|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
28-01-2008, 00:19 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
Toprağı Atanlar Okusun.......... .Eylül geliyor, Pılını pırtını toplayıp da gittiğin mevsimin ilk hecesi... Yine sararacak bu sehir Ağaçlar senin kadar güzel soyunacak Derken, Bir sevmek yerlesecek içime Ve kuskusuz aklıma geleceksin Güz’ün gözyaslarıyla ıslandığım ilk gece... Daha cok siir yazacağım artık Kalemden bosanırcasına yağacak dizelerim İcinde illaki sonbahar olacak Sen de olacaksın Ama yüzünü göremeyecek gözlerim... Senden sonrasını sorma Hatırlamıyorum... Bir adam düsün? Gülmeyen... Hani tebessüme yeltense bile İcinde hıckırıklar biriken Devamlı susan Tenine susayan! Ve çöle dönmüs bir yürek Gözlerinde bulutlar birikse de Bir türlü yağamayan.... O günden sonra Sana ilk kez yazıyorum Lütfen bağışla! Çiğnedim vasiyetini.... Ben, Evden işe... işten eve Kim bilir sen ne alemdesin? Bilmiyorum gittiğin yeri.. İcin rahat olsun Sadığım yokluğuna inan! Köpekler gibi... Neden öldün? Tamam bu hayat sana göre değildi belki Haklısın, Zordu yürüdüğün yollar Ama yine de sevgilim Yasaman gerekirdi... Rüyama girdin dün gece Canım benim... Hala cok güzelsin Ama unutmussun saclarını toplamayı? Gökyüzü gibiydi gülüsün Sana aldığım kazak vardı üstünde Geceydi.. Ve yıldızlar birikmisti gözlerinde Tam sarılacaktım ki; Ekmek parasına kurduğum saat çalıverdi... Yanağımda bir öpüş aradım Uyku sersemliği işte Öldüğünü unutmusum... Merak etme gözyası dökmedim Hem ben artık uyurken de ağlayabiliyorum.... Nerdesin be sevgilim..... Aldığım nefes ömrümden çalıyor Kurduğum her cümlede sen varsın Suyun saflığında, Ekmeğin tadındasın... Bana kim ısmarladı bu vedayı? İnandığım Tanrı'yı görürsen söyle Gücü yetmedi ayırmaya Baska yol arasın... Seni kızdırdığım günler geliyor aklıma... Hani Besiktasın macına giderdim de Asardın ya suratını? Simdi anlıyorum, O an ne demek istediğini... İlk kez özür diliyorum bu konuda Helal et hakkını... Gecen gün sizin eve gittim Annen açtı kapıyı Biliyor musun? “oğlum” dedi bana Öyle hoşuma gitti ki.... Beraber odanı topladık Günlüğünü okudum, Fotoğraflara baktım Hani bir keresinde kar kağıyordu Ates yakmıstık arkadaslarla? Dudağından öperken çekmişti birisi O resmi çerçeve yapıp Astım duvarıma... ..... Daha anlatacak çok şey var Ama sabah oldu burda Uyumalıyım.... Ben birazdan yumacağım gözlerimi Bekletme, Rüyalarıma gel... Ya da dur! Ben sana varayım Burdan ora kaç saniye sürer? ..... Bundan sonra ayrılık yok! Sevgilim, Yanına geliyorum.. Bu siir vücuduma kefen Gerci cennete giremem ama Sen sıcaklığımı hissedersin yandığım yerden........................... Prova öyle sitem dolu bakma yüzüme nerdeydin diye sorma bunca zamandır yokluğundaydım! Merak ettim nasıl olur diye ve sensizliğe uğrayıp geldim hemen selamı var kadehlerin gelmeyen sabahların o bitmek bilmeyen gecelerin sağır dilsiz duvarların sevmişim seni gerçekten ve şakası olmuyormuş sensizliğin... bir an ayrıldığımızı düşündüm hayal de olsa kabullendim olası bir sensizliğin provasındaydım! insan senin yokluğunda ne yapar nasıl yaşar? bilmek istedim... darılma be sevgilim telefonlara çıkmadım diye nerde olduğumu sakladım diye kızma bana dedim ya sensizlikteydim seninle birlikte! Dur sana yokluğunu anlatayım.. önce bir karanlık çöktü sonra tat vermemeye başladı herşey geç uyudum mesala bir an hiç sabah olmayacak sandım sızmışım o sırada uyandığımda saat onbirdi hemen telefona sarıldım alışmışım ya? Canım bir şey istemedi çay ve sigaradan başka.. gazeteye bir göz attım burcunu okuyordum ki sen aradın... cevap veremedim çünkü provadaydım... akşam oldu Beşiktaş'ın maçına gittim bağırdım.. çığırdım... sonra eve dönerken bir ufak alıp sensizliğe içtim özledim seni... gözlerin geldi aklıma kendimden geçtim.... sensizlik zormuş be sevgilim... yokmuşsun gibi düşündüm işte bir kaç günde olsa sakladım kendimi bu ayrılığın hayali böyleyse gerçeği kim bilir nasıl vurur? “Yokluğumun neyini merak ettin” deme bakarsın bir gün lazım olur..... Bu Evde Çok Şey Eksik bu evde şimdi cok sey eksik gülüşüm yok artık sesim kısık kapılar telefonlar oylesıne calıyor.. sarıya boyanmış duvarlarda ne bir cerceve var ne de bir gölge. O sevdiğin yastığa başımı koyup uyuyorum güneşten önce yokluğun gırıyor odama ve sensizliği nefes nefes içime çekiyorum tat vermiyor sabah kahvaltıları cayımı soğutuyor bulmacaları yarım bırakıyorum insan başucuna saati koyup yalnız başına uyanmayı da öğrenıyor artık kendim yapıyorum kahvemi yine şekerli içiyorum ama yokluğunda o da tat vermiyor... seni evde bırakıp gidemezdim bir türlü hatırlar mısın? şimdi kısa sürüyor giyinip de çıkmam sevdiğin adam artık okula geç kalmıyor... akşamları bildiğin gibi saz çalıp türküler söyluyoruz bazen -sel alıyor carsambayı- bazen -yukarı akıyor ordunun- dereleri kimi -selvi boylu yardan ayrılıyor- kimi -yele veriyor gönlünü...- yine bir bahane bulup içiyoruz rakıya paramız çıkmazsa en ucuzundan şarap alıyoruz. hafta sonları maç muhabbeti.. ev kirasını bilete verip beşiktaşın maçına gidiyoruz... yokluğunu yazıyorum kağıtlara bazı geceler biliyor musun? sensiz günlerim ne kadar da zor gecıyor... öfkemi kalemden çıkarıyorum. o kocaman kumbarana yazdığım şiirleri atıp sensizliği biriktiriyorum! bu şehre yolun düşmez artık olsun! ben yine de bekliyorum... | ||
|
28-01-2008, 00:22 | #3 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 | meltem yazıları daha okunaksız yazbılmek ıcın renk secımıne daha dıkkatlı davransaydın okumak ıcın cok buyuk caba harcamak gerekıyor ama yınede paylasım ıcın saol | ||
28-01-2008, 00:24 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |