|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
17-04-2009, 18:27 | #11 | ||
çarşı ulann Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 4.335
Tecrübe Puanı: 56 | | ||
|
17-04-2009, 18:28 | #12 | ||
çarşı ulann Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 4.335
Tecrübe Puanı: 56 | Cekmis Esrari yürüyor sokaklarda Bir Sivasli Bakislariyla Masum ama Belali... Hayata Küsmüs ama Dostlarina Sevdali... Bedeni Dikisli Yüregi Yarali... Bos Gezmez Belinde Saddami... Belali Bir Kul ama ALLAH'ina Kadar SiVaSli. ANLIYIZ SANLIYIZ SiVASLIYIZ... [[[Bir Sivasli Siiri]]] | ||
17-04-2009, 18:37 | #14 | |||
SeNi SeVmEyEn ÖlSüN Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 3.289
Tecrübe Puanı: 35 | Alıntı:
Analar yavruyu kucaklar gibi Sar beni güzelim, güzel Sinop'um Yüreğe kurulu bir sevda gibi Bekle beni canım, güzel Sinop'um. İçime nakış nakış dokundu sevdan Gözümün önünde tüter durursun Sarıkum, Hamsaroz, Akliman derken Surlarına selam söyle Sinop'um. Ayancık gözümü açtığım yuva Erfelek şelaleler saklar koynunda Çangal Dağlarında Akgöl'ü duy da Yatağında rahat uyu Sinop'um. İç liman-dış liman iki yanında Karadeniz taşar dört bir yanında Boyabat'ta, çeltik tarlalarında Gerze'den yüzünü göster Sinop'um. Türkeli, Durağan yavrumuz bizim Saraydüzü, Dikmen canımız bizim Sana feda olsun, kanımız bizim Yüreğinde bizi sakla Sinop'um Atamdan armağan güzel Sinop'um... (alıntıdır) al Bekir abi bu da sana kapak olsun Konu beşiktaşkımm tarafından (17-04-2009 Saat 18:42 ) değiştirilmiştir.. | |||
17-04-2009, 18:39 | #15 | ||
çarşı ulann Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 4.335
Tecrübe Puanı: 56 | Allah seni kahretmeye e mi | ||
17-04-2009, 18:44 | #16 | ||
SeNi SeVmEyEn ÖlSüN Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 3.289
Tecrübe Puanı: 35 | hadi sivaslılar dışında herkes memleketinin şiirlerini yazsınBekir abiye hücuuummmm Konu beşiktaşkımm tarafından (17-04-2009 Saat 18:45 ) değiştirilmiştir.. | ||
17-04-2009, 18:58 | #17 | ||
çarşı ulann Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 4.335
Tecrübe Puanı: 56 | Sivas - Gürün İlçesi Şuğul kanyonu resmi fotografı: Gürün , Sivas - Gür ün İlçesi Şuğul kanyonu fotografi, Sivas - Gürün İlçesi Şuğul kanyonu hakkında, Sivas - Gürün İlçesi Şuğul kanyonu resmi resimler355 BURASI GÜRÜN'ÜN GÖKPINAR GÖLÜ BU GÜRÜN MAĞARALARI Bu resim küçültülmüştür. Gerçek boyuta dönmek için tıklayın. Orjınal boyut 766x447 Konu forza_bjk34 tarafından (14-09-2009 Saat 17:36 ) değiştirilmiştir.. | ||
17-04-2009, 23:22 | #18 | ||
çarşı ulann Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 4.335
Tecrübe Puanı: 56 | | ||
17-04-2009, 23:25 | #19 | ||
çarşı ulann Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 4.335
Tecrübe Puanı: 56 | | ||
18-04-2009, 08:54 | #20 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 53
Mesajlar: 16.883
Tecrübe Puanı: 69 | Bir başkadır benim memleketim şarkısı aklıma geldi.Her yeri güzel ya...Jasmin'e katılıyorum.Özlem memleket şiirimi hmen ekliyorum. SAKARYA TÜRKÜSÜ İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat? Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!.. Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal. Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan. Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; Sakarya, kandillere katran döktü geceler. Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya, Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz! Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!.. Necip Fazıl KISAKÜREK
__________________ Konu alpler tarafından (18-04-2009 Saat 08:55 ) değiştirilmiştir.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |