Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Kültür , Sanat Turizm, Gezi ve Seyahat Rehberi > Türkiye Şehirleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20-08-2008, 23:01   #1
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
34 - Istanbul

SEMT İSİMLERİMİZ NEREDEN GELİYOR

Aksaray: Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.

Ahırkapı: Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.

Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.

Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.

Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde.

Beyazıt: Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.

Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.

Bakırköy: Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.

Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.

Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.

Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.

Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti. Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor.

Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri'den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı.

Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi.

Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.

Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.

Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı.

Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu.

Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.

Teşvikiye: Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor.

Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı.

Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:02   #2
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BEYOĞLU
Beyoğlu, İstanbul'un Avrupa yakasındadır. İstanbul'un ilk yerleşim yerlerinden biridir. Tarihte, "Karşı yaka" anlamına gelen "Pera" adıyla bilinmektedir. Beyoğlu sınırları içindeki Galata, Bizans döneminde daha çok Cenevizliler'in yaşadığı bir bölgeydi.
Beyoğlu, 1924 yılında idari yapı içinde İstanbul'un bir ilçesi olarak yer almıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Beşiktaş ve Şişli'yi de idari olarak içinde barındıran Beyoğlu 1930 yılında Beşiktaş ilçesinin kurulması, ardında da diğer idari tasarruflar sonunda bugünkü durumuna gelmiştir. İlçe, kuzeyde Eyüp, Kağıthane, Şişli ve Beşiktaş'a, güneyde ise Fatih ve Eminönü ilçelerine komşudur. Beyoğlu'nun Boğaz'ın Anadolu yakasındaki komşusu ise Üsküdar'dır.

Beyoğlu adının ortaya çıkışına ilişkin çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan birisine göre; Beyoğlu adı, Fatih Sultan Mehmed zamanında Pontus prenslerinden Aleksios Komnenos’un islamiyeti kabul ederek burada oturmasından kaynaklanır. İkincisine göre ise; burada oturan Pontus prensi değil, Kanuni zamanındaki Venedik elçisi Andre Giritti’nin oğlu Luigi Giritti’dir. Türkler’in “Bey Oğlu” diye andıkları bu adam, elçinin bir Rum kadınla evlenmesinden dünyaya gelmiştir. Oturduğu konak da Taksim yakınında bir yerdedir. Diğer birine göre ise; Kanuni Sultan Süleyman döneminde burada oturan Venedik elçisine yazışmalarda Beyoğlu dendiği için bu semt de Beyoğlu adını almıştır.

Beyoğlu ilçesi günümüzde, 45 mahalleden ve yaklaşık 225 bin yerleşik nüfustan oluşan bir yerleşim yeridir. İş, eğlence ve kültür merkezi olması nedeniyle bu ilçe sınırları içerisindeki gündüz ve gece nüfusu birkaç milyonu bulmaktadır. Bazılarına göre Beyoğlu, Karaköy’den Taksim’e kadar uzanan bölgedir. Bazılarına göre de, Tünel Meydanı’ndan Taksim’e uzanan bölümden ibarettir. >

İlçedeki tiyatrolar, gazinolar, içkili eğlence yerleri, bugünkü durumu da hesaba katarsak sinema salonları ve kültür merkezleri İstanbul'un diğer ilçe ve semtlerinden daha yoğundur.
Aynı zamanda yabancı elçiliklerin de yoğunlaştığı bir semt olan Beyoğlu'nun esas ahalisi Avrupa kökenli levantenler olmuştur. Beyoğlu'nun mimarisi de öteden beri batılı tarzda gelişmiştir. Beyoğlu ve çevresinde İstanbul'un diğer yerlerinden daha çok sayıda kilise ve sinagog da bulunmaktadır.

Kılık, kıyafet ve yaşam tarzı ve binalar açısından bütün halinde Türkiye ölçeğinden farklı bir yaşam ve görüntünün asıl yoğunluk kazandığı yer, kuşkusuz, Beyoğlu olmuştur. 1860-1864 arasında Aşıklar ve Ayazpaşa mezarlıkları kaldırırılmış, Galata surları yıktırılmış, yeni caddeler ve sokaklar açtırılmış; yangınların önlenebilmesi için ahşap bina yapımı yasaklanmıştır. 1873’de Galatasaray’ı Beyoğlu’na bağlayan Tünel açılıp hizmete girmiştir. 1913’te ise Beyoğlu-Şişli arasında elektrikli tramvaylar hizmete girmiştir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçildiğinde de Beyoğlu’nun yerleşme alanı Teşvikiye ve Maçka’dan Beşiktaş’a, Şişli ötelerine, Haliç ve Boğaziçi yamaçlarına uzandı. Bu gelişme sırasında konutlar yavaş yavaş iş yerlerine dönüştü. Önceleri adı Cadde-i Kebir iken Cumhuriyetten sonra İstiklal Caddesi denilen ana yol boyunca mağazalar, bankalar, kahvehaneler, tiyatrolar, sinemalar, pastaneler ve eğlence yerleri açıldı. Bu gelişme Halaskargazi Caddesi boyunca Şişli’ye doğru sürdü.
Dünyada yeraltında yapılan raylı ulaşım denemelerinin ilk örneklerinden olan Tünel de 19. yüzyılın ikinci yarısında Beyoğlu'nda tesis edilmiştir.
Cumhuriyet'ten sonra, büyükelçiliklerin Ankara'ya nakledilmesi, varlık vergisi konulduktan sonra bir çok gayrimüslim vatandaşın Türkiye'yi terk etmesi, İsrail'in kurulması üzerine çok sayıda yahudi'nin İsrail'e göç etmesi, bölgedeki garimüslim nüfusun azalmasına yol açmış, nüfus dengesi müslümanlar lehine değişmiştir.

Bugün Beyoğlu ilçesinin sınırları içerisinde çok sayıda önemli kurum ve mekan bulunmaktadır. Bunların arasında; Fındıklı’daki Mimar Sinan Üniversitesi, Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Kültür Merkezi, Kasımpaşa’daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Sütlüce’deki Tophane-i Amire ( Koç Sanayii Müzesi), Aynalıkavak Kasrı, İstiklal Caddesi’ndeki İstanbul Sanayi Odası, Yapı Kredi Kültür ve Yayıncılık, Çiçek Pasajı, Balık Pazarı, Aksanat, çok sayıda sinema, Muammer Karaca Tiyatrosu, Tünel ve Tramvay ulaşımı, Galata’daki Galata Kulesi de bulunmaktadır.



EMİNÖNÜ
İstanbul'un "Tarihi Yarımada" denilen bölümü olan sur içindeki iki ilçeden biridir. Esasen, Cumhuriyet dönemine kadar idari bölünmede "İstanbul" veya "Dersaadet" olarak adlandırılan yer de suriçindeki Fatih ile Eminönü'dür. Eminönü ilçesi kuzeyden Haliç, güneyden Marmara Denizi, doğudan İstanbul boğazı batıdan ise Fatih ilçesi ile çevrilidir. İlçe bütünüyle İstanbul kentinin tarihi çekirdeği olan suriçinde yer alır ve merkezi alanın en canlı bölgelerinden birini oluşturur.
Eminönü ilçesinin bulunduğu mevki İstanbul'un ilk kurulduğu mevkidir. İlçe, adını İstanbul limanının bir bölümünü teşkil eden ve Osmanlı döneminde bu mevkide bulunan Gümrük Eminliği'nden alır.
Tarihi yarımadanın doğu ucunda bulunan Eminönü, batıda Fatih ilçesiyle komşudur. Yüzölçümü 5 kilometrekaredir. İstanbul'da iş hayatının en yoğun olduğu bölgelerden biri olan, gündüzleri 1 milyona yakın bir nüfusu üzerinde barındırdığı Eminönü'nün nüfusu 1997 yılında yapılan sayıma göre 65.246'dır.
İlçenin semtleri: Eminönü, Sirkeci, Bahçekapı, Cağaloğlu, Sultanahmet, Süleymaniye, Çemberlitaş, Çarşıkapı, Beyazıt, Laleli, Kadırga, Gedikpaşa, Kumkapı, Çatladıkapı ve Mahmutpaşa'dır.

Eminönü ilçesini oluşturan mahalleler şunlardır: Alemdar, Balabanağa, Binbirdirek, Bayazıt. Cankurtaran, Demirtaş, Emin Sinan, Hacı Kadın, Hobyar, Hoca Gıyasettin, Hoca Paşa, Kalenderhane, Katip Kasım, Kemal Paşa, Küçük Ayasofya, M. Hayrettin, M. Kemalettin, Mercan, Mesih Paşa, Molla Fenari, Molla Hüsrev, Muhsine Hatun, Nişanca, Şehsuvar, Rüstem Paşa, Saraç, İshak, Sarıdemir, Süleymaniye, Sultanahmet, Sururi, Tahtakale, Kaya Hatun ve Yavuz Sinan.
Semt olarak Eminönü, Yeni Cami, Mısır Çarşısı ve çevresidir. Eminönü, 1928'de İstanbul Merkez ilçesinin ikiye ayrılmasıyla ilçe yapılmıştır.
Tarihi İstanbul'un kuruluşu kadar eski olan Eminönü İstanbul'un ön önemli ve en bilinen tarihi eserlerini de içinde barındırır. Büyük Ayasofya, Küçük Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Camii, Burmalı ve Örmeli Sütun, Dikilitaş, Beyazıt Meydanı, Bizans döneminde Hipodrom, Osmanlı döneminde Atmeydanı olan bugünkü Sultanahmet Meydanı, Yeni Cami, Kapalıçarşı, Nuruosmaniye Camii, Çemberlitaş, Bayazıt Camii, İstanbul Üniversitesi Merkez binası, Çemberlitaş, Şehzade Camii, Laleli Camii, Mısır Çarşısı, Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları gibi önemli tarihi eserler Eminönü ilçesi sınırları içindedir.
Binlerce dükkanın sayısız merak ve ilgiye hizmet ettiği Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı -İstanbul'un iki büyük kapalı çarşısı- Eminönü ilçesindedir. Tarihi ve ticari özelliklerinin yanısıra, İstanbul'un yönetim merkezi de Eminönü'ndedir. İstanbul Valiliği, Defterdarlık, vergi dairelerinin birçoğu bu ilçenin sınırları içinde bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi'nin birçok fakültesi, sadece İstanbul'da ya da Türkiye'de değil, dünyada da çok iyi tanınan Süleymaniye Kütüphanesi başta olmak üzere Bayazıt, Köprülü gibi kütüphaneler Eminönü'nü aynı zamanda bir eğitim ve kültür merkezi haline getirmektedir.

EYÜB
İstanbul'un Avrupa yakasında, İstanbul surlarının hemen dışındadır. Doğusunda Kağıthane ve Beyoğlu, güneyinde Fatih ve Zeytinburnu, batısında Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa ilçeleri vardır. Eyüp ilçe sınırları mücavir alanı kuzeyde Karadeniz'e kadar uzanmaktadır.
Yüzölçümü 242 kilometrekare olan Eyüp, Kemerburgaz bucağını da içine almaktadır. Eyüp'ün, Haliç'e 2,6 kilometre kıyısı vardır. Daha önce Eyüp ilçesi sınırları içinde olan Bayrampaşa, 1990'da ilçe yapılarak Eyüp'ten ayrılmıştır.
Eyüp İlçesi yerleşme alanındaki mahalleler Eyüpsultan Merkez, Nişanca, Defterdar, Düğmeciler, İslambey, Rami Cuma, Topçular, Rami Yeni, Silahtarağa, Sakarya, Alibeyköy Merkez, Esentepe, Karadolap, Yeşilpınar, Akşemseddin, Çırçır, Güzeltepe ve Emniyettepe mahalleleridir. Eyüp ilçesi kırsal alanında Kemerburgaz Belediyesi ve bağlı olarak Mimar Sinan ve Mithatpaşa mahalleleri , Göktürk Beldesi ile Akpınar, Ağaçlı, Çiftalan, Ihsaniye, Işıklar, Odayeri, Pirinççi ve Yayla köyleri yer almaktadır.

Eyüp semti, Fetih'ten sonra Fatih Sultan Mehmet'in, Eyüp Sultan Türbesi’ni yaptırmasıyla gelişmeye başlamıştır. Aynı yıllarda bu yapılara eklenen medrese, aşhane, kütüphane, imaret, hamam ve diğer yapılar çevresinde, Eyüp'teki doku oluşmaya, ilçe şekillenmeye başlamıştır.
Eyüp'te, Osmanlı'nın tipik karakterini yansıtan tarihi yapılaşmanın içine 19. yüzyılda batı tarzı yapılar da katılmaya başlamıştır. 1930'lu yıllardan itibaren, Haliç çevresi fabrikalarla dolmaya başlamış, kıyıdaki tarihi yapılar, sahilsaraylar yıkılarak yerlerine irili ufaklı fabrika ve imalathaneler inşa edilmiştir. Son dönemlerde Haliç’in etrafı temizlenmesine rağmen Eyüp, henüz eski güzelliğine ve canlılığına kavuşamamıştır.
Eyüp merkez yerleşmesi sit alanı ve koruma alanı ile Haliç sahilinde ve koruma alanının batısında anıt eserleri ve sivil mimarlık ürünü tescilli yapıları içermektedir. Eyüp Tarihsel ve Kentsel Sit Alanı Eyüpsultan Külliyesi ve yakın çevresini, Nişanca ve Defterdar mahalleleri ile Düğmeciler Mahallesi’nin bir kısmını içine alan 109 hektar büyüklüğünde bir alandır; koruma alanı ise Eyüp Merkez Mahallesi’ni, Düğmeciler ve İslambey mahallelerinin bir kısmını ve tarihi Eyüp Mezarlığı’nı kapsayan 168 hektar büyüklüğünde bir alandır.

Piyer Loti:Ünlü Fransız romancı Pierre Loti, 1850-1923 yılları arasında yaşadı. Gerçek adı Louis Marie Julien Viaud olan yazar aynı zamanda bir deniz subayıydı. 1867 yılındaki Okyanusya seferi sırasında, Büyük Okyanus’ta yetişen bir çiçeğin adı olan Loti takma adını aldı. Mesleği sayesinde Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerini, kültürlerini görme fırsatı buldu ve yazdığı anı ve romanlarda bu seyahatlerinde edindiği bilgilerden çok faydalandı. Denizcilik öğpreniminin ardından 1881’de yüzbaşı, 1906 yılında da albay rütbesini aldı. İstanbul’u da ziyaret eden Loti, bu şehirden ve Osmanlı kültüründen çok etkilendi ve daha sonra defalarca buraya gelerek uzun süre burada yaşadı. İstanbul’a ikinci gelişinde (1879) o zamanın Osmanlı Dönemi Türkiyesi’ni anlattığı “Aziyadé” adlı romanına adını veren kadınla tanıştı. Loti, bu romanla birçok eleştirmenden olumlu not aldı ve geniş bir kitle tarafından tanınmış oldu. Daha sonra roman yazmaya devam etti ve birçok önemli yapıta imzasını attı. Gözlem yönü kuvvetli olan Pierre Loti, yazılarında oldukça yalın bir dil kullandı ve aşk, ölüm, umutsuzluk gibi öğelere fazlaca yer verdi.

Eyüp sırtındaki Pierre Loti Kahvesi, bütün Haliç’in tepeden görülebildiği, doğal ve sakin bir mekan. Eyüp, dini mekanları, mezarlıkları, doğal güzellikleriyle önemli ve eski bir yerleşim bölgesi. Eyüp’ten Eminönü’ne kadar tüm Haliç’in tepeden görülebildiği Pierre Loti Kahvesi, yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgi gösterdiği bir yer. Osmanlı kültürüne ve yaşayış biçimine hayranlık duyan yazar Pierre Loti, İstanbul’da bulunduğu dönemlerde bu kahveye sürekli gelirdi. Özellikle nargileye meraklı olan Loti, burada saatlerce oturur, insanlarla sohbet ederdi. Kahvehaneye, Eyüp’ten arabayla veya mezarlıkların içinden geçen patika yoldan yaya olarak ulaşılabiliyor. Hafta içi öğlen saatleri dışında, oldukça kalabalık olan Pierre Loti Kahvesi’ne turistlerin yanı sıra İstanbullular da ilgi gösteriyor.Kahvenin arkasında kalan bölümde ise inşaatı bitmiş ve faaliyete geçmesi beklenen , eski İstanbul evleri şeklindeki apart hotel evleri, restoran ve kafeden oluşan bir kompleks bulunuyor. Divanyolu’ndaki caddeyle birlikte buraya da Pierre Loti’nin adı verildi.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:03   #3
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

KADIKÖY
İstanbul'un Anadolu yakasında, Kocaeli Yarımadası üzerindedir. Kuzeyinde Üsküdar ve Ümraniye, doğusunda Maltepe ilçeleri, güneyinde Marmara denizi vardır. Yüzölçümü 33 kilometrekaredir.
Bugün Tunus'un bulunduğu yerde M.Ö. 825 yılında Sur şehrinden gelen Fenikeliler (Tyrienler) bir şehir kurmuş , sonraları Kartaca adını alan bu yerleşim merkezine "Karchedon" adı verilmişti. Fenikeliler Kadıköy'e yerleşmeye başlayınca buraya "Yenişehir" anlamına gelen Chalkedon demişlerdir. Karchedon ve Chalkedon kelimelerinin ikisi de Fenike ismidir. Birbirine yakınlığı da gayet açıktır ve böylece Kalkedon'un bir Fenike şehri olduğu kanaati açıklık kazanır. Daha sonraki yıllarda İstanbul Türkler tarafından zapt edilmiş ve Kadıköy, Fatih'in ilk kadısı olan Hıdır Bey'e makam ödeneği karşılığı arpalık olarak verilmiştir. Böylece Kadıköy ismi yerleşip , günümüze kadar gelmiştir.
Tam olmamakla beraber kısmen kesinlik kazanan şudur ki: M.Ö.685 yılında Korint'ten gelen Megaralılar Kadıköy'de gene M.Ö. 658 yılında bir başka Megariyen Kabilesi de BİZAS idaresinde Sarayburnu'na yerleşmişlerdir.

Bizas, yerleşim yerini tayin etmek için Delf şehrindeki kahinlere sorar ve " Körlerin karşısına yerleş! " önerisini alır. Bizas, Sarayburnu'na gelince yörenin güzelliğine hayran olur ve karşı tarafta yaşayan insanların bu güzel yer dururken Kadıköy'e yerleşmelerini körlükle vasıflandırarak, aradığı yerin Sarayburnu olduğuna inanır ve körler diyarı kabul ettiği Kadıköy'ün karşısına yerleşerek Bizans şehrinin nüvesini atar.
İstanbul'un Bizas tarafından yerleşim merkezi olarak seçilmesinde Delf Kahinlerinin "Körlerin karşısına yerleş ! " efsanesi, bugüne kadar her kitaba geçmiş ve böyle kabul edilmiştir.

Kadıköy'ün kuruluşu, Bizans'tan, yani İstanbul'un kuruluşundan 17 yıl kadar öncedir. Kuruluş tarihi olarak M.Ö. 675 yılı kabul edilir.
Fikirtepe'den sonraki ilk yerleşme bugünkü Moda Burnu ile Yoğurtçu arasında kalan yerde kurulan Halkedon (Bakır ülkesi) olmuştur. Bu şehirden günümüzen herhangi bir kalıntı ulaşmamıştır.
Fetih yıllarında küçük bir yerleşim birimi olan Kadıköy, fethi takib eden yıllarda da çok büyük bir gelişme göstermemiştir. Kadı Hızır Bey'in, bugünkü Osmanağa Camii'nin bulunduğu yere yaptırdığı cami, Osmanlı'nın buradaki ilk önemli yapısı olmuştur.
Kadıköy'ün asıl gelişmesi, 19. yüzyılın 2. yarısında, Selimiye Kışlası, Haydarpaşa Askeri Hastanesi gibi önemli yapıların inşasından sonra başlamıştır. Özellikle 1857'de başlayan düzenli vapur seferleri Kadıköy'ü yerleşim için daha tercih edilir bir mevki haline getirmiştir. Kadıköy'ün bu özelliği günümüze kadar devam etmiştir.
Kadıköy, 1869 yılında o zamanlar daha büyük ve önemli bir merkez olan Üsküdar Sancağı'na bağlanmıştır. Uzun süre Üsküdar'a bağlı kalan Kadıköy, 1930'da ilçe yapılmıştır. Kadıköy, şehirleşmesini büyük ölçüde tamamlamış olmasına rağmen nüfusu artmakta olan bir ilçemizdir. 1940 yılında nüfusu 58 bin olan Kadıköy, 1970'te 241 bin, 1985'te de 648 bin nüfuslu büyük bir şehir haline gelmiştir. Kadıköy'ün 1997 yılındaki nüfusu 699.379'dur.
Kadıköy'de yaygın olan ekonomik etkinlik ticarettir. Kadıköy Çarşısı, Altıyol, Bahariye ve Bağdat caddeleri, ticari hareketliliğin yoğun olduğu yerlerdir.

Kadıköy'de Oturmuş Tarihi Şahıslar:
446 yılında II. Teheodes Kadıköy'de oturdu.
II. Konstantin döneminde Kadıköy'de yapılan sarayın güzelliğinden Villehardouin uzun uzun bahseder. Yeri tam olarak bilinmemekle beraber Yeldeğirmeni sırtlarında olduğu tahmin edilmektedir. Zira burada yapılan apartmanların temel kazılarında çok kalın duvar kalıntılarına rastlanmıştır.
Eflatun'un talebelerinden Ksemokrates M.Ö. 4 yılında Kadıköy'de doğmuştur. O zamanlar Kadıköy kalabalık değildi; ama Boğazları ve Anadolu yakasını içine alan bir hükümet merkeziydi.
Bizans İmparatoru Jüstinyanüs ve eşi Theodora Fenerbahçe'de yaptırdıkları sarayda yılın önemli bir bölümünü geçirirlerdi. Bizans'tan sonra Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman ve onu takiben bazı padişahlar Fenerbahçe'deki Şadırvan Köşkü'nda yaz mevsimlerinde oturmuşlardır


KARTAL

stanbul'un Anadolu yakasında, Kartal ilçesi, Kocaeli yarımadasının güneybatı kesiminde yer alır. Doğusunda Pendik, batısında Maltepe, kuzeyinde Sultanbeyli ilçeleri ve Samandıra beldesi, güneyinde ise Marmara denizi ile çevrilidir. Daha kuzeyde, mücavir alanları Ümraniye ve Şile ile buluşmaktadır.
1992 yılında, daha önce Kartal'a dahil olan Sultanbeyli ve Maltepe ilçe olmuş ve Kartal'dan ayrılmışlardır. Yüzölçümü 80 kilometrekaredir. Şehir merkezi, tarihin eski dönemlerinden beri küçük bir balıkçı köyüdür. ilk defa sahilde balık avlamak için gelip buraya yerleşen Kartelli isminde bir balıkçıdan dolayı buraya Kartal denildiği kabul edilmektedir. Öte yandan, Bizans zamanında, liman önemi taşıyan bu beldeye Kartalımın denildiği de bilinmektedir. Bu iki görüş birleştirildiği takdirde ortaya çıkan gerçeğin şöyle olduğu kabul edilmektedir: şehrin Bizans zamanındaki isminin söylenişi Kartal kelimesine yakın bir kelime idi. Türkler bu söylenişi. Türkçe Kartal kelimesine çevirerek kullanmaya başlayınca günümüze de bu şekliyle ulaşmıştır.
11. yüzyılda Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından Bizans'tan alınmış ancak zaman içinde yeniden Bizans'ın eline geçmiştir. Kartal, 1329'da Bizans'la yapılan savaşın sonunda tamamen Osmanlı egemenliğine girmiştir.
Osmanlı döneminde de küçük bir yerleşim mahalli olarak kalan Kartal, 1873'te Haydarpaşa-Pendik banliyö hattının açılmasından sonra nispeten hareketlenmeye başlamıştır. Cumhuriyet ile birlikte Kartal’ın gördüğü en büyük değişiklik 600 yıldır Osmanlı’nın hoş görü ve koruması altında Türklerle iç içe yaşayan Rumların, Lozan Anlaşması’nın ilgili hükmüne istinaden Yunanistan’a gönderilmesi ve oradan getirilen mucahir Türklerin bir kısmının Kartal’a yerleştirilmesi olmuştur. Böylece Kartal tam bir Türk şehri hüviyetine kazandı. 1947'de Kartal ve çevresinin sanayi bölgesi olarak belirlenmesiyle, ilçenin nüfusu ve üretimi artarken beraberinde ciddi oranda çevre kirlenmesi yaşanmıştır. Halen İstanbul içindeki en önemli sanayi bölgelerinden biri olan Kartal’da halkın büyük çoğunluğu da işçi olarak çalışmaktadır. İlçe merkezi ve Samandıra beldesinde yaklaşık 400 büyük ve orta ölçekte fabrika, 1300 atölye, 1200 küçük esnaf ve işyeri bulunmaktadır. Bu fabrika ve atölyelerde yaklaşık 40 bin işçi çalışmaktadır.

Kartal'da ulaşım deniz, kara ve demiryolu ile sağlanmaktadır. Pendik-Kurtköy'de hizmete giren Sabiha Gökçen Havaalanına 15 dakika uzaklıkta bulunan Kartal'dan, Yalova'ya Deniz Otobüsü ve Yolcu Vapuru ile ulaşım sağlandığı gibi, ilçeden geçen E-5 Karayolu ilçeyi Anadolu'ya bağlar. İstanbul Boğazı üzerindeki Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden Avrupa yakasındaki il ve ilçelerle karayolu ulaşımı sağlanmaktadır. Kadıköy'den Pendik'e kadar uzanan Bağdat Caddesi ilçede önemli bir yer tutmaktadır. Deniz kıyısındaki ulaşım Bostancı sahilinden, Maltepe ilçesini geçerek Kartal'a, oradan da Pendik yoluyla Tuzla ilçesine kadar uzanmaktadır. Diğer bir ulaşım ise; Büyükbakkalköy, Samandıra ve Sultanbeyli'den geçen Anadolu otoyoludur.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:04   #4
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.
MODA
Click the image to open in full size.
HAYDARPAŞA
Click the image to open in full size.

K.DERE
Click the image to open in full size.
K.DERE
BOĞAZIN BUZ TUTMUŞ HALİ
Click the image to open in full size.
TOPKAPI
Click the image to open in full size.
AHIRKAPI
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:05   #5
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

AKSARAY
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
ANADOLU HİSARI

Click the image to open in full size.
AT MEYDANI DİKİLİ TAŞ
Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:06   #6
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

AYVANSARAY
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
BAHÇEKAPI EMİNÖNÜ

Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
]BARBOROS BULVARI
Click the image to open in full size.
BEŞİKTAŞ
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:07   #7
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BEŞİKTAŞ İSKELESİ

Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.

BEYAZIT


Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:08   #8
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BEYAZIT(1900)
Click the image to open in full size.
BEYAZIT(1909)

Click the image to open in full size.
BEYAZIT(1930)
Click the image to open in full size.
BEYAZIT KULESİ
Click the image to open in full size.
BEYKOZ(1878)
Click the image to open in full size.
BEYLERBEYİ SARAYI(1870)
Click the image to open in full size.
BEYOĞLU
Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
BEYOĞLU (ŞİŞLİ)
Click the image to open in full size.
BEYOĞLU(1930)
Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:09   #9
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-08-2008, 23:10   #10
 
MetiN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ÇENGELKÖYDEN BOĞAZ
Click the image to open in full size.


AYASOFYA
Click the image to open in full size.


ORTAKÖY CAMİİ
Click the image to open in full size.


SALTANAT KAYIĞI BOĞAZ GÖRÜNTÜSÜNSÜYLE
Click the image to open in full size.


ORTAKÖYDEN KAR MANZARASI BİR ÖMRE BEDEL
Click the image to open in full size.

RUMELİHİSARI
Click the image to open in full size.
__________________
Forum Kurallarına Uyalım !!!

BesiktasForum.NET


.........
MetiN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 18:00 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580