Engin Taş -şiirleri Acıyı Ağlamak terim ağustos yağmuru gözlerim aşk bağdaşında senden bölünmüşüm ben ekinim kan olsa da biçeceğim doğumun klasik romantik desinler yaşamın ne çıkar ellerinde öleceğim Murat yıkar her yıl belleğimizi Seydan Köprüsü zamana karşı başımı taşlarda arayın Murat tokluğumuz kadar güzeldir herkesin kanı akar denize gün olur baş başa verir acıyı ağlarız |
Ağıt yıkık şeyler yaşadık yaşamı tam soymadık sevda mukaddes yara yaramıza doymadık ezik sözcükler verdik yıkık bakışlar verdik yaşananların adını ikimiz de koymadık bu bizim ağıtımız hep usulca ağladık birbirimizin sesini insafsızca duymadık baharı dağda bıraktık çıkmadık sokaklara herkes kendini gömdü kimselere yaymadık belki zaman götürdü yeşil yüreğimizi maviye ant içmiştik mavilikten caymadık |
Ayrılık Bir Yangındır ağardıkça saçlarım saçlarım acılarım gözümün gazabından gözünü gizliyorum utangaç bir benizi verip de yangınlara alevinden geçiyor sevdanı izliyorum içimi arşınlayan ikiz denizim benim kuytu gecelerimde korkunç öpülüyorum gözlerin bir dolunay gözlerin yaz yağmuru baharın ıslaklığında tenini özlüyorum acım kadar gerçekken yalancı gülüşlerin nedense yüreğimi hala örseliyorum zamanın bir sınırı uzayın sınırı yok sabrımın sınırını hala iteliyorum erisem de sudaki tuzun can telaşında sen kırılma diye dilimi törpülüyorum adını içimdeki ateşin rengi koydum alevimden yükselen yüzünü gözlüyorum neylersin ey kadınım düştüm bir kez aşkına her ayrılık bir yangın içimi közlüyorum |
Biliyor musun ? biliyor musun kimi getirdilerse yanıma akıllı bir yanını gördüm ve sevişmedim neyi astılarsa boynuma nefesimle yaktım hiçbir şeyi taşımadım göğsümde senden başka |
biliyor musun azad kuşlarından oluşmuş bu ülke sevaba muhtaçlığım yok ama aşkına namluluğumdan doğruluyorum kafese ikimizin sesiyle açılıyor kilit biz kalıyoruz birbirimize kilitli |
biliyor musun her çocuk yeni bir iklimdir atardamarından fışkırıp hayatın kılcal danarından sızar toprağa ve sen sızarsın(yorsun) bileklerimden aşk kaybından öleceğim mutlaka |
biliyor musun bir kış gecesinde ve hücremdeyim aşksız bir zeminde ve çırılçıplak elektrik sıramı bekliyorum korkusuz ama seni veriyorlar parmak uçlarımdan polisler bile senin gibi soyamadılar beni |
biliyor musun korku bir okuldur adem'den beri düşleri kurşunlayan ve cesaret bir ırmak iki yürek(bakış) arası ben nehir geliyorum vadine senin bir kobrayı almışım koynuma __________________ |
biliyor musun dinimi sen diye yeniden giyiyorum dizimi bileğliyorum doruklarına yüreğim tay hızında kıvrak kırlangıç aşkına banıyorum kanatlarımı (biliyor musun) beni senden asacaklar |
biliyor musun kaç akşam oturup da meyhanelere yalnızlığımı vurdum tabanlarına basıp ayakkabılarımın yıldızları ve yılmazları ürküttüm etrafım sarıldı birden bire ama dost sözler duydum tüm ağızlardan ama sen yoktun ve kimseszliğim solumda oturuyordu |
Türkiye`de Saat: 17:24 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2