|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
26-12-2008, 10:53 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 51
Mesajlar: 567
Tecrübe Puanı: 19 |
2003-2004 sezonunda Beşiktaş aleyhine yapılan hakem hatalarını tek tek ele almaya başlayan Fotomaç Gazetesi yazarı Turgay Demir, bugünkü yazısında siyah beyazlı camianın önde gelenlerine seslendi!.. İşte Turgay Demir'in Fotomaç Gazetesi'nde yayınlanan yazısı!.. BEŞİKTAŞLI UYUMA! Beşiktaş bugün onlarca sorunla boğuşuyor. Mali tablosundan Fulya'sına, tribündeki karmaşadan takım içindeki bazı problemlere, yönetim hatalarına kadar her sorununu iyi biliyorum ama bir şey daha biliyorum ki şimdi bunları konuşma zamanı değil... Gün içsel kavgaları bir yana bırakma, tek yumruk olma ve camianın büyüklüğünü kanıtlama günüdür. Çünkü asıl tehlike bu büyüklüğü tartışmaya açma gayretleridir. Hepsi avucunu yalar ama bir şartla."Ben Beşiktaşlıyım" diyen herkes verilen mücadelenin Beşiktaş'ın sessiz, etkisiz, küçük camia olduğunu iddia edenlere karşı olduğunu farketmelidir. İşte bu nedenle her Beşiktaşlının atacağı adım çok önemlidir. Bu bakışla Sayın Hikmet Çetin'in, "Yönetim Beşiktaş'a zarar veriyor" mealindeki açıklamalarını zamansız bulduğumu belirtmeliyim. 40 yılda bir konuşan Hikmet ağabey keşke bu hakkını Beşiktaş'a yapılan haksızlıklara dikkat çekmek için kullanmış olsaydı. Kenetlenmek şart Bakın sevgili Beşiktaşlılar. Hepiniz kendi açınızdan bir sorunu çok daha önemli kabul edebilirsiniz. Kiminize göre başkan büyük sorundur, kiminize göre alınmayan bir futbolcu, kiminize göre teknik adam, maddi yetersizlik ya da Fulya en önemli konu olabilir. Ancak şunu anlamalısınız ki bu sorunların hepsini camia kendi içinde çözer. Asıl kavga başka. Camia o kavgada kenetlenmez, paramparça olursa, dahili ve harici düşmanların ekmeğine yağ sürülmüş olunur. Şimdi size çok önemli örnekler vereceğim. Malum 2003-04 sezonunu inceliyorum. Geçen hafta, o sezon Selçuk Kaya'nın yardımcı hakemlik yaptığı 10 Beşiktaş maçından üçünü izledim. Deplasmandaki Diyarbakır ve İnönü'deki Fenerbahçe maçlarını. İnanın bana tek kelimeyle kıtır kıtır doğramışlar Beşiktaş'ı. Kimsenin de gıkı çıkmamış. Diyarbakır'da Kuddusi Müftüoğlu ve kıdemli yardımcısı Serkan Gencerler, Sergen'in hiçbir şekilde tartışılmayacak golünü ofsayt bahanesiyle iptal ediyorlar. Selçuk Kaya da ikinci yarıda görüş alanı içinde Serdar Topraktepe'ye yapılan net penaltı konusunda hakemi uyarmıyor. Yani görmezden geliyor. Bu hatalarla üç puan gidiyor. Fenerbahçe maçı daha garip hatalarla dolu. Atılan ilk golde Luciano, Cordoba'yı ezip geçiyor, Selçuk Kaya ve orta hakem Selçuk Dereli devam diyorlar. Topun çizgi dışından çevrilip çevrilmediği tartışılır. Orada da kararları Fener lehine oluyor. İlk gol böyle geliyor. Selçuk Kaya'nın en iyi görebileceği yerde, ceza alanı köşesinde önce Tümer'e, sonra Sergen'e art arda iki net penaltı yapılıyor, kılını bile kıpırdatmıyor. Tıpkı adaşı Dereli gibi. Malatya maçında ise Ahmed Hassan'ın attığı ve yine hiçbir şekilde tartışılmayacak gol, kıdemli yardımcı Ekrem Kan (O maçta Selçuk Kaya'nın hatası yok). Kaya'nın hataları Üç maç izledim durum bu. O sezon Beşiktaş'ın 10, Fenerbahçe'nin 6 maçında görev yapan Selçuk Kaya'nın iki maçta çok ciddi hataları olduğu kesin. Geride 12 maç daha var. O sezon neler olmuş siz düşünün. Buna rağmen camianın sesi çıkmamış. İşte bütün mesele bu sevgili Beşiktaşlılar. Birilerine şu mesajı çok, açık ve net şekilde vermek zorundasınız. Herkes bilmeli ki Beşiktaş'ın canını yakanın canı yanar! Yıllardır federasyonu da, MHK'si de en çok gürültüden korkarlar. Ama bu gürültüyü sadece yönetim çıkarmamalı. Camianın tüm önemli aktörleri böyle zamanlarda desteğini ortaya koymalı. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Süleyman Demirel, Sayın Hilmi Özkök, Turgay Ciner, Zafer Yıldırım, Serdar Bilgili, İhsan Kalkavan, Ahmet Hamoğlu, Hasan Arat, Nevzat Demir, Mehmet Kazancı (aklıma ilk gelenleri yazıyorum unuttuklarım lütfen beni affetsin) ve elbette efsane başkan Süleyman Seba devreye girmeli. "Beşiktaş'ın büyüklüğü tartışılamaz" mesajı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde verilmelidir. "Milyonlarca Beşiktaşlının canını yakan koltuğunda oturamaz" denilmelidir. Biliyorum konu uzadı ama önemli olduğu için devam ediyorum. Dün NTV Spor'da Fuat Akdağ ve Mehmet Demirkol'la sohbet ettik. Ben telefonu kapattıktan sonra Demirkol şöyle dedi: Bu ülkede şampiyonu tayin etme yetkim olsa her sene Beşiktaş'ı şampiyon yaparım. Çünkü Galatasaray'la Fenerbahçe'den birini yapsam diğeri isyan eder. Beşiktaş şampiyon olursa kimsenin sesi çıkmaz!" Aslında Mehmet'in olaya genel bakışı doğru ama vardığı sonuç kesinlikle yanlış. Bazı dönemlerde şampiyon tayin edenler de tıpkı sevgili Mehmet Demirkol gibi en çok kimin gürültü çıkaracağını hesap ediyorlar, işin bu tarafı doğru. Farklı olan sonuç. Mehmet Demirkol, Beşiktaş'ı şampiyon yapıp diğerlerini susturmayı çözüm olarak görüyor, egemen güçler ise sessiz camia olan Beşiktaş'ı yakıp diğerlerini sırayla susturmayı tercih ediyorlar. Dönemsel olarak bu ligde yaşadığımız tam olarak budur. Beşiktaş'a 12 yılda bir şampiyonluk sırası gelmesi biraz da ondandır. Siz salaklık boyutunda saf olabilir olaya sadece saha içinden bakabilirsiniz ama aklı hür, gözü açık, olan hiç kimse bunu kabul etmez. Fark nasıl kapandı İşte size basit bir örnek. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, bu sezon başında Beşiktaş'ın 7-8 puan gerisinde kalan iki büyük, elle atılan goller, verilen ya da verilmeyen penaltılar ve rakiplere gösterilen haksız kırmızı kartlarla arayı kapatıp yarışa ortak oldular. İlk haftalarda yürüyemeyen iki takım, hakem hatalarıyla koşmaya başladı. Biliyorum bu bir tesadüftür. Beşiktaş'ın iki derbide de hakem hatalarına kurban gitmesi falan da tesadüfün kare köküdür. Dolayısıyla ben Beşiktaş'a yapılan kıyımı rakiplerinin anlamasını beklemiyorum ama Beşiktaşlılar işin farkında olmalı.. Anlatmaktan da gocunmamalı. İşte bu sebeple, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan 7 yaşındaki çocuğa kadar her Beşiktaşlı, camianın gücünü ortaya koymasına destek olmalıdır. Beşiktaş Beşiktaş'sa, herkese haddini bildirmeli ve ligin benzer kıyımların ikinci yarıda yapılmasının önüne geçmelidir. Ödleği öldürme korkut derler. Belli dönemlerde ortaya çıkan bu derin futbolcular da ödlektir. 50 yıldır Galatasaray ve Fenerbahçe'nin çıkaracağı gürültüden korktukları için istisnalar hariç her fırsatta Beşiktaş'ı yaktılar. O nedenle artık Beşiktaş camiası herkesin bir daha düşünmesini sağlamalıdır. Camianın büyüklüğünü içindekiler biliyor, dışarıdakiler de öğrenmeli... Bugün, hemen, şimdi... Yarın çok geç olabilir. Günün sözü Düşünür; yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir. (Paul Valery)
__________________ | ||
|
26-12-2008, 11:43 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jul 2008 Yaş: 51
Mesajlar: 101
Tecrübe Puanı: 16 | turgay demirden yine çok güzel bir yazı kalemine sağlık turgay demir in iş şu boyuutta artık susma sustukca sıraa sana geldi daha ne bekliyorsun ses çıkarmak için arada ağıza bal açlmak gibi 1-2 şampyonlukla susturulduk ama dier 2 takımın egosu o kadar çok kabardı ki artık baaşkalarının bbaşarısına tahamül edemiyorlar al gülüm ver gülüm şekline döndürdüler olaayı yazık ya türk futboluna özellikle BEŞİKTAŞIMA yazık
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
26-12-2008, 14:25 | #3 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Dec 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 270
Tecrübe Puanı: 17 | turgay demir in şu son 10 gündür yazılarını ciltleyip sözde Beşiktaşlıyım diye geçinen spor yazarlarına vermek gerek. Uyuma Beşiktaşlı Allahını seversen
__________________ SİYAH-BEYAZ renginle uç uçabildiğince yüksel taa arşa kadar şanlı KARTALIM | ||
26-12-2008, 17:22 | #5 | ||
1903-1984-2008 Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 10.250
Tecrübe Puanı: 32 | Uyumuyoruz zaten....! | ||
26-12-2008, 17:30 | #6 | ||
B3ŞİKT@ŞK Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 35
Mesajlar: 3.357
Tecrübe Puanı: 30 | soylenecek kelıme ve yorum yok hersey ortada .bu ısı butun besıktas camıası kennetlenmeden cozulmyesegı apacık .kenetlenelım kı herkes besıktasın ne kadar buyuk oldugunu gorsunnn turgay demıre de cook tsk ederım en azından dıger besıktas yazarları gıbı korkak degılll
__________________ T3QİN | ||
26-12-2008, 20:16 | #7 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | Beşiktaşlı Uyuma . . . | ||
27-12-2008, 01:48 | #8 | ||
gurbetci kartal Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 44
Mesajlar: 4.604
Tecrübe Puanı: 23 | ya bu adama hayran olmaya basladim bu hepmi boyleydi yoksa benmi yeni farkina variyorum
__________________ Allah(c.c) bir kulunu severse o kulun nesi yok? Allah (cc) bir kulunu sevmesse o kulun nesi var ? hz.Ali (r.a) | ||
27-12-2008, 09:51 | #9 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2008 Yaş: 54
Mesajlar: 173
Tecrübe Puanı: 16 | malesef besiktasimiza herkes vuruyor biraz besiktas sahlansa ya toroglu cikiyor ligin tadi kacti aman birileri ciksin besiktasi durdursun ogünleri besiktas unutmadi ama malesef o asagilik medya hep olayarin istedigini yapti ben son bes senedir gazetelerde fener yada galatasarayla ilgili yaziyoryarsa almiyorum abi..vede almayacagim eger görüntülü spor haberlerinde besiktas horlaniyorsa seyretmiyorum sizde yapin retingleri düssün spor programlarini izlemeyin saten besiktas yüzde yüz gol atsa adam bir kilif uydurup o gölün iptali dogru cünkü karektersiz insanlar ekranlari birer asalak gibi yuttular... | ||
27-12-2008, 11:12 | #10 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
UYAN BEŞİKTAŞLI! HEPSİNİ OKU VE OYUNU BOZ!
Aleyhimize Hatalar; * 19 Kasım 2006 tarihindeki 0-0 biten Fenerbahçe - Beşiktaş maçındaki Lugano'nun İbrahim Üzelmez'e tabiri caizse attığı uçan tekme. Aynı maçta tümerin köşe bayrağı dibinde Burak Yılmaz’a çift taban sert müdahalesi... Hakemler: Vedat Yüksel, Bahattin Duran, Alper Ulusoy, Yılnur Önen (4.) 17 Eylül 2006’da Ali Sami Yen Stadı’nda İnamoto’nun Burak’a korner pozisyonunda karate yapması ve aynı karşılaşmada Baki’nin Hakan’a yaptığı müdahaleyi gören Cüneyt Çakır’ın bu hareketi görememesi... sonuç:1-0 gs.. Hakemler: Cüneyt Çakır, Bülent Gökçü, Kemal Yılmaz, Hüseyin Göçek (4.) 10 Ağustoıs 2007 tarihinde İstanbul Olimpiyat Stadı’nda oynanan Kasımpasa – Beşiktaş maçında Ricardinho’ya yapılan net penaltının verilmemesi.. Hakemler: Hüseyin Göçek, Alpaslan Dedeş, Murat Şahin, Çetin Sarıgül (4.) 15 Eylül 2007 tarihindeki 0-0 biten Ankaraspor - Beşiktaş maçında Tello’nun attığı nizami golün Nobre’nin elle oynadığı gerekçesiyle sayılmaması.. Bu maçtan sonra Ertuğrul Sağlam hakemlere şu soruyu sormuştur’’ varolan bişeyi yanlış görebilirsiniz de olmayan bir şeyi nasıl varmış gibi gördünüz?’’ Hakemler: Vedat Yüksel, Adil Sinem, Serkan Akarca, Hakan Sivriservi (4.) * 22 Eylül 2007 tarihindeki 3-2 biten Beşiktaş - Denizlispor maçındaki 90.dk sert oynayan Denizlispor'lu oyunculara kırmızı kartını çıkarmaması, ama 90.dakikada Edouard Cisse'ye sarı kart gösterip sonrada Cisse'nin alkışlamasından sonra kırmızı kartın çıkması. Aynı zamanda o haftadan sonra oynanacak maç olan Galatasaray maçında Cisse'nin cezalı duruma düşmesi. Bu olydan 1 dk sonra Nobre’ye atılan uçan tekmeye sadece sarı kart çıkarılması ve tribünlerin yoğun tepkisi.. Hakemler: Yunus Yıldırım, Baki Tuncay Akkın, Arkın Akgöl, Abdullah Yılmaz * 29 Eylül 2007 tarihinde oynanan 2-1 biten Galatasaray - Beşiktaş maçında Galatasaray'ın golden önce kazandığı kornerin, kornerle alakası olmaması ve penaltıyla gelen Galatasaray'ın 2. golü öncesi Arda Turan'ın tabiri caizse denize atlar gibi penaltıya yatması. Hakemler: Selçuk Dereli, Bahattin Duran, Alper Ulusoy, İsmet Arzuman (4.) 20 Ekim 2007 tarihinde Trabzon Avni Aker Stadında oynanan karsılasmada kalecimiz Rüştü’nün göğsüyle müdahale ettiği topa hakemin elle oynadı yorumu yapması ve gösterdiği kırmızı kart.. Hakemler: Bülent Yıldırım, Baki Tuncay Akkın, Nihat Mızrak, Zafer Önder İpek (4.) * 03 Kasım 2007 tarihindeki 2-1 biten Fenerbahçe - Beşiktaş maçındaki Beşiktaş'ımızın 90. dakikada Higuain ile kazanmış olduğu golün sayılmaması. Hakemler: İsmet Arzuman, Mustafa Emre Eyisoy, Alper Ulusoy, Oktay Demiray (4.) 10 Kasım 2007 tarihinde İstanbul İnönü Stadı’nda oynanan maçta ligin en güçlü futbolcusu olduğu söylenen Mehmet Yıldız’ın , İbahim Toraman’ın ufak bir dokunmasıyla kendini yere bırakması sonucu İbrahim Toraman’ın kırmızı kart görmesi ve yine aynı karşılaşmada maç 1-1 iken Bobo’nun düşürülüşüne hakemin seyirci kalıp dönen topun gol olması. Hakemler: Bünyamin Gezer, Özgür Çetiner, Mustafa Sönmez, Süleyman Abay (4.) 7 Mart 2008 tarihinde Ankara’da oynanan Gençlerbirliği-Beşiktaş maçının uzatma dakikalarında yardımcısının ısrarla penaltı diye bayrak kaldırıp kendisini uyarmasına rağmen yunus yıldırımın Bobo’ya yapılan penaltıyı vermemesi.. Hakemler: Yunus Yıldırım, Alper Ulusoy, Serkan Akarca, Abdullah Yılmaz (4.) 22 Mart 2008’de İstnbul Olimpiyat Stadı’nda oynanan karşılaşmada Ekrem’in Bobo’yu yaklaşık 30 saniye boyunca aralıksız çekip itmesi ve net penaltı olarak değerlendirilmesi gereken pozisyon sonucu Bobo’nun Ekrem’i itmesinin direk kırmızı kartla cezalandırılıp Bobo’nun 4 maç ceza alması ve karşılamanın 50 dk.sını 10 kişi oynamak zorunda olan takımımızın bir hafta sonraki kritik fenerbahce maçı öncesi moralman ve puan olarak dezavantajlı duruma gelmesi. Hakemler: Hakan Sivriservi, İsmail Şencan, Orkun Aktaş, Mete Kalkavan (4.) | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |