birlikte çikarmis oldugu tehlikeli isyanlari da bastirdi. Daha sonra bazi beylerbeyilerin kendisini rahatsiz etmeleri üzerine ata yurdunu birakip bir devlet memuru sifati ile muhtelif yerlerde vazife görmeye basladi. Pîrî Bey, Pasa ünvani ile sirasiyla Karaman, Halep ve Sam'da beylerbeyilik yapti. Sam beylerbeyiliginde biri 950 (1543-44) ve digeri 957 (1550) olmak üzere iki kez bulunan Pîrî Pasa bu tarihten sonra Osmanli padisahi tarafindan ricasinin kabul edilmesi üzerine tekrar Adana'ya dönerek beyliginin basina geçti. Çukurova'da kendisinin yoklugunda meydana gelmis olan karisikliklari düzeltti. Kendisinin yoklugunda Osmanlilar'in Adana'ya göndermis oldugu emirler memlekete hakim olamamislar ve ülkede yagmacilik baslamisti. Eski haslari ile birlikte beyligin basina getirilen Pîrî Pasa, 90 yasinda iken 976 (1568-69)'da vefat etti. Uzun süren beyligi sirasinda Adana'yi cami, imaret, medrese, hamam ve han gibi eserler ile süsleyen Pîrî Bey tarihe önem veren, Türkçe ve Farsça siirler yazan kültürlü bir devlet adami idi. Ramazanogullari'nin en istikrarli ve mesut zamani onun devrinde yasandi. |
d) Ramazanogullari Beyligi'nin Sonu Pîrî Bey'den sonra, Ramazanogullari beyligi, onun vasiyeti üzerine küçük oglu Dervis'e verildi. Dervis Bey, daha önce Tarsus sancak beyliginde bulunmustu. Ava merakli, dürüst ve cömert bir insan olan Dervis Bey alti ay kadar süren kisa bir beylik yapti. Onun 1596'da vefati üzerine yerine Sis sancakbeyi olan agabeyi Ibrahim tayin edildi. Beyligi hakkinda fazla bilgimiz bulunmayan Ibrahim Bey de 997 (1580) yilinda ölünce yerine oglu Mehmed Bey geçti. Ahlâkinin temizligi ve iyi davranislari ile taninan Mehmed Bey'in 1594 yilinda hayatta oldugu bilinmektedir. Ancak 14 Eylül 1582 tarihinde Adana hakimi olarak Ibrahim Bey'in diger oglu Ismail Bey görüldügüne göre. Mehmed Bey bu tarihten önce baska bir göreve getirilmis olmalidir. 1595 yilindan sonra ise beyligin basinda Mehmed Bey'in oglu Pîr Mansur'un bulundugu anlasilmaktadir. Pîr Mansur'un 1609 yilina kadar beyligin basinda bulundugu ve bu tarihten sonra Adana'nin Haleb'e; Sis ve Tarsus'un da Kibris Beylerbeyiligine baglanmak sureti ile Ramazanogullari beyliginin son buldugu bilinmektedir. Daha sonralari ise Osmanlilar Adana beylerbeyiligini kurmuslar ve Adana da bu beylerbeyiligin merkezi olmustur. |
Türkiye`de Saat: 05:37 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2