|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
03-02-2008, 19:55 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 39
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 |
yüksekkaldırım'da bir akşam maria missakian'i düşündüm eğer kendimi bıraksam yağmur olabilirdim yağardım kasım'da bir çınar olurdum yaprak yaprak dökülürdüm kalbimi sıkı tutmasam döküp saçıp boşaltsam içimde yükselen şiiri kaldırımlara döküp harcasam gözleri balıkçıl gözleri dudaklarında tutup rüzgarı maria missakian adında biri gelse göğsüne kapansam gece gölgesine sokulsam gökyüzünde bulutlar büyüseler yağmuru dinlesem anlatsam şimşekler kırılıp dökülseler bizi sokaklarda bıraksalar leylekler üşüyüp gitseler dönüp arkalarına bakmadan yine akşam oldu attilâ ilhan üstelik yalnızsın sonbaharın yabancısı belki paris'te maria missakian avuçlarında bir çarmıh acısı gizlice bir sefalet gecesi çocuğunu boğarmış gibi boğup paris'i sana kaçmayı tasarlar her akşam Attila İlhan | ||
|
03-02-2008, 20:26 | #2 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 20 | Şairin Paristeki sevgilisi için yazdıgı bu şiir yıllar sonra torun sahibi olan bayan marianın şaire teşekkür etmesini ve onu hiç unutmadıgını söylemesine vesile olmuştur
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | ||
03-02-2008, 20:35 | #3 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 20 | iki yüzlü melekler Sayende sayeban olduk İstanbul şehri sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda ve yaktı perişan eyledi sine-i sad-paremizi saplanıp hançer misali bir hilal sokaklar serseri biz serseri yüksek kaldırım’da. Bir Cezayir şarkısını dile getirdi plaklar cadde-i kebir: bütün ışıklarını yakmış bir gemidir sinemalar nerdeyse boşalacaklar. Vay anam vay sen ne dersin İstanbul sen garip bir şair olsan söyle ne halt edersin kimin gücü yeterse kahretsin pazarlığı sefalet akıyor gürül gürül sokaklardan yol üstünde bir şehvet çarşısı tıklım tıklım yol üstünde sevda pazarlığı aşk pazarlığı kurtulmadık gitti bu denlü kepaze hayattan. Hep böyle gecelerin koynunda yaşadık geceler serseri biz serseri. Karakoldaki aynada safran gibi kirli yüzümüz gözlerimiz hasta gözleri ellerimiz hasta elleri kırılmış kavala dönmüşüz. Sen söyle serseriler kıralı İstanbul sen söyle iki gözüm hangi merhem çaredir şu bizim yaramıza yel üfürdü su götürdü gençliğimizi elimiz boşa geldi meydanlarda kaldık meydanlar serseri biz serseri sağımız sefalet solumuz ölüm işte geldik gidiyoruz kahrolasın kahrolasın İstanbul şehri.
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | ||
03-02-2008, 20:40 | #4 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 | bu sayfayı güzel şiirlerle doldurdugun için teşekkürler | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |