|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
19-01-2007, 23:05 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 |
Eskihisar Kalesi, deniz kıyısına yakın olan ve beldenin kuzey-doğusunda bulunan dik yamaçlı bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kalenin limanı korumak ve Marmara Körfezi’ nde yer alan gemi trafiğini denetlemek amacı ile Bizans döneminde yada Bitinya Krallığı zamanında yapıldığı zannedilmektedir. Kalenin duvar ve surları tuğla süzlemeledir ve kaleye tek giriş sadece kuzey tarafında yer alan ana giriş kapısıdır. Bazılarına göre, Eskihisar (Nikeiata)’ da yer alan kale İ.Ö. 2. yy’ da yaptırılmıştır. Bu zaman dilimi de tanınmış Kartaca Kralı Anibal’ ın zamanına denk düşmektedir. Başka bir sava göre kale Bizans İmparatorluğu zamanında inşa edilmiştir. Ancak kalenin Bizans İmparatorluğu’ nun son zamanlarında onarıldığı kesin gibidir. Gebze ve vicarı Romalıların hakimiyetine girmeden önce Bitinya Krallığı’ nın yönetimindedir ve Roma yönetimine katıldıktan sonra da uzun bir süre Bitinya toprakları olarak anılmıştır. Kale ve yakınında yer alan köyün adının ilkin Lbyssa olduğu sonraları ise Dakieysa olarak geçtiği söylenir. Ancak Lbyssa adının Gebze için kullanıldığı ve Gebze’ ye bağlı olan ve deniz kıyısında yer alan bugünkü adları ile Darıca ve Eskihisar olan köyler ile karıştırıldığını sanıyorum. Gebze’ nin antik zamanlarda itibaren şu isimler ile anıldığı çeşitli tarihi belgelerde ve haritalarda görülebilir; Lbyssa, Libyssa, Dacybyza, Dacibyza, Daciviza, Dakieysa, Guebze, Geioze, Gebize, Gekboze, Gekbuze, Gekbüze, Gelbize, Geliboş, Gökboze, Guebize, ve Gebze. İsimlerin gerçek evrimi konusunda bir kesinliğe sahip ediğilim. Buradan Eskihisar köyü için kullanılan ad tarihi belgelerde Nikeiata olarak geçmektedir. Kaleye çıkış yolu, tepenin kuzey taraflarına yapılan villa ve sitelerin çeşitli altyapı çalışmalartı ile oldukça bozulmuş. Yol kötü durumda ama, kale önü Gebze Belediye’ sinin çabası ve bir özel kuruluşun katkıları ile düzenlenmiş, ama yinede bulacağınız ortam sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Gösterilen ilgi bir yerde sabit kaldığından bozulma ve ilgisizlik ortamı değiştirmiş. Birde insanların çevrelerine olan duyarsızlığı ve kirletme alışkanlığı çevreyi bakımsız hale sokmuş. D-100 Karayolu’ ndan Gezbe-Eskihisar Sapağı’ ndan güneye dönülmesi ile yol altında kalan ilk trafik ışıklarına ulaşılır. Bu ışıklardan sonra güneye doğru düz devam edilince demiryolu üzerinde yer alan köprüden hemen sonra sola dönülmelidir. Dikkat edilirse var olan yol gösterme tabelalarından yön rahatlıkla takip edilebilir. Bu aşamadan sonra yol bizi belli bir eğimle kıvrıla kıvrıla vadiye doğru indirmeye başlayacaktır. Gebze, bölgede deniz seviyesinden en yüksek kesimde yer alan bir ilçedir. Gebze tepesinden sonra burada yer alan dağ etekleri denize oldukça dik ve sıralar halinde inmektedir. Eshkihisar beldesi bu dağların deniz kenarında oluşturduğu oldukça dar bir kesimde kurulmuştur. Eskihisar Kalesi ise yerleşim yerinin doğu-kuzey tarafında yer alan tepenin üzerinde bulunmaktadır. Yol oldukça düzgündür. Doğrudan feribot limanına giden yol da tercih edilebilir, ama bu yol, işi acele olanların yada körfezin karşı tarafına geçmek isteyenlerin tercih etmesi gereken yoldur. Sözünü ettiğim yol ise güzelliklerin sarmaladığı, üzerinde eski zeytin yağ imalathanesinin bulunduğu, bir kıvrım ile Eskihisar Kalesi’ ne çıkan yoldur. Yolun başında, vadiye inildiğinde, biraz mola verilip Osmanlı zamanında Almanlar tarafında inşa edilmiş Haydarpaşa-İzmit Demiryolu Hattı’ nın taştan viyadüğün heyula ayakları gezilebilir. Ayaklar gerçekten iki tepe arasında kalan vadiyi geçmek için ta 1870-1873 yılları arasında, zamanının koşullarına göre yapılmış gerçek bir sanat eseridir. Eskihisar-İzmit Demiryolu Hattı, Osmanlı Anadolu Demiryolu Hattı, Bağdat ve Hijaz Demiryolau hattı projelerinden bir bölümünü teşkil etmektedir. Anadolu toprakları üzerinde Avrupa’ dan ta Bağdat’ a değin uzanacak büyük bir rüyanın gerçekleştirilmek istenen ikinci büyük evresini teşkil eder. Edirne-Sirkeci arası proje bitirildikten sonra, hattın Asya kesimine geçirilmesi büyük bir zorluk aşılarak gerçekleştirilir, oda İstanbul Boğaz’ ından geçiş. Buna bulunan çözüm, üzerlerinde ray döşeli vapurlardır. Sirkeciden vapura binen kısım kısım çekici ve vagonlar haydarpaşa’ ya geçirilir ve oradan hatlara bağlantı yapılır ve Haydarpaşa hatlarına geçişleri sağlanır. Şu anki Haydarpaşa İstasyonu’ nun bulunduğu yere bir istasyon binası yapılr ama daha küçük ve şu anki ile karşılaştırıldığında pek gösterişsiz bir bina. Lokomotif ve vagonların geçişlerinin vapurlarla yapılması ilk zamanlarda mı tasarlanmış bu konuda pek ayrıntıya rastlamadım. Ama hattın Haydarpaşa’ dan Pendik’ e kadar getirilmesi oldukça zaman almış. Pendik-Gebze arası ise ikinci evre olarak gerçekleştirilmiş. Gebze-İzmit arası ise en fazla zaman alan kısmı olmuş. Gebze’ den itibaren, ilk vadiyi geçmek oldukça engel oluşturmuş. Bu vadideki toprak yapısının toprak-kaymasına elverişli olması ve hattın eğim verilmeden geçirilmesi zorunluluğu, vadinin viyadükle geçilmesi olayını ortaya çıkartmış. Bu geçiş için zeminin sağlamlaştırılması ve yağmur ve benzeri doğal durumlada toprağın demiryoluna zarar gelmemesi için vadi örülen büyük taş ayaklar üzerinde oluşturulan viyadük köprü ile geçilmiş. Vadiyi geçen köprü için bir uçtan diğerine tam beş taş ayak örülmüş. Doğu yakada kalan yamaça oturtulan bent ta zemine kadar tıpkı ayaklar gibi örülmüş ve köprünün toprak içinde kalan en kısa ayağını oluşturmuş.
__________________ Besiktas JK . | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |