Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Kültür , Sanat Turizm, Gezi ve Seyahat Rehberi > Oteller - Tatil Köyleri - Plajlar - Kaplıcalar - Yayla > Yurt Dışı

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06-07-2007, 20:17   #1
 
havali_cocuk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Post Kurallar ülkesi İsviçre

İsviçre’ye gitmeyi düşünenlerin okumasında fayda gördüğüm ve sadece orada belli bir süre yaşamış birinden alabileceğiniz, rehber niteliğinde bir yazı... İsviçre’ye gitmeden önce İsviçrelilerin hayat anlayışları konusunda biraz bilgi edinmekte yarar var. Bir ülkeyi ziyaret etmeden önce o ülke ile ilgili araştırma yapmak aslında her aklı başında gezginin düşündüğü bir şey. Fakat ne yazık ki genelde, bu tür araştırmalar sonucu, o ülkenin en iyi otelleri, görülecek yerleri, yemekleri gibi aslında önemli olmasına önemli... fakat allandırılıp pullandırılmış, bir reklam kampanyasını andıran bulgular çıkıyor karşımıza.

Aslında çoğumuz, gittiğimiz yere, sadece iyi yemek içmek ve eğlenmek için gitmiyoruz, diye varsayıyorum.Biz belli bir zaman süreci içinde o ülkede yaşamaya ve bir nevi kimlik değiştirip o ülkenin insanı olmaya gidiyoruz.Bu yüzdendir ki, çoğu gezi kitapları veya ülke tanıtan kataloglar, broşürler bana kifayetsiz geliyor. Ben aslında o iklimin, o kültürün insanını neyin farklı kıldığını görmeye gidiyorum ....Başka coğrafyalarda yaşamanın farklılığını veya benzerliğini öğrenmeye gidiyorum. Aslında benim yolculuklarım, neyi kaçırdığımı veya hangi yönlerle şanslı olduğumu görmekle ilgili.

Eğer seyahatlerle ilgili benim gibi düşünenler varsa, İsviçre’yi bir de benim gözümden tanısınlar...
Zengin ekonomisi, doğal güzelliğine rağmen İsviçreliler, intihar, alkol tüketimi ve uyuşturucu bağımlılığı açısından İskandinav ülkeleri ile başa baş gidiyor. Peki neden ? Ülkedeki tüm olumlu yaşam koşullarına rağmen insanları mutsuz eden ne ?

Yine insanlar...Eğer İsviçreliyi özetlemek gerekirse: dürüst, dar görüşlü, karamsar, sıkıcı, titiz, suskun, sağlıklı, sportif, tertipli, tutumlu, ağırbaşlı, bencil, çalışkan, eğitimli, içine kapanık, ukala, mükemmel, dindar, otoriter, resmi, kuru, kurallara sadık, yabancı düşmanı, milliyetçi, çok iyi kayakçı....diye devam eden bir liste yapmak mümkün.

Özünde, İsviçreliler dağ kültürüyle yoğruldukları için “yeni” ve “yabancı” onlar için ürkütücü sözcükler. Sahip oldukları değerlere bu kadar sıkı sıkıya sarılan bir başka toplum daha bulmak çok zor. Zaten bu yüzdendir ki, Avrupa Birliğine girmeyi reddedip Avrupa’nın ortasında bağımsız küçük bir adacık olarak kalmayı tercih etmişlerdir.

İsviçre’ye parlak, modern, gösterişli, sıra dışı, eğlenceli gibi kelimelere anlam bulmak için gidiyorsanız yanlış adrestesiniz, yol kısayken geri dönün. Bazı kaynaklara göre hava kararınca İsviçreliler yaşamayıp sadece nefes almaya başlıyorlar (gündüz de tek eğlenceleri kayak yapmak). Belki biraz acımasız bir yargı, sonuçta tüm İsviçrelileri aynı kefeye koymamak gerek, aralarında az da olsa yaşamdan zevk alan esprilileri de çıkıyor fakat bu son vasıflara sahip olanlar nedense yaşamlarının belli bir kısmını ülkesi dışında geçirmiş olanlar.

Diyelim ki İsviçre’ye gitmeye karar verdiniz. Bulabildiğiniz her Post-it’in üstüne
“ Altın kural: Kurallara Uy ” yazıp görebildiğiniz her yere yapıştırın .Günlük hayatın her aşamasında, konulan kurallara uyarsanız en azından normal bir gün geçirebilirsiniz.

Uyulması gereken önemli kurallar :

Süpermarket adabı: Süpermarkete gitmeden önce küçük çocuğunuzun en sakin anını kollayın veya en güzeli, o pusetinde uyurken siz de alışveriş yapın, çünkü gürültücü çocuklar hiç de hoş karşılanmıyor.

Eğer çocuğunuz illaki, şeker paketini açıp yemek istiyorsa, bir çok göz sizi incelemeye alacak ve bunlar ancak kasada açık şeker paketini de öderseniz rahatlayacak.

Eğer konuşulan dili çok iyi bilmiyorsanız, yakasında Frau Yildiz yazan kasiyer, size Türkçe yardım etmeyecek, aksine Türk olduğunuzu anlayınca sizin veya çocuğunuzun eline, çantasına daha bir dikkatli bakacak (bu konudaki teorim İsviçre’de Türk delikanlılar tarafından terk edilen çok sayıda İsviçreli kadın var ve öçlerini ancak böyle alıyorlar!!!).

Ev gezmesi ve komşuluğun oldukça zayıf olduğu İsviçre’de, bu sosyal açığı süpermarketler kapatmaya çalışır. İsviçreliler her gün alışverişe çıkar ve adet hesabı alışveriş yapar ; 1 maydanoz, 2 domates gibi...Bunun ana nedenlerinden biri her gün evden çıkmak, kasiyer veya komşusuyla iki laf etmektir. Hatta eğer Migros’a süslenip püslenip gitmeye başladıysanız İsviçre’li olmaya başladınız diye de bir inanış vardır.

İsviçre’de eve birini davet etmek adetten değil, herkes kapı aralığında, market köşesinde, parkta sohbet eder. Bu sohbetlerin süresi, yaşla bağlantılı olarak artar, eğer yaşlı bir komşunuz varsa bir merhabayla yetineceğini zannetmeyin sizin onu anlamadığınızı bilse de konuşur, konuşur ve konuşur... zaten önemli olan iletişim değil onun o günkü konuşma kapasitesini kullanmasıdır.

Otopark adabı ( Kadınlar, sakatlar ve yaşlılar ayrıcalıklı !!!): İsviçre’de otoparklar birkaç bölüme ayrılır, en çarpıcı olanı da sakat park yerlerinin yanında yaşlı ve kadın park yerlerinin bulunmasıdır. Bu yerler tahmin edileceği gibi daha geniş park alanlarıdır .Kadınların ve yaşlıların iyi araba kullanmadığı İsviçre’de onaylanmıştır.İşin garibi, bu hiçbir İsviçre’li kadını da rahatsız etmez, hatta kendilerine daha geniş park yeri ayrılmasının bir ayrıcalık olduğunu düşünürler.

Özellikle kapalı otoparklarda, arabanız çalışır durumda bekleme yapmak kesinlikle yasaktır. Yerine gireceğiniz arabayı beklerken kontağı kapatmanız gerekir, eğer kapatmazsanız birden bire hışımla bir İsviçre’li gelir arabanızın içine dalar ve kontağınızı sizin yerinize kapatır, tabii yarım saatlik hava kirliliği, patlama riski, sorumsuzluk konusunda azar işitmekte cabası.

Eğer otopark ödeme kartını bir şekilde kaybettiyseniz işiniz çok zor !!! İsviçre, insan gücünün en pahalı olduğu yerlerden biri olduğu için otoparklarda çalışan insan yoktur. Her şey otomatik olduğundan, arabanızı dışarı çıkartmak için çok uğraşmak ve yetkili birini bulmak zorundasınız. Tavsiyem otopark kartınızı sağlam bir yerde muhafaza etmeniz.

Trafik

İsviçre’de araba kullanmak hem çok kolay, hem de çok zor. Her şey yine araba kullanma kurallarını bilmenize bağlı, zaten eğer AT’ye ait bir ülkeden gelmiyorsanız (büyük ihtimalle gelmiyorsunuz) İsviçre’de Türk ehliyetiyle en fazla bir sene dolaşabiliyorsunuz, 1 senenin sonunda sizi ehliyet sınavına sokuyorlar hem de sıfırdan (İstediğiniz kadar yahu ben 10 sene koca İstanbul’da kullanmışım şu avuç içi kadar şehirde mi kullanamayacağım deyin işe yaramaz.

İsviçre’de araba kullanmanın en kolay yöntemi yayalar ve bisikletlileri kral, kendini köle gibi görmek.Yayalar son anda önünüze atlar veya bisikletliler hiç bakmadan önünüze dalıverir.Tüm yayaların ve bisikletlilerin hayat sorumluluğu sizin omuzlarınızdadır. Kendileri çok meşgul oldukları için, gözlerini arabalara ve yollara değil, sadece doğal güzelliklere dikerler, nasıl olsa arabayı kullanan enayiler yola bakıyordur.

Tabi öte yandan İsviçre’de yayanın hiçbir zaman sırtı yere gelmez, hele bir de çocuğunuz varsa... 3 yaşındaki kızınız sizin elinizi bırakıp yolun kenarından çiçek toplamaya giderse hiç kaygılanmanıza gerek yok, tüm arabalar zaten durmuştur !!! Yolun kenarında durmuş, ne tarafa gideyim diye düşünürken, trafik durmuş sabırla sizi bekliyordur. Siz de ayıp olmasın diye karşıya geçersiniz. İsviçre’de 3 yaşındaki çocuklar anaokullarına tek başına yürüyerek giderler (her mahallede okul var), yoldan geçen arabalar da dakikalarca o çocukların güle oynaya karşıdan karşıya geçmesini beklerler.

Burada araba kullanmanın bir başka adabı da, yolları önceden sular seller gibi bilmenin gerekliliği, çünkü sapacağınız yöndeki şeride önceden girmeniz gerek, son anda şerit değiştirmek Istanbul’a özgü. Bir başka ölümcül hataysa, inin cinin top oynadığı sokaklarda, ters yön gitmek.Bu konuda sizi gören her yaya, her araba ve hatta neredeyse her uçan kuş uyarır (daha önce bu konuda uyarıldığınızı bilseler de uyarmak bu memleketin milli sporu haline gelmiştir).

Çocuk yetiştirme adabı


İsviçre’de kadınların en kutsal görevi çocuk yetiştirmek, çocuğu olup da tam gün çalışan annelere pek iyi gözle bakılmıyor.Çalışmaya devam edeceğini söyleyen hamile kadını psikoloğa yollayan bir ülke burası! Bu ülkede çocuğu ya anne ya da kreş öğretmeni yetiştirir, anneanne, babaanne, dadılara bu konuda ihtimas yoktur.

Kuaförlerin, postane, banka, restoran, araba tamirhanelerinin, spor klüplerinin, yani bir annenin gidebileceği her yerin çocuk oyun alanları vardır. Çocuk her yerde annesi ile birlikte hayatı paylaşır.

Paylaşmak deyince, evde ki işler sofra ve oda toplamak da buna dahildir..Bir İsviçre’li arkadaşımın dediği gibi “ilerde bana nasıl davranmasını istiyorsam şimdiden eğitiyorum, sofraya paşa gibi kurulmuş benim ona hizmet etmemi bekleyeceğine, şimdiden 1 yaşındaki kızıma sofrayı toplatıyorum” demişti.

Genelde çocuklar otelde, restoranda veya gittikleri herhangi kamuya açık alanda pek gürültücü olmasalar da, diyelim ki gürültü yaptılar, oradaki yöneticinin gelip sizi hiçe sayarak çocuğunuzu azarlaması çok olası, çocuk ta olsa toplumsal kurallar çiğnenmemeli, yemekte uyuyakalmış İsviçreliler uyandırılmamalı !!!

Özellikle ilkokullar çocuğa daha şahsi ve nitelikli eğitim vermek amacıyla çok küçük sınıflarla eğitim veriyor, örneğin belli derslerde her sınıfta 5,6 kişiye yer veriliyor.Bunu sağlayabilmek için de günlük okul saatlerini bölüyorlar dersler arasında çocuk eve gidip geliyor ve öğlen yemeğini evde yiyor. Birden fazla çocuğu olan annenin işi çok zor, gün boyunca eve girip çıkan çocuklar ve boş vakti olmayan anneler.Hatta ortada dolaşan bir fıkraya göre bir gün bir adam yaya kaldırımında yürüyen bir kadına çarpar ve mahkemeye çıkarlar yargıç der ki: Ey kadın bu saatte mutfağında değil de sokaklarda dolaştığın için suçlu sen bulundun”.

Kara mizah gibi ama sanırım İsviçre’de kadınların ilk oy kullanma tarihini hatırlatmakta yarar var :1974 Türkiye’den çok sonra.

İsviçreliler ve spor

İsviçre deyince ilk akla kayak geliyor. Gerçekten de İsviçreliler ana rahminden kayakla çıkıyorlar. 3 yaşında kayağa başlayan çocuklar, 4 yaşında sizin yanınızdan jet gibi geçip bir de üstelik, eğer iyi kayakçı değilseniz, sizi korkutup üstünüze kar topu atarlar. Hiç istifinizi bozmayıp, “ben sıcak ülkeden geliyorum, sizin gibi karlar içinde doğmadım” diyebilirsiniz ama sakın gaza gelip “sıkıysa gelin de denizde yarışalım”demeyin, çünkü büyük ihtimalle hepsi mahalle havuzlarında yüzme dersi almış, ve siz daha kolluklarla denize girme alıştırmaları yaptığınız yaşta onlar çoktan dalgıç kursuna başlamıştır.

Evet... İsviçreliler spor konusunu kafalarına takmış ve dolayısıyla da bu konuda çok başarılılardır. Dağlar, kışın kayakçı, yazın trekkingcilerle dolup taşar. Hafta sonları tüm aileler çoluk çocuk, dağa çıkıp bayır aşağı bisiklet (mountain bike), scooter yapar, veya en azından yürür.

İsviçreliler açık hava sporlarına çok meraklıdır ama spor salonları da dolup taşar. İsviçre’de ki spor salonlarını gördükten sonra başka ülkedekileri beğenmeniz çok zordur. İsviçreliler spora olduğu kadar temizliğe de çok önem verirler. İsviçrede kullandığınız her jimnastik aletini işiniz bittikten sonra alkolle siliptemizlersiniz. Böylece 1 saatlik jimnastiğin 15 dakikası da temizlikle geçmiş olur.

İsviçre’de iş adabı

İsviçrelilerin iş konusundaki en güzel kuralı iş ve özel hayatı tamamen ayırmaktır.İş, İsviçreliler için sadece daha iyi yaşamak için bir araçtır. Hiç birinin özel bir hırsı yoktur.İşimi yaparım, paramı alırım anlayışıyla çalışırlar. İşte fazla zaman harcamak, fazla çalışıp fazla yorulmak İsviçrelinin anlamadığı şeylerdir. Buna rağmen İsviçrelilere iş konusunda sonsuz güvenebilirsiniz, eğer yapacağım dediyse muhakkak yapar. İsviçreli hiçbir zaman tutamayacağı sözü vermez. Üçkağıtçılık, yalan, dolandırıcılık İsviçrelinin anlamını bilmediği sözcüklerdir.

Bir İsviçreliyi en fazla randevunuza geç gelerek kızdırabilirsiniz. Dakikliğe çok önem veren İsviçreliler bu yüzden saat yapımında da bu kadar başarılıdırlar.

Eğer hala, İsviçre’nin kayak merkezleri, alışveriş olanaklarını merak ediyorsanız.... yanıldınız bu yazıda bu bilgiler yok, en yakın turizm acentasından bu bilgileri alabilirsiniz.
__________________

Etikete Gerek Yok EskiLer Bizi Tanır .!
havali_cocuk Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2007, 20:24   #2
junior-1903
 
R€D-D€V!L-1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

son olaylardan sonra isvicrelileri pek sevemiyorum
__________________
gücüne güc katmaya geldik formanda ter olmaya geldik BEŞİKTAŞ seninle ölmeye geldik....
R€D-D€V!L-1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2007, 21:33   #3
ρєѕιмιѕтѕтуℓє
 
PeSiMisT_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

saol..
__________________
Beden Yoksa Ne Çare
Ruhumu Gömdüm MABEDE..!
PeSiMisT_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 16:24 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580